Ratlarda random paternli dorsal fleplerde etanercept ve adalimumabın flep yaşayabilirliğine etkilerinin araştırılması
Investigation of the effects of etanercept and adalimumab on the viability of random pattern dorsal flaps in rats
- Tez No: 914730
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜLDA RIFAT ÖZAKPINAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
- Anahtar Kelimeler: TNF-α inhibitörleri, Adalimumab, Etanercept, Flep sağkalımı, Oksidatif stres, Histopatolojik analiz, TNF-α inhibitors, Adalimumab, Etanercept, Flap survival, Oxidative stress, Histopathological analysis
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Etlik Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Cerrahi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 94
Özet
Giriş ve Amaç: Bu çalışma, TNF-α inhibitörleri olan adalimumab ve etanercept'in, random paternli dorsal flep modelinde ratlarda flep sağkalımı üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır, kontrol grubu ile karşılaştırılarak bu ajanların flep sağkalımını nasıl etkilediği histopatolojik ve biyokimyasal olarak incelenmiştir. TNF-α inhibitörlerinin anti-inflamatuar ve antioksidan etkilerinin, flep cerrahisinde doku sağkalımı ve yara iyileşmesine katkıda bulunabileceği öngörülmektedir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada, toplam 30 adet dişi Wistar Albino rat kullanılmıştır. Ratlar, kontrol (n=10), çalışma sürecinde 2 deneğin Excitus olması nedeni ile çalışmanın sonunda 8'e inmiştir. adalimumab (n=10) ve etanercept (n=10) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Tüm gruplarda sıçanlara dorsal flep cerrahisi uygulanmış ve adalimumab ve etanercept gruplarına bu ajanlar subkutan yolla verilmiştir. İnflamasyon tipi, inflamasyon şiddeti, fibrozis, ülser ve nekroz varlığı gibi parametreler değerlendirilmiş; ayrıca katalaz (CAT), malondialdehit (MDA), süperoksit dismutaz (SOD) ve ksantin oksidaz (XO) seviyeleri ölçülerek oksidatif stres göstergeleri incelenmiştir. İstatistiksel analizler ANOVA ve Ki-kare testleri kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Tüm gruplarda inflamasyon tipi“akut”olarak rapor edilmiş ve bu parametre açısından gruplararasında bir farklılık gözlenmemiştir. İnflamasyon şiddeti açısından değerlendirildiğinde, kontrol grubunda %37,5 oranında şiddetli inflamasyon gözlemlenirken, adalimumab grubunda %40 ve etanercept grubunda %20 oranında şiddetli inflamasyon rapor edilmiştir. Fibrozis bulguları incelendiğinde, adalimumab grubunda %60 oranında orta derecede fibrozis tespit edilmiştir. Etanercept grubunda ise fibrozis %50 oranında hafif ve %20 oranında orta derecede olarak rapor edilmiştir. Kontrol grubunda %37,5 oranında orta derecede fibrozis görülürken, %12,5 oranında çok şiddetli fibrozis vakası tespit edilmiştir (p=0,311). Ülser varlığı açısından değerlendirildiğinde hem adalimumab hem de etanercept gruplarında %60 oranında ülser tespit edilmiştir. Kontrol grubunda ise bu oran %37,5 olarak bulunmuştur (p=0,707). Nekroz varlığı kontrol grubunda %87,5 oranında tespit edilirken, adalimumab grubunda %100, etanercept grubunda ise %90 oranında gözlemlenmiştir (p=0,735). Ancak, nekroz alanı bakımından anlamlı bir fark saptanmıştır (p=0,026). Kontrol grubundaki ratlarda nekroz alanı 13247,50±4648,75 µm², adalimumab grubunda 8610,10±3488,04 µm², etanercept grubunda ise 8689,80±3268,38 µm² olarak ölçülmüştür. Katalaz enzimi aktivitesi açısından değerlendirildiğinde, etanercept grubunda en yüksek aktivite tespit edilmiştir (114,30±25,96). Adalimumab grubunda bu değer 42,81±12,32 iken, kontrol grubunda 20,27±9,07 olarak bulunmuştur (p=0,000), ve en düşük aktivitenin kontrol grubunda olduğu gözlemlenmiştir. MDA düzeyleri arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p=0,168). SOD aktivitesi açısından gruplar arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p=0,522). Kontrol grubunda SOD aktivitesi 5,06±1,74, adalimumab grubunda 6,12±1,95, etanercept grubunda ise 5,75±1,06 olarak tespit edilmiştir (p=0,427). Sonuç: Adalimumab ve etanercept, random paternli dorsal flep modelinde flep sağkalımını artırıcı etkiler göstermiştir. Özellikle etanercept grubunda, oksidatif stresin daha fazla azaldığı ve nekroz alanlarının küçüldüğü tespit edilmiştir. Bu bulgular, TNF-α inhibitörlerinin flep cerrahisinde doku sağkalımını iyileştirmek için potansiyel bir tedavi stratejisi olabileceğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: This study aimed to evaluate the effects of TNF-α inhibitors, adalimumab and etanercept, on flap survival in rats using a random-pattern dorsal flap model. Histopathological and biochemical analyses were conducted to compare how these agents impact flap survival relative to a control group. The anti-inflammatory and antioxidant effects of TNF-α inhibitors were hypothesized to contribute to tissue survival and wound healing in flap surgeries. Materials and Methods: A total of 30 female Wistar Albino rats were included in the study. The rats were divided into three groups: control (n=10) Since 2 subjects had Excitus during the study period, it decreased to 8 at the end of the study, adalimumab (n=10), and etanercept (n=10). All groups underwent dorsal flap surgery, and adalimumab and etanercept were administered subcutaneously to the respective treatment groups. Parameters such as inflammation type, inflammation severity, fibrosis, ulcer presence, and necrosis were evaluated. Oxidative stress markers, including catalase (CAT), malondialdehyde (MDA), superoxide dismutase (SOD), and xanthine oxidase (XO), were also measured. Statistical analyses were performed using ANOVA and chi-square tests. Results: In all groups, the type of inflammation was reported as“acute,”with no significant differences between the groups for this parameter. Regarding inflammation severity, 37.5% of the control group exhibited severe inflammation, while 40% of the adalimumab group and 20% of the etanercept group showed severe inflammation. Fibrosis findings revealed that 60% of the adalimumab group had moderate fibrosis, while in the etanercept group, 50% had mild fibrosis and 20% had moderate fibrosis. In the control group, 37.5% had moderate fibrosis, and 12.5% had very severe fibrosis (p=0.311). Ulcer presence was observed in 60% of both the adalimumab and etanercept groups, while in the control group, this rate was 37.5% (p=0.707). Necrosis was found in 87.5% of the control group, 100% of the adalimumab group, and 90% of the etanercept group (p=0.735). However, there was a significant difference in necrosis area (p=0.026). The necrosis area was 13247.50±4648.75 µm² in the control group, 8610.10±3488.04 µm² in the adalimumab group, and 8689.80±3268.38 µm² in the etanercept group. Regarding catalase enzyme activity, the highest activity was observed in the etanercept group (114.30±25.96). This value was 42.81±12.32 in the adalimumab group and 20.27±9.07 in the control group (p=0.000), with the lowest activity found in the control group. There was no significant difference in MDA levels (p=0.168) or SOD activity (p=0.522). SOD activity in the control group was 5.06±1.74, 6.12±1.95 in the adalimumab group, and 5.75±1.06 in the etanercept group (p=0.427). Conclusion: Adalimumab and etanercept demonstrated beneficial effects on flap survival in a random-pattern dorsal flap model. Notably, the etanercept group showed greater reductions in oxidative stress and smaller necrosis areas. These findings suggest that TNF-α inhibitors could be a potential therapeutic strategy to improve tissue survival in flap surgeries.
Benzer Tezler
- Ratlarda random paternli dorsal fleplerde edoksabanın flep yaşayabilirliğine etkisinin araştırılması
Effect of edoxaban on random pattern skin flap survival in rats
ÖMERCAN YAĞIZ ÖKSÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiPlastik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. MURAT İĞDE
- Ratlarda random paternli dorsal fleplerde dipiridamol'ün flep yaşayabilirliğine etkinliğinin araştırılması
The effect of dipyridamole on viability of random pattern dorsal skin flap in rats
ALPER BURAK USLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. MURAT İĞDE
- Karnozin ve düşük moleküler ağırlıklı heparinin ratlarda random paternli McFarlane flebi yaşayabilirliği ve plazma sıvısındaki mikrobial metabolitlerinin üzerine etkisinin araştırılması
The effect of carnosine and low molecular weight heparin on random pattern McFarlane flap viability and microbial metabolites in plasma fluid in rats
MUHAMMED EMİN ALDATMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiFırat ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN CAHİT ÖZCAN
- Deneysel olarak ratlarda furosemidin, random paternli dorsal flep modelinde flep yaşayabilirliği ve aksiyel paternli venöz flep modelinde flep yaşayabilirliği üzerine etkisinin araştırılması ve histopatolojik açıdan değerlendirilmesi
Experimentally investigating the effect of furosemide on flap viability in random pattern dorsal flap model and flap viability in axial pattern venous flap model and histopathological evaluation in rats
AHMET KAPLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
UZMAN MURAT İĞDE
- Deneysel random-paternli deri fleplerinin yaşayabilirliği üzerine gingko biloba (EGb761)'in etkisinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
EMRE ÖZDENGİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiAnkara ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECMETTİN KUTLU