Geri Dön

Mide kanserinde neoadjuvan tedavi öncesi ve sonrası mikrosatellit instabilite durumunun karşılaştırılması

Comparison of microsatellite instability before and after neoadjuvant therapy in gastric cancer

  1. Tez No: 922569
  2. Yazar: MEHMET EMİN DURSUN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. KADİR ESER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Mide kanseri, Mikrosatellit instabilite, Neoadjuvan tedavi, Gastric cancer, Microsatellite instability, Neoadjuvant therapy
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Amaç: Mide kanseri, yılda yaklaşık 1 milyon vaka ile dünyada en sık görülen beşinci kanser iken, kansere bağlı ölümlerde üçüncü sırada yer almakta ve erkeklerde daha fazla rastlanmaktadır. Türkiye'de kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer almaktadır. Mide kanserleri mortalitesi yüksek ve kötü prognozla seyreden tümörlerdir. Son yıllarda birçok kanser çeşidi için olduğu gibi mide karsinomlarında da moleküler dizileme yöntemleri kullanılmaktadır. Tanımlanan bu moleküler sınıflandırmalarda Mismatch Repair (MMR) protein ekspresyon varlığı ve yokluğu önemli bir yer edinmektedir. Bu MMR proteinlerin eksikliği, mikrosatellit instabilitesine (MSİ) neden olur. Birçok çalışma DNA uyumsuzluk onarım kusurları ile mide kanseri arasında bir ilişki olduğunu bildirmiştir. MSİ, tüm mide kanserlerinin % 9 ile 22'si arasında bir yüzdede gözlenir. Bu çalışmamızda, mide kanserinde neoadjuvan tedavi alan hastalarda, neoadjuvan tedavi öncesi ve sonrası MSİ durumlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde veya Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde takipli,1 Ocak 2015- 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde veya Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde kontrolü olan, belirlenen dahil edilme ve dışlanma kriterlerine uyan neoadjuvan kemoterapi alan 55 hasta dahil edildi. Bu hastaların mide kanseri tanısı konduğu endoskopik biyopsi doku ve neoadjuvan tedavi sonrası cerrahi eksizyon doku materyallerine ait tümörlü preparatları Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda tekrar değerlendirildi. Ardından MSİ durumlarında değişim gösteren uygun hastaların doku örnekleri PCR yöntemi ile çalışılıp analiz edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo, ex durumu, ecog performans skoru, neoadjuvan kt rejimi, kt kür sayısı, tümör çapı, lokalizasyonu, makroskopisi, histolojik alt tipi, lauren ve who sınıfı, tnm evresi, histolojik grade'i, klinik evresi, lenfovasküler ve perinöral invazyon durumu, lenfadenoktemi tipi, çıkarılan lenf nodu sayısı, cerrahi tipi, genel ve progresyonsuz sağkalım bilgileri her iki merkezin elektronik veri tabanı ve hasta dosyalarından alınan bilgiler doğrultusunda kaydedildi. Elde edilen tüm bu veriler incelendi ve karşılaştırıldı. 6 Bulgular: Çalışmadaki 55 hastanın tamamı neoadjuvan tedavi öncesi immunohistokimyasal (İHK) yöntem ile değerlendirildiğinde MSS idi. Tedavi sonrası ise 9 hastada MSİ durumu değişim gösterip MSİ'e dönüştü. İHK yöntem ile MSİ durumu değişenler ile değişmeyenler arasında tümör lokalizasyonu ve cerrahi tipi arasında anlamlı bir ilişki görülmüş olup diğer parametreler ile bir ilişki görülemedi. İHK yöntem ile MSİ durumu değişen 9 hasta PCR yöntemi ile analiz edilip karşılaştırıldı (3 hastada teknik ve sosyal nedenler nedeniyle çalışılamadı). 6 hastanın 4'ünde İHK ile PCR yöntemi arasında uyumsuzluk olup, İHK ile MSİ olan 6 hastanın sadece 2'sinde PCR ile MSİ tespit edildi. MSİ boyanma durumu değişen hastalara Kaplan-Meier yöntemi ile sağkalım analizi yapıldı ve sağkalım açısından fark saptanamadı. Sonuç: Neoadjuvan kemoterapi sonrası ameliyat materyalleri değerlendirildiğinde yanlış pozitif MSİ hastaların oranının bir hayli yüksek olduğu gözlendi. Buna karşın, biyopsi materyallerinin de yanlış negatif sonuçlar verebileceğini düşünüp ona göre bir analiz ve hasta yönetimi yapılmalıdır. Mide kanserli hastalarda literatürde bu bilgilerin daha önce olmadığını göz önüne aldığımızda bu sonuçlar hasta yönetimine fayda sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

Objective: While stomach cancer is the fifth most common cancer in the world with approximately 1 million cases per year, it ranks third in cancer-related deaths and is more common in men. In Turkey, it ranks second in cancer-related deaths. Gastric cancers are tumors with high mortality and poor prognosis. In recent years, molecular sequencing methods have been used in gastric carcinomas as in many types of cancer. The presence or absence of Mismatch Repair (MMR) protein expression has an important place in these molecular classifications. Deficiency of these MMR proteins causes microsatellite instability (MSI). Many studies have reported an association between DNA mismatch repair defects and gastric cancer. MSİ is observed in a percentage between 9 and 22% of all gastric cancers. In this study, we aimed to compare MSI status before and after neoadjuvant treatment in patients receiving neoadjuvant treatment for gastric cancer. Materials and Methods: In this study, 55 patients who received neoadjuvant chemotherapy between January 1, 2015 and December 31, 2023, who were followed up in Mersin University Medical Faculty Hospital Medical Oncology Outpatient Clinic or Çukurova University Medical Faculty Hospital Medical Oncology Outpatient Clinic, and who met the inclusion and exclusion criteria were included. Tumorous preparations of endoscopic biopsy tissue and surgical excision tissue materials after neoadjuvant chemotherapy were re-evaluated in Mersin University Faculty of Medicine, Department of Medical Pathology and Çukurova University Faculty of Medicine, Department of Medical Pathology. Subsequently, tissue samples of eligible patients who showed a change in their MSI status were analyzed by PCR method. Age, gender, height, weight, ex status, ecog performance score, neoadjuvant CT regimen, number of CT cycles, tumor diameter, localization, macroscopy, histological subtype, lauren and who class, tnm stage, histological grade, clinical stage, Lymphovascular and perineural invasion status, type of lymphadenocythemia, number of lymph nodes removed, type of surgery, overall and progression-free survival information were 8 recorded from the electronic database of both centers and patient files. All these data were analyzed and compared. Results: All 55 patients in the study were MSI when evaluated by immunohistochemistry (IHC) before neoadjuvant treatment. After the treatment, the MSI status changed to MSI in 9 patients. There was a significant correlation between tumor localization and type of surgery between those whose MSI status changed with IHC method and those whose MSI status did not change, but no correlation was observed with other parameters. PCR method was used to analyze and compare 9 patients whose MSI status changed with the IHK method (3 patients could not be studied due to technical and social reasons). In 4 out of 6 patients, there was a discordance between IHC and PCR methods, and only 2 out of 6 patients with MSI by IHC were found to have MSI by PCR. Survival analysis was performed with the Kaplan-Meier method in patients whose MSI staining status changed and no difference was found in terms of survival. Conclusion: When the surgical materials were evaluated after neoadjuvant chemotherapy, it was observed that the rate of false positive MSI patients was quite high. However, biopsy materials may also give false negative results and should be analyzed and managed accordingly. Considering that this information has not been previously available in the literature in patients with gastric cancer, these results will benefit patient management.

Benzer Tezler

  1. Mide kanserinde neoadjuvan kemoterapi sonrası radyolojik ve patolojik yanıtların değerlendirilmesi

    Evaluation of radiological and pathological responses after neoadjuvant chemotherapy in gastric cancer

    GÖKER ÇALIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MAHMUT SAİD DEĞERLİ

  2. Mide kanserinde neoadjuvan tedavi sonrası patolojik yanıtın belirleyicisi olarak tümör-stroma oranının değeri

    The value of tumor/stroma ratio as a determinant of pathological response after neoadjuvant treatment in gastric cancer

    ABİDİN GÖKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDİNÇ ÇETİNKAYA

  3. Mide kanserli hastalarda ameliyat öncesi ve sonrası prognostik değerlerin hasta yaşam süresi üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    RAFAIL IBAYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genel CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET OKTAY YİRMİBEŞOĞLU

  4. Lokal ileri evre meme kanserinde meme koruyucu cerrahinin yeri

    Breast conserving surgery in locally advanced breast cancers

    MUSTAFA AKBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Genel Cerrahiİstanbul Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MAHMUT MÜSLÜMANOĞLU

  5. COVİD-19 pandemisinin mide ve kolon kanserlerinde evre üzerine etkisi

    Evaluation of the effect of the COVİD-19 pandemic on the stage of gastric and colon tumours

    BURCU YAVUZ PAMUK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. FİLİZ KARAGÖZ