Geri Dön

Parapnömonik efüzyonu olan hastalarda, sistemik inflamatuar yanıt indekslerinin değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 925420
  2. Yazar: CEREN AKDAĞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HURŞİT APA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Amaç: Parapnömonik efüzyon (PPE) ve ampiyem, çocuk hastalarda pnömoni komplikasyonu olarak görülen önemli patolojilerdir. Bu çalışma ile, sistemik inflamatuar belirteçlerin, bu iki klinik tabloyu ayırt etmedeki etkinliği araştırılarak, klinik pratikte kullanılabilecek, güvenilir, hızlı ve non-invaziv bir tanı aracı olup olamayacağını ortaya koymak hedeflenmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar sınırlıdır ve mevcut veriler, klinik karar sürecini destekleyecek daha hassas ve spesifik biyobelirteçlerin gerekliliğine işaret etmektedir. PPE ve ampiyem ayrımında, sistemik inflamatuar belirteçlerin kullanılabilirliğinin doğrulandığı durumda, çocuk hastaların tanı süreçlerinde daha az invaziv işleme maruz kalacağı öngörülmektedir. Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2013 – 1 Ağustos 2024 tarihleri arasında klinik olarak pnömoni saptanmış, ultrasonografi (USG) ile plevral efüzyon olduğu doğrulanmış, çocuk acil, çocuk enfeksiyon, çocuk cerrahi, büyük çocuk, süt1, genel pediatri, kardiyoloji ve palyatif servisinde yatışı yapılmış, 3 ay-18 yaş aralığında olan, plevral efüzyona sebep olabilecek ek hastalığı bulunmayan hastalar yer almıştır. Çalışmamızdaki 200 olgu, başvuru sırasında ultrasonografi bulgularına göre 3 gruba ayrılarak, inflamasyon belirteçlerinin gruplar arası değişimi değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmamızdaki 200 olgunun 51'i komplike PPE, 149'u basit PPE grubunda yer aldı. Komplike PPE grubunun, başvuru öncesi şikayetlerinin süresi ve başvuru sonrasında hastane yatış süresi basit PPE grubundan daha uzun saptandı. Komplike PPE grubunda C-Reaktif Protein (CRP), Eritrosit Sedimantasyon Hızı (ESH), lökosit sayısı, absolu nötrofil sayısı (ANS), absolu lenfosit sayısı (ALS), Sistemik İmmün-İnflamasyon İndeksi (SII) ve Sistemik İnflamatuar Yanıt İndeksi (SIRI) değerleri anlamlı şekilde yüksek saptandı. Belirteçler arasında en yüksek duyarlılığın %70,6 ile CRP'ye ait olduğu görüldü. Komplike PPE'yi basit PPE'den ayırmak için en iyi kesme değeri SII için 1660,90x109/L, SIRI için 4,55x109/L olarak saptandı. SII için duyarlılık %58,8 özgüllük %58,4 iken, SIRI için duyarlılık %64,7, özgüllük %64,4 olarak görüldü. Sonuç: Çalışmamız, komplike parapnömonik efüzyonun erken teşhisinde ve tedavi süreçlerinde biyobelirteçlerin kritik bir role sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle, SII ve SIRI'nin, geleneksel inflamasyon belirteçlerine ek olarak klinik pratiğe entegre edilmesi, komplike vakaların erken dönemde tespit edilmesine ve hasta yönetiminde daha etkili stratejiler geliştirilmesine olanak tanıyabilir. Bunun yanı sıra, araştırmamızda, klasik inflamasyon belirteçleri ile yeni biyobelirteçlerin bir arada değerlendirilmesinin, inflamasyonun ciddiyetini belirlemede daha anlamlı sonuçlar elde edilmesini sağladığı görülmüştür.

Özet (Çeviri)

Aim: Parapneumonic effusion (PPE) and empyema are significant pathologies that occur as complications of pneumonia in children. This study aims to investigate the effectiveness of systemic inflammatory markers in distinguishing these two clinical conditions and to evaluate whether they can serve as reliable, rapid, and non-invasive diagnostic tools in clinical practice. Research in this area is limited, and existing data highlight the need for more sensitive and specific biomarkers to support clinical decision-making. If the usability of systemic inflammatory markers in differentiating PPE and empyema is confirmed, it is anticipated that their impact on clinical decision-making processes will lead to less invasive procedures for pediatric patients during the diagnostic process. Materials and Methods: This study included children aged 3 months to 18 years diagnosed with pneumonia and confirmed to have pleural effusion by ultrasonography (US) between January 1, 2013, and July 1, 2024. The patients were admitted to various pediatric departments, including pediatric emergency, pediatric infectious diseases, pediatric surgery, general pediatrics, cardiology, and palliative care department. Patients with comorbidities that could cause pleural effusion were excluded. The study evaluated 200 cases, divided into three groups based on USG findings at admission, and examined the differences in inflammatory markers between the groups. Results: A total of 200 patients were analyzed, with 51 patients in the complicated PPE group and 149 patients in the simple PPE group. Patients in the complicated PPE group had longer durations of symptoms prior to admission and longer hospital stays compared to the simple PPE group. In the complicated PPE group, levels of C-Reactive Protein (CRP), Erythrocyte Sedimentation Rate (ESR), white blood cell count (WBC), absolute neutrophil count (ANC), absolute lymphocyte count (ALC), Systemic Immune-Inflammation Index (SII), and Systemic Inflammatory Response Index (SIRI) were significantly higher. Among the evaluated markers, CRP demonstrated the highest sensitivity at 70.6%. The optimal cut-off values for distinguishing complicated PPE from simple PPE were determined to be 1660.90x10⁹/L for SII and 4.55x10⁹/L for SIRI. Sensitivity and specificity were 58.8% and 58.4% for SII, and 64.7% and 64.4% for SIRI, respectively. Conclusion: Our study reveals that biomarkers play a critical role in the early diagnosis and management of complicated parapneumonic effusion. Specifically, the integration of SII and SIRI into clinical practice, in addition to traditional inflammatory markers, may enable the early detection of complicated cases and the development of more effective patient management strategies. Furthermore, our research demonstrates that the combined evaluation of classical inflammatory markers and novel biomarkers provides more meaningful insights into assessing the severity of inflammation.

Benzer Tezler

  1. Parapnömonik plevral efüzyonlarda intraplevral rekombinant doku plazminojen aktivatörü (TPA) etkinliği

    Intrapleural recombinant tissue plasminogen activator (TPA) activity in parapneumonic pleural effusions

    BUŞRA EYBEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN CANAN HASBAL AKKUŞ

  2. Komplike parapnömonik efüzyonlarda rutin klinik yaklaşımın sonuçları

    Results of routine clinical practice in complicated parapneumonic effusions

    CAHİT DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    DOÇ. DR. ŞEREF ÖZKARA

  3. Plevral efüzyonlu hastalarda plevral sıvı ve serum CRP düzeylerinin tanısal değeri

    Diagnostic value of pleural and serum CRP levels in patients with pleural effusion

    ZÜLEYHA GALATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANSU ULUKAVAK ÇİFTÇİ

  4. Plevral efüzyonlu hastalarda plevral sıvı ve kan laktat düzeylerinin tanısal korelasyonunun araştırılması

    Investigation of diagnostic correlation of pleural fluid and blood lactate levels in patients with pleural effusions

    MAHMUT ÖZBEY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiHarran Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM CAN KÜRKÇÜOĞLU

  5. Malign mezotelyoma'da fibulin-3 ile mezotelin değerlerinin kıyaslanması ve tanı değeri

    Diagnostic efficacy of fibulin-3 and mesothelin volue in malignant pleural mesothelioma

    DERYA ÖRTLEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Göğüs HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NAZAN BAYRAM