Tavşanlarda hidroklorik asitle oluşturulan akciğer hasarında teofilinin, tedavi edici etkisi ve kullanım şeklinin (intratrakeal veya intravenöz) araştırılması
Investigation of theophylline's therapeutic effect and route (intravenous or intratrakeal) in HCI mediated lung injury
- Tez No: 91354
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 76
Özet
Özet Çalışmamızın amacı, asit aspirasyonuna bağlı olarak meydana gelen akut akciğer hasarında, teofilinin tedavi edici etkisini ve uygulanış şeklini (intratrakeal veya intravenöz) değerlendirmektir. Çalışmada 26 adet Yeni Zelanda tipi tavşan kullandık. Tavşanlar intratrakeal teofîlin hasarsız grup [ÎTH(-)] (n=5), intratrakeal teofîlin hasarlı grup [İTH(+)] (n=8), intravenöz teofîlin hasarsız grup [ÎVH(-)] (n=5) ve intravenöz teofîlin hasarlı grup [ÎVH(+)] (n=8) olmak üzere rastgele 4 gruba ayırdık. Hayvanlara, ketamin hidroklorür 50 mg/kg İM verilerek anestezisi sağlandı. Supin pozisyona getirilip %1'lik lidokain ile lokal anestezide sağlanıp trakeotomi açıldı ve iç çapı 3mm olan kafsız endotrakeal tüp yerleştirildi. Tavşanlar“Servo 900C, Siemens-Elema, Sweden”ventilator kullanılarak 180dk.,volüm kontrollü modda, inspire edilen oksijen konsantrasyonu (FiO2)=%100, solunum frekansı (f) =80/dk., tidal volüm (Vt)= 8 mL/kg, inspiryurn/ekspiryum oram (I/E)= Vı, ekspiryum sonu pozitif basınç (PEEP)= 5 cmffeO parametreleri ile ventile edildiler. Kulakta, arteryal ve venöz damar yollan açıldı. Anestezi idamesi 10 mg/kg/saat ketamin infüzyonu ile sağlandı. İdame sıvısı olarak tavşanlara 10 mL/kg/saat hızıyla %0.9 NaCl verildi. Hayvanlar monitörize edildikten sonra başlangıç OAB ve KAH ile Ppeak, Pmean ve Ppause basınçlan (eş zamanlı olarak statik kompliyanslan hesaplandı) kaydedildikten sonra bu kayıtlara 30 dk. ara ile devam edildi. AKG 'da pH, PaÜ2, PaCCh ve SaC>2 değerleri, kan sayımında Hb, Hct, BK, granülosit ve monosit sayılan tespit edildi. MDA ve teofîlin düzeyi tayini için bronkoalveoler lavaj sıvısı (BAL) ve kan alındı. MDA tayini için, Tiyobarbitürik Asit Testi (TBA) ve teofîlin düzeyi için“enzim immunoassay”yöntemi kullanıldı. Kan örnekleri 0, 30 ve 180.dk' da alınırken BAL örnekleri 0 ve 180.dk.'larda alındı. Alınan kan ve BAL örnekleri 4dk.süreyle 3000/dk devirde santrifüj edilip plazması aynlıp epandorflara konuldu. Tüm örnekler -80°C'de saklandı. Akciğer hasan oluşturulacak gruptaki hayvanlara, 0.1N HC1, 2 mL/kg olacak şekilde endotrakeal tüpten verildi. Hasarsız gruba ise plasebo olarak 2 mL/kg %0.9 NaCl izotonik intratrakeal verildi. Tedavi için kullanılacak olan teofîlin, aminofîlin formunda kullanıldı ve akciğere HC1 yada plasebo verilmesinden 5 dk. sonra İT veya İV yoldan 8 mg/kg dozunda uygulandı. Aminofîlin dozu, insanlarda kullanılan doza yakın olarak planlandı. 180dk. sonunda ventilatörden aynlarak 40mg/kg pentotal sodyum verilerek sakrifiye edilen hayvanlarda sol akciğer tümüyle eksize edildi. Akciğer örnekleri histopatolojik inceleme 61amacıyla %10'luk tamponlu formaldehit solüsyonunda saklandı. Daha sonra hazırlanan kesitler hemotoksilen eozin ile boyanıp ışık mikroskobunda incelendiler. Sağ akciğerin ise yaş ağırlığı ölçülüp, 60°C'lik etüvde 24 saat bekletildikten sonra kuru ağırlığıda ölçüldükten sonra, yaş/kuru akciğer oram ile pulmoner ödem oluşumu değerlendirildi. Çalışmamızda tüm gruplarda birbirine benzer şekilde pozitif kronotrop ve inotrop etkiler gözlendi. Hava yolu basınçlarında kompliyansta en kötü değerler İTH(+) grubunda bulunurken ÎVH(-) grubunda bronkodilatasyon saptandı. Kan gazının 30.dk değerleri, tüm gruplarda hipoksik hiperkapnik ve respiratuar asidoz tablosunda iken 180.dk'da hasarsız grupların değerleri daha iyi bulundu. Hemodilüsyon ve kan kaybma bağlı olarak grupların hepsinde çalışma sonunda Hb ve Hct değerleri düşük bulunurken BK'lerde oluşan hasar nedeniyle düşme saptandı. Tam kan sayımı değerlerinde, gruplar arasında fark saptanmadı. Hasar sonucu oluşan akciğer ödemi ÎTH(+) grubunda en fazla iken İVH(-) grubunda en az olduğu ancak aradaki farkın anlamlı olmadığı görüldü. MDA düzeyleri birbirlerine yalan bulundu. Plazma teofilin değerleri İV uygulamada terapötik düzeyde bulunurken İT grubunda terapötik plazma düzeyine yakın bulundu. Histopatolojik olarak HC1 ile belirgin hasarın oluştuğunu, fakat İV veya İT uygulama yollarının hasara etkisinin farklı olmadığı saptanmıştır. Sonuç olarak, aminofilini, akut akciğer hasarında İT uyguladığımızda, beklenen olumlu etkilerini göremedik. Ancak, inhalasyon ile kullanılabilecek uygun farmasötik özelliğe sahip teofilin preperatlan, oluşturacakları lokal etki ile sistemik yan etkileri bertaraf ederek olumlu sonuçlar sağlayabilirler. Bu çalışmada İV kullanımının hava yolu basınçlarında, kompliyansda, antioksidan etkide, oksijenizasyonda ve pozitif hemodinamik etkilerde olumlu etkileri olduğu görüldü Neticede aminofilinin, ALI ve ARDS'de intratrakeal kullanımının yararlı olmayacağı, intravenöz kullanımının fayda sağlayabileceği, ancak bu konuda kesin bir hükme varabilmek için daha geniş klinik çalışmaların gerekli olduğu kanaatindeyiz. 62
Özet (Çeviri)
Summary In this study our aim is to evaluate the diagnostic effect and applying form (intratracheal and intravenous) of theophylline in the acute lung injury due to ascite aspiration. We used 26 New Zealand type rabbits. We separated rabbits into 4 groups as intratracheal theophylline undamaged group [ITD(-)] (n=5), intratracheal theophylline damaged group [ITD(+)] (n=8), intravenous theophylline undamaged group [IVD(-)] (n=5) and intravenous teophilin damaged group [IVD(+)] (n=8) at random, respectively. Animals were anesthetized by ketamine hydrochloride 50 mg/kg IM. 1% lidocain were used for local anesthesia and endotracheal tube without cuff, which had 3 -mm inner diameter, was placed by tracheotomy. Rabbits were ventilated with parameters as 180 min., inspired oxygen concentration (FİO2) = %100, ventilation frequency (f)=80/min“ tidal volume (Vt)= 8 mL/kg, inspirium/expirium rate = 1/2, positive end-expirium pressure (PEEP)=5 cmKbO by using ”Servo 900C, Siemens-Elema, Sweden" ventilator. Arterial and venous vessel passage was provided in ear. Anesthesia were maintained 10/mg/kg/hour ketamine infusion. Also 0,9% NaCL were given at a rate of 10 mL/kg/hour. After monitorization of animals initial mid-arterial pressure (MAP), heart rate (HR) and Ppeak, Pmean, Ppause pressures (static compliances were calculated synchronic) were registered with 30 minutes break, pH, PaC2, SaC>2 values at arterial blood gases (ABG) and Hb, Hct, WBC, granulocyte, and monocytes were assessed. Bronchoalveolar lavage fluid (BALF) and blood were taken to determine the level of MDA and theophylline level thiobarbituric acid test and enzyme immunoassay method were used for MDA assay and theophylline level, respectively. Blood samples were taken at 0, 30 and 180. min while BAL samples was taken at 0 and 180 min Blood and BALF samples were centrifuged at 3000 turn for 4 min. Plasma was separated and put into ependorphs. All samples were stored at - 80°C 0.1 N HCL, 2 mL/kg was given to animals, which would expose to lung damage, thorough endotracheal tube. 2 mL /kg 0.9% NaCL isotonic was given to undamaged group as placebo theophylline was used in aminophylline form for diagnostic purpose and was applied IT or IV 8 mg/kg, 5 min. after giving HCL or placebo to lung. The dose of aminophylline was planned near to the dose that was used in humans. Left lung was excised 63completely in animals which were sacrificed by giving 40 mg/kg penthotal sodium after separating from ventilator at 180 min. Lung samples were kept in 10% buffered formaldehyde solution for histhopathologic examination. Sections were dyed by hemotoksilen eosin and examined at light microscope. Wet weight of right lung was measured, kept in etuve at 60°C for 24 hours, after measuring dry weight, wet/dry lung rate and pulmonary edema were evaluated. In our study we made lung damage with 2 mL/kg 0,1 N HCL (pH:l 2), At all groups similar positive chronotrop and inotrop effects were observed. At airway pressures the worst values in compliance were found in ITD(+) group while bronchodilatation were established in rVD(-) group. Blood gas values at 30. min was observed, as in respiratory acidosis and hypoxic hypercapnie while the values of undamaged group at 1 80,min. were found better. At the end of the study Hb and Hct values were found lower in all groups due to hemodilution and loss of blood, while WBC were also decreased because of damage in these cells There was no difference between groups in the measurement of whole blood. The lung edema after damage was found maximum in ITD(+) group while minimum in IVD(-) group but there was no significant difference between them, MDA levels were similar. Plasma theophylline levels were found at therapeutic levels in IV application and near to therapeutic plasma level in IT group. It is determined that damage was clearly formed with HCL but IV or IT way of application have no different effect to damage. As a result, we did not see expected positive effects of aminophylline when we applied it in IT at acute lung injury. However, available pharmaceutic theophylline preparations used by inhalation may provide positive results due to elimination of systemic side effects. In this study it was seen that, IV use had positive effects on airway pressures, compliance, antioxidant effect, oxygenation and positive hemodinamic effects. At the end we suggest that intratracheal aminophylline use have no advantage in ALI and ARDS but intravenous application may be useful. However wide clinical studies are needed to make this suggestion clear evidence. 64
Benzer Tezler
- Tavşanlarda hidroklorik asitle oluşturulan akut akciğer hasarında, intratrakeal verilen deksametazonun tedavideki yeri
Therapautic role of dexamethasone which we apply intratracheally in the acut lung injury occuring due to the hydrocloric acid in rabbits
FUNDA ARICIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tavşanlarda hidroklorik asitle oluşturulan akut akciğer hasarında prone pozisyonu ve intratrakeal Prostaglandin E1'in etkinliği
The Efficacy of prone position and intratracheal prostaglandin E1 in a acute lung injury model induced by hydrochloric acid in healthy rabbits
TAMAY ALPİN FİNCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tavşanlarda hidroflorik asitle oluşturulan korneal yanıkların iyileşmesinde dimetilsülfoksit ve indometazinin etkilerinin araştırılması
Effect of indomethacin and dimethylsulfoxide on the healing of corneal burns induced with hydrofluoric acid in rabbits
SEMİH ALTAN
Doktora
Türkçe
2013
Veteriner HekimliğiSelçuk ÜniversitesiCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKİ OĞURTAN
- İntratrakeal hidroklorik asit ile tavşanlarda oluşturulan akut akciğer hasarından önce ve sonra inhalasyon yoluyla verilen nedokromil sodyumun etkilerinin araştırılması
Investigation the influence of inhalated nedocromil sodium on hydrochloric acid induced acute lung injury in rabits before and after insult
SEMA SAYMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Hidroklorik asit ile tavşanlarda oluşturulan akut akciğer hasarında lidokainin tedavi edici etkisi ve kullanım şeklinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
FULYA COŞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ