Farklı etiyolojilere sahip akut ve kronik dönem iskemik inmeli hastaların serum elabela-apelin düzeylerinin farkı ve klinik seyir ile ilişkisi
The difference in serum elabela-apelin levels and their relationship with clinical course in acute and chronic ischemic stroke patients with different etiologies
- Tez No: 929661
- Danışmanlar: UZMAN ÖZGE ÖCEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Bozyaka Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Nöroloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
GİRİŞ VE AMAÇ: Apelin ve elabela, kardiyovasküler sistemde, anjiyogenezde önemli rol oynayan ve nöroprotektif etkileri olduğu düşünülen bileşenlerdir. Çeşitli çalışmalar, aterosklerozla ilişkisini de ortaya koymuştur. Bu moleküllerin ayrıca iskemik hasarı azaltma potansiyeline sahip olduğu da gösterilmiştir. İnme etiyolojisinde farkı mekanizmalar yer almakla birlikte, ateroskleroz ve kardiyoembolik olaylar en sık inme nedenleridir. Araştırmamızda, farklı etiyolojilere sahip iskemik inme hastalarında serum apelin ve elabela düzeylerini incelemeyi, bunların prognoz ile ilişkisini ve sağlıklı bireylerden farklarını değerlendirmeyi hedefledik. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamız, Aralık 2022-Aralık 2023 tarihleri arasında iskemik serebrovasküler hastalık (İSVH) tanısı ile izlenen, 126 gönüllü hastayı ve 30 gönüllü sağlıklı kontrol grubunu içermektedir. Hastalar etiyolojiyi belirlemeye yönelik incelemeler yapılarak Trial of Org 10172 in Acute Stroke Treatment (TOAST) sınıflamasına göre gruplandırıldı. İzole kardiyoembolik inme (KEİ), büyük arter aterosklerozu (BAA) veya küçük damar oklüzyonu (KDO) grubundaki hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların muayene bulguları ve klinik özellikleri, National Institutes of Health Stroke Scale (NIHSS) ve modifiye Rankin Skoru (mRS) gibi ölçütlerle kaydedildi. Hastalar üçüncü ve altıncı aylarda kontrollere çağrıldı. Serum ELA ve apelin düzeyleri, hastaların başvurusundan itibaren 48 saat içinde ve 6. ay kontrollerinde alınan kan örneklerinden ölçüldü, örnekler -80 °C'de saklandı. Analizler, enzyme linked immunosorbent assay (ELISA) kitleri kullanılarak yapıldı. Karotis intima media kalınlık ölçümü ve enfarkt hacmi hesaplanması radyoloji hekimi tarafından gerçekleştirildi. Elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak değerlendirildi. BULGULAR: Serum elabela düzeyi, akut dönemde İSVH tanılı tüm hastalarda ve KEİ, BAA ve KDO alt gruplarında, sağlıklı kontrollere göre anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Üç hasta grubunda da serum elabela düzeyleri 6 aylık zaman içinde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azalmıştır. Serum apelin düzeyi, akut dönemde hasta grupları ile sağlıklı kontroller arasında anlamlı farklılık göstermemiştir. Gruplar arası inceleme yapıldığında, KDO grubunun değerleri diğer alt gruplardan anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Serum apelin düzeyleri, BAA ve KEİ grubunda takip edilen zaman içinde anlamlı şekilde azalırken, KDO grubunda değişim olmamıştır. Yaş ile apelin ve elabela seviyelerinde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur. Tüm hastalarda CK-MB ve troponin T değerleri ile serum apelin ve elabela düzeyleri pozitif korelasyon göstermiştir. Hem apelin ve elabelanın hem de NIHSS ve mRS'nin zaman içinde azaldığı görülmekle birlikte, bu korelasyon istatistiksel açıdan anlamlılığa ulaşmamıştır. Kronik dönemdeki inme grupları karşılaştırıldığında, serum apelin düzeyleri birbirine benzer bulunurken, serum elabela düzeyi KDO grubunda KEİ grubuna göre anlamlı ölçüde düşük saptanmıştır. Diğer ikili grup karşılaştırmalarında farklılık izlenmemiştir. SONUÇ: Araştırmamız, farklı etiyolojilerdeki İSVH tanılı hastalarda serum apelin ve elabela düzeylerini karşılaştıran, akut ve kronik dönemdeki ölçümlerle zamansal değişimini inceleyen ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Kardiyovasküler hastalıklarda önemli bir belirteç olabileceği bildirilen serum elabela düzeylerinin, incelediğimiz tüm İSVH hastalarında sağlıklı kontrollere göre düşük bulunması ve İSVH'ın zamansal seyri ile de ilişkili olması, bu parametrenin inme için değerli olabileceğini göstermektedir. Apelinin ise hasta grupları ve sağlıklı kontroller arasında farklılık göstermemesi elabelanın inme ile daha yakın ilişkili olduğunu düşündürmüştür.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION AND OBJECTIVE: Apelin and elabela are components that play important roles in the cardiovascular system, angiogenesis and they are thought to have neuroprotective effects. Various studies have also highlighted their relationship with atherosclerosis. Additionally, it has been shown that these molecules have the potential to reduce ischemic damage. While different mechanisms are involved in the etiology of stroke, atherosclerosis and cardioembolic events are the most common causes of stroke. In our study, we aimed to investigate serum levels of apelin and elabela in patients with ischemic stroke of different etiologies, assess their relationship with prognosis, and evaluate the differences compared to healthy individuals. MATERIALS AND METHODS: Our study included 126 volunteer patients diagnosed with ischemic cerebrovascular disease (ISVD) and 30 healthy control volunteers, observed between December 2022 and December 2023. Patients were grouped according to the TOAST (Trial of Org 10172 in Acute Stroke Treatment) classification based on investigations aimed at determining the etiology. Patients with isolated cardioembolic stroke (CES), large artery atherosclerosis (LAA), or small vessel occlusion (SVO) were included in the study. The patients' examination findings and clinical characteristics were recorded using criteria such as the National Institutes of Health Stroke Scale (NIHSS) and the modified Rankin Scale (mRS). Patients were called for follow-ups at third and sixth months. Serum ELA and apelin levels were measured from blood samples taken within 48 hours of the patients' admission and during the 6-month follow-up, the samples were stored at -80 °C. Analyses were performed using enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) kits. Measurement of carotid intima-media thickness and calculation of infarct volume were carried out by a radiologist. The obtained data were evaluated using the SPSS software. RESULTS: Serum elabela levels were found to be significantly lower in all patients diagnosed with ISVD during the acute phase, as well as in the CES, LAA, and SVO subgroups, compared to healthy controls. Over the 6-month follow-up period, serum elabela levels decreased significantly in all three patient groups. Serum apelin levels did not show a significant difference between patient groups and healthy controls during the acute phase. However, when examining intergroup reviews, the SVO group's levels were found to be significantly lower than those of the other subgroups. While serum apelin levels significantly decreased over time in the LAA and CES groups, there was no change in the SVO group. It was found that there was a negative correlation between age and apelin and elabela levels. CK-MB and troponin T levels showed a positive correlation with serum apelin and elabela levels. Although both apelin and elabela, as well as NIHSS and mRS scores, decreased over time, this correlation did not reach statistical significance. When comparing stroke groups in the chronic phase, serum apelin levels were found to be similar, while serum elabela levels were significantly lower in the SVO group compared to the CES group. No differences were observed in other pairwise comparisons. CONCLUSION: Our study is the first to compare serum apelin and elabela levels in patients with ISVD of different etiologies, examining their temporal changes through acute and chronic measurements. The finding that serum elabela levels, which may serve as an important marker in cardiovascular diseases, were lower in all ISVD patients compared to healthy controls and are related to the temporal course of ISVD suggests that this parameter could be valuable for stroke assessment. The lack of significant differences in apelin levels between patient groups and healthy controls indicates that elabela may be more closely related to stroke.
Benzer Tezler
- Akut böbrek yetmezliğinde beş yıllık takip sonucunda klinik sonlanım
Five year follow-up of acute kidney failure: Clinical outcomes
HİLAL İREM UYGUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İHSAN ATEŞ
- Klinik olarak glomerülonefrit şüphesi ile böbrek biyopsi yapılan hastalarda 'geçici reseptör potansiyel iyon kanal (TRPC) gen ailesinin' farklı ifade profillerinin incelenmesi
Study of different expression profiles of 'transient receptor potential ion channel (TRPC) gene family' in patients undergoing renal biopsies with clinically suspected glomerulonephritis
MELTEM SEZİŞ DEMİRCİ
- Akut pankreatitte ranson ve BİSAP şiddet skorlamaları ile CRP/albümin ve trombosit/lenfosit oranlarının şiddet göstermedeki yerinin değerlendirilmesi
Evaluation of ranson and BİSAP severity scores and the role of CRP/albumin and platelet/lymphocyte ratios in indicating severity in acute pancreatitis
AYSU AKIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN EYLEM ÖZGÜN ÇİL
- Kannabinoidlerin, sıçanlarda geliştirilen direkt ve indirekt Akut Respiratuvar Distres Sendromu (ARDS) modellerinde, modele özgü potansiyel etki farklılıklarının incelenmesi ve klinik uygulama açısından değerlendirilmesi
Investigation of model-specific potential effects of cannabinoids in direct and indirect models of Acute Respiratory Distress Syndrome (ARDS) developed in rats and evaluation in terms of clinical practice
YUSUF ELMA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Eczacılık ve FarmakolojiZonguldak Bülent Ecevit ÜniversitesiTıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE YILMAZ CAN