Geri Dön

The comparison of efficiencies of protectionist and liberal cabotage policies

Koruyucu ve serbest kabotaj politikalarının etkinliklerinin karşılaştırılması

  1. Tez No: 904657
  2. Yazar: DENİZ KARAGÖZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET FATİH ACAR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası Ticaret, International Trade
  6. Anahtar Kelimeler: Kabotaj, Korumacılık, Serbestleşme, Cabotage, Protectionism, Liberalism
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 44

Özet

Günümüzde küresel ticaretin büyük bir kısmı deniz yolu ile gerçekleştirilmekte olup, bu yöntem, kara ve demir yoluna göre daha yavaş olmasına rağmen daha ekonomik ve çevre dostu olması nedeniyle birçok ülkenin ithalat ve ihracat yükünü taşımaktadır. Geçmişte korumacılık anlayışı hakimken, 1650'lerde İngiliz hükümetinin merkantilizmi benimsemesiyle piyasa serbestleşmesine yönelik bir itici güç başlamış ve bu değişim, günümüz küresel ekonomisinin büyük ölçüde bağlı olduğu deniz ticaretini etkilemeye devam etmektedir. Kabotaj kavramı -kıyı ticaretinin yalnızca yerli gemilerle yapılmasını sınırlayan uzun süredir yürürlükte olan bir düzenleme- bu çalışmanın ana odak noktasıdır. Küreselleşmenin artmasıyla birlikte Dünya Ticaret Örgütü gibi küresel ticaret organizasyonları, rekabetçi bir piyasa ortamını teşvik etmek amacıyla bu engellerin kaldırılmasını savunmuştur. Ancak piyasaların genişlemesi genellikle olumlu bir adım olarak görülse de, bazı olumsuz yanlar da bulunmaktadır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nin“Jones Yasası,”kıyı ticaretinde yerli gemilerin kullanılmasını zorunlu kılarak ulusal güvenliği ve istihdamı desteklerken, operasyonel maliyetleri artırmakta ve rekabeti sınırlamaktadır (Lazarus & Ukpere, 2011). Bu durum ise işsizlik, etik olmayan fiyatlandırma yöntemleri ve piyasalara artan bağımlılık gibi sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla korumacılık ve serbestleşmiş deniz ticareti politikaları arasındaki tartışma, bu makalenin ana araştırma sorusunu oluştururken, aynı zamanda küresel ticaret politikalarının tarihsel ve güncel dinamiklerini de ele almaktadır. Bu araştırmada, korumacı ve serbestleşmiş kabotaj politikalarına sahip ülkelerin etkinliklerini değerlendirmek ve karşılaştırmak için Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre, korumacı ve serbest politikaların her ikisinin de avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır ve hiçbiri diğerinden doğası gereği üstün değildir. Ayrıca kabotaj politikalarının, her ülkenin kendi koşullarına göre yapılandırılması ve küresel ekonominin dinamikleri dikkate alınarak bu politikalar arasında hassas bir dengenin kurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu çalışma, kabotaj alanında korumacı ve serbestleşmiş yaklaşımlar arasında bir denge bulmanın zorluklarına da değinmektedir. Farklı ülkelerin, stratejik, ekonomik ve coğrafi ihtiyaçlarına göre bu dengeyi nasıl koruduklarını incelemektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, kıyı ticaretinde kullanılan gemilere standartlar getiren“Jones Yasası”ile yerel sanayileri korumayı hedefleyen bir politika uygulamaktadır. Bu korumacı yaklaşım, ulusal çıkarları ve güvenlik kaygılarını karşılarken, verimsizliklere ve artan maliyetlere yol açabilmektedir. Buna karşın serbestleşmiş politikalar rekabeti teşvik edip maliyetleri düşürebilir, ancak yerel istihdam olanakları ve ulusal güvenlik açısından riskler doğurabilir. Kabotaj politikalarının artılarını ve eksilerini değerlendirirken, bu makale Birleşik Krallık ve Türkiye'yi örnek olay olarak ele almaktadır. Serbestleşmiş kabotaj politikalarına sahip Birleşik Krallık ile korumacı bir yaklaşıma sahip Türkiye, kabotaj düzenlemelerinin denizcilik tarihleri ve jeopolitik bağlamlarına göre nasıl şekillendiğini göstermektedir. Bu iki ülkenin yöntemsel bir analizi yoluyla, farklı stratejilerin yerel çıkarların küresel rekabetle dengelenmesine yönelik benzersiz bakış açıları oluşturduğu vurgulanmaktadır. Bu çalışma, etkin ve rekabetçi bir denizcilik sektörü geliştirmek için hem serbestleşmiş hem de korumacı unsurları bir araya getiren bir kabotaj stratejisinin gerekliliğinin altını çizmektedir.

Özet (Çeviri)

Today, in the global arena, the mode of trade is largely organized by seaway, which, despite its slower speed compared to road and rail transport, is more economical and environmentally friendly, and carries most of the import and export burden for many countries. In the past, protectionism was dominant, but later, the British government's adoption of mercantilism in the 1650s initiated a push for market liberalization, a change that continues to affect maritime trade, on which today's global economy depends to a great extent. The concept of cabotage -a long-standing regulation that restricts coastal trade to domestic ships- is the main focus of this paper. As globalization has grown, global trade organizations such as World Trade Organization have pushed for the removal of these barriers with the aim of promoting a competitive market environment. Although expanding markets is generally seen as a positive step, there are drawbacks as well, such as the United States' Jones Act enforces strict protectionist cabotage policies by requiring domestic vessels for coastal trade, which supports national security and employment but raises operational costs and limits competition (Lazarus & Ukpere, 2011) which can cause unemployment, unethical pricing methods, and increased dependency on markets. Therefore the debate between protectionism and liberalized maritime trade policies is the main research question of this article, while also examining the historical and contemporary dynamics of global trade policies. In this research, Data Envelopment Analysis (DEA) is used to evaluate and compare the efficiencies of countries which have protectionist and liberalized cabotage policies. According to the findings of the study, both protectionist and liberal policies have advantages and disadvantages, but neither is inherently superior to the other. In addition, cabotage policies require to be structured according to each country's conditions and a delicate balance to be established between these policies, taking into account the dynamics of the global economy. The paper also adresses the challenges of finding a balance, between protectionist and liberalized approaches in the field of cabotage. It explores how different countries maintain this balance based on their strategic, economic and geographic needs. For instance the United States implements a policy known as the“Jones Act,”which sets standards for ships involved in trade to safeguard local industries. While this protective stance serves interests and security concerns it can result in inefficiencies and increased expenses. Conversely liberalized policies could foster competition and lower costs. Might pose risks, to local employment opportunities and national security. While considering the pros and cons of cabotage policies, this paper explores approaches of the United Kingdom and Turkey as case studies. The UK, with its liberalized cabotage policies, and Turkey, with its protectionist approach, illustrate how cabotage regulations are shaped by their maritime histories and geopolitical contexts. Through an methodological analysis of these two countries, the study highlights how differing strategies generate unique perspectives on balancing domestic interests with global competitiveness. By examining these cases, this research underlines the need for a cabotage strategy that incorporates both liberalized and protectionist components to foster an effective and competitive maritime industry.

Benzer Tezler

  1. Anormal uterin kanamalı hastalarda sonohisterografi ve ofis histeroskopinin etkinliklerinin karşılaştırılması

    The comparison of efficiencies of sonohisterography and office hysteroscopy in patients with abnormal uterine bleeding and infertile patients

    BELGİN SAVRAN ÜÇOK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ŞULE ÖZEL

  2. Çift fazlı korunmuş bölgeli güneşli su ısıtıcı ile endirekt ısıtmalı güneşli su ısıstıcısı verimlerinin karşılaştırılması

    The comparison of efficiencies of two phase with protected zone and indirekt solar water heaters

    EMRAH DENİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Makine MühendisliğiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Makine Eğitimi Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. SEZAYİ YILMAZ

  3. Hasta kontrollü analjezide Tramadol'ün intravenöz ve epidural etkinliğinin karşılaştırılması

    The Comparison of intravenous and epidural efficiencies of tramadol in patient controlled analgesia

    HÜSEYİN GÖKGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Anestezi ve ReanimasyonCumhuriyet Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İ. HALUK KAFALI

  4. Parametre tahmininde kullanılan iterasyon yöntemlerinin karşılaştırılması

    The comparison of the iteration methods used in parameter estimation

    NALAN MUTLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    İstatistikEge Üniversitesi

    İstatistik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN SAVAŞ SAZAK

  5. Türkiye'deki istatistik bölümlerinin göreli etkinliklerinin veri zarflama analizi ile belirlenmesi

    Determining relative efficiencies of statistics departments in Turkey with data envelopment analysis

    CENK İÇÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiAnadolu Üniversitesi

    İstatistik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HARUN SÖNMEZ