Genocide of a Land: An Ecocritical Reading of How Beautiful We Were by Imbolo Mbue in the Light of Arne Naess' deep ecology philosophy
Bir Ülkenin Katliamı: Imbolo Mbue'nin Öyle Güzeldik ki adlı romanının Arne Naess'in Derin Ekoloji felsefesi ışığında ekoeleştirisi
- Tez No: 918610
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET AKİF BALKAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Batı Dilleri ve Edebiyatı, Felsefe, American Culture and Literature, Western Linguistics and Literature, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Ekoeleştiri, Derin Ekoloji, Arne Naess, Imbolo Mbue, Öyle Güzeldik Ki, Ecocriticism, Deep Ecology, Arne Naess, Imbolo Mbue, How Beautiful We Were
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 106
Özet
Ekolojik felaketler, edebiyat da dahil olmak üzere tüm disiplinler için önemli ve endişe verici bir konuya dönüşmüştür. 20'nci yüzyıldan itibaren, ekoeleştiri ve çevre çalışmaları, edebiyatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Derin ekoloji de ayrıca ekoeleştiri içerisinde etkili bir düşünce okulu haline gelmiştir. Norveçli filozof Arne Naess tarafında geliştirilen Derin Ekoloji felsefesi, doğaya olan sığ bakış açısını değiştirmeyi önerir. Sığ Ekoloji ve Derin Ekoloji arasında ayrıma giden Naess, doğanın içsel değerinin altını çizer. Günümüz devlet ve ekonomi politikalarının sürdürülebilir olmayışından yakınır. Bu durum“kendini gerçekleştirme”adını verdiği ve doğayı, kültürlerin çokluğunu kapsayan kavramı engeller. Naess' den önce Amerikan Edebiyatında derin ekoloji ile ortak yönleri olan anlayışlar gelişmiştir. Rachel Carson, Aldo Leopold, Henry David Thoreau bu isimlerden önde gelenlerdir. Bu çalışmada Kamerun kökenli Amerikan yazar Imbolo Mbue'nin Öyle Güzeldik Ki (2021) adlı romanı Arne Naess'in derin ekoloji felsefesi bağlamında ekoeleştirel bir şekilde çalışılacaktır. Romanda, Thula ve Kosawa halkı derin ekolojist anlayışı yansıtmaktadır. Thula ve kasabanın sakinleri Amerikan petrol şirketi Pexton'un neden olduğu suyun zehirlenmesi, çocukların ve toprağın ölümüyle sonuçlanan eylemlerini eleştirirler. Tüm roman boyunca, Thula 'nın kasabası uğruna Amerikan petrol şirketi Pexton'a karşı mücadele edişine şahit olunur. Aslında bu mücadele asla sonu gelmeyen sığ ekoloji politikalarına karşı derin ekoloji mücadelesine dönüşür. Başlıktaki katliam/soykırım kelime seçimi özellikle kullanılmıştır. Soykırım kelimesi aslında bir grup insanın katliamı olarak kullanılsa da, tezde ele alınan katliam sadece insanlara değil, doğaya, doğal kaynaklara ve bir etnik grubun geleceğine de yönelik bir katliamdır.
Özet (Çeviri)
Ecological disasters have become a significant concern across various disciplines, including literature. Since the 20th century, Ecocriticism and environmental studies have become integral to literary scholarship. Deep ecology has been an influential school of thought in ecocriticism. Deep ecology philosophy was coined by Norwegian philosopher Arne Naess. He proposes to alter the shallow viewpoint of nature. Naess's distinction between Shallow and Deep Ecology underscores the intrinsic value of the natural world. He complains about the unsustainability of government and economic policies. This situation hinders the concept of Self-realization, which encompasses multiculturalism and nature. Philosophies that share common points with deep ecology were developed before Naess. Rachel Carson, Aldo Leopold, and Henry David Thoreau are forerunners of these philosophies. In this study, Cameroonian-American novelist Imbolo Mbue's novel How Beautiful We Were (2021) is going to be examined from an ecocritical perspective in the context of Naess' Deep Ecology. In the novel, deep ecologist philosophy is represented by Thula and Kosawa people. Thula and the settlers of the village criticize American oil company Pexton's actions, resulting in water intoxication, the death of children, and the death of the land. Throughout the novel, Thula's struggle to defend her village against the American oil company Pexton is witnessed. This struggle turns into a never-ending fight between deep ecologist and shallow ecologist approaches. The word choice in the title of the study is deliberate. The term genocide is mainly used for the massacre of a group of people. However, in this thesis, genocide is not only for people but also for nature, its natural resources, and the future of an ethnic group.
Benzer Tezler
- Ermeni sorununun önemli bir aktörü olarak Sis katoğikosluğu
The catholicosate of Sis as an important actor of the armenian questi̇on
ABDURRAHMAN KÜTÜK
- Türk dış politikası açısından Ermeni sorununa güncel yaklaşım
A current approach to the Armenian issue towards Turkish foreign policy
SONER KARAGÜL
Doktora
Türkçe
2004
Kamu YönetimiDokuz Eylül ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜLAY ÖZÜERMAN
- Ermeni soykırımı iddiaları ve uluslararası Hukuk
Armenian genocide claims in international Law
İLTER AKSOYLU
- BM koruması altındaki bölge ve bu bölgede işlenen suçlar
UN safe zones and crimes committed there
ESMİR KASİ
- Uluslararası hukukta zarar giderimi ve ermeni talepleri
Reparations in international law and armenian demands
ERTAN KİRAZ