Geri Dön

Roma Cumhuriyet Dönemi'nde olağanüstü hâl yönetimi

State of emergency management in the Roman Republic Period

  1. Tez No: 918811
  2. Yazar: DİNÇER GÜNAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜLYA BOYANA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 464

Özet

Antik Roma Cumhuriyeti'nin olağanüstü hâl yönetim mekanizmaları, devletin krizlere karşı gösterdiği kurumsal esnekliği ve anayasal düzenin sınırlarını zorlayarak bu krizlere verdiği tepkileri anlamak açısından önemli bir örnek sunmaktadır. Bu çalışma, Roma Cumhuriyeti'nde olağanüstü hâl ilanlarının tarihsel ve anayasal bir çerçevede nasıl uygulandığını, toplumun bu mekanizmalara verdiği tepkileri ve bu süreçlerin Cumhuriyet'in çöküşüne nasıl katkı sağladığını ele almaktadır. Olağanüstü hâl ilanlarında magistratus cum imperio, hem yasal çerçeve içinde hem de bu çerçevenin dışında hareket edebilmiştir. Cumhuriyetin olağan magistratus'luk sisteminin üstesinden gelmekte zorlandığı krizi durumlarda, tumultus ve iustitium ilanları ya da bir dictator atanması gibi geçici düzenlemeler devreye girmiştir. Bununla birlikte, bazı krizler, anayasal çerçevenin değiştirilmiş hâliyle dahi yetersiz olduğunu göstermiş ve res publica'nın korunması için anayasanın askıya alınmasını zorunlu kılmıştır. Çalışmanın ilk bölümü, Roma'da olağanüstü hâl kavramı ve tumultus ve iustitium kavramları açıklanmaktadır. Tumultus, genellikle acil ve tehlikeli bir durum için kullanılan, halkı alarma geçiren bir olağanüstü hâl ilanıdır; iustitium ise bu tür krizler sırasında kamu işlerinin askıya alınmasını ifade eder. Bu iki kavram, Roma'nın kriz yönetimi mekanizmalarının nasıl işlediğini göstermektedir. Roma Cumhuriyeti'nin erken ve orta dönemlerindeki dictator'luk kurumu, başlangıçta genellikle askeri gerekliliklerle şekillenen bir olağanüstü yetki mekanizması olarak ortaya çıkmıştır. Dictator'lar, özellikle ordulara komuta etmek ve Roma topraklarını savunmak gibi askeri krizlerin yönetiminde kritik bir rol üstlenmiştir. Bunun yanı sıra, iç isyanları bastırmak ve toplumsal düzeni yeniden tesis etmek gibi siyasi krizlerle başa çıkmak için de dictator'luk makamı devreye girmiştir. Ayrıca seçimlerin düzenlenmesini sağlamak, dini bayramları yönetmek ve oyunlarla törenleri organize etmek gibi görevler de dictator'ların sorumlulukları arasındaydı. Salgın hastalıklar ve doğal afetler gibi olağanüstü durumlarda ise dictator'lar, dini ya da törensel işlevleri yerine getirmek üzere atanmıştır. Bu yetkilendirmeler, Cumhuriyet'in mevcut yöneticilerinin bu tür krizlerle başa çıkmada yetersiz kaldığı durumlarda devreye giren bir çözüm mekanizması olarak işlev görmüştür. Ancak, orta Cumhuriyet Dönemine gelindiğinde, askeri krizlerin azalmasıyla birlikte dictator'luk makamı önemini yitirmiş; buna rağmen, iç huzursuzluklar ve toplumsal çatışmalar varlığını sürdürmüştür. Bu çalışmanın kapsamında yalnızca askeri ve siyasi krizler incelenmektedir. Geç Cumhuriyet Dönemi'nde, senatus consultum ultimum anayasa dışı bir strateji olarak ortaya çıkmıştır. Gracchus kardeşler döneminde geliştirilen bu olağanüstü hâl kararnamesi, res publica'nın ciddi bir tehdit altında olduğunu ilan ederek consul'lere olağanüstü yetkiler sağlamıştır. Bu kapsamda, Gaius Gracchus tarafından çıkarılan lex Sempronia de capite civis de vatandaşların yargılanmadan cezalandırılmasını önlemek amacıyla önemli bir yasal düzenleme olarak ele alınmıştır. Geç Cumhuriyet Dönemi'nde dictator'luk, erken ve orta Cumhuriyet Dönemi'ndeki işlevlerinden tamamen farklı bir yapıya evrilmiştir. Sulla, lex dictator legibus scribendis et rei publicae constituendae causa olarak atanmış ve anayasal bir olağanüstü hâl yaratmıştır. Caesar ise dictatura perpetua ilan ederek olağanüstü durumların ötesinde mutlak bir güç elde etmiş ve Cumhuriyet'in temel ilkelerini ortadan kaldırmıştır. Caesar'ın yönetimi, imperium'un kullanımı için olağanüstü hâl gerekliliğini ortadan kaldırarak Roma'yı tek adam yönetimine dönüştürmüştür. Caesar'ın ölümünden sonra yaşanan büyük krizler, mevcut sistemin bu krizleri çözme kapasitesinin tamamen yetersiz hale geldiğini ortaya koymuş ve sonuçta principatus sistemine geçişi zorunlu kılmıştır. Bu yeni dönem, Cumhuriyet'in geleneksel yapısının sona erdiğini ve devletin artık tek bir magistratus (princeps) altında yönetildiği, merkezi otoriteye dayalı bir sistemin başladığını simgelemektedir. Böylece, Roma'da Cumhuriyet Dönemi yerini Principatus Dönemi'ne bırakmıştır. Bu çalışma, Roma Cumhuriyeti'nin olağanüstü hâl yönetimi mekanizmalarını tarihsel, anayasal ve toplumsal açılardan inceleyerek, bu mekanizmaların Cumhuriyet'in çöküş sürecindeki rolünü ve krizlere karşı verilen tepkilerin uzun vadeli etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Roma'nın kriz yönetimi için geliştirdiği yapılar, aynı zamanda res publica'nın sınırlarını ve Cumhuriyet'in siyasi yapısının çözülüş sürecini açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Özet (Çeviri)

The extraordinary crisis management mechanisms of the Roman Republic provide a significant example of institutional flexibility and the ability to push the boundaries of constitutional order when responding to crises. This study examines how extraordinary decrees were implemented within a historical and constitutional framework, how Roman society reacted to these mechanisms, and how these responses contributed to the eventual collapse of the Republic. In extraordinary circumstances, magistratus cum imperio operated both within and outside the constitutional framework. In cases where the regular magistratus system of the Republic struggled to address crises, temporary measures such as the declaration of tumultus and iustitium or the appointment of a dictator were employed. However, some crises demonstrated that even modified constitutional frameworks were insufficient, necessitating the suspension of constitutional norms to protect the res publica. The first part of this study explores the concept of extraordinary circumstances in Rome, with a focus on the notions of tumultus and iustitium. Tumultus refers to an extraordinary decree used in urgent and dangerous situations to alert the public, while iustitium denotes the suspension of public affairs during such crises. These two concepts exemplify how Rome's crisis management mechanisms functioned. The institution of the dictator during the early and middle periods of the Roman Republic emerged as an extraordinary authority, primarily driven by military needs. Dictator played a critical role in addressing military crises, such as commanding armies and defending Roman territories. Additionally, the dictator was used to suppress internal revolts and restore social order during political crises. Responsibilities also included overseeing elections, managing religious festivals, and organizing games and public ceremonies. In extraordinary situations such as natural disasters and plagues, the dictator was appointed to perform religious or ceremonial functions. These appointments served as mechanisms to address crises that surpassed the capacities of regular leadership in the Republic. However, by the middle Republic, the role of the dictator diminished in importance as military crises subsided, even though internal unrest and social conflicts persisted. This study focuses exclusively on military and political crises. In the late Republic, the senatus consultum ultimum emerged as an extraconstitutional strategy. This extraordinary decree, developed during the turbulent period of the Gracchi brothers, declared that the res publica faced a severe threat and granted extraordinary powers to the consul to address the crisis. In this context, the lex Sempronia de capite civis introduced by Gaius Gracchus is examined as a significant legal reform aimed at preventing citizens from being punished without trial. In the late Republic, the institution of the dictator evolved into a function entirely different from its early and middle Republican roles. Sulla was appointed through the lex dictator legibus scribendis et rei publicae constituendae causa to“write laws and reorganize the state,”creating a constitutional state of emergency. Caesar, on the other hand, declared the dictatura perpetua, gaining absolute power beyond extraordinary circumstances and dismantling the fundamental principles of the Republic. Caesar's administration eliminated the requirement for extraordinary circumstances to justify the exercise of imperium, transforming Rome into a system of one-man rule. The crises that followed Caesar's death revealed the inability of the existing system to resolve such challenges, ultimately necessitating the transition to the principatus system. This new era symbolized the end of the Republic's traditional structure and the beginning of a centralized system under a single magistratus (princeps). Thus, the Republican period in Rome was replaced by the Principate. This study analyzes the extraordinary crisis management mechanisms of the Roman Republic from historical, constitutional, and social perspectives, evaluating their role in the Republic's collapse and the long-term effects of the responses to crises. The structures Rome developed for crisis management also illustrate the limitations of the res publica and highlight the disintegration of the Republic's political system.

Benzer Tezler

  1. Demokratik sistemde baskı grupları (Türkiye örneği)

    Oppression groups in democratic system

    HALİL GÖZEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Siyasal BilimlerMarmara Üniversitesi

    Sosyoloji ve Antropoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YÜMNİ SEZEN

  2. Urban transformation as political and ideological intervention in space: A case study in Diyarbakır

    Mekana politik ve ideolojik bir müdahale olarak kentsel dönüşüm: Diyarbakır örneği

    DİREN TAŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    SosyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BARIŞ MÜCEN

  3. Olağanüstü hal uygulaması ve teorik temelleri

    The practices of the state of emergency and its theoretical basis

    MUHAMMED BEHÇET

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Hukukİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Hukuk Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÖKÇE ÇATALOLUK

  4. Roma Cumhuriyet Dönemi'nde kadın

    Woman in the Roman Republic

    BURCU OKAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihEge Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ALİ KAYA

  5. Roma Cumhuriyet Dönemi Anadolu Akdenizi'nde kamu mali yönetiminin değerlendirilmesi

    Evaluation of Public Financial Management in Anatolian Mediterranean region during the Roman Republic Period

    BAYKAL DENİZ ATİLLA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    TarihAkdeniz Üniversitesi

    Akdeniz Eski Çağ Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ARSLAN