Geri Dön

Süt çocukluğu döneminde malign tümör tanısı alanhastaların retrospektif analizi

Solid malignant tumours of infancy: A retrospectiveanalysis

  1. Tez No: 904215
  2. Yazar: ÖYKÜ DENİZ KANBUR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NİLGÜN KURUCU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 170

Özet

Giriş ve Amaç: İnfantil kanserler oldukça nadir olup anatomik yerleşim yeri, histolojik özellikler ve davranış açısından büyük çocuklardaki kanserlerden oldukça farklıdır. Bu yaş grubunun fizyolojik ve gelişimsel özellikleri, tanı ve tedavi için uyarlanmış çok yönlü yaklaşımları gerektirir. Bu çalışmamızda son 20 yılda tanı konulan bir yaş altı çocuklarda farklı kanser alt tiplerinin görülme sıklığını ve sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Metod: 01.01.2000 ile 31.12.2019 tarihleri ​​arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Onkoloji Kliniği'nde malign tümör tanısı konularak tedavi ve takip edilen 0-1 yaş arası 515 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik, klinik ve patolojik özellikleri ile hastalara uygulanan tedaviler değerlendirildi. Bulgular: Ortalama yaşı 6,1 ± 3,4 ay olan ve malign tümör tanısı alan 515 infant vardı. Bunlardan 32'sine (%6,2) yenidoğan döneminde tanı konuldu. Hastaların 275'i erkek (%53,4) ve 240'ı kadın (%46,6) idi (E/K = 1,15/1). Hastaların %4,9'una prenatal tanı konuldu. Hastalar en sık kitle ve kitleye bağlı bulgular (%81,6) ile başvurmuşlardı. İlk semptomdan tanıya kadar geçen ortalama süre 31,3 ± 44,7 gün olup, en uzun süre (91,3 ± 59,8) Langerhans hücreli histositoz hastalarında izlenmişti. En sık görülen histopatolojik tanılar sırasıyla retinoblastom (%33,6), nöroblastom (%27,2), böbrek tümörleri (%10,3) ve santral sinir sistemi (SSS) tümörleri (%9,7) idi. Yenidoğanda en sık görülen üç tümör nöroblastom (%46,9), SSS tümörleri (%15,6) ve böbrek tümörleri (%12,5) idi. Vakaların %22,1'inde iki taraflı tümör mevcuttu. Beş yıllık ve on yıllık genel sağkalım sırasıyla %86,6 ve %82,7 idi. En iyi beş yıllık sağkalım (> %91,5) renal tümörler, retinoblastomlar ve nöroblastomlar için gözlendi. Buna karşın, en düşük beş yıllık sağkalım %52,5 ile SSS tümörleri için gözlemlendi. Santral sinir sistemi dışı tümörler ayrı değerlendirildiğinde, erken evre tümörlere sahip hastaların, ileri evre tümörü olan hastalara kıyasla daha yüksek sağkalımı olduğu görüldü (5 yıllık sağkalım: %94,8 vs %84,8) Sonuç: Bu çalışmamız Türkiye'de bir yaş altı çocuklarda kanser yükünü değerlendiren ilk rapor olup, sonuçlarımız bu yaş grubundaki tümörlerin özelliklerinin ve sonuçlarının daha iyi anlaşılmasına yol gösterici olabilir.

Özet (Çeviri)

Background and Aim: Infantile cancers are very rare and quite different from the ones in older children in terms of anatomical site, histological features and behavior. The unique physiological and developmental characteristics of this age group require adapted multimodality approaches for diagnosis and treatment. We aimed to evaluate the incidence of different cancer subtypes and outcomes in children younger than one-year diagnosed in last 20 years. Methods: The files of 515 patients aged 0-1 years who were diagnosed with malignant tumors, treated and followed up in the Hacettepe University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Oncology between 01.01.2000 and 31.12.2019 were examined retrospectively. Demographic, clinical and pathological characteristics, treatments applied and treatment results were evaluated. Results: There were 515 infants, with a mean age of 6.1 ± 3.4 months, diagnosed with malignant tumors. Thirty two (6.2%) of them were diagnosed in newborn period. There were 275 male (53.4%) and 240 female (46.6%) (M/F = 1.15/1). Prenatal diagnosis was made in 4.9% of patients. The most common presentation was swelling or symptoms occuring due to mass effect (81.6%). The mean time to diagnosis was 31.3 ± 44.7 days, longest in Langerhans Cell Histocytosis (91.3 ± 59.8 days). Most common histopathological diagnoses were retinoblastomas (33.6%), neuroblastomas (27.2 %), renal tumors (10.3%) and central nervous system (CNS) tumors (9.7%), resptectively. Three most common tumors in newborn were neuroblastoma (46.9%), CNS tumors (15.6%) and renal tumors (12.5%). Bilateral tumors were found in 22.1% of cases. The 5-year and 10-year overall survival (OS) was 86.6% and 82.7%, respectively. The best 5-year OS (> 91.5%) were observed for renal tumors, retinoblastomas and neuroblastomas. Conversely, the lowest 5-year OS were observed for CNS tumors (52.5%). When non - CNS tumors are evaluated seperately, early stage tumors had better outcome compared to advanced stage tumors (5-y OS: 94.8% VS 84.8%). Conclusion: This is the first report from Turkey that assess cancer burden in children younger than one year. Our results contribute to better understanding characteristics and outcomes of the tumors in this age group.

Benzer Tezler

  1. Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hashimoto tiroiditi tanısı ile takip edilen çocukların değerlendirilmesi

    Evaluation of children diagnosed with hashimoto thyroiditis in Keçioren Training and Research Hospital

    ECE GÖKÇE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSUN ÇALTIK YILMAZ

  2. Süt çocukluğu döneminde d vitamini eksikliğinin önlenmesinde 400 ü d vitamini profilaksisi yeterliliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the adequacy of 400 u vitamin d prophylaxis in the prevention of vitamin d deficiency in infancy

    BURAK FURKAN KOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE DERYA BULUŞ

  3. Süt çocukluğu döneminde periferik intravenöz kateterizasyon sırasında ebeveynleri işleme dahil etmenin ağrı ve anksiyete üzerine etkisi

    The effect of parental presence on pain and anxiety levels during peripheral intravenous catheterization in infants

    NİLÜFER DEMİR SAĞIROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEDA ÇAĞLAR

  4. Bir- altı ay yaş aralığındaki çocuklarda üriner sistem taş hastalığı ve anne sütü içeriği ilişkisi

    Relationsheep between breast milk and urinary tract stone disaases i̇n i̇nfants ages between one and six months

    NESLİHAN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELÇUK YÜKSEL

  5. Süt çocukluğu döneminde nöbet nedeni ile yatırılarak izlenen hastaların değerlendirilmesi

    Evaluations of hospitalized patients due to the epileptic seizures during the infancy period

    BUŞRA DUYGU ARSLANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. COŞKUN YARAR