Trombolitik tedaviye rağmen EKG'de patolojik Q dalgası olgusu akut miyokard infarktüslü hastalarda, erken dönemde trombolitik tedavinin başarısını belirlemede düşük doz Dobutamin stres ekokardiyografisi...
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 91049
- Danışmanlar: PROF.DR. TANER GÖREN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
63 ÖZET Akut miyokard infarktûsünde erken dönemde uygulanan trombolitik tedavi ile sağlanan reperfuzyon, nekrotik doku genişliğini azaltmakta, yeni den şekillenmenin gelişmesini önlemekte ve elektriksel stabilitenin korun masını sağlamaktadır. Trombolitik tedavi uygulanmasına rağmen hastaların bir çoğunda Q dalgası gelişmekte ve ilk anda trombolitik tedavinin başarısız olduğu izlenimini yaratmaktadır. Bu çalışmada trombolitik tedavi sonrası Q dalgası gelişen hastalarda, dobutamin stres ekokardiyografi (DSE) ile miyokardda canlı doku varlığının araştırılması ve trombolitik tedavinin ba şarılı olup olmadığının belirlenmesi; ayrıca DSE sonuçlarının, eskiden beri kullanılan bir yöntem olan Tl-201 SPECT ile karşılaştırılması amaçlandı. Çalışmanın materyalini, Aralık 1997 ile Haziran 1999 tarihleri arasın da KYBÜne kabul edilen ve sonuçta patolojik Q dalgası gelişen, 2 Fi erkek, 3'ü kadm 24 akut miyokard infarktüslü hasta (yaş ortalaması 49.37 ± 13.02 yıl, yaş aralığı. 26-70 yıl) oluşturdu; bunların 12'sine trombolitik tedavi uy gulanırken, diğer 12'sine geç başvurmaları nedeniyle trombolitik tedavi uy gulanmadı. Hastaların tümüne, DSE, Tl-201 SPECT ve koroner anjiyografi incelemeleri uygulandı. DSE, infarktüsten ortalama 23 ± 12 gün sonra, Tl- 201 SPECT ve koroner anjiyografi incelemeleri ise infarktüsten sonraki 3 ay içerisinde yapıldı. Bazal ekokardiyografik incelemede diskinetik segment sayısı, trombolitik tedavi uygulanan grupta 1, uygulanmayan gruptan 8 bulundu ve64 aradaki fark anlamlı idi (p=0.04). DSE ile değerlendirmede canlı segment sayısı, trombolitik tedavi uygulanan grupta 19, uygulanmayan grupta ise 1 1 bulundu ve aradaki fark anlamlılık sınırına yalan idi (p=0.08). DSE sırasın da hiçbir hastada ciddi yan etki gelişmedi. Hastaların yarısında hiç şikayet gelişmezken, 7 hastada (%29) minör şikayetler, 5 hastada (%20) göğüs ağ rısı, 4 hastada (%16) ventriküler erken vurular, 1 hastada (%4.1) atrial er ken vurular ve 1 hastada (%4.1) supraventriküler taşikardi saptandı. Tl-201 SPECT ile değerlendirmede canlı segment sayısı, trombolitik tedavi uygu lanan grupta 33, uygulanmayan grupta 18 bulundu; aradaki fark anlamlı i- di.(p=0.04). DSE ile Tl-201 SPECT karşılaştırıldığında, hastalıklı segment- lerin saptanmasında iki test arasında orta derecede bir uyum (%65, k=0.5 1) ve canlı doku saptanmasında yine orta derecede bir uyum (%53, k=0.45) bulunmudu. İki testin, uyumsuz bulunan segment sayıları bakımından ya pılan karşılaştırılmasında anlamlı bir fark bulunmadı (McNemar Ki Ka- re=3.5). Trombolitik tedavi uygulanan grupta, canlı segment sayışırım daha fazla bulunması, tedaviye rağmen Q dalgası gelişmesinin her zaman trombolitik tedavinin başarısız olduğu anlamına gelmeyeceğini düşündür müştür. Diskinetik segment sayısının, trombolitik tedavi grubunda anlamlı derecede düşük bulunması da, dolaylı olarak, trombolitik tedavinin başardı olduğu düşüncesini kuvvetlendirmektedir. Daha anlamlı sonuç elde etmek için hasta sayısının artırılması gereklidir. DSE sonuçlarının Tl-201 SPECT ile uyumlu bulunması, daha ucuz ve uygulanması daha kolay olan DSE'nin daha uygun bir yöntem olduğu düşüncesini doğurmuştur. Sonuç olarak, DSE yönteminin, trombolitik tedavinin başarılı olup olmadığını belirlemede güvenilir bir yöntem olarak kullanılabileceği kanaatine varılmıştır
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Yeni paradigmaya göre akut koroner sendrom hastalarında lezyon ciddiyetinin sistemik immün inflamasyon indeksi ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship of lesion seriousness with systemic immune inflammation index in acute coronary syndrome patients according to the new paradigm
BATUHAN ÖZBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiManisa Celal Bayar ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR KEMAL TEZCAN
- Akut miyokard infarktüsünde intravenöz heparin tedavisi ile alınan sonuçlar (karşılaştırmalı bir çalışma)
Başlık çevirisi yok
MEHMET ALİ ÇOBANOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1987
Kardiyolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REMZİ ÖZCAN
- Masif ve submasif pulmoner tromboemboli hastalarında ekokardiyografi takip sonuçları
Echocardiographic follow-up results in patients with massive and submassive pulmonary thromboembolism
EYLÜL ESEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıDicle ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE FÜSUN TOPÇU
- İskemik nefropatilerde renal stent uygulaması
Renal stenting in ischemic nephropahty
Ş. SERDAR HANİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SADIK BİLGİÇ
- İliofemoral akut-subakut derin ven trombüslü hastalarımızda uyguladığımız farmakomekanik tromboliz tedavisinin erken ve orta dönem sonuçlarının değerlendirilmesi
An assesment of early and mid-term results of patients admitted with an acute-subacute iliofemoral venous thrombosis and treated with pharmacomechanic thrombolozis
ŞERİF YURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiErzincan Binali Yıldırım ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ORUÇ ALPER ONK