Geri Dön

Diyabetik hastalarda titreşim ve akım aracılı vazodilatör cevapların karşılaştırılması

Comparison of vibration and flow-mediated vasodilator responses in diabetic patients

  1. Tez No: 930355
  2. Yazar: MEHMET AYDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SABAHATTİN UMMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 53

Özet

Amaç: Tüm dünyada ve ülkemizde diyabetik hastaların sayı ve yaşam beklentilerindeki artma diyabetik vasküler komplikasyonların kardiyoloji pratiği içindeki payını artırmaktadır. Bununla birlikte mevcut tedavi ve korunma yöntemleri bu hasta grubunda daha az etkin olduğundan bu alanda yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç vardır. Diyabete bağlı metabolik ve vasküler sorunları azaltan egzersiz ihtiyacı en fazla olan ileri evre hastalarda nadir olmayarak yapılamaz. Egzersiz ve akım temelli dilatasyon (FMD) endotelden başlayan mekanotransdüksiyon mekanizmalarını uyararak etkili olduğundan aynı mekanizmaların direkt titreşim ile de uyarılabileceği düşünülebilir. Yöntem: Bu hipotezi test etmek amacıyla, sunulan çalışmada tip 2 diyabetli 20 hasta (11'i erkek, yaş 56,80±11,05, diyabet tanı yaşı 15,35±8,61 yıl) usulüne göre FMD ve aynı taraf ön kola 5 dakika süre, 20 Hz frekans, 3 mm genlik ile vertikal vibrasyon (VMD) uygulanarak incelendi. Uygulamalardan önce ve sonraki on dakika boyunca ikişer dakikalık aralar ile brakial arter (BA) çapı ve akım hızları 10 MHz Lineer eko probu kullanarak kaydedildi. Daha sonra her evre için BA akım ve dirençleri hesaplandı. Bulgular: FMD ve VMD uygulamalarından sonraki ilk dakikada BA çapı ve akım hızları belirgin ve ileri derecede anlamlı olarak artarken benzer şekilde vasküler direnç azaldı. Tüm parametrelerin FMD ve VMD sonrası ilk dakika değerleri istatistiksel olarak farklı değildi. FMD ve VMD sonrası brakial arter çapı bazal değere göre sırayla %6,04±5,29 ve 5,49±5,21 arttı. Onuncu dakikada farklar %1,73±3.21 ve %2,05±3.31'e indi. Her iki seriye ait ortalamalar bazal değerden farklı iken iki seri farklı bulunmadı. FMD sonrasında çap dışındaki tüm parametreler 4. Dakikadan sonra bazal düzeylerine indi. VMD sonrasında da bu parametreler ilk dakikadan sonra azaldı. Ancak azalma hızı çok daha yavaştı ve 10. Dakikada bile ortalamalar bazal değerler ve FMD karşılıklarından anlamlı olarak yüksekti. Sonuç: Çalışma sonuçları diyabetik makro ve mikrovasküler komplikasyonlara bağlı periferik perfüzyon yetersizliği olan hastalarda vibrasyonun güçlü, uzun etkili ve uygulanabilir bir tedavi seçeneği olabileceğini işaret ettiği düşündürmektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: Growing frequency and life expectancy of the diabetic patients' population in all over the world and in our country increases the share of diabetic vascular complications in cardiology practice. As current treatment and prevention methods are less effective in this patient group, there is a need to for new treatment methods in that area. Exercise, which reduces metabolic and vascular problems associated with diabetes, often becomes impossible especially in advanced stage patients who need treatment the most. Since exercise and flow mediated dilation (FMD) are effective by stimulating mechanotransduction mechanisms on the endothelium, it can be expected that the same mechanisms can also be stimulated by direct vibration. Methods: In order to test this hypothesis, in the presented study, a group of 20 type-2 diabetic patients (11 males, age 56.80±11.05 and diagnosed for 15.35±8.61 years) were examined via application of a duly FMD and VMD (by performing vibration for 5 minutes with 20 Hz frequency and 3 mm vertical amplitude) to the same side forearm, with a 30 minutes interval. Using a 10 MHz linear echo probe, brachial artery diameter and flow velocities were recorded before and later of FMD and VMD applications at 2-minute intervals for 10 minutes. Then brachial artery flow and resistances has been calculated for each stage. Results: In the first minute after FMD and VMD applications, BA diameter and flow velocities increased evidently and significantly and vascular resistance decreased in a similar way. None of the corresponding FMD or VMD parameters in the first minute was different. The artery diameters after FMD and VMD, in the first minute, were increased by 6.04 ± 5.29 and 5.49 ± 5.21 % respectively. At the tenth minute, these figures decreased to 1.73 ± 3.21 and 2.05 ± 3.31 %. In the FMD series, all parameters except artery diameter returned to their baseline values after the fourth minute. After VMD, all parameters also tended to approach their baseline values after the first minute, but the recovery was much slower. At each stage after the first minute, the VMD averages were higher than the baseline value and their corresponding FMD values. Conclusion: The results of the study indicate that vibration may be a powerful, long-lasting and feasible treatment option in patients with peripheral perfusion failure developed due to diabetic macro and microvascular complications.

Benzer Tezler

  1. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi çocuk endokrinoloji bilim dalında izlenen tip-1 diyabet olgularında diyabete özgü otoantikorların retrospektif incelenmesi

    Retrospective investigation of diabetes-specific autoantibodies in type-1 diabetes cases followed in Dokuz Eylül University Faculty of Medicine Hospital, department of pediatric endocrinology

    MUSTAFA MERSİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ECE BÖBER

  2. Selektif immünglobulin a eksikliği ve parsiyel immünglobulin a eksikliği ile izlenen hastaların klinik özellikleri, laboratuvar bulguları ve izlem sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of the clinical characteristics, laboratory findings, and follow-up outcomes of patients with selective immunoglobulin a deficiency and partial immunoglobulin a deficiency

    YUNUS EMRE ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESİN FİGEN DOĞU

  3. Tip II diyabetes mellitus hastalarında tetanoz aşısına cevap

    Response to tetanus vaccination in type II diabetic patients

    ÖZLEM EROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıKırıkkale Üniversitesi

    Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK KILIÇ

  4. Diyabetik hastalarda serum D vitamini düzeylerinin glisemik kontrol ve diyabetin kronik komplikasyonları ile ilişkisi

    The relationship between serum vitamin D levels on glycemic control and chronic complications in patients with diabetes mellitus

    SELAHATTİN SAĞLAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET KAYA

  5. Diyabetik hastalarda serebral otoregülasyon ile beyaz cevher değişiklikleri arasındaki ilişki

    The relationship between cerebral autoregulation and white matter changes patients with diabetes mellitus

    HÜMEYRA DÜRÜYEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NörolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TALİP ASIL