Öteki dindarlığı bağlamında toplumsal damgalanma ve benliğin sunumu: Bursa Romanları örneği
Social stigma and presentation of self in context of religiousness of other: The Case of Romani people in Bursa
- Tez No: 914624
- Danışmanlar: PROF. DR. VEJDİ BİLGİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Sosyoloji, Religion, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bursa Uludağ Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Din Sosyolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
Romanlar/Çingeneler kendilerine has sosyo-kültürel dinamikleri olan kadim bir etnik topluluktur. Türkiye coğrafyasında yaşayan Romanların da kökeni oldukça eski tarihlere kadar uzanır. Türkiye'deki Romanlar her ne kadar tamamıyla homojen bir etno-kültürel yapıya sahip olmasalar da karşılaştıkları ön yargılar ve damgalar çoğu zaman ortak bir karakter arz etmektedir. Kadim bir topluluk olarak Romanlar, tarih boyunca birçok farklı şekillerde ön yargılara ve damgalanmaya maruz kalmıştır. Bu durum günümüzde de aynı şekilde devam etmekte ve Romanların kimlik/benlik algısı ve inşasını da etkilemektedir. Bu çalışmada Çingene ya da Roman olarak adlandırılan etnik grupların toplumun farklı kesimlerince nasıl anlaşıldığı ve ne tür ön yargılara maruz kaldıkları; bu ön yargılar neticesinde toplumsal benliklerini nasıl oluşturup sundukları, Erving Goffmann'ın“Damgalama”ve“Benliğin Sunumu”kuramından hareketle açıklanmaya çalışılacaktır. Çalışmanın amacı, söz konusu bu damgalamaya karşı Romanların/Çingenelerin kendi kimliklerini nerede konumlandırdıklarını, nasıl bir kimlik inşa ettiklerini ve bu damgalama süreci ile ne şekilde mücadele ettiklerini, maruz kaldıkları sosyal damgalamaların dindarlıklarını ve dine bakış açılarını ne derece etkilediğini sosyolojik bir bakış açısıyla analiz etmektir. Araştırmada, derinlemesine mülakat tekniğine dayanan nitel yöntem ve fenomenolojik desen kullanılmıştır. Araştırmamızda, Romanların“Çingene”kavramını terk etme eğiliminde oldukları, kendilerini Türk ve muhacir olarak tanımladıkları, özellikle aile kurumu ve çocuk sayısına büyük önem verdikleri, eğitim hayatında ve iş hayatında çeşitli damgalanmalara maruz kalmakla birlikte yeni nesillerin daha eğitimli ve düzenli bir işe sahip oldukları, dinî açıdan kendilerini oldukça dindar olarak görmelerine rağmen dinî pratiklerde eksik oldukları, Roman mahalleleri dışındaki camilerde ötekileştirmeye maruz kaldıkları tespit edilmiştir.
Özet (Çeviri)
The Roma/Gypsies are an ancient ethnic community with their own unique socio-cultural dynamics. The origins of the Roma living in the geographical region of Turkey date back to very early periods in history. Although the Roma in Turkey do not possess a completely homogeneous ethno-cultural structure, the prejudices and stigmas they face often share common characteristics. As an ancient community, the Roma have historically been subjected to various forms of prejudice and stigmatization. This reality persists to this day, continuing to influence the perception and construction of their identity and self-concept. This study aims to explore how the ethnic group referred to as Gypsies or Roma is perceived by different segments of society and the types of prejudices they face. It seeks to explain how they construct and present their social selves in response to these prejudices through the lens of Erving Goffman's theories of“Stigma”and“Presentation of Self.”The purpose of this study is to analyze, from a sociological perspective, where Roma/Gypsies position their identity in the face of such stigmatization, how they construct their identity, and how they resist the stigmatization process. Additionally, it examines how the social stigmas they experience influence their religiosity and perspectives on religion. The research employs a qualitative methodology based on in-depth interviews and utilizes a phenomenological design. In our research, it has been observed that Romani people tend to abandon the term“Gypsy,”identifying themselves as Turks and immigrants. They place great importance on family structure and the number of children, and although they face various stigmas in both education and employment, the new generations are more educated and have more stable jobs. Despite considering themselves highly religious, they are found to be lacking in religious practices. Additionally, they experience marginalization in mosques outside of Romani neighborhoods.
Benzer Tezler
- Moda ve dindarlık
Fashion and religiosity
AHMET SEFİL
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
DinMarmara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKİ ARSLANTÜRK
- Hasidizm'in Yahudi ve öteki anlayışı
Jews and non-jews in the Hassidic thought
EBRU METLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
DinAnkara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF.DR. BAKİ ADAM
- Türkiye'de dindar milliyetçiliğin oluşum süreci: Milli Türk Talebe Birliği örneği
The formation process of religious naiionalism in Turkey: the case of National Union of Turkish Ttudents
ONUR TÜRKÖLMEZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Siyasal BilimlerKocaeli ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YÜCEL DEMİRER
- Yeni dini hareketlerde kadın
Women in new religions movements
ATİKE FATMANUR ÇAKMAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
DinSüleyman Demirel ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİT AHMET ÇİFTÇİ
- Erken dönem uyumsuz şemalar ile Kohlberg ahlaki gelişim kuramı arasındaki ilişkinin incelenmesi
Examine the relationship between early maladaptive schemas and Kohlberg moral development theory
ÇILGA BERİL YAVUZ BOZDUĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
PsikolojiMaltepe ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN GALİP BAHÇEKAPILI