Geri Dön

Ötekinin mekânından olasılıklar mekânına melez bir kent okuması: gazi mahallesi

From the space of the other to the space of possibilities: a hybrid urban reading of Gazi neighborhood

  1. Tez No: 928388
  2. Yazar: EDA AKARSU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜLYA TURGUT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Özyeğin Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kent ve Mimarlık Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 193

Özet

Toplumsal ve çevresel değerler göz önüne alınmaksızın, ekonomik ve politik beklentilerle kentlere uygulanan müdahaleler, kentin çeşitliliği simgeleyen farklılıkların, yani ötekilerin görmezden gelinmesine yol açmaktadır. Kent araştırmacıları tarafından“mekânsal olarak dışlanmışlar”,“ekonomik olarak dezavantajlı gruplar”,“göçmenler”ve“farklı kimlikler”olarak tanımlanan ötekiler; küreselleşme, kapitalizm, modernleşme gibi kentsel dinamiklerden doğrudan etkilenmektedir. Bu farklılıkları bir araya getirerek melezliğin oluşumuna imkân tanıyan ve ötekilerle karşılaşmaları mümkün kılan mekânlar olarak ise“kentsel heterotopyalar”öne çıkmaktadır. Kentsel heterotopyalar yalnızca fiziksel katmanlardan oluşmaz; aynı zamanda toplumsal, kültürel ve zamansal katmanlarla da doludur. Çeşitli ve genellikle çelişkili unsurları bir araya getirerek potansiyel dönüşüm alanları yaratma işlevi gören kentsel heterotopyalar, bu nedenle kentsel mekânın dinamik yapısının önemli bir parçasını oluşturur. Bu tezde, öteki ve heterotopya kavramları, kentsel mekânın ana bileşenleri olarak değerlendirilmiş ve ana kavramlar arasında yer almıştır. Tez araştırmasının kuramsal altyapısı, kent–öteki–heterotopya ana kavramları arasındaki ilişki ve etkileşimin fenomenolojik ve diyalektik yaklaşımlarla ele alınmasıyla oluşturulmuştur. Bu yaklaşımlar, çok boyutlu, çok katmanlı ve ölçeklerarası irdelenmiştir. Toplumsal katmanlar; sosyal uyum, farklılıkların kabulü ve sosyal adalet gibi konuları vurgularken, ekolojik katmanlar sürdürülebilirliği ve çevresel farkındalığı vurgulamaktadır. Bu ikili yaklaşım, kentleri şekillendiren, hızla değiştiren sosyal ve ekolojik dinamikler nedeniyle kritik öneme sahiptir. Tez araştırmasının uygulama aşamasında niteliksel araştırma yöntemleri kullanılarak ölçeklerarası bir inceleme yapılmıştır. Önce İstanbul ölçeğinde (makro ölçek), ardından Gazi Mahallesi ölçeğinde (mikro ölçek) okumalar ve analizler yapılmıştır. Farklı tarihsel ve mekânsal kırılmalarla katmanlaşan, kültürleri kesiştiren, mekânsal çelişkileri barındıran, hem bir sınırı olup hem de değişime açık kalan İstanbul kenti, tez kapsamında makro heterotopya olarak ele alınmıştır. 1950 yılı sonrasında farklı tarihsel, siyasal, kültürel ve ekonomik kırılımlarla kente eklemlenmiş çok kültürlü ve çok katmanlı Gazi Mahallesi ise araştırma kapsamında mikro heterotopya olarak ele alınmıştır. Bu makrodan mikroya ölçeklerarası inceleme ile öteki ve heterotopya kavramlarının yeniden sorgulanması hedeflenmiştir. Mikro ölçekte yapılan alan araştırmasında sosyo-mekânsal analiz ve söylemsel analiz yöntemleri kullanılmıştır. Sosyo-mekânsal analiz; direkt gözlemler ve yarı yapılandırılmış görüşmelerle yapılırken, söylemsel analiz ise mahalle sakini Sinan Akkuş tarafından 2017 senesinde çekilen 27 kısa bölümlü“Kondular”belgeseli ile yapılmıştır. Araştırma sonunda, İstanbul'da tüketim mekânlarının, güvenlikli kapalı sitelerin ve soylulaştırılmış mahallelerin hızla arttığı ve çeşitliliği bastıran katı sınırlara sahip“kentsel adalar”ın üretildiği gözlenmiştir. Bu durum, kent sakinleri arasında yabancılaşma ve ayrışmaya neden olmaktadır. Buna karşılık, mikro heterotopya olarak değerlendirilen enformel yerleşimlerin, sakinlerinin katılımı ve dönüşümü teşvik ettiği; böylece özel ve kamusal alanlar arasındaki sınırların belirsizleştiği dinamik ortamlar oluşturduğu gözlenmiştir. Bu etkileşimi artırmak için sınırları yumuşatan üçüncü mekânlara, eşik mekânlara ve müştereklik ile bir aradalık pratikleri oluşturmaya imkân sağlayan katılımcı kentsel planlama yaklaşımlarına yönelmenin, kent ve mimarlık alanına yeni bir bakış kazandıracağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Urban interventions driven by economic and political interests, without considering social and environmental values, result in the marginalization of differences that symbolize diversity in the city, specifically the“other.”Defined by urban researchers as“spatially excluded,”“economically disadvantaged groups,”“immigrants,”and“different identities,”these others are directly impacted by urban dynamics such as globalization, capitalism, and modernization.“Urban heterotopias”emerge as spaces that bring together these differences, allowing the creation of hybridity and encounters with the other. Urban heterotopias are not only composed of physical layers but also include social, cultural, and temporal dimensions. By integrating various and often contradictory elements, urban heterotopias serve as potential sites for transformation and thus form a vital part of the dynamic structure of urban space. In this thesis, the concepts of the other and heterotopia are evaluated as essential components of urban space and have been included as key concepts. The theoretical framework of this thesis is built upon the analysis of the relationship and interaction between the main concepts of city–Other–heterotopia through phenomenological and dialectical approaches. These approaches have been examined in a multidimensional, multilayered, and cross-scalar manner. While the social layers emphasize issues such as social cohesion, the acceptance of differences, and social justice, the ecological layers emphasize sustainability and environmental awareness. This dual approach is critically important due to the social and ecological dynamics that shape and rapidly transform cities. In the practical stage of the thesis, cross-scalar analysis was conducted using qualitative research methods. First, analyses were performed at the scale of Istanbul (macro scale), followed by analyses at the scale of Gazi Mahallesi (micro scale). Istanbul, with its layered structure formed by various historical and spatial ruptures, its intersection of cultures, and its spatial contradictions—having boundaries while remaining open to change—has been considered a macro heterotopia in this thesis. Gazi Mahallesi, a multicultural and multilayered neighborhood integrated into the city after the 1950s through various historical, political, cultural, and economic ruptures, is treated as a micro heterotopia. This cross-scalar investigation, from macro to micro, aims to re-examine the concepts of the Other and heterotopia. The field research at the micro scale employed socio-spatial and discursive analysis methods. The socio-spatial analysis was conducted through direct observations and semi-structured interviews, while the discursive analysis was carried out using the 27-episode documentary“Kondular,”filmed by local resident Sinan Akkuş in 2017. As a result of the research, it was observed that in Istanbul, consumption spaces, gated communities, and gentrified neighborhoods are rapidly increasing, producing“urban islands”with rigid boundaries that suppress diversity. This situation leads to alienation and segregation among urban residents. In contrast, informal settlements, considered micro heterotopias, encourage the participation and transformation of their residents, thereby creating dynamic environments where the boundaries between private and public spaces become blurred. To enhance this interaction, it is suggested that focusing on third spaces, threshold spaces, and participatory urban planning approaches that facilitate practices of commonality and coexistence could offer a new perspective to urbanism and architecture.

Benzer Tezler

  1. Cinsiyetli mekânsal hareketlilikler: İş ve evin müzakere alanları

    Gendered spatial mobilities: Negotiation territories of work and home

    OYA YEŞİM ARMAĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İPEK AKPINAR AKSUGÜR

  2. The limit-experience: Following Blanchot to the limits of the other in speech and in literature

    Limit deneyimi: Konuşma ve edebiyatta Blanchot'yu ötekinin sınırlarına doğru takip etmek

    VANİNA BERİN KUTELAS

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Batı Dilleri ve EdebiyatıBoğaziçi Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SUNA ERTUGRUL

  3. Kurbanlaştırılan öteki beden söyleminden sokağı ötekileyen haber diline eleştirel söylem analizi

    From the victimized other perspective to the news language's otherization process on a critical approach

    YELİZ KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Gazetecilikİstanbul Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SUAT GEZGİN

  4. Mimarın formasyonunda formel mimarlık eğitiminin yeri

    The importance of the formal architectural education for the formation of an architect

    HURİYE GÜRDALLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLLA YÜCEL

  5. Yeniden önce eskiden sonra perdedeki İstanbul

    Before 'new' after 'old' iIstanbul on screen

    ECE TABAKOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZHAN ERTEKİN