Geri Dön

Tiroid fonksiyon testlerinin immünoanaliz interferanslarının değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 911019
  2. Yazar: NIGAR AFANDIYEVA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA KAVUTÇU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Biyokimya, Biochemistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Günümüzde Tiroid Fonksiyon Testleri klinisyenler tarafından fazla istenmektedir. İmmünoanaliz platformları, özellikle tam otomasyon sistemleri, kısa geri dönüş süresi ve büyük bir heterojen molekül paneline sahip olmanın yanısıra, yüksek özgüllük ve hassasiyet nedeniyle tiroid fonksiyon testlerinin ölçümü için klinik laboratuvarlarda tercih edilen yöntemlerdir. Bununla birlikte, immünoanalizler nadiren de olsa hatalı klinik kararlara neden olabilecek farklı interferans türlerine karşı savunmasızdır. Klinik ve biyokimyasal tutarsızlıklar ortaya çıktığında tiroid fonksiyon testindeki potansiyel interferanslardan her zaman şüphelenilmelidir. Bu çalışmada tiroid fonksiyon testlerinde interferanstan şüphelenilen hastalarda yapılmış olan interferans çalışma sonuçları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelere esasen interferans çalışmasının nasıl yapılması gerektiği, hangi durumlarda interferans olabileceği konusunda farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır. Çoğunlukla Gazi Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları bölümünden olmak üzere farklı bölümlerden interferans şüphesiyle danışılan ve biyokimya doktorlarının onay yaparken sonuçlarından şüphelendiği 77 hastanın interferans çalışması retrospektif olarak değerlendirilmiştir. İnterferans araştırması için aynı yöntemle tekrar analiz, farklı antikor kullanan veya biotin kullanmayan immünoanaliz yöntemle analiz, PEG ile çöktürme sonrası analiz, seri dilüsyon ile analiz, streptavidin boncukları kullanılarak fazla biotinin uzaklaştırılması sonrası analiz, heterofil antikor uzaklaştırma yöntemleri ile muamele sonrası analiz, scavenger ALP eklenmesi sonrası analiz, gerçek TSH yüksekliği olan hasta serumu ile inkübasyon sonrası analiz edilerek sonuçlar karşılaştırılmıştır. Farklı immünoanaliz yöntemleriyle analiz, streptavidin boncukları kullanılarak fazla biotinin uzaklaştırılması sonrası analiz, heterofil antikor uzaklaştırma yöntemleri ile muamele sonrası analiz sonuçları karşılaştırıldığında uyumsuz sonuçlar görülen hastalarda interferans düşünülmüştür. 86 interferans çalışma sonuçları değerlendirildiğinde 12'sinde (77 hastadan 10'unda) interferans saptanmıştır. Total interferans çalışmaları değerlendirildiğinde %14 oranında interferans saptanmıştır. İnterferans çalışmaları için klinisyenlerle Tıbbi Biyokimya doktorlarının iletişiminin ve hastaların anamnezlerinin detaylı incelenmesinin ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. İnterferans düşünülmeyen, takip önerilen hastalarda interferans olup olmaması hakkında daha doğru karar verilebilmek için daha ileri incelemeler yapılması gerektiği düşünülmüştür. Sonuç olarak interferansı tamamen dışlayan herhangi yöntem olmadığı bilgisi bir daha onaylanmıştır. Farkındalığın artırılması için daha kapsamlı ve ileri analiz yöntemleri kullanılarak çalışmalar yapmaya ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Thyroid function tests are highly requested by clinicians today. Immunoassay platforms are the preferred methods in clinical laboratories for the measurement of thyroid function tests, especially due to their fully automated systems, short turnaround time, and a large heterogeneous molecule panel, as well as high specificity and sensitivity. However, immunoassays are rarely vulnerable to different types of interference that could lead to erroneous clinical decisions. Potential interferences in the thyroid function tests should always be suspected when clinical and biochemical inconsistencies arise. In this study, the results of interference studies performed in patients with suspected interference in thyroid function tests were evaluated. In these evaluations, it was aimed to raise awareness about how the interference study should be perform and in which cases there may be interference. The interference studies of 77 patients, who were consulted with suspicion of interference from different departments, mainly from the Department of Endocrinology and Metabolic Diseases of Gazi University, and whose results were suspected by the biochemistry doctors' validations, were evaluated retrospectively. For interference research were used: re-analysis with the same method, analysis with immunoassay method using different antibodies or not using biotin, analysis after precipitation with PEG, analysis by serial dilution, analysis after removal of excess biotin using streptavidin beads, analysis after treatment with heterophile antibody removal methods, analysis after scavenger ALP addition, analysis after incubation with the serum of patients with true TSH elevation, and the results were compared. When the results of analysis with different immunoassay, analysis after removal of excess biotin using streptavidin beads, analysis after treatment with heterophile antibody removal methods were compared, interference was considered in patients with discordant results. Interference was detected in 12 out of 86 interference studies (10 out of 77 patients). When the total interference studies were evaluated, 14% rate of the interference was detected. It was emphasized how important the communication between clinicians and medical biochemistry doctors and detailed examination of the patients' anamnesis are for interference studies. It was thought that further investigations should be done in order to make a more accurate decision about whether there is interference in patients who are not considered to have interference and for whom follow-up is recommended. As a result, it has been confirmed again that there is no method that completely excludes interference. In order to increase awareness, there is a need to carry out studies using broader and advanced analysis methods.

Benzer Tezler

  1. Tiroid fonksiyon testlerinin açlık ve tokluk durumlarına göre değişimi

    Change of thyroid function tests according to hunger and satiety

    CİHAN ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Aile HekimliğiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKAN MELİH ŞAHİN

  2. YYB'ünde yatan hastalarda tiroid fonksiyon testlerinin retrospektif incelenmesi

    Retrospective investigation of thyroid function tests in elderly diseases in neonatal intensive care unit

    KÜBRA BOYDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA DENİZ PAPATYA ÇAKIR

    DOÇ. DR. ÖZGÜL SALİHOĞLU

  3. Obezite derecesine göre tiroid fonksiyon testlerinin biyoelektriksel impedans ölçüm parametreleri ile ilişkisi

    The relationship between thyroid function tests and bioelectric impedance parameters by obesity levels

    VEYSEL ÜRÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKırıkkale Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMAL ÜRETEN

  4. Gebeliğin ilk trimesterinde bakılan tiroid fonksiyon testlerinin prenatal anöploidi testleri ve gebelik sonucu ile korelasyonu

    Prenatal aneuploidy tests and correlation of thyroid function tests in the first trimester of pregnancy

    ASLI TUĞÇE TEMÜRLENK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMarmara Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. SUNULLAH SOYSAL

  5. Serebrovasküler hastalarda tiroid fonksiyon testlerinin ve lipid düzeylerinin araştırılması

    Serebrovasküler hastalarda tiroid fonksiyon testlerinin ve lipid düzeylerinin araştirilmasi

    TANER ADSIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    BiyoteknolojiFırat Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZAFER ÇAMBAY