Geri Dön

Kocaeli ili izmit ilçesindeki aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimlerin Proton Pompa İnhibitörleri (PPİ) hakkındaki bilgi ve kullanım alışkanlıklarının değerlendirilmesi

Evaluation of the knowledge and usage habits of physicians working in family health centers in İzmit district, Kocaeli province, regarding Proton Pump Inhibitors (PPIs)

  1. Tez No: 923333
  2. Yazar: ASLI ÇAKIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TUNCAY MÜGE ALVUR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Aile Hekimliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Giriş ve Amaç: Proton pompa inhibitörleri, asitle ilişkili hastalıkların tedavisinde devrim yaratarak günümüzde en sık reçete edilen ilaçlardan biri haline gelmiştir. İlk olarak 1980'lerin sonunda kullanıma sunulan proton pompa inhibitörleri, gastroözofageal reflü hastalığı, peptik ülser hastalığı, Helicobacter pylori eradikasyonu, Barrett özofagusu ve steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçların neden olduğu gastrointestinal komplikasyonların önlenmesi gibi çeşitli gastrointestinal hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Klinik kılavuzlar, bu ilaçların belirli süreler boyunca ve net şekilde tanımlanmış terapötik endikasyonlarla kullanılmasını önermektedir. Bununla birlikte, proton pompa inhibitörlerinin kanıta dayalı kılavuzların dışında ve gereğinden uzun süreli kullanımı son yıllarda önemli bir sorun haline gelmiştir. Yanlış ve gereksiz reçetelendirme, hastaların gereksiz yere risklere maruz kalmasına ve sağlık sistemine ek maliyet yükü getirmesine yol açmaktadır. Proton pompa inhibitörlerinin uzun süreli ve uygunsuz kullanımı, çeşitli advers etkilerle ilişkilendirilmiştir. Bu etkiler arasında B12, demir ve magnezyum eksiklikleri, kemik kırıkları, gastrointestinal enfeksiyonlar, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler riskler, demans gibi endişeler yer almaktadır. Bunun yanı sıra, proton pompa inhibitörlerinin bazı ilaçlarla etkileşime girerek tedavi etkinliğini azaltabileceği veya hastanın mevcut durumunu olumsuz etkileyebileceği de bilinmektedir. Bu durum, hekimlerin proton pompa inhibitörü tedavisine ilişkin bilgi düzeylerinin artırılmasının ve doğru endikasyonlara, uygun doz ve tedavi sürelerine dikkat edilmesinin önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışma, birinci basamak hekimlerinin proton pompa inhibitörü kullanımına yönelik bilgi düzeylerini, endikasyonlara uygun reçete yazma alışkanlıklarını, ilaç etkileşimlerine ilişkin farkındalıklarını ve potansiyel yan etkiler konusundaki bilgilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında, hekimlerin mevcut kılavuzlara ne ölçüde hakim oldukları incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız betimsel ve kesitsel tipte bir çalışmadır. 17 Ekim 2024 - 01 Aralık 2024 tarihleri arasında Kocaeli ili İzmit ilçesindeki aile sağlığı merkezlerinde aile hekimi olarak çalışan, araştırma için gönüllü olan 87 hekim üzerinde yapılmış bir çalışmadır. Katılımcılara yüz yüze, e-posta, karekod, telefon veya yazılı form ile ulaştırarak anket soruları soruldu. Anket formu (EK-2), Google Formlar üzerinden hazırlanan 14 sorudan oluşmaktadır. Ankette demografik bilgiler ve kullanım alışkanlıklarıyla ilgili 7 soru yer almakta, diğer sorular güncel literatür incelenerek hazırlanmış olup, hekimlerin proton pompa inhibitörü kullanım özelliklerini, proton pompa inhibitörleri hakkındaki bilgi düzeylerini ölçmeye yönelik genel sorulardan oluşmaktaydı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 39,02 yıl olup, medyan yaş 38'dir. Katılımcıların büyük bir kısmı pratisyen hekimlerden (%83,9) oluşurken, %11,5'i Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Programı'nda asistan, %4,6'sı ise aile hekimliği uzmanıdır. Katılımcıların günlük pratiklerinde karşılaştıkları mide asidi azaltıcı ilaç kullanım alışkanlıkları da değerlendirilmiştir. Katılımcıların %79,3'ü her gün bu ilaçlarla karşılaştığını belirtmiştir. En sık reçete edilen mide asidi azaltıcı ilaç grubu olarak proton pompa inhibitörleri tercih edilmiştir (%83,9). Bu bulgular, proton pompa inhibitörlerinin aile hekimleri tarafından yaygın olarak kullanıldığını ve tercih edildiğini göstermektedir. Yaşam tarzı değişikliklerine yönelik sorularda katılımcıların doğru yanıt oranları genel olarak yüksek olsa da bazı önemli konularda bilgi eksiklikleri göze çarpmaktadır. Örneğin, kilo vermenin dispeptik şikayetleri azalttığını ve yatmadan önce yemek yemenin bu şikayetleri artırdığını belirten ifadeler yüksek oranda doğru yanıtlanmışken (%93,1 ve %98,9), sol tarafa yatmanın dispeptik şikayetleri azaltacağına dair bilgi en düşük doğru yanıt oranına sahip olmuştur (%41,4). Bu durum, yaşam tarzı değişikliklerinin hekimler tarafından genel olarak bilindiğini ancak bazı spesifik konularda farkındalık eksikliği olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, hekimlerin GÖRH (%98,9), Helicobacter pylori tedavisi (%88,5) ve non-steroid antiinflamatuar ilaçlara bağlı mide ülseri önlenmesi (%95,4) gibi yaygın endikasyonlardaki PPİ kullanımına yönelik bilgi düzeylerinin yüksek olduğunu göstermiştir. Ancak, fonksiyonel dispepside PPİ kullanımı konusundaki bilgi doğruluk oranı daha düşük bulunmuştur (%58,6). Uzun süreli kullanımda görülebilecek yan etkilerden, vitamin ve mineral eksiklikleri (%79,3) ve kemik kırığı riskindeki artış (%69) gibi konularda farkındalık nispeten yüksekken, toplum kökenli pnömoni (%37,9) ve demans (%48,3) gibi daha az tartışılan risklerde farkındalık daha düşüktür. Çalışmada ayrıca PPİ'lerin ilaç etkileşimleri konusundaki bilgi düzeyi de değerlendirilmiştir. Klopidogrel ile etkileşimine yönelik doğru yanıt oranı %69; HIV, HCV ve antifungal ilaçları ile etkileşimlere yönelik doğru yanıt oranı %72,4 iken, metotreksat (%34,5) ve sitalopram (%20,7) gibi daha az yaygın kullanılan ilaçlarla etkileşimler konusundaki bilgi düzeyi belirgin şekilde düşüktür. Cinsiyet, unvan, kayıtlı nüfus büyüklüğü, günlük pratikte mide asidi azaltıcı ilaçlarla karşılaşma sıklığı ve en sık reçete edilen mide asidi azaltıcı ilaç grubu değişkenleri arasında yapılan karşılaştırmalarda Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Sonuç: Bulgular aile hekimlerinin proton pompa inhibitörü kullanımına ilişkin temel endikasyonlar ve kısa süreli kullanım konularında bilgi sahibi olduğunu, ancak uzun süreli kullanımın potansiyel yan etkileri ve ilaç etkileşimleri gibi daha az bilinen konularda farkındalıklarının artırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle eğitim programları ve güncel tedavi kılavuzlarının düzenli olarak takip edilmesi, proton pompa inhibitörlerinin daha rasyonel ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak açısından önemlidir. Ayrıca, hekimlerin yaşam tarzı değişikliklerini hastalarına aktarmaları ve gereksiz proton pompa inhibitörü kullanımını önlemek için bu bilgileri pratiğe yansıtmaları teşvik edilmelidir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Proton pump inhibitors (PPIs) have revolutionized the treatment of acid-related disorders, becoming one of the most commonly prescribed medications today. First introduced in the late 1980s, PPIs are widely used in the treatment of various gastrointestinal diseases, including gastroesophageal reflux disease, peptic ulcer disease, Helicobacter pylori eradication, Barrett's esophagus, and the prevention of gastrointestinal complications caused by nonsteroidal anti-inflammatory drugs. Clinical guidelines recommend the use of these medications for specific durations and clearly defined therapeutic indications. However, the use of PPIs outside evidence-based guidelines and for longer durations than necessary has become a significant issue in recent years. Incorrect and unnecessary prescriptions expose patients to avoidable risks and impose additional costs on healthcare systems. Long-term and inappropriate use of PPIs has been associated with various adverse effects, including deficiencies in B12, iron, and magnesium, bone fractures, gastrointestinal infections, chronic kidney disease, cardiovascular risks, and dementia. Moreover, it is known that PPIs can interact with certain medications, potentially reducing treatment effectiveness or negatively affecting the patient's condition. This highlights the importance of improving physicians' knowledge about PPI therapy and paying attention to correct indications, appropriate doses, and treatment durations. This study aims to evaluate the knowledge level of primary care physicians regarding PPI use, their prescribing habits concerning indications, their awareness of drug interactions, and their understanding of potential adverse effects. The study also examines the extent to which physicians adhere to current clinical guidelines. Materials and Methods:This descriptive, cross-sectional study was conducted between October 17, 2024, and December 1, 2024, among 87 family physicians working in family health centers in İzmit, Kocaeli, who voluntarily participated in the research. The questionnaire was administered through face-to-face interviews, email, QR codes, phone calls, or printed forms. The survey (Appendix 2) was prepared using Google Forms and consisted of 14 questions, including seven on demographic information and usage habits. Other questions were developed based on a review of current literature and aimed to measure physicians' knowledge of PPI use. Results:The average age of the participants was 39.02 years, with a median age of 38 years. Most participants were general practitioners (83.9%), followed by residents in the Family Medicine Specialty Training Program (11.5%) and family medicine specialists (4.6%). The participants' habits regarding the use of acid-reducing medications in daily practice were also evaluated. A majority (79.3%) reported encountering these medications daily. PPIs were the most commonly prescribed group of acid-reducing medications (83.9%). These findings indicate that PPIs are widely used and preferred by family physicians. In questions about lifestyle changes, the participants generally demonstrated high correct response rates, though some important gaps were noted. For example, statements regarding weight loss reducing dyspeptic symptoms and eating before bedtime increasing such symptoms had high correct response rates (93.1% and 98.9%, respectively). However, knowledge about the effect of lying on the left side in reducing dyspeptic complaints had the lowest correct response rate (41.4%). This indicates that while lifestyle changes are generally known by physicians, awareness of some specific issues is lacking. The results showed that physicians had a high level of knowledge regarding the use of PPIs for common indications, such as GERD (98.9%), Helicobacter pylori treatment (88.5%), and NSAID-related gastric ulcer prevention (95.4%). However, the accuracy rate was lower regarding the use of PPIs for functional dyspepsia (58.6%). The awareness of long-term adverse effects, such as vitamin and mineral deficiencies (79.3%) and increased risk of bone fractures (69%), was relatively high. However, awareness was lower for less discussed risks, such as community-acquired pneumonia (37.9%) and dementia (48.3%). The study also assessed physicians' knowledge of drug interactions involving PPIs. The correct response rate for interactions with clopidogrel was 69%, and for HIV, HCV, and antifungal medications, it was 72.4%. However, knowledge of interactions with less commonly used drugs, such as methotrexate (34.5%) and citalopram (20.7%), was significantly lower. Comparisons between variables such as gender, title, registered population size, frequency of encountering acid-reducing medications in daily practice, and the most frequently prescribed group of acid-reducing medications showed no statistically significant differences according to Mann-Whitney U test results (p>0.05). Conclusion:The findings indicate that family physicians have adequate knowledge regarding the basic indications and short-term use of PPIs. However, there is a need to improve their awareness of less commonly known topics, such as long-term adverse effects and drug interactions. Regularly following updated clinical guidelines and participating in continuous medical education programs is essential to ensure the rational and safe use of PPIs. Additionally, it is crucial for physicians to inform patients about lifestyle changes and prevent unnecessary long-term PPI use by incorporating this knowledge into their practice.

Benzer Tezler

  1. Kocaeli ili İzmit ilçesindeki Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan hekimlerin nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) hakkında yan etki bilgi düzeyleri ve NSAİİ seçimine yönelik tutumlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of physicians' knowledge levels on adverse effects of nonsteroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs) and their attitudes towards NSAID selection in family health centers in İzmit district of Kocaeli province

    ENES DİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Aile HekimliğiKocaeli Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNCAY MÜGE ALVUR

  2. Yetişkin aşılamasına yönelik tutum ölçeğinin türkçe uyarlaması: geçerlilik-güvenilirlik çalışması

    Turkish adaptation of attitude towards adult vaccination scale: a validity-reliability study

    RABİA ÇUKURLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Halk SağlığıKocaeli Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇİĞDEM ÇAĞLAYAN

  3. Kocaeli ili İzmit ilçesinde görev yapan aile hekimlerinin depresyon tedavi ve takip süreçlerini etkileyen faktörler

    Factors affecting depression treatment and follow-up processes of Family physicians working in İzmi̇t district of Kocaeli province

    KARDELEN ŞENYAŞAR BAYNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiKocaeli Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNCAY MÜGE ALVUR

  4. Boşanmış ve boşanmamış ailelerin çocuklarının aile aidiyeti ve psikolojik sağlamlığının karşılaştırılması

    Comparison of the psychological strength of the family sense of belongin the children of divorced and married families

    EMİNE AVŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikolojiSelçuk Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERAP DAŞBAŞ

  5. İlköğretim okul öğretmenlerinin iş yükü algısı ve iş-aile çatışması

    Perceptions of elemantary school teacher?s work overload and work family conflict

    FUNDA KELEŞ AY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Eğitim ve ÖğretimKocaeli Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. CEVAT CELEP