Geri Dön

Türk otomotiv sektörünün yapısı ve ihracatı geliştirme stratejileri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 92879
  2. Yazar: MURAT ULUSOY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İRFAN SÜER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Dış Ticaret Eğitimi Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 173

Özet

ÖZET Bu çalışmada, Türk otomotiv sektörünün mevcut yapısının değerlendirilmesine ve ihracatını geliştirme stratejilerinin belirlenmesine çalışılmıştır. Ülkemizde otomotiv sanayii, tamamen yurt içi talebi karşılamaya yönelik olarak, ithal ikameci bir anlayışla ve ekonomik olmayan ölçeklerde kurulmuştur. Verimlilik, kalite, rekabet ve ihracat pek fazla düşünülmemiştir. Bu durum yüksek gümrük duvarları arkasında ve lisansör firmaların kontrolünde uzun yıllar devam etmiştir. Bu olumsuzluklar, sektörün ekonomideki dalgalanmalardan çok çabuk etkilenmesine ve üretimde büyük iniş çıkışlar yaşanmasına neden olmuştur. 1980'den sonra dışa dönük liberal ekonomik politikalar uygulanmaya başlanmıştır. Otomotiv firmaları birçok bürokratik engelden kurtulurken, ithalat ve ihracat büyük ölçüde kolaylaştırılmıştır, ihracat ancak devlet teşviki ile çok az sayıda gerçekleştirilmiştir. 1980'li yıllarda Türk otomotiv sektörü verimlilikten uzak, yeterli kaliteye ulaşamamış ve bunun sonucunda dış piyasalarda rekabet edemeyen ve ihracat yapamayan bir konumda olmuştur. 1990'lı yıllarda yabancı sermayenin ülkeye girişi ile yeni lisanslarla üretim tesisleri kurulmuştur. Firma sayısı ve kapasitelerinin artması, talebin ise aynı düzeyde kalması zaten düşük olan kapasite kullanım oranını iyice düşürmüştür. Sektörü, 1994 ekonomik krizi, 1996 yılında Gümrük Birliği'ne girmemiz, 1998 yılındaki dünya ekonomik krizi ve 1999 Marmara depremi olumsuz etkilemiştir. Tüm bu gelişmeler karşısında lisansör firmalar, Türkiye'deki tesisleri kapasiteleriyle, teknolojisiyle, yeni ürünleriyle artık dünya pazarlarına üretim158 yapacak konuma getirmişlerdir. Lisansör firmaların tecrübesinden ve satış ağlarından da faydalanarak istikrarlı şekilde dünya pazarlarına ihracat çalışmalarının sürdürülmesinin önemi büyüktür. Ayrıca, Türkiye coğrafya, üretim imkanları, işgücü ve ürün kalitesi açısından bazı avantajları da dış pazarda yakalamış durumdadır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT In this study has tried to evaluate the current structure of Turkish automotive sector and to determine the strategies of improving its export. In our country, the automotive industry was established only with the aim of meeting domestic demand, with an understanding of import substitution and at uneconomic scales. Efficiency, quality, competition continued behind considered much. This situation continued behind high customs walls and under the control of licensed firms during long years. These negative conditions caused the sector to be affected by economic fluctuations very quickly and considerable ups and downs to be experienced in production. External liberal economic policies started to be implemented after 1980's. While automotive firms got rid of many bureaucratic obstacles, import and export were facilitated considerably. Export could only be realized with state incentive and at a very small amount. In 1980's, Turkish automotive sector was a way from efficiency, lacking sufficient quality and as a result couldn't compete in foreign markets and couldn't export. In 1990's, production plants were founded with new licenses through the access of foreign capital into the country. The increase of the firm number and capacities and the demand remaining at the same level caused a considerable decrease in the capacity usage rate, which was already low. The sector was negatively affected by the 1994 economic crisis, our entrance to the customs Union in 1996, the world crisis in 1998 and the 1999 Marmara Earthquake.160 Facing all these developments, the licensed firms have now brought the plants in Turkey to a level where they can produce for world markets with their capacities, technologies and new products. It has great importance that the export activities to the world markets be perpetuated steadily while taking advantage of the licensed firms experience and sales networks. Besides, Turkey has gained some advantages in external market as for its geography, production possibilities, labor force and product quality. 1CYtKSttÖ?WTİMKÜRüUJ DQKtolAirttSYON MERKEZ»

Benzer Tezler

  1. Otomotiv sektöründe tedarik zinciri yapılanması

    Supply chain restructuring in the automotive sector

    MEHMET RAMAZAN ERGENE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    UlaşımMaltepe Üniversitesi

    Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TANYAŞ

  2. Otomotiv yan sanayiinde rekabet (ve Türkiye örneği)

    Competition a automotive compunant supplier industry (and Turkish example)

    NİHAL ALİŞOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    İşletmeUludağ Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERCAN DÜLGEROĞLU

  3. Uluslararası entegrasyon sürecinde Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ürün geliştirme potansiyelleri

    New product development potentials of Turkish small and medium sized firms in the international integration process

    FATİH YENGİNOL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    İşletmeDokuz Eylül Üniversitesi

    PROF.DR. HÜLYA TÜTEK

  4. Türk otomotiv sektöründeki yapısal değişimin bir uygulamayla incelenmesi

    Analysing structural change in Turkish automotive industry by a practice

    KÜBRA UÇAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DÜNDAR MURAT DEMİRÖZ

  5. 'Global production networks' in automotive industry: The case of Turkey

    Otomotiv endüstrisinde 'küresel üretim ağları': Türkiye örneği

    MİRİŞ MERYEM KURTULMUŞ KIROĞLU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    İktisat Bölümü

    PROF. DR. NESRİN SUNGUR