Hidroklorik asit ile tavşanlarda oluşturulan akut akciğer hasarında lidokainin tedavi edici etkisi ve kullanım şeklinin araştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 103057
- Danışmanlar: PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
ÖZET Çalışmamızın amacı, asit aspirasyonu ile oluşan akut akciğer hasarında çeşitli dozlardaki lidokainin tedavi edici etkisini ve intratrakeal veya intravenöz olarak uygulanış şeklini değerlendirmektir. Çalışmada 20 adet Yeni Zelanda tipi tavşan kullanıldı Tavşanlara 50 mg/kg ketamin hidroklorür İM verilerek anestezileri sağlandı. Tüm tavşanlara trakeatomi açılarak iç çapı 3 mm kafsız endotrakeal tüp yerleştirildi. Tüm tavşanlar 0.5 mg/kg atracurium besilat (tracrium) İM ile kürarize edilip, 180 dk basınç kontrollü modda, Fi02= %100, f= 80/dk, Vt= 8 mL/kg, l/E= 1/2, PEEP= 5 cmH20 parametreleri ile ventile edildiler. Kulaklarında arteryel ve venöz damar yolları açıldı. Anestezi idamesi 10 mg/kg/saat ketamin infüzyonu ile sağlandı. İdame sıvısı olarak ta %0.9 NaCI 10 mL/kg/saat hızda verildi. Tavşanlar rastgele 4 gruba ayrıldı. HCI 2 mg/kg intratrakeal verildikten 5 dk sonra 1.gruba 2 mg/kg İV lidokain (n=5), 2.gruba 2 mg/kg İT lidokain (n=5), 3.gruba 4 mg/kg İV lidokain (n=5), 4.gruba 4 mg/kg İT lidokain (n=5) uygulandı. Lidokain dozu, insanlarda kullanılan doza yakın olarak planlandı. Tavşanlar monitörize edildikten sonra başlangıç O AB, KAH ile Ppeak, Ppause, Pmean basınçları kaydedildikten sonra 30 dk. aralarla kayıtlara devam edildi. Bununla birlikte 0, 30 ve 180 dk'da AKG'da pH, Pa02, PaC02 değerleri, 0 ve 180.dk'da kan sayımında trombosit ve granülosit sayıları tespit edildi. MDA ve lidokain düzeyleri için BAL ve kan alındı. MDA tayini için, tiyobarbitürik asit testi (TBA) ve lidokain düzeyi için“enzim immunassay ”yöntemi kullanıldı. Kan ve BAL örnekleri, MDA için 0, 30, 180.dk.'larda; lidokain için (lidokain verildikten 5 dk sonra yani çalışmanın 30.dk'sı başlangıç değeri olarak kabul edildi) 0 ve 180.dk.'larda alındı. Kan ve BAL örnekleri 4 dk. 3000/dk devirde santrifüj edilip plazması ayrılarak epandorflara konuldu. -80°C'de saklandı. Çalışmanın sonunda (180.dk) stemotomi yapılarak sol akciğer çıkarıldı. Akciğer örnekleri histopatolojik inceleme amacıyla %10'luk tamponlu formaldehit solusyonunuda saklandı. Hazırlanan kesitler hemotoksilen eozin ile boyanıp ışık mikroskopunda incelendi ve hasar oluşumuna göre -/++++ olarak skorlandı. Her 69gruptan ikişer hayvanın akciğer yaş ağırlığı ölçülüp, 60°C etüvde 24 saat sonra kuru ağırlığı ölçülüp yaş/kuru akciğer oranı ile pulmoner ödem oluşumu değerlendirildi. Çalışmamızda, hemodinamik olarak 2.grup ve istatistiki anlamlı olmamakla birlikte 4.grup diğer gruplara göre 120 ve 180.dk'da KAH açısından azalma göstermekte, 2. ve 4.grupta OAB açısından diğer gruplara göre 60. ve 120. dk'da artış göstermektedir. Bu durum, İT HCI ve İT lidokaine bağlı pulmoner vazokonstriksiyon sonucunda OAB'da artma ve refleks olarak KAH'da azalma olduğunu düşündürmektedir. Hava yolu basınçları ve kompliyansta İV lidokain uygulanan 1. ve 3. grup en iyi değerler grubunda bulundu. Kan gazlarında tüm gruplarda 30.dk değerleri, hipoksik, hiperkapnik ve respiratuar asidoz tablosunda bulundu. 180. dk'da en iyi değerler 1. grupta daha iyi olmak üzere İV lidokain uygulanan 1.ve 3.grupta bulundu. Trombosit değerleri 1. ve 4. grupta anlamlı ve diğer gruplarda anlamlı olmamakla birlikte 180.dk'da azalma göstermektedir. Granülosit değerlerinde de tüm gruplarda 180.dk'da artma olmakla birlikte gruplar arası fark yoktur. Plazma lidokain değerleri İV grupta İT gruba göre yüksek bulundu. BAL lidokain değerlerinde de İT grup İV gruba göre yüksek bulundu. Plazma MDA değerleri İV lidokain uygulanan 1. ve 3. grupta diğer gruplara göre düşük bulundu. BAL MDA değerleri İT lidokain uygulanan 2. grupta ve anlamlı olmamakla birlikte 4.grupta diğer gruplara göre yüksek bulundu. Histopatolojik olarak da ve akciğer yaş/kuru ağırlık oranlarında da Lgrup daha fazla olmak üzere İV lidokain uygulanan İve 3.grupta daha iyi sonuçlar olduğunu görmekteyiz. Bu bulgular bize HCI- lidokainle akciğerde en fazla hasarın İT lidokain uygulanan 2. ve 4. grupta olduğunu en az hasarın da İV lidokain uygulanan 1. ve 3. grupta olduğunu göstermektedir. Sonuçta lidokainin ALI ve ARDS'de intravenöz kullanımının intratrakeal kullanımdan; daha düşük dozlarının sınırdaki yüksek dozlarından daha fazla fayda sağlayabileceğini, ancak bu konuda kesin hükme varabilmek için daha fazla çalışmanın gerekli olduğu kanaatindeyiz. 70
Özet (Çeviri)
SUMMARY The aim of our study is to evaluate healing effect of various doses of lidocaine in case of acute lung damages due to acid aspiration and its intratracheal or intravenous application. In our study we used 20 New Zealand rabbits. The rabbits were anesthetized using 50 mg/kg ketamine IM. All rabbits were subjected to trachetomy and an endotracheal tube with 3 mm internal diameter (without a kaf) was inserted. All rabbits were curarized using 0.5 mg/kg atracurium besilate (tracrium) IM and ventilated for 180 minutes under controlled pressure mode with the parameters being Fi02= %100, f= 80/dk, Vt= 8 ml_/kg, l/E= 1/2, PEEP= 5 cmH20. Arterial and venose vessel passages were opened on their ears. The anesthesia was continued using 1 0 mg/kg/hour ketamine infusion. As the continuity fluid, 0.9% NaCI was applied at a rate of 10 mL/kg/hour. The rabbits were randomly divided into 4 groups. 5 minutes from applying HCI 2 mg/kg intratracheal, 1st group was applied 2 mg/kg IV lidocaine (n=5), 2nd group was applied 2 mg/kg IT lidocaine (n=5), 3rd group was applied 4 mg/kg IV lidocaine (n=5) and 4th group was applied 4 mg/kg IT lidocaine (n=5). The lidocaine dose was designed to be close to the dose applied to human. After monitoring the rabbits and recording the start OAB, KAH and Ppeak, Ppause, Pmean pressures, the recordings were continued with 30 minutes intervals. Along with those, the pH, Pa02, PaC02 values at 0, 30 and 180 minutes and trombocyte and granulocyte values were determined at 0 and 180 minutes. BAL and blood was taken for MDA and lidocaine levels. For determining MDA, tiobarbituric acid test (TBA) and for determining lidocaine level“enzyme immunoassay”method was used. The blood and BAL samples were taken at 0, 30 and 180 minutes for MDA and at 0 and 180 minutes for lidocaine (5 minutes from application of lidocaine, i.e. 30th minute of the new study was assumed as the start value). The blood and BAL samples were santrifuged at 3000/minutes revolution for 4 minutes and their plasma was removed and placed into epandorfs. It was stored in - 80°C. At the end of the study (180 minutes), sternotomy was conducted and left lung was removed. The lung samples were stored in 10% buffer formaldehyde solution for the purpose of histopathologic evaluation. The sections prepared were dyed with 71eosin and examined under light microscope and scored as -/++++ depending on the level of damage. The humid lung weights of two animals from each group were measured and dried weights were found out after 24 hours of drying in the drying oven under 60°C and humid/dried lung rate as well as pulmonary edema formation were evaluated. In our study, 2nd group and though it has no statistical meaning 4th group hemodynamically differs from the others with regard to KAH at 120 and 180 minutes, while 2nd and 4th groups demonstrate an increase at 60 and 120 minutes from the other groups with regard to OAB. This situation makes us to think of an increase in OAB after the pulmonary vasoconstriction in IT, HCI and IT lidocaine and a decrease in KAH as a reflex against this. 1st and 3rd groups those were subjected to air passage pressures and IV lidocaine during compliance were found within the best values. The 30 minutes blood gases values for all groups were found in hypoxic, hypercapnic and respiratory acidosis table. The best values in 180 minutes were found in 1st and 3rd groups which were subjected to IV lidocaine, while better in 1st group. The thrombocyte values are meaningful in 1st and 4 groups and insignificant in the others, while they demonstrate a decrease in 1 80 minutes. There's an increase in 1 80 minutes as for granulocyte values in all groups while there's no difference between the groups. The plasma lidocaine values were found higher in IV group when compared to IT group. The IT group was found to give higher values than IV group as for BAL lidocaine values. The Plasma MDA values were found lower in 1st and 3rd groups which were subjected to IV lidocaine when compared to other groups. The BAL MDA values were found higher in 2nd group and though insignificant, in 4th group both of which were subjected to IT lidocaine, when compared to others. We can see better results in 1st and 3rd groups that were subjected to IV lidocaine while 1st group gives higher histopathologic results as well as in lung humid/dry weight ratio. These findings show that the greatest damage in the lung caused by HCI-lidocaine is suffered in 2nd and 4th groups those were subjected to IT lidocaine, while the minimum damage was caused on 1st and 3rd groups those were subjected to IV lidocaine. To conclude, we can say that intravenous application of lidocaine in ALI and ARDS would be more useful than intratracheal application, as well as its lower doses would be much better than the higher doses at the limit, while further studies should be made in order to reach a final decision on that issue. 72
Benzer Tezler
- İntratrakeal hidroklorik asit ile tavşanlarda oluşturulan akut akciğer hasarından önce ve sonra inhalasyon yoluyla verilen nedokromil sodyumun etkilerinin araştırılması
Investigation the influence of inhalated nedocromil sodium on hydrochloric acid induced acute lung injury in rabits before and after insult
SEMA SAYMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tavşanlarda hidroklorik asitle oluşturulan akut akciğer hasarında, intratrakeal verilen deksametazonun tedavideki yeri
Therapautic role of dexamethasone which we apply intratracheally in the acut lung injury occuring due to the hydrocloric acid in rabbits
FUNDA ARICIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tavşanlarda hidroklorik asitle oluşturulan akciğer hasarında teofilinin, tedavi edici etkisi ve kullanım şeklinin (intratrakeal veya intravenöz) araştırılması
Investigation of theophylline's therapeutic effect and route (intravenous or intratrakeal) in HCI mediated lung injury
ALPER İYNEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN ÖZ
- Hidroklorik asit ile tavşanlarda oluşturulan akut akciğer hasarında pentoksifilinin tedavi edici etkisi ve kullanım şeklinin araştırılması
Evaluation of the therapeutic role and application way of pentoxifyllin in case of hydrochloric acid induced acute lung injury in New Zealand rabbits
ELİF AŞKIN (KURTULAN)
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tavşanlarda asit aspirasyonu ile oluşturulan akut akciğer hasarında spironolakton ve sürfaktan tedavisinin histopatolojik incelenmesi ve HMGB1, CRP, IL1-ß ve TNF-a üzerine etkisi
Histopathological evaluation of sprinolacton and surfactant treatment in rabbits with acute pulmonary injury caused by acid aspiration and the effects of the treatment on HMGB1, CRP, IL1-ß ve TNF-a levels
MUHAMMET EMİN NALDAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Anestezi ve ReanimasyonAtatürk ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CANAN ATALAY