Geri Dön

Sıçan sırtından hazırlanan random dolaşımlı deri flebinde izole fondaparinuks tedavisi ile izole enoksaparin tedavisinin flep yaşayabilirliğine olan etkilerinin karşılaştırılması

Comparison of the effects of isolated fondaparinux treatment and isolated enoxaparin treatment on flap viability in random circulated skin flap prepared from rat dorshead

  1. Tez No: 911895
  2. Yazar: MAHSUN ÇINAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NEZİH SUNGUR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Random paternli deri flebi, fondaparinuks, enoksaparin, flep yaşayabilirliği, rekonstrüktif cerrahi, Random-pattern skin flap, fondaparinux, enoxaparin, flap viability, reconstructive surgery
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Giriş ve Amaç: Bu çalışma, sıçan sırtından hazırlanan random dolaşımlı deri flebi modelinde izole fondaparinuks ve izole enoksaparin tedavilerinin flep yaşayabilirliği üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Random dolaşımlı flepler, düşük vaskülarizasyon nedeniyle nekroz riski taşıdığı için, flep yaşayabilirliğini artıracak tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, fondaparinuks ve enoksaparin gibi antikoagülanların etkileri karşılaştırılmış ve özellikle fondaparinuksun potansiyel üstünlüğü incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada, toplamda 24 erkek Sprague Dawley tipi sıçan üç gruba ayrılmıştır: kontrol grubu, enoksaparin grubu ve fondaparinuks grubu. Kontrol grubuna serum fizyolojik uygulanırken, enoksaparin grubuna 3.2 mg/kg dozunda subkutan enoksaparin ve fondaparinuks grubuna 0.3 mg/kg dozunda intraperitoneal fondaparinuks günlük olarak yedi gün boyunca uygulanmıştır. Operasyon sonrası yedinci günde sıçanlar sakrifiye edilmiş, flepler üzerinde makroskopik incelemeler, radyonüklid sintigrafi ve histopatolojik analizler gerçekleştirilmiştir. Radyonüklid sintigrafi ile flep alanlarının canlı doku yüzdesi ölçülmüş, histopatolojik analizlerde inflamasyon seviyeleri ve neovaskülarizasyon durumu değerlendirilmiştir. Bulgular: Elde edilen sonuçlar, fondaparinuksun flep yaşayabilirliğini artırmada en etkili tedavi olduğunu göstermiştir. Makroskopik incelemelerde fondaparinuks grubundaki fleplerin geniş ölçüde hayatta kaldığı ve nekrotik alanların minimal düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Radyonüklid sintigrafi sonuçlarına göre, fondaparinuks grubu, kontrol ve enoksaparin gruplarına kıyasla anlamlı derecede daha yüksek canlı doku oranlarına sahiptir. Histopatolojik analizlerde ise fondaparinuks grubunda belirgin bir neovaskülarizasyon artışı gözlenmiş ve inflamasyon seviyelerinin diğer gruplara göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Enoksaparin tedavisi, flep nekrozunu azaltmada etkili olmuş ancak fondaparinuks ile kıyaslandığında daha sınırlı bir başarı göstermiştir. Sonuç: Sonuç olarak, fondaparinuks, düşük kanama riski ve üstün etkinliği ile random dolaşımlı flep modellerinde flep yaşayabilirliğini artıran güçlü bir antikoagülan olarak öne çıkmıştır. Bu çalışma, fondaparinuksun rekonstrüktif cerrahi alanında klinik kullanım potansiyelini ortaya koyarken, tedavi protokollerine yeni bir perspektif kazandırmayı amaçlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: This study aims to evaluate the effects of isolated fondaparinux and enoxaparin treatments on flap viability in a random-pattern skin flap model prepared on the dorsum of rats. Random-pattern flaps carry a significant risk of necrosis due to their low vascularization, highlighting the critical importance of developing therapeutic approaches to enhance flap viability. In this context, the effects of anticoagulants such as fondaparinux and enoxaparin were compared, with a particular focus on the potential superiority of fondaparinux. Materials and Methods: A total of 24 male Sprague Dawley rats were divided into three groups: a control group, an enoxaparin group, and a fondaparinux group. While the control group received physiological saline, the enoxaparin group was treated subcutaneously with 3.2 mg/kg enoxaparin, and the fondaparinux group was treated intraperitoneally with 0.3 mg/kg fondaparinux daily for seven days. On the seventh day after surgery, the rats were sacrificed, and the flaps were subjected to macroscopic evaluation, radionuclide scintigraphy, and histopathological analyses. Radionuclide scintigraphy was used to measure the percentage of viable tissue in the flap areas, while histopathological analyses assessed inflammation levels and neovascularization. Results: The findings demonstrated that fondaparinux was the most effective treatment for enhancing flap viability. Macroscopic evaluations revealed that flaps in the fondaparinux group survived to a greater extent, with minimal necrotic areas. According to radionuclide scintigraphy results, the fondaparinux group had significantly higher viable tissue percentages compared to the control and enoxaparin groups. Histopathological analyses showed a marked increase in neovascularization and a significant reduction in inflammation levels in the fondaparinux group. While enoxaparin also proved effective in reducing flap necrosis, its results were less pronounced compared to fondaparinux. Conclusion: In conclusion, fondaparinux emerges as a powerful anticoagulant with low bleeding risk and superior efficacy in improving flap viability in random-pattern flap models. This study sheds light on the clinical potential of fondaparinux in reconstructive surgery and aims to provide a novel perspective for treatment protocols.

Benzer Tezler

  1. Sıçan sırtından hazırlanan random dolaşımlı deri flebinde kombine tikagrelor aspirin tedavisi ile izole tikagrelor tedavilerininin flep yaşayabilirliğine olan etkilerinin karşılaştırılması

    Assessing the impact of combined ticagrelor and aspirin treatment versus soleticagrelor treatment on dorsal skin flap survival in rats

    MURAT ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR KOÇER

  2. Otolog kondüsyonel serumun sıçan sırtında oluşturulmuş random paternli deri flebi yaşayabilirliğine etkisinin plateletten zengin plazma ile kontrollü karşılaştırılması

    The controlled comparison of the effect of autologous conditioned serum with platelet-RİCH plasma on the viability of random patterned skin flaps created on the back of the rat

    FERHAT KARGALIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEZİH SUNGUR

  3. Alfa lipoik asit ve l-karnitinin sinerjistik etkisinin flep yaşayabilirliğini arttıran klasik yöntemlerle karşılaştırılması

    Comparison of synergistic effects of alpha lipoic acid and l-carnitine over classic methods on flap viability increasement.

    JEHAT KIZILKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ GÖKKAYA

  4. Hyaluronik asit bazlı dermal dolguların, sıçan modelinde plateletten zengin plazma (PZP) ile kombine edilerek dolguların dayanıklılık sürelerinin incelenmesi

    Examination of the duration of hyaluronic acid based fillers when combined with platelet rich plasma in rat models

    UMUT SUADİYE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YÜKSEL KANKAYA