Karl Marx ve Georg Simmel'in sosyal teorilerinin ontolojik, epistemolojik, teorik ve metodolojik temellerde karşılaştırmalı bir analizi
A comparative analysis of the social theories of Karl Marx and Georg Simmel on ontological, epistemological, theoretical and methodological grounds
- Tez No: 928878
- Danışmanlar: PROF. DR. ÜMİT TATLICAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 230
Özet
Bu çalışmada tarihsel ve ilişkisel bir teorik yaklaşımla, çağdaş sosyal teorideki tartışmalardan hareketle klâsiklere odaklanarak, Marx ve Simmel'in sosyal teorileri karşılaştırmalı olarak analiz edilecektir. Burada klâsiklere dönüş gerçekleştirilmesinin nedeni, hem çağdaş sosyal teorinin tarihsellik gibi klâsik anlayışlardan beslenmiş olması nedeniyle klâsiklerin okunmasıyla daha iyi anlaşılabileceğini hem de onun ortaya koyduğu ilişkisellik gibi anlayışlarla klâsiklerin yeniden okunması gerektiğini düşünmemizdir. Günümüzde doğrudan bu iki düşünüre odaklanan, onların çalışmalarının ontolojik, epistemolojik, teorik ve metodolojik yönlerden kapsamlı bir karşılaştırmasına rastlanamamış olması bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Ancak bu eksiklik aynı zamanda bu çalışmanın zorluklarından birini de oluşturmuştur. Kavramlar arası ilişkiler üzerine inşa edilen sosyal teorinin merkezî problemi geçmişte de günümüzde de“karşıtlar arasındaki ilişkinin nasıl ele alınacağı”olmuştur. Ancak tözcülük ve şeyleştirme eleştirilerinin günümüzde geldiği aşamada şeylerin ele alınışında yaşanan değişim, bu ilişkinin nasıl analiz edildiğini temelden farklılaştırmıştır. Bu değişim şeylerin artık sabit ve durağan birer töz olarak ele alınmaması ve ilişkilerin çok-yönlü ve çok-boyutlu olarak ele alınması yönünde gerçekleşmiştir. Ancak bu eleştirileri yöneltenler düaliteleri aşma girişimlerinde giderek daha çok Marx ve Simmel'in teorilerine dönmektedirler. Çünkü, onların çalışmaları, kendi dönemlerindeki hâkim paradigmanın aksine, bu eğilimi yansıtmaktadır. Bu çalışmada, sosyal teoride süregelen karşıtlıklar arasındaki ilişkinin nasıl ele alınacağı temel probleminden hareketle, Marx ve Simmel'in sosyal teorilerinin ontolojik, epistemolojik, teorik ve metodolojik temellerde karşılaştırmalı analizinin gerçekleştirilmesiyle, bu düşünürlerle çağdaş sosyal teori arasındaki bağlantıyı sağlayan, onların teorilerinin bu niteliklere sahip olmasına sebep olan şeyin“tarihsel ve ilişkisel diyalektik”olduğunun ortaya koyulması amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın temel iddiası, Marx ve Simmel'in kendilerine özgü bir tarihsel ve ilişkisel diyalektik yaklaşıma sahip oldukları ve bu yaklaşımdan hareketle her iki düşünürün de sosyal dünyayı kendi tarihsel ve ilişkisel diyalektik yöntemleriyle analiz ettikleridir. Bu iddiayı temellendirebilmek için, Marx'ın tarihsel diyalektiğe sahip oluşu kendi açıklamalarına ve çalışmalarına dayandırılarak gösterilmekle birlikte, onun diyalektiğinin aynı zamanda ilişkisel oluşu günümüzdeki ilişkiselcilik tartışmalarından hareketle konumlandırılacaktır. Bununla birlikte, günümüzde Simmel'in ilişkisel bir anlayışa sahip olduğu konusunda hem fikir olunsa da, diyalektik bir düşünür olduğu konusundaki tartışma sürmektedir. George Ritzer, Henry Schermer, David Jary, Levis A. Coser vb.'nin Simmel'in de diyalektik bir düşünür olduğuna yönelik görüşlerinden hareketle, onun“ilişkisel bir diyalektiğe”sahip olduğu gösterilecek, fakat diyalektiğinin aynı zamanda tarihsel oluşu çalışmaları incelenerek ve Marx'ınkilerle karşılaştırılarak ortaya koyulacaktır.
Özet (Çeviri)
This study comparatively analyses the social theories of Marx and Simmel with a historical and relational theoretical approach, starting from discussions in contemporary social theory and focusing on the classics. The reason for returning to the classics here is that we believe that contemporary social theory can be better understood by reading the classics because it is nourished by classical understandings such as historicity, and that the classics should be re-read with understandings such as relationality. The fact that there is no comprehensive comparison of their works in terms of ontological, epistemological, theoretical and methodological aspects that focuses directly on these two thinkers today makes this study important. However, this deficiency also constitutes one of the difficulties of the study. The central problem of social theory, which is based on relations between concepts, has always been“how to deal with the relation between dualities”, both in the past and today. However, at the present stage of the critique of essentialism and reification, the change in the way things are treated has fundamentally differentiated the way this relationship is analysed. This change has taken place in the sense that things are no longer seen as fixed and static entities, and relations are seen as multifaceted and multidimensional. However, in their attempts to overcome dualities, these critics are increasingly turning to the theories of Marx and Simmel. This is because their work reflects this tendency, contrary to the dominant paradigm of their time. Starting from the basic problem of how to deal with the relationship between the persisting dualities in social theory, the comparative analysis of Marx's and Simmel's social theories on ontological, epistemological, theoretical and methodological grounds aims to show that it is the“historical and relational dialectic”that connects these thinkers to contemporary social theory and causes their theories to have these qualities. In line with this aim, the main claim of the study is that Marx and Simmel have a unique historical and relational dialectical approach and that both thinkers analyse the social world with their own historical and relational dialectical methods. In order to justify this claim, Marx's historical dialectics will be demonstrated on the basis of his own statements and works, and the relationality of his dialectics will be positioned in relation to today's debates on relationalism. Although it is agreed today that Simmel has a relational understanding, the debate about Simmel as a dialectical thinker continues. Based on the views of George Ritzer, Henry Schermer, David Jary, Levis A. Coser, etc. that Simmel was also a dialectical thinker, it will be shown that he had a“relational dialectic”, but the fact that his dialectic was also historical will be revealed by analysing his works and comparing them with those of Marx.
Benzer Tezler
- Animated critical theory: Nasrettin Hoca anecdotes as an animation of theories of Marx, Foucault and Simmel
Eleştiri kuramı canladırması: Marx, Foucault ve Simmel'e ait kuramların canladırması olarak Nasrettin Hoca fıkraları
AYŞE BALAMAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2010
Batı Dilleri ve EdebiyatıBoğaziçi ÜniversitesiEleştiri ve Kültür Araştırmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. IŞIL BAŞ
PROF. DR. STEPHEN VOSS
- Alman ekspresyonist dramasının tarihsel, düşünsel, yapısal bağlamda incelenmesi ve iki oyun örneği
The analysis of German expressionist drama in historical, intellectual and structural context and two examples of plays
SİMAY YILMAZ
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2024
Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul ÜniversitesiSahne Sanatları Ana Sanat Dalı
PROF. TUFAN KARABULUT
- Millî Eğitim Bakanlığı yayınları Türk Dili ve Edebiyatı ders kitaplarında yer alan hikâye ve roman metinlerinin oluşumsal yapısalcılık kuramıyla incelenmesi
Examination of story and novel texts in Turkish Language and Literature coursebooks of the ministry of national education publications with genetic structural theory
NAHİDE ECE SÜSLÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CELAL ASLAN
- The unwanted son of the South: Alienation and dehumanization in Cormac McCarthy's Child of God
Güneyin istenmeyen çocuğu: Cormac McCarthy'nin Tanrının Bir Kulu isimli romanında yabancılaşma ve insandışılaştırma
ZEYNEP PELİN DEMİR
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıDokuz Eylül ÜniversitesiAmerikan Kültürü ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YEŞİM BAŞARIR
- Ali Şeriati ve Karl Marks'da yabancılaşma kavramı üzerine bir inceleme
A study on the concept of alienation in Ali Shariati and Karl Marx
CEREN SEDA ÇİÇEK BUDAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Kamu YönetimiHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VEYSEL EREN