Geri Dön

Geç Ortaçağ Dönemi'nde (1300-1500) Van Gölü Havzası (Siyasi-ekonomik-Klültürel)

Late Medival Period (1300-1500) Van Lake Basin (Political-economic-cultural)

  1. Tez No: 910380
  2. Yazar: ADEM SALAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ABDULHALİM OFLAZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Iğdır Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 253

Özet

Van Gölü Havzası, Doğu Anadolu bölgesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Geçmişten günümüze toplulukların bu bölgeyi yerleşim yeri olarak seçmelerindeki temel sebepler; bölgenin konum itibariyle geçiş güzergâhında bulunması, ticari olarak transit görevi görmesi, İran, Suriye ve Irak üçgeninde bulunması, kış aylarında Van ve Ağrı çevresinin sert geçmesi ve yaz aylarının serin olması, Diyarbakır ve Mardin çevresinde ise kış aylarında daha yumuşak, yaz aylarında ise çok sıcak olmasından dolayı yazlık ve kışlık olarak kullanılması gibi sebepler gösterilebilir. Bu sebepler sayesinde bölge önemini her dönem korumuştur. İran, Suriye ve Irak'tan gelen ticaret malları Van Gölü Havzası'ndan geçtikten sonra Anadolu'ya, Avrupa'ya, Karadeniz ve Akdeniz limanlarına ulaşmıştır. Bu ticaret yolları Van Gölü'nün hem güneyinden hem de kuzey kesiminden geçmektedir. Kuzey kesiminden geçen yollar Van-Erciş-Ağrı-Erzurum güzergâhını, güney kesiminden geçen yollar ise Van-Gevaş-Tatvan-Diyarbakır güzergâhını kullanmaktaydı. İlhanlıların bölge üzerinde hâkimiyetinin zayıfladığı andan itibaren yeni bir güç olarak Celâyirliler ortaya çıkmış ve bir süre Van Gölü Havzası'nı ellerinde tutmuşlardır. Celâyirliler, Şeyh Hasan Celâyirî ve Sultan Üveys dönemlerinde bölgeyi ellerinde tutmayı başarırken, Sultan Hüseyin'in deneyimsiz olmasından dolayı bölgede Karakoyunlu Kara Mehmed ve Bayram Hoca güçlenmeye başlamışlardır. Karakoyunluların kuruldukları yer Erciş bölgesi olup, zamanla hâkimiyet sahaları Azerbaycan, İran ve Irak bölgeleri olmuştur. Karakoyunlular ve Akkoyunlular iki Türkmen hanedan olmasına rağmen birbirleri ile bölge için savaşmaktan geri durmamışlardır. Cihan Şah ile Uzun Hasan Bey arasında yapılan savaşta Karakoyunlu ordusu yenilmiş ve Karakoyunlu Devleti yıkılma sürecine girmiştir (873/1469). Karakoyunluları yıkan Akkoyunlular Doğu Anadolu'nun yanı sıra İran, Azerbaycan, Gürcistan ve Irak'a hâkim olmuşlardır. Aynı şekilde Uzun Hasan Bey önderliğinde ise Akkoyunlular bölgede tek hâkim güç konumuna gelmişlerdir. Yâkup Bey'in ölümünden sonra Akkoyunlular içinde yer alan varislerin ve komutanların sultan olma hırsları yüzünden devlet gerilemeye başlamış, 919/1514 senesinde ise bölge Osmanlı Devleti sınırları içerisine girmiştir. Van Gölü Havzası'nda yapılan taşınmaz tarihî eserler olan kümbetler, camiler, mezarlıklar ve medreseler bölgeye önem katmışlardır. Bu taşınmaz tarihî eserlerin günümüze kadar gelmeleri mimaride de oldukça ileride olduklarını göstermektedir. Geç Ortaçağ döneminde yapılan camilerde sadece ibadet yapılmamış, çoğu zaman medrese eğitimleri de verilmiştir. Bu dönemde yapılan medreselerde dönemin önemli ilim insanları gelip ders vermişlerdir.

Özet (Çeviri)

The Lake Van Basin is located within the borders of the Eastern Anatolia region. The main reasons why communities have chosen this region as a settlement from past to present are; the region is located on the transit route in terms of location, it acts as a commercial transit, it is located in the triangle of Iran, Syria and Iraq, Van and Ağrı are harsh in winter and cool in summer, Diyarbakır and Mardin are softer in winter and very hot in summer, so they can be used as summer and winter homes. Thanks to these reasons, the region has always maintained its importance. After passing through the Lake Van Basin, trade goods from Iran, Syria and Iraq reached Anatolia, Europe, the Black Sea and Mediterranean ports. These trade routes pass through both the southern and northern parts of Lake Van. The roads passing through the northern part used the Van-Erciş-Ağrı-Erzurum route, while the roads passing through the southern part used the Van-Gevaş-Tatvan-Diyarbakır route. As soon as the rule of the Ilkhanid's over the region weakened, the Jalâyîrd's emerged as a new power and held the Lake Van Basin for a while. While the Jalâyîrd's managed to hold the region during the reigns of Sheikh Hasan Jalâyîri and Sultan Üveys, Qaraqoyunlu Kara Mehmed and Bayram Hodja started to gain power in the region due to Sultan Hüseyin inexperience. The Qaraqoyunlu's were founded in Erciş region, and in time their sphere of dominance became Azerbaijan, Iran and Iraq. Although Qaraqoyunlu and Aqqoyunlu were two Turkmen dynasties, they did not refrain from fighting each other for the region. In the war between Cihan Sah and Uzun Hasan Bey, the Qaraqoyunlu army was defeated and the Qaraqoyunlu State entered the process of collapse 873/1469. Likewise, under the leadership of Uzun Hasan Bey, the Aqqoyunlu became the only dominant power in the region. After the death of Yâkup Bey, the state began to decline due to the ambitions of the heirs and commanders within the Aqqoyunlu to become sultans, and in 919/1514, the region entered the borders of the Ottoman Empire. The Aqqoyunlu's, who destroyed the Qaraqoyunlu's, dominated Iran, Azerbaijan, Georgia and Iraq as well as Eastern Anatolia. Kumbets, mosques, cemeteries and madrasahs, which are immovable historical monuments built in the Lake Van Basin, have added importance to the region. The fact that these immovable historical monuments have survived to the present day shows that they are quite advanced in architecture. In the mosques built in the Late Medieval period, not only worship was performed, but madrasah education was also provided most of the time. In the madrasas built in this period, important scholars of the period came and gave lectures.

Benzer Tezler

  1. Gölcük Gölü çökel ve polen kayıtlarıyla geç holosen iklim ve vejetasyonu'nun yeniden yapılanması

    The late holocene climate and vegetation reconstruction using the Lake Gölcük (SW Anatolia) sedimentary and pollen records

    ILIYA BAUCHI DANLADI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Jeoloji MühendisliğiMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Jeoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SENA AKÇER ÖN

  2. Selçuklu devri taşınabilir objelerinde figürlü süslemeler

    Başlık çevirisi yok

    M. ELİF GÖKÇİĞDEM

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Sanat Tarihiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMRA ÖGEL

  3. 'Alasse, whatte truste is in this worlde?': Lancastrian and Yorkist history writting in an English Chronicle

    Bir İngiliz kroniği'nde Lancaster ve York tarih yazımı

    İLKNUR GÜZEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2005

    Tarihİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. DAVİD THORNTON

  4. Mimarlık tarihi açısından Filarete'nin risalesi

    Filarete's treatise in terms of history of architecture

    EMİNE MERVE AKSOY ORAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYGÜL AĞIR

  5. Aktaş Gölü ve çevresinin geç holosen dönemi vejetasyonunun palinolojik analizlerle belirlenmesi

    Determination of late holocene vegetational history of Aktas Lake and its surrounding area by palynological analysis

    SİNEM ERSİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Ormancılık ve Orman Mühendisliğiİstanbul Üniversitesi

    Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NURGÜL KARLIOĞLU KILIÇ