Kronik total oklüzyon tespit edilen stabil koroner arter hastalarında serum growth differantiation faktör 15 düzeyleri ile koroner kollateral dolaşım arasındaki ilişki
The relationship between serum growth differantiation factor 15 levels and coronary collateral circulation in stable coronary artery patients with chronic total occlusion
- Tez No: 910602
- Danışmanlar: PROF. DR. KENAN DEMİR, DOÇ. ABDULLAH TUNÇEZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Kronik total oklüzyon (KTO), en az bir epikardiyal koroner arterde tam ya da tama yakın damar tıkanıklığı olarak bilinmektedir. Gelişen kollateral dolaşım ile KTO sahasının beslendiği bilinmektedir. Tıkayıcı koroner arter hastalığı tarafından tehlikeye giren miyokarda alternatif kaynak sağlar. Miyokard infarktüsü sıklığının azaltılmasına, infarkt alanını sınırlandırarak sol ventrikül fonksiyonların korunmasına, koroner mortalitenin azaltılmasına olumlu etkileri vardır. Bazı hasta gruplarında KTO lezyonlarına medikal tedavi uygulanırken bazı hasta gruplarda ek olarak invaziv tedavi de yapılmaktadır. Bu nedenle KTO hastalarında yeterli kollateral dolaşımın tespit edilmesini sağlayan biyobelirteçlere ihtiyaç vardır. Çalışmamızda KTO saptanan stabil koroner arter hastalığı olan hastalarda serum GDF-15 düzeyleri ve koroner kollateral dolaşım arasındaki ilişkiyi araştırmak istedik. Bu nedenle öncelikle KTO saptanan stabil koroner arter hastaları ile kontrol grubunu karşılaştırmayı, daha sonra Rentrop koroner kollateral dolaşım sınıflamasına göre koroner kollateral dolaşım düzeyini zayıf ve iyi gelişmiş kollateral dolaşım olarak sınıflayarak bu gruplar arasında GDF-15 düzeylerini karşılaştırmayı amaçladık. Çalışmaya alınan 140 hastanın 70'i Kronik total oklüzyon (KTO) grubunda, 70'i kontrol grubunda yer almaktadır. KTO saptanan gruptaki hastaların yaş ortalaması 62.96±8.79, kontrol grubundaki hastaların yaş ortalaması 61.87±9.64 olarak bulundu. Her iki grupta cinsiyet dağılımı açısından fark izlenmedi (p: 0.853). KTO oklüzyon grubundaki hastaların 57(81.4)'sini, kontrol grubundaki hastaların 55(78.6)'ini erkek cinsiyet oluşturmaktaydı. Daha sonra KTO grubu RENTROP sınıflamasına göre iyi kollateral (Rentrop 2 ve 3) ve zayıf kollateral (Rentrop 0 ve 1) gelişimine göre 2 gruba ayrıldı. Zayıf kollateral gelişim gösteren grupta 30 hasta, iyi kollateral gelişim gösteren grupta 40 hasta yer aldı. İki grup arasında cinsiyet dağılımı açısından fark yoktu (p=0.790). Erkek cinsiyet zayıf kollateral gelişen grubun %80, iyi kollateral gelişen grubun %82.5'ini oluşturmaktadır. GDF-15 düzeyleri, KTO grubunda 343.24(89.11-3155.92) ng/l, kontrol grubunda 310.41(48.07-631.12) ng/l olup iki grup arasındaki farklılık klinik açıdan anlamlı yüksek saptandı (p: 0.001). Yapılan ikili ve çok değişkenli regresyon analizinde GDF-15 düzeylerinin bağımsız öngörücü olduğu tespit edildi (p: 0.014). GDF-15 düzeyleri, iyi kollateral gelişen grupta 426.724(278.03-3155.92) ng/l, zayıf kollateral gelişen grupta 262.390(89.115-784.657) ng/l olarak ölçüldü. Bu farklılık, klinik olarak anlamlı kabul edildi (p
Özet (Çeviri)
Chronic total occlusion (CTO) is known as complete or near complete occlusion of at least one epicardial coronary artery. It is known that the CTO area is fed by the developing collateral circulation. It provides an alternative source of supply to myocardium compromised by occlusive coronary artery disease. It has positive effects on reducing the frequency of myocardial infarction, protecting left ventricular function by limiting the infarct area, and reducing coronary mortality. In some patient groups, medical treatment is applied to CTO lesions, while in some patient groups, invasive treatment is additionally performed. For this reason, biomarkers are needed that ensure the detection of adequate collateral circulation in CTO patients. In this study, we aimed to investigate the relationship between serum GDF-15 levels and coronary collateral circulation in patients with stable coronary artery disease diagnosed with CTO. Therefore, we firstly aimed to compare stable coronary artery patients with CTO with the control group, then to classify the level of coronary collateral circulation as poor and well-developed collateral circulation according to Rentrop coronary collateral circulation classification and to compare GDF-15 levels between these groups. Of the 140 patients included in the study, 70 were in the chronic total occlusion (CTO) group and 70 were in the control group. The mean age of the patients in the CTO group was 62.96±8.79 years and the mean age of the patients in the control group was 61.87±9.64 years. There was no difference in terms of gender distribution in both groups (p: 0.853). In the occlusion group, 57 (81.4%) of the patients were male, while in the control group, 55 (78.6%) were male. The CTO group was then divided into 2 groups according to RENTROP classification according to good collateral (Rentrop 2 and 3) and poor collateral (Rentrop 0 and 1) development. There were 30 patients in the group with poor collateral development and 40 patients in the group with good collateral development. There was no difference between the two groups in terms of gender distribution (p=0.790). Male sex constituted 80% of the group with poor collateral development and 82.5% of the group with good collateral development. GDF-15 levels were 343.24 (89.11-3155.92) ng/l in the CTO group and 310.41 (48.07-631.12) ng/l in the control group and the difference between the two groups was clinically significant high(p: 0.001). In the binary and multivariate regression analysis, GDF-15 levels were found to be independent predictors (p: 0.014). GDF-15 levels were measured as 426.724(278.03-3155.92) ng/l in the group with good collateral development and 262.390(89.115-784.657) ng/l in the group with poor collateral development. This difference was considered clinically significant (p < 0.001). GDF-15 levels were found to be an independent predictor of coronary collateral development (p: 0.015). In conclusion, serum GDF-15 levels were found to be higher in patients with CTO compared with the control group. GDF-15 levels were also found to be higher in the well-developed collateral group compared to the poorly developed collateral group. In this study, we thought that GDF-15 may be effective in the evaluation of collateral circulation. It was thought that patient-based evaluation according to GDF-15 levels could shed light on the medical or invasive evaluation of CTO lesions. In the light of the available data, we believe that GDF-15 can be used as a predictor marker, but more comprehensive new studies will shed light on this issue. According to the data we have obtained, it is thought that GDF-15 can be used as a predictor marker, but there is a need to conduct new studies with a larger patient population.
Benzer Tezler
- Koroner kronik total oklüzyonda oluşan kollateral dolaşımın etkinliğinin biyokimyasal olarak serum adropin düzeyi ile değerlendirilebilirliği
Biochemical evaluation of the efficiency of the collateral circulation in coronary chronic total occlusion by serum adropin level
NOORULLAH HAMDARD
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
KardiyolojiAtatürk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKHAN CEYHUN
- Kronik total oklüzyon hastalarında koroner kollaterallerin sol ventrikül diyastol sonu basıncı ve NT-probnp düzeyi üzerine etkileri
Relationship between coronary collateral circulation and left ventricular end diastolic pressure and plasma levels of N-terminal PRO-B-TYPE natriuretic peptide in patients with chronic total occlusion
FUAD SAMADOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiMarmara ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. OSMAN YEŞİLDAĞ
- Kronik venöz yetmezlikli hastalarda perkütan endovenöz ablasyon tedavilerinin etkinliğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effectiveness of percutaneous endovenous ablation therapy in patients with chronic venous insufficiency
VUGAR MUSAYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Radyoloji ve Nükleer TıpGazi ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET KORAY AKKAN
- Alt ekstremite yüzeyel venöz yetmezlik tedavisinde endovenöz lazer ablasyon, radyofrekans ablasyon ve siyanoakrilat ablasyon yöntemlerinin karşılaştırılması
Comparison of endovenous laser ablation, radiofrequency ablation and cyanoacrylate ablation for lower extremity superficial venous insufficiency treatment
FERİD CEREB
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM ÖZSÖYLER
- İntertrigo etkenlerinin direkt yayma, Wood Işığı ve kültür yöntemleri ile araştırılması
Investigation of causative agents of intertrigo with direct smear, Wood light and culture methods
BİRGÜL TEPE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Dermatolojiİnönü ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ŞENOL