Doğu Anadolu Bölgesi'nde Urartu yerleşim arkeolojisi
Urartu settlement archeology in Eastern Anatolia Region
- Tez No: 923653
- Danışmanlar: PROF. DR. RAFET ÇAVUŞOĞLU, DOÇ. DR. AYŞEGÜL KELEŞ ERİÇOK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Arkeoloji, Archeology
- Anahtar Kelimeler: Urartu Krallığı, Yerleşim Arkeolojisi, Kentsel Arkeoloji, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Urartu mimarisi
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Arkeoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Arkeoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 567
Özet
Ünlü coğrafyacı Yi-Fu Tuan'ın da belirttiği gibi“Coğrafya, insanın evrenle olan ilişkisini anlamasının anahtarıdır”. Türkiye'nin 7 bölgesi arasında en zorlu coğrafyaya sahip olan Doğu Anadolu topraklarında ilk politik güç olan Urartular varlıklarını MÖ 9-7. yy arasında sürdürmüştür. Birbirinden yüksek dağ silsileleri ile ayrılan bu engebeli coğrafyada kalıcı olabilmenin anahtarı coğrafyaya hükmedebilmekten geçmektedir. Bunu oldukça iyi başaran Urartu Krallığı, gerisinde ünik mimari eserlerin yanı sıra kendilerine özgü çok sayıda materyal, kültür kalıntısı bırakmıştır. Bölgenin coğrafyasının getirisi olarak özellikle taşların mimaride akılcı sistemlerle kullanılması sonucu depreme dayanıklı yapılan kaleler, kentler ve yerleşim birimleri bizlere Urartu Krallığı'nın doğaya bakış açısı ile ilgili de ipuçları vermektedir. Şimdiye kadar Urartu Krallığı ile ilgili yapılan çalışmaların pek çoğu bu önemli mimari eserlerin gerek hammadde kullanımı gerekse inşa teknikleri açısından değerlendirilmesinin yapılması ile ilgili olmuştur. Bu mimari kalıntılar genellikle büyüklükleri, kullanım amaçları ve konumlarına göre eyalet merkezleri, yerel yönetim merkezleri, garnizonlar ve/veya geçici kalıcı konutlar olarak değerlendirilmiştir. Az sayıda çalışma ise bu kalıntıların coğrafya ile ilişkisini irdeleyerek aktarmıştır. Hâlbuki Urartu Krallığı bölgenin ilk politik gücü olarak tarih sahnesine çıkışından itibaren bir devlet politikası olarak geliştirdiği iskân uygulamalarında coğrafyayı dikkate almıştır. Kalelerin konumlarını, bu kaleler ile birlikte planlanan aşağı kentleri, tarım ve hayvancılık için uygun ortamları ve bu uygun ortamı sağlayacak sulama sistemlerini bir bütün olarak coğrafyanın imkanlarına göre planlamış, eksik yönlerinin ıslahını sağlamıştır. Krallık; varlık gösterdiği 250 yıllık süreçte Doğu Anadolu topraklarında şimdiye kadar yapılan kazılar, yüzey araştırmaları ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulları tarafından tescillenen üç yüzü aşkın kale, iki yüze yakın höyük, yüz kadar da düz yerleşim alanı bırakmıştır. Bu yerleşim birimleri ile ilişkili olarak seksen dokuz sulama sistemi ve çok sayıda maden-taş ocakları ile bütüncül bir iskân sistemi oluşturdukları görülmektedir. Bizi bu çalışmanın gerçekleştirilmesine iten de bu bütüncül iskân politikasının coğrafya ile olan ilişkini tüme varım yöntemi ile irdelemek olmuştur. Çalışmada amaç, Urartu Krallığı'nın yaşadığı coğrafyayla olan ilişkisi ve bu ilişkinin yerleşim birimlerine olan yansımalarının yeniden canlandırılmasını gerçekleştirebilmektedir. Bu ilişkinin ortaya koyulabilmesi için Coğrafi Bilgi Sistemleri alt yapısından destek alınmıştır. Çalışma, Coğrafi Bilgi Sistemleri yardımı ile gerçekleştirilen çeşitli analizler sayesinde coğrafya ile yerleşim birimleri arasındaki bağlantıyı ortaya koymaya yardımcı olmuştur. Bu sayede Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki Urartu yerleşimleri kuruldukları coğrafyanın jeolojik, iklimsel özellikleri; su kaynakları ve yol ağlarına yakınlık; hammadde kaynaklarına erişilebilirlik gibi kriterlere göre irdelenmiştir. ArcGIS programında hazırlanan haritalar ile desteklenen çalışmada Urartu Krallığı'na ait şimdiye kadar tespiti sağlanan tüm yerleşim birimleri bir bütün halinde değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda ise yerleşimlerin kullanım amaçları, gerekçeleri ile bilim dünyasına aktarılmıştır.
Özet (Çeviri)
As the famous geographer Yi-Fu Tuan states, 'Geography is the key to understanding man's relationship with the universe'. The Urartians, the first political power in Eastern Anatolia, which has the most challenging geography among the 7 regions of Turkey, continued their existence between the 9th and 7th century BC. The key to being permanent in this rugged geography separated from each other by high mountain ranges is to dominate the geography. The Urartu Kingdom, which succeeded in this quite well, left behind many unique materials and cultural remains as well as unique architectural artefacts. As a result of the geography of the region, the castles, cities and settlements, which were built earthquake-resistant as a result of the rational use of stones in architecture, also give us clues about the Urartu Kingdom's perspective on nature. Until now, most of the studies on the Urartu Kingdom have been related to the evaluation of these important architectural artefacts in terms of both the use of raw materials and construction techniques. These architectural remains were generally evaluated as provincial centres, local administration centres, garrisons and/or temporary permanent residences according to their size, purpose of use and location. Few studies have analysed the relationship between these remains and geography. However, the Urartu Kingdom, as the first political power of the region, has taken geography into consideration in the settlement practices it has developed as a state policy since its emergence on the stage of history. It planned the locations of the fortresses, the lower cities planned together with these fortresses, the suitable environments for agriculture and animal husbandry and the irrigation systems that would provide this suitable environment according to the possibilities of geography as a whole, and ensured the improvement of the deficient aspects. In the 200 years of its existence, the kingdom left more than three hundred castles, nearly two hundred mounds and about a hundred flat settlements in Eastern Anatolia, which have been registered by excavations, surveys and Cultural Heritage Protection Boards. Eightynine irrigation systems and numerous mining and stone quarries associated with these settlements form a holistic settlement system. What prompted us to carry out this study is to examine the relationship between this holistic settlement policy and geography with the method of induction. The aim of the study is to revitalise the relationship of the Urartian Kingdom with the geography it lived in and the reflections of this relationship on the settlements. In order to reveal this relationship, support was received from Geographical Information Systems infrastructure. The study helped to reveal the connection between geography and settlements through various analyses carried out with the help of Geographical Information Systems. In this way, Urartian settlements in the Eastern Anatolia Region were examined according to criteria such as geological and climatic characteristics of the geography where they were established; proximity to water resources and road networks; and accessibility to raw material resources. In the study supported by maps prepared in ArcGIS programme, all settlements of the Urartian Kingdom identified so far were evaluated as a whole. At the end of the study, the purposes of use of the settlements were conveyed to the scientific world with their justifications. Key Words : Urartu Kingdom, Settlement Archaeology, Urban Archaeology, Geographical Information Systems, Urartu architecture. Quantity of Page: xxiv+500 Supervisor: Prof. Dr. Rafet ÇAVUŞOĞLU, 2nd Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Ayşegül KELEŞ ERİÇOK
Benzer Tezler
- Tarihi ve arkeolojik veriler ışığında Patnos'ta tespit edilen Orta Demir Çağı (Urartu) kaleleri
Fortresses of the Middle Iron Age (Urartian period) identified in Patnos in the light of historical and archaeological data
SALİHA ÇEKİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
TarihHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKHAN KALMIŞ
- Yüzey araştırmaları ışığında Erzurum ve çevresinde bulunan demir çağ keramiklerinin analizi ve değerlendirmeleri
Erzurum and its surroundings in the light of survey analyses and evaluations of iron age ceramics
BETÜL NİŞANCI
- Çavuştepe Kalesi ve Nekropolü'nde 2016-2019 kazılarında ele geçen çanak çömleklerin değerlendirilmesi
Evaluation of the pottery uncovered during the excavations at Çavuştepe Castle and its Necropolis in 2016-2019
ALİYE CEREN KENBER
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
ArkeolojiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAFET ÇAVUŞOĞLU
- Hakkari'de Urartu izleri
Urartian traces in Hakkari
ÖMER TANYÜREK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
ArkeolojiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL COŞKUN