Geri Dön

2011-2020 yılları arasında Dicle Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalına başvuran ve malign adneksiyal kitle nedeniyle opere edilen hastaların değerlendirilmesi

Evaluation of patiens who wereoperated for malin-gnant adnexal mass and who applied to The Department of Obstetrics and Gynecology of Dicle Universİty between 2011-2020

  1. Tez No: 913230
  2. Yazar: DİCLE AKKILIÇ DÖNMEZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET SAİT İÇEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Giriş ve Amaç: Bu çalışmada over kanseri ile tüm bu bilinenleri de göz önünde bulundurarak; over kanserinin etyopatogenezi, tanısı, prognozu ile ilgili faktörleri retrospektif olarak inceleyip risk altındaki popülasyonun belirlenmesi ve bu sayede daha sık ve erken kontrol altına alınıp kansere ilerlemeden veya erken evrede yakalamaya çalışmak amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Çalışmamıza Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda 1 Ocak 2011- 31 Aralık 2020 tarihleri arasında adneksiyal kitle nedeniyle opere edilen ve nihai patoloji sonucu malign olarak sonuçlanan toplam 99 hasta dahil edildi. Borderline sonuçlanan hastalar çalışmamıza dahil edilmemiştir. Bu 99 hastanın yaşı, gravide-paritesi, menapozal durumu, ek hastalık varlığı, semptomları, CA-125 düzeyi, tümör yükü kalıp kalmadığı, tümör çapı ve yapısı, asit varlığı, implant varlığı, lenf nodu tutulumu, frozen patoloji sonucu, tümör tipi, evre, komplikasyon olup olmdığı araştırıldı. Bulgular: Bu çalışmada tanı anında ortalama yaş 51.04 olarak tespit edilmiştir. Hastaların % 55.6 hastanın postmenapozal olduğu görülmüştür. En sık rastlanan tümör tipi epitelyal tümörler olarak tespit edilmiştir. Hastaların daha çok ileri evrede oldukları tespit edilmiştir. CA-125 seviyesi yükseldikçe evrenin de ilerlediği görülmüştür. Evre ile lenf nodu ve asit mayi varlığı ilişkisi incelendiğinde ileri evrelerde lenf nodu tutulumu ve asit mayi varlığının arttığı görülmüştür. Rezidü tümörü olan hastalarda CA-125'in daha yüksek olduğu ortaya konmuştur. Lenf nodu tutulumu olan hastalarda CA-125 düzeyi tutulmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Asit mayi var olan hastalarda olmayanlara kıyasla CA-125 düzeyinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Bilateral tümörü olan hastalarda unilateral olan hastalara göre CA-125'in daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Epitelyal tümörlerde CA-125 düzeyinin diğer tümör tiplerine göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç: Çalışmamız over kanserinin daha çok ileri yaşta, postmenapozal kadınlarda ve sıklıkla ileri evrede tespit edildiğini ortaya koymuştur. Tümör belirteci olarak en sık kullanılan CA-125'in evre, rezidü tümör, lenf nodu tutulumu, asit mayi varlığı, tümörün bilateralitesi, tümör tipi ile ilişkili olduğu görülmüştür. Ayrıca evrelerle ilişkili olabilecek lenf nodu tutulumu ve asit mayi de incelenmiş ve evre arttıkça lenf nodu tutulumu ve asit mayi varlığının paralellik gösterdiği tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, considering all the known facts about ovarian cancer; The aim of this study is to retrospectively examine the factors related to the etiopathogenesis, diagnosis and prognosis of ovarian cancer, to determine the population at risk, and to try to catch cancer before it progresses or at an early stage by controlling it more frequently and early. Material and Methods: A total of 99 patients who were operated for adnexal mass in Dicle University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology between 1 January 2011 and 31 December 2020 and whose final pathology resulted as malignant were included in our study. Patients with borderline results were not included in our study. Of these 99 patients, age at 0, gravity-parity, menopausal status, presence of additional disease, symptoms, CA-125 level, tumor burden, tumor diameter and structure, presence of ascites, presence of implant, lymph node involvement, frozen pathology result, tumor type, stage, complications were investigated. Results: In this study, the mean age at diagnosis was 51.04 years. It was observed that 55.6% of the patients were postmenopausal. The most common tumor type was identified as epithelial tumors. It has been determined that the patients are mostly in the advanced stage. It has been observed that the universe progresses as the CA-125 level rises. When the relationship between the stage and the presence of lymph node and ascites fluid was examined, it was observed that lymph node involvement and presence of ascitic fluid increased in advanced stages. It has been demonstrated that CA-125 is higher in patients with residual tumors. CA-125 level was found to be higher in patients with lymph node involvement than in patients without lymph node involvement. It was observed that the CA-125 level was higher in patients with ascites compared to those without. CA-125 was found to be higher in patients with bilateral tumors than in patients with unilateral tumors. It has been observed that the level of CA-125 in epithelial tumors is higher than in other tumor types. Conclusion: Our study revealed that ovarian cancer is mostly detected in advanced age, postmenopausal women and often in advanced stages. CA-125, which is the most commonly used tumor marker, was found to be associated with stage, residual tumor, lymph node involvement, presence of ascites fluid, bilaterality of the tumor, and tumor type. In addition, lymph node involvement and ascites fluid, which may be related to the stages, were also examined and it was determined that as the stage increased, lymph node involvement and the presence of ascites fluid showed parallelism.

Benzer Tezler

  1. Kronik hepatit C enfeksiyonlu hastalarda hepatit C virüs genotiplerinin dağılımı

    Distribution of hepatitis C virus genotypes in patients with chronic hepatitis C infection

    ESRA YENİHAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MikrobiyolojiDicle Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT METE

  2. Fournier gangreni tedavisinde negatif basınçlı yara terapisi ile konvansiyonel yara pansumanının karşılaştırılması

    Compari̇son of negative pressure wound therapy and conventional wound dressing in fournier's gangrene

    MEHMET AKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    ÜrolojiDicle Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MANSUR DAĞGÜLLİ

  3. Long-term implications of the Syrian conflict on Türkiye-EU relations: The refugee question as a case study

    Suriye çatısmasının Türkiye-AB ilişkilerine uzun vadeli etkileri: Bir vaka çalışması olarak mülteci sorunu

    AMİR KAPLAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Siyasal BilimlerAnkara Sosyal Bilimler Üniversitesi

    Ortadoğu Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    Prof. Dr. MESUT ÖZCAN

  4. Music non-literate virtuosi: the 'Alaylı' metal band performer

    Nota okuyamayan virtüyözler: 'Alaylı' metal grubu icracısı

    HALE FULYA SOĞANCI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAN KARADOĞAN

  5. Siyasal iletişimde şarkı kullanımı: 2019 yerel seçimlerinde AK Parti örneği

    The use of songs in political communication: The case of AK Parti in 2019 local elections

    HAKAN SİPAHİOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İletişim BilimleriGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜN GÜVENLİ