Geri Dön

3. basamak hastanede mol hidatiform tanısı konulan hastaların analizi

Analysis of patients diagnosed with hydatidiform mole in a tertiary hospital

  1. Tez No: 922363
  2. Yazar: MERT ALİ KARATAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EKREM SAPMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Adana Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 54

Özet

Amaç: Kliniğimizde ultrasonografi (USG) ile tanısı konulan Komplet ve inkomplet mol gebeliklerinde patolojik tanı ve tedavi amaçlı yapılan vakum küretajı takiben, haftalık B-Hcg takibinin persistansı öngörmedeki etkisinin incelenmesi. Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2018 ve 1 Eylül 2024 tarihleri arasında, (retrospektif) kohort çalışması olarak, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde Komplet ve inkomplet mol hidatiform tanısı konmuş yaşları 15-49 arası olan, 163 hastaya tanı ve tedavi amaçlı Vakum Küretaj uygulandı. Bu hastaların demografik özellikleri, obstetrik öyküleri, kan grupları, başvuru şikayetleri, başvuru ve küretaj sonrası beta hCG değerleri, takip süreleri, tedavide MTX ve cerrahi uygulanması (histerektomi) incelenmiştir. Post-operatif dönemde ß-HCG değerleri üç kez ard arda 5 mIU/ml' nin altına ininceye kadar haftalık takip, sonraki bir yıllık dönemde aylık takip yapılmıştır. Haftalık takiplerde plato çizen Bhcg veya artan Bhcg değerlerinde hastalarda persiste gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN) oluştuğu kabul edildi. Vakum küretaj ve histerektomi yapılan hastaların başlangıçta veya izlemde metastaz saptanmışsa, izlemde serum b-hcg değerleri yükselmişse kemoterapi için Medikal Onkolojiye yönlendirildi. Buna göre MTX alan (G1=19) ve almayan (G2=144) hastalar iki gruba ayrıldı. Gruplar arasında yatış anındaki B-Hcg değerleri, 1., 2., 3., ve 4. hafta, 3. Ay ß-HCG değerleri karşılaştırıldı. Gruplar arası karşılaştırmada Mann Whitney U testi, Grup içi tekrarlı ölçümlerde Friedman Varyans analizi kullanıldı. Veriler SPSS Windows 25 paket programı ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamıza katılan hastaların yaş ortalaması 29,4 yıl olarak bulundu. Hastaların 5 (%3,1)'inde geçirilmiş mol öyküsü vardı, 158 (%96,9)' sinde yoktu. Hastaların nihai patoloji sonuçları; 60 vaka (%36,8) parsiyel mol, 98 vaka (%60,1) komplet mol, 3 vaka (%1,8) koryokarsinom ve 2 vaka (%1,2) invaziv mol olarak bulundu. Hastaların yatış anında, 1., 2., 3., 4. haftadaki ve 3. aydaki ß-HCG median değerleri ve range (Min-Max) sırasıyla 237035 [9556-1716285], 4483 [29- 10558], 634 [4-94924], 117,5 [0-116463], 20 [0-133120] ve 0 [0-57653] IU/L idi. Hastalardan 4 (%2,4) tanesine, komplet mol ve ileri yaş nedeniyle histerektomi yapıldı. B-HCG değerleri haftalık takiplerde hızla azalan 144 vakada (%88,3)'ünde MTX tedavisine gerek kalmadı. B-HCG değerleri plato yapan, 19 vaka (%11,7)'i MTX tedavisi aldı. İki (2) hastada, postop. BHcg değerleri hızla yükseldi. Patoloji sonucu bir (1) invaziv mol ve bir (1) koryokarsinom tanısı alması üzerine histerektomi yapıldı, metastaz için PET CT çekildi ve Kemoterapi uygulandı. Sonuç: Mol gebelikte Vakum küretaj sonrası beta hCG değerlerinin, hızla azalması, plato yapması veya artması önemli olup, mol vakalarında persistansı ön görmede tanısal değere sahiptir.

Özet (Çeviri)

Aim: To investigate the effect of weekly B-hcg monitoring in predicting persistence following vacuum curettage performed for pathological diagnosis and treatment in complete and incomplete molar pregnancies diagnosed by ultrasonography (USG) in our clinic. Materials and methods: As a (retrospective) cohort study, between January 1, 2018 and September 1, 2024, 163 patients aged between 15-49 with a diagnosis of complete and incomplete hydatidiform mole were subjected to Vacuum Curettage for diagnostic and therapeutic purposes at the Health Sciences University Adana City Training and Research Hospital, Gynecology and Obstetrics Clinic. Demographic characteristics, obstetric history, blood groups, complaints at admission, beta hCG values after admission and curettage, follow-up periods, MTX in treatment and surgical procedure (hysterectomy) of these patients were examined. Results: The mean age of the patients included in our study was found to be 29.4 years. Five (3.1%) of the patients had a history of previous mole, while 158 (96.9%) did not. The final pathology results of the patients were found to be 60 cases (36.8%) partial mole, 98 cases (60.1%) complete mole, 3 cases (1.8%) choriocarcinoma, and 2 cases (1.2%) invasive mole. The median ß-HCG values and range (Min-Max) of the patients at the time of admission, 1st, 2nd, 3rd, 4th weeks and 3rd month were 237035 [9556-1716285], 4483 [29-10558], 634 [4-94924], 117.5[0-116463], 20[0-133120] and 0 [0-57653] IU/L, respectively. Four of the patients (2.4%) underwent hysterectomy due to complete mole and advanced age. In 144 cases (88.3%) whose ß-HCG values decreased rapidly during weekly followups, MTX treatment was not required. In 19 cases (11.7%) whose ß-HCG values plateaued, MTX treatment was received. In two (2) patients, postoperative BHCG values increased rapidly. Following the pathology diagnosis of one (1) invasive mole and one (1) choriocarcinoma, hysterectomy was performed, PET CT was performed for metastasis and chemotherapy was applied. Conclusion: Rapid decrease, plateau or increase in beta hCG values after vacuum curettage in molar pregnancy is important and has diagnostic value in predicting persistence in molar cases.

Benzer Tezler

  1. Biyolojik aminlerin tek karbon metabolizması ve amino asitler ile ilişkilerinin ilk atak psikoz hastalarında incelenmesi

    Evaluation of the relationships between biologic amines, one carbon metabolism and amino acids in first episode psychosis patients

    BARIŞ BAHAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    BiyokimyaGATA

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. MUSTAFA GÜLTEPE

  2. Çoğul transfüzyon adayı kan hastalarında tanı ve tedavi seyrinde alloantikor gelişim sıklığı ve tipi

    The frequency and type of alloantibody development during diagnosis and treatment course in hematological malignancy patients who are candidates for multiple blood transfusion

    SİNEM ÖZTAŞKIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Hematolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVGİ KALAYOĞLU BEŞIŞIK

  3. Aile hekimlerinin ALS farkındalığını değerlendirmek ve üçüncü basamak sağlık hizmetleriyle ALS hastaları arasında hasta bakımını kolaylaştırıcı bir bağlantı kurmak

    Assessing family physicians awareness of ALS and establishing a link between tertiary health care and ALS patients to facilitate patient care

    İBRAHİM HALİL BEYTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Aile HekimliğiAkdeniz Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HİLMİ UYSAL

  4. Status epileptikus tanısıyla izlenmiş olan pediyatrik hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi; 3. basamak hastanede 3 yıllık gözlem sonuçları

    Başlık çevirisi yok

    SÜLEYMAN İMAMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBursa Uludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SAİT OKAN

  5. Merkezi hekim randevu sistemi (MHRS) ve devam eden muayene çalışma cetvelleri (DEMC)'nin romatoloji polikliniği'nde hasta devamsızlığına etkisi

    Central versus on-site appointment system and causes of loss-to-follow-up in a tertiary-care rheumatology outpatient setting

    FIRAT OYMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    RomatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET KÜÇÜK