Geri Dön

Prematür bebeklerde bronkopulmoner displazi'nin sikliğini, şiddetini ve diğer morbiditeler ile ilişkisini değerlendirmek ve bronkopulmoner displazi oranlarini azaltmak için perinatal ve postnatal risk faktörlerinin belirlenmesi

Evaluation of the incidence, severity, and association of bronchopulmonary dysplasia with other morbidities in premature infants, and identification of perinatal and postnatal risk factors to reduce bronchopulmonary dysplasia rates

  1. Tez No: 908790
  2. Yazar: AYŞEN BAYRAK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İPEK GÜNEY VARAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Amaç: Bronkopulmoner displazi (BPD), çeşitli doğum öncesi ve/veya doğum sonrası faktörlerin alt solunum yolu gelişimine müdahale ederek ciddi, yaşam boyu sürecek bir hastalığa yol açtığı karmaşık bir sürecin sonucudur. Bu çalışmada, BPD'nin risk faktörleri, patogenezi, eşlik eden morbiditeler ve mortalite üzerine etkisi değerlendirilecektir. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde (YYBÜ) 1 Ocak 2018-31 Aralık 2021 tarihleri arasında 32. gestasyonel haftanın altında ve/veya 1500 gram altında doğan, uygun kriterleri karşılayan bebekler çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan hastalardan BPD 2001 National Institutes of Child Health and Human Development (NICHD) BPD tanım ve sınıflandırma kriterleri dikkate alınarak, doğumdan sonraki 28. günde veya postmenstrüel (PM) 36. haftada oksijen ihtiyacının devam etmesi olarak tanımlandı. Hasta bilgilerine retrospektif olarak hasta dosyalarından ve hastane kayıt sisteminden ulaşıldı. Araştırmada elde edilen verilerin istatistiksel analizleri IBM SPSS V 25.0 (IBM SPSS, Türkiye) istatiksel paket programı ile değerlendirildi. Temel istatistiksel analizlere başlamadan önce verilerin kontrolleri yapılmış ve analiz sürecine başlanmıştır. Öncelikle katılımcıların demografik ve klinik özelliklerinin laboratuvar verilerinin ortaya konulabilmesi için betimleyici istatistiklere yer verilmiştir. Yapılan tüm analizlerde anlamlılık düzeyi p˂0.05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya toplam 365 prematüre bebek dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen bebeklerin %33.1'i (n=120) BPD tanısı almıştır ve bu bebeklerin de %57.8'i (n=69) orta-ağır BPD tanısı almıştır. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde, doğum ağırlığı ve gestasyonel hafta azaldıkça BPD daha sık görülmektedir. Apgar 1. dakika ve apgar 5. dakika değerleri düştükçe BPD daha sık ortaya çıkmaktadır. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerin total parenteral nütrisyon (TPN) alma süresi daha uzundur ve tam enteral beslenmeye daha uzun sürede geçmektedirler. İlk 3 gün anne sütü ile beslenen bebeklerin BPD tanısı alma olasılığı anlamlı düzeyde azalmıştır. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebekler invaziv ve noninvaziv mekanik ventilasyona daha uzun süre ihtiyaç duymaktadır ve bu bebeklere daha uzun süre oksijen desteği verilmektedir. Aynı zamanda bu bebeklerde High Frequency Oscillatory Ventilation (HFOV) ihtiyacı daha fazladır. Apne nedeniyle kafein başlanan bebeklerin BPD tanısını daha fazla aldığı görüldü ve respiratuvar distres sendromu (RDS) nedeniyle sürfaktan tedavisi alan hastalarda BPD olma ihtimali daha yüksek bulundu. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde geç neonatal sepsis (GNS) atak sayısı daha fazladır. Genel olarak tüm gruplarda gram pozitif sepsis daha sık görülmekle birlikte gram negatif sepsis görülenlerde BPD'nin daha ağır seyrettiği görülmektedir. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerin YYBÜ yatış süresi daha uzundur. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde RDS ve tedavi gerektiren patent duktus arteriyozus (PDA) daha fazla görülmektedir ve BPD, PDA'nın ligasyonu gereken hastalarda daha sık görülmektedir. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde pulmoner hipertansiyon (PH) daha fazla görülmektedir. Bununla birlikte ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) geçiren hastalarda BPD sıklığı artmaktadır. Bronkopulmoner displazili hastalarda prematüre osteopenisi ve evre 3-4 prematüre retinopatisi (ROP) anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde intraventriküler kanama (İVK) açısından anlamlı fark olmamakla birlikte periventriküler lökomalazi (PVL) ve konvulziyon daha sık görülmektedir. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde çok değişkenli Lojistik Regresyon Analizi yapıldı ve sonucunda RDS olan bebeklerde BPD görülme ihtimalini 3.6 kat artırdığı, VİP olan bebeklerde BPD görülme ihtimalini 6.2 kat artırdığı, prematüre osteopenisi olan bebeklerin ise BPD olma ihtimalini 4.6 kat artırdığı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Gestasyonel haftası

Özet (Çeviri)

Objective: Bronchopulmonary dysplasia (BPD) is the result of a complex process in which various prenatal and/or postnatal factors interfere with lower respiratory tract development, leading to a serious, lifelong disease. This study aims to evaluate the risk factors, pathogenesis, associated morbidities, and the impact on mortality of BPD Materials and Methods: The study included infants born before 32 weeks of gestation and/or weighing less than 1500 grams who met the inclusion criteria and were admitted to the Neonatal Intensive Care Unit (NICU) of the Health Sciences University, Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital between January 1, 2018, and December 31, 2021. BPD was defined according to the 2001 National Institutes of Child Health and Human Development (NICHD) criteria, either by continued oxygen requirement at 28 days of life or at postmenstrual (PM) week 36. Data was retrospectively collected from patient files and the hospital's records system. Statistical analyses of the data obtained from the study were performed using the IBM SPSS version 25.0 (IBM SPSS, Turkey) statistical software. Before starting the basic statistical analyses, data checks were performed, and the analysis process began. Descriptive statistics were used to present the demographic and clinical characteristics of the participants and laboratory data. A significance level of p < 0.05 was considered for all analyses. Results: A total of 365 premature infants were included in the study. Of the included infants, 33.1% (n=120) were diagnosed with BPD, and 57.8% of these infants (n=69) had moderate-to-severe BPD. In infants diagnosed with bronchopulmonary dysplasia, BPD is more frequently observed as birth weight and gestational age decrease. As the 1-minute and 5-minute Apgar scores decrease, the incidence of BPD increases. Infants diagnosed with BPD have a longer duration of total parenteral nutrition (TPN) and take longer to transition to full enteral feeding. Infants who were breastfed during the first 3 days had a significantly lower likelihood of being diagnosed with BPD. Infants diagnosed with BPD require longer periods of both invasive and non-invasive mechanical ventilation, and they receive oxygen support for a longer duration. Additionally, the need for high-frequency ventilation is higher in these infants. Infants who were started on caffeine due to apnea were more likely to be diagnosed with BPD, and infants who received surfactant therapy for respiratory distress syndrome (RDS) had a higher probability of developing BPD. Infants diagnosed with BPD had a higher number of episodes of late-onset neonatal sepsis (LONS). Overall, gram-positive sepsis was more common in all groups, but in those with gram-negative sepsis, BPD tended to have a more severe course. Infants with BPD had longer NICU stay durations. BPD was more frequently observed in infants with RDS and those requiring treatment for patent ductus arteriosus (PDA). BPD was more common in those requiring PDA ligation. Pulmonary hypertension (PH) was more frequently observed in infants with BPD. Furthermore, the incidence of ventilator-associated pneumonia (VAP) was higher in infants with BPD. Premature osteopenia and stage 3-4 retinopathy of prematurity (ROP) were significantly higher in infants diagnosed with BPD. While no significant difference was found regarding intraventricular hemorrhage (IVH), periventricular leukomalacia (PVL) and seizures were more frequent in these infants. A multivariable logistic regression analysis was performed on the infants diagnosed with BPD, and the results showed that RDS increased the likelihood of BPD by 3.6 times, VAP increased the likelihood by 6.2 times, and premature osteopenia increased the likelihood by 4.6 times, all of which were statistically significant. Conclusion: Premature infants with a gestational age

Benzer Tezler

  1. Kardiyak sebepli respiratuar sinsityal virüs profilaksisi alan hastalarda profilaksi şemasına uyum

    Başlık çevirisi yok

    HATİCE NUR EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. IŞIL YILDIRIM BAŞTUHAN

  2. Prematür erken membran rüptüründe antenatal kortikosteroid kullanımının yenidoğan mortalite ve morbiditesi üzerine etkileri

    Effect of antenatal corticosteroid treatment with preterm premature rupture of membranes on newborn mortality and morbidity

    PELİN ALBAYRAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLCAN TÜRKER

  3. Yenidoğan yoğunbakım ünitesinde izlenen prematüre bebeklerde post-natal büyüme ve etki eden faktörlerin değerlendirilmesi

    Postnatal growth and related factors in preterm infants in neonatal intensive care unit

    MURAT YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ÇETİN

  4. Çok riskli prematürelerde brokopulmoner displazi sıklığı, etiyopatolojik risk faktörleri,klinik seyir ve progozunun değerledirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    TURGAY ÇOKYAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. SULTAN KAVUNCUOĞLU

  5. Bronkopulmoner displazili bebeklerde mannoz bağlayan Lektin ve İnterlökin -1 reseptör antagonisti gen polimorfizmleri araştırılması

    Mannose Binding Lectin and Interleukin-Receptor-1 antagonist gene polymorphism in premature babies with bronchopulmonary dysplasia

    BİLİN ÇETİNKAYA ÇAKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN KÜLTÜRSAY