Geri Dön

Yoğun bakım ünitesinde konvansiyonel yöntemle, fiberoptik bronkoskopi kılavuzluğunda ve ultrason kılavuzluğunda elektif perkütan dilatasyonel trakeostomi açılan hastaların prospektif olarak karşılaştırılması

Prospective comparison of patients undergoing elective percutaneous dilatational tracheostomy with conventional, fiberoptic bronchoscopy-guided and ultrasound-guided method in the intensive care unit

  1. Tez No: 914844
  2. Yazar: SALİHA ERKAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SÜHEYLA ABİTAĞAOĞLU, DR. FATİH KILIÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Perkütan dilatasyonel trakeostomi, fiberoptik bronkoskopi, ultrasonografi, yoğun bakım ünitesi, komplikasyon
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Amaç: Perkütan dilatasyonel trakeostomi (PDT), yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) uzun süreli solunum desteği tedavisi için yaygın olarak uygulanan invaziv bir işlemdir. PDT işlem süresini azaltmak ve gelişebilecek komplikasyonları önlemek için fiberoptik bronkoskopi (FOB) veya ultrasonografi (USG) eşliğinde PDT günümüzde öncelikle tercih edilmektedir. Bu çalışmanın amacı Konvansiyonel (kör) yöntem, FOB veya USG eşliğinde PDT'nin etkinliği ve güvenilirliğinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Tek merkezli, hastane tabanlı, randomize kontrollü bir klinik müdahale tasarımına sahip bu tez çalışması, SBÜ İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde Aralık 2022 ve Ekim 2023 tarihleri arasında yatışı olan ve trakeostomi ihtiyacı gelişen hastalar ile yürütüldü. Etik kurul onayı ve hasta yakınlarından gönüllü olur formu alındıktan sonra, araştırmanın dahil edilme kriterlerine uyan 35'er hasta, Konvansiyonel (kör), USG eşliğinde ve FOB eşliğinde PDT uygulanmak üzere randomize olarak 3 gruba ayrıldı. FOB ve kör gruplarında ikişer hasta eksik veri nedeniyle çalışma dışında bırakıldı. Böylelikle, FOB grubunda 33 hasta, USG grubunda 35 hasta ve Kör grubunda 33 hastanın verileri çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik ve antropometrik özellikleri, antropometrik boyun ölçümleri, yatış tanıları, komorbid hastalıkları, yatış anındaki APACHE II VE SAPS 3 skorları, prosedür öncesi zor havayolu düşündürebilecek bulguları, prosedür süresi, toplam ponksiyon sayısı, trakeostomi girişinin anatomik olarak orta hatta olup olmadığı, işleme bağlı gelişen majör ve minör komplikasyonlar, hastaların prognostik özellikleri ve yoğun bakımda ve hastanede toplam yatış süreleri kaydedildi ve veriler analiz edildi. Bulgular: Hastaların yaş dağılımları, cinsiyetleri ve beden kitle indeksi (BKİ) dağılımları gruplar arasında istatistiksel olarak benzer iken, hastaların medyan yaşları 73,0 yıl, 52'si (%51,5) kadın ve 49'u (%48,5) erkek ve medyan BKİ değeri ise 25,7 kg/m 2 idi. Hastalarda saptanan en sık entübasyon endikasyonu havayolunu koruyamama iken, entübasyon endikasyonları gruplar arasında benzerdir. Anatomik lokalizasyon FOB ve USG grubunda büyük oranda saat 12 hizasında iken, bu oran Kör grubunda %45,5 olarak bulundu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü(p< 0,001). Anatomik zorluk ve uygulayıcı değerlendirmesine göre ölçülen prosedür zorluğu her 3 prosedür için de benzerdi. USG kılavuzluğunda trakeostomi yönteminin prosedür süresi (243,5±75,6 sn), FOB eşliğinde trakeostomi (375,6±197,1 sn) ve kör trakeostomiye (436,5±169,1 sn) göre daha kısaydı (sırasıyla, p=0,005 ve (p< 0,001). Girişim sayısı ise kör trakeostomi yönteminde (1,6±0,6) diğer iki yönteme göre (1,2±0,4 ve 1,2±0,4) daha fazlaydı (sırasıyla, p=0,038 ve p=0,005). Hem majör komplikasyon hem minör komplikasyon hem de herhangi bir komplikasyon gelişme sıklığı en yüksek kör grubunda en düşük ise USG grubundadır (sırasıyla, p=0,001, p=0,001 ve p=0,004). Hastalarda en sık görülen majör komplikasyon persistan arteriyel hipotansiyon iken, USG grubunda hiç saptanmadı. SpO 2 'nin %85 altında olduğu akut desatürasyon kör grubunda daha fazla sıklıkta görüldü (p=0,015). Hastalarda en sık görülen minör komplikasyon teknik problemler iken, sıklığı gruplar arasında benzerdi. İkinci sırada görülen minör komplikasyon olan trakeal ring rüptürü USG grubunda hiç saptanmamışken, kör grubunda daha fazla sıklıkta görüldü (p=0,007). Hastaların prognostik özellikleri çalışma gruplarında benzer iken, hastaların 2'sinde (%2,0) dekanülasyon, 6'sında easy-breath ihtiyacı, 56'sında homevent ihtiyacı, 39'unda mekanik ventilasyon ihtiyacı gelişmiş ve 56 hasta (%55,4) ex olmuştur. Çalışma grupları hastaların YBÜ kalış süresi ve toplam yatış süresi açısından istatistiksel olarak benzer iken, medyan YBÜ kalış süresi 53 gün ve medyan toplam yatış süresi 60 gündü. Sonuç: USG ve FOB eşliğinde PDT benzer prognostik özellikler ve mortalite oranları göstermektedir. Uygulama pratikliği, prosedür süre avantajı ve daha düşük komplikasyon oranları USG kılavuzluğunda PDT'yi bir adım öne çıkarmaktadır.

Özet (Çeviri)

Aim: Percutaneous dilatational tracheostomy (PDT) is an invasive procedure commonly performed in intensive care units (ICUs) for prolonged respiratory support. To reduce procedure time and prevent potential complications, PDT is increasingly being performed with the guidance of fiberoptic bronchoscopy (FOB) or ultrasonography (USG). This study aimed to compare the efficacy and safety of FOB-guided PDT and USG-guided PDT methods. Materials and Methods: This single-center, hospital-based, randomized controlled clinical trial was performed with patients hospitalized and needing tracheostomy in the ICU of SBÜ İstanbul Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital between December 2022 and October 2023. The demographics and clinical characteristics of the patients who underwent conventional (blind), USG- guided, and FOB-guided PDT were compared. During the study period, 35 patients who met the inclusion and exclusion criteria were randomized into three groups. Due to missing data, two patients from the FOB and blind groups were excluded. Finally, 33 patients in the FOB group, 35 in the USG group, and 33 in the blind group were included in the analysis. Demographic and anthropometric characteristics of the patients, anthropometric neck measurements, hospitalization diagnoses, comorbid diseases, APACHE II and SAPS 3 scores at the time of admission, intubation and tracheostomy indications, whether there were any findings that might suggest a difficult airway detected before the procedure, procedure duration, total number of punctures performed until successful intervention. whether the tracheostomy entry is anatomically midline or not, major and minor complications arising from the procedure, prognostic features of the patients, and whether they are in the intensive care unit or hospital and total hospitalization times were recorded by the physician and the data were analyzed. Results: The age, gender, and body mass index (BMI) distributions of the patients were statistically similar among the groups, with a median age of 73 years. Of the patients, 52 (51.5%) were female, 49 (48.5%) were male, and the median BMI was 25.7 kg/m². The most prevalent indication for intubation among all patients was airway protection failure. The most frequent indication for tracheostomy was prolonged ventilation, although difficult weaning was more common as an indication for tracheostomy in the FOB group (p=0.014). The anatomical localization was predominantly at the 12 o'clock position in the FOB and USG groups, whereas this rate was 45.5% in the blind group (p

Benzer Tezler

  1. Karbapenem dirençli acinetobacter baumannii izolatlarında sınıf D beta laktamaz varlığının genotipik yöntemle araştırılması

    Investigation of class-D beta-lactamases in carbapenem resistance acinetobacter baumannii isolates by genotypic method

    İCLAL AĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MikrobiyolojiAtatürk Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLKÜ ALTOPARLAK

  2. Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda Candida kolonizasyonunun epidemiyolojik ve invitro antifungal duyarlılık yönünden incelenmesi

    Investigation of epidemiological and in vitro antifungal susceptibity of Candida colonization in patients hospitalized in intensive care unit

    AYSUN KAYA

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZAYRE ERTURAN

  3. Kolistin dirençli klebsiella pneumoniae izolatlarında plazmid aracılı direnç mekanizmalarının araştırılması

    Investigation of plasmid mediated resistance mechanisms in colistin resistant klebsiella pneumoniae isolates

    FATMA ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MikrobiyolojiZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜSUN CÖMERT

  4. Göğüs hastalıkları yoğun bakım ünitesinde takip edilen akut solunum yetmezliği olan hastalarda yüksek akımlı nazal kanül oksijen tedavisi uygulamaları

    High flow nasal cannula oxygen therapy applications in patients with acute respiratory failure followed in the chest diseases intensive care unit

    DUYGU ECER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYDIN ÇİLEDAĞ

  5. Yoğunbakım ünitesinde bakteriyemi sürveyansı

    Başlık çevirisi yok

    GÜLTEN ÜNLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiSağlık Bakanlığı

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADRİYE KART YAŞAR