Geri Dön

Revealing the semantic and spatial evolution of historical landscapes through the mixed-method approach: A case study of Alaca Höyük

Tarihsel peyzajların anlamsal ve mekansal evriminin karma yöntem yaklaşımıyla ortaya konulması: Alaca Höyük örneği

  1. Tez No: 930786
  2. Yazar: ARZU TÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BÜLENT ARIKAN, PROF. DR. SAM TURNER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Arkeoloji, Peyzaj Mimarlığı, Archeology, Landscape Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Peyzaj Mimarlığı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 242

Özet

Peyzaj, sürekli değişen, kültürel ve doğal bir ortamdır. Bu ortam, soyut ve somut farklı anlamlar barındırır, ve bu anlamlar farklı coğrafya ve kültürlerde yeniden tanımlanır. Peyzajdaki bu anlamsal karşılıklar, uzun süreli insan çevre ilişkisinin bir sonucudur ve peyzajda katmanlaşabilme yetisine sahiptir. Bu nedenle peyzajlar, palimpsest bir ortamdır. Peyzajın bu çok katmanlı yapısının anlaşılması, güncel peyzajların da daha iyi anlaşılarak geleceğe aktarılmasını ve arka planındaki doğal ve kültürel kodların korunmasını sağlar. Bu kapsamda 1990 yılının ilk çeyreğinde İngiltere'de“tarihi peyzajlar”kavramı ortaya atılmış ve bu tarihi peyzajların geçmiş toplumların yaşantısını ve çevreyle ilişkilerine dair izler barındırdığı anlaşılmıştır. Bu nedenle bu izlerin ortaya konması önemlidir. Bu kapsamda yine İngiltere'de ortaya çıkan ve güncel peyzaj karakterlerinin ortaya konmasını, arşivlenmesini ve koruma-kullanma stratejilerinin oluşturulabilmesini sağlayan LCA çalışmalarını takiben tarihi peyzaj karakterizasyonu yaklaşımı ortaya konmuştur. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi'nin yaklaşımına paralel bir şekilde HLC yaklaşımı da her bir peyzajın benzersiz ve kendi içinde özgün olduğunu savunur. Bu anlamda HLC, peyzajdaki çok katmanlı stratigrafinin anlaşılması ve bu katmanların güncel peyzajda korunan karşılıklarının anlaşılması için önemli bir araçtır. Peyzajdaki tarihi karakter tiplerinin anlaşılmaya çalışıldığı bu yaklaşım, güncel peyzaj karakterlerinin ortaya konduğu LCA çalışmalarıyla kardeştir ve birbirinden beslenme potansiyeline sahiptir. Alaca Höyük, Türkiye'nin Çorum iline bağlı Alaca ilçesinde yer alan, yaklaşık 6000 yıl önce yerleşime sahne olmuş bir arkeolojik yerleşimdir. Orta Anadolu'nun kırsal peyzajı içinde konumlanan höyük, Çorum'un 55 km güneyinde, Alaca ilçe merkezinin 14 km batısında ve Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olan arkeolojik sit alanı Hattuşa'nın (Boğazköy) ise 35 km kuzeydoğusunda yer alır. Alaca Höyük modern yerleşimi, benzer örneklerinde olduğu gibi, 1935 yılında başlatılan bilimsel arkeolojik kazılar nedeniyle höyüğün hemen dışına taşınmıştır. Peyzaj, yerleşim alanı, arkeolojik alan, tarımsal peyzaj dokuları ve doğal peyzaj öğeleri ile birlikte tipik bozkır peyzajının kırıldığı dinamik bir manzara yaratır. Bölge, Budaközü Çayı'nın bir kolu olan Deregeçidi Deresi ile beslenen tarım alanlarına sahiptir. Budaközü Çayı, Kızılırmak'ın (antik Halys) ana kollarından biri olan Delice Nehri'ne dökülmektedir. Kızılırmak tarafından çevrelenen vadiler, akarsular ve yeraltı su kaynakları ile sulanarak verimli hale gelmiştir. Alaca Höyük, bu verimli vadilerden birinin içinde yer almaktadır. Bu bağlamda çalışma alanı, doğal ve insan eliyle şekillenmiş peyzaj unsurlarıyla önemli bir ekolojik tarih barındırmaktadır. Tarihsel açıdan Alaca Höyük ve çevresi, palimpsest bir peyzaj olarak çeşitli kültür dönemlerinin izlerini taşımaktadır. Bölge, tarih boyunca Kalkolitik Dönem (MÖ 4000-3000), Erken Tunç Çağı (MÖ 3000-2000), Geç Tunç Çağı/Hitit İmparatorluğu (MÖ 1500-1200) ve Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri (MÖ 300-AD 1923) olmak üzere dört ana kültürel tabakayı barındırmaktadır. Bu zengin tarihsel, kültürel, ekonomik ve ekolojik katmanlar, Alaca Höyük ve çevresindeki insan-çevre ilişkilerinin birlikte evrimini anlamak açısından önemli bir araştırma alanı sunmaktadır. Peyzajın bu çok katmanlı yapısını incelemek, tarihsel süreçteki değişimlerin ve insan müdahalesinin çevre üzerindeki etkilerinin daha geniş bir bağlamda ele alınmasına olanak tanımaktadır. Bu çalışma, günümüz peyzajlarının uzun süreli insan-çevre etkileşimlerini barındırma kapasitesine dair analitik bir bakış açısı sunmaktadır ve Alaca Höyük ve çevresindeki peyzaj üzerinde yoğunlaşmaktadır. Araştırmanın temel amacı, peyzajda gömülü olan bu kapasiteyi ortaya çıkarmak, bu izlerin yaratmış olduğu anlam değişimlerini ifşa etmek ve çoklu yöntem yaklaşımlarıyla elde edilen parçalı anlatıları bütünsel bir anlatıya dönüştürmektir. Çalışmaya konu olan araştırma soruları şu şekildedir: (1) Alaca Höyük ve çevre peyzajındaki uzun süreli değişimler nelerdir ve bu değişimler insan-çevre ilişkisi açısından nasıl okunabilir? (2) Çalışmanın çıktıları, peyzajda gerçekleşebilecek değişimleri anlamak için nasıl kullanılabilir? (3) Alaca Höyük ve çevre peyzajındaki uzun süreli insan-kültür-çevre ilişkileri görsel ve metinsel bir hikaye anlatımına nasıl dönüştürülebilir? Bu çerçevede, araştırmanın hedefleri şunlardır: güncel peyzaj özelliklerini tanımlamak; tarihi peyzaj özelliklerini anlamak; arazi örtüsü ve kullanım üzerinden peyzaj değişimini ve kırılganlığını analiz etmek; kültürel etmenlerle şekillenen peyzajdaki anlam değişikliklerini açıklamak ve bu dönüşümleri diyakronik bir anlatı yaklaşımıyla temsil etmektir. Tarihsel ve kültürel açıdan zengin peyzajların korunması ve gelecek nesillere aktarılması, günümüzde insan odaklı peyzaj dönüşümlerinin artması ve bu tür peyzajların giderek daha kırılgan hale gelmesi nedeniyle büyük bir önem taşımaktadır. Bu hedefe ulaşmak için öncelikle bu peyzajların karakteristik özelliklerinin belirlenmesi, tarihsel izlerinin ortaya çıkarılması ve bu peyzajlarda meydana gelen fiziksel ve anlamsal değişimlerin yönlerinin analiz edilmesi gerekmektedir. Bu tür bir yaklaşım, peyzajları sadece mekânsal oluşumlar olarak görmekten öteye taşıyarak, onları farklı kültürler tarafından birer“yer”olarak algılanan ve anlam yüklenen alanlar haline getiren nitelikleri açığa çıkarmaktadır. Peyzajlardaki anlam değişimlerini gün yüzüne çıkararak, çoğu zaman göz ardı edilen bu“anlamların”hem ziyaretçilerle hem de yerel topluluklarla paylaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Böyle bir yöntem, bu alanların sadece fiziksel değil, aynı zamanda kültürel açıdan da daha iyi anlaşılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onların toplumsal değerlerle bağını güçlendirmekte ve kültürel önemini artırmaktadır. Tez çalışması bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için temelde üç yöntemin birlikte kullanıldığı çoklu bir yaklaşım sunar: LCA, HLC ve LULCc. Güncel durumun anlaşılması için LCA, tarihi peyzaj karakterlerinin açıklanabilmesi için HLC, ve peyzajdaki arazi kullanımı ve örtüsüne dayalı değişimin okunabilmesi ve özellikle iklim değişikliği gibi küresel krizler karşısında peyzaj kırılganlığının ortaya konabilmesi için LULCc kullanılmıştır. LCA çalışmasında parametrik yöntem kullanarak farklı tematik haritalar bir araya getirilmiş, daha sonra peyzaj birimleri belirlenmiş, ve en sonunda alan gezisinden de faydalanarak sonuçlar yorumlanıp güncel peyzaj karakter alanları ortaya konmuştur. Yine aynı şekilde özellikle HLC, tez kapsamında farklı yöntemlerle de birleştirilmiştir. Uzaktan algılama yöntemleri, en az maliyet analizi ve sit havzası analizleri, retrogresif analiz ve sistematik literatür taraması HLC çalışmasına dahil edilmiştir. Bunun nedeni peyzaj karakterlerinin arkasındaki zaman derinliğinin artırılması ve özellikle Alaca Höyük gibi tarihi verinin yetersiz olduğu örnekler için alternatif yaklaşımlar oluşturulmasıdır. LULCc yönteminde ise peyzajdaki değişim için CORINE verileri, LCA yönteminin çıktısı olan peyzaj karakter alanları, karakter alanlarının kırılganlıklarının belirlenmesi için uzman görüşü yöntemi kullanılmıştır. Bu çoklu yöntem yaklaşımlarının ortaya koyduğu sonuçlar, özellikle Alaca Höyük ve çevresi gibi tarihi ve kültürel peyzajların anlaşılması konusunda önemli bulgular sağlamıştır. Araştırma ilerledikçe, bu bulgular, gömülü kuramı açığa çıkarmıştır: Peyzaj, kültürel ajanlar tarafından tetiklenen zamansal sıçramalarla semantik dönüşümler yaşar. Bu dönüşüm, peyzajın politik doğasından kaynaklanır; peyzaj, merkeziyetçi otoritenin değişimiyle birlikte biçimsel olarak evrilir. Bu gömülü kuram, çoklu yöntem yaklaşımlarının sonuçlarından beslenen bir diyakronik anlatı aracılığıyla geliştirilmiştir. Nitel ve nicel yöntemlerin birleşiminden doğan bu metodolojik çerçeve, Braudelci bir perspektife dayanır. Dahası, çoklu yöntem yaklaşımlarının ortaya koyduğu parçalı sonuçların bütüncül bir şekilde okunmasını da kolaylaştırmıştır. Buna göre, öncelikle tez kapsamında ele alınan peyzaj kavramı açıklanmış, farklı kültürler ve coğrafyalardaki anlamsal karşılıkları aranmıştır. Daha sonra bu anlamsal karşılıklar, çoklu yöntem sonuçlarının yorumlanmasıyla Alaca Höyük ve çevresi için anlamsal karşılıkları oluşturacak şekilde özetlenmiştir. Buna göre peyzaj şu temel anlamsal dönüşümleri yaşamıştır: Yerleşim Peyzajı, Üretken Peyzaj (tarım arazileri ve bahçeler), Endüstri-öncesi Peyzaj, Ritüel Peyzajı (anıtsal peyzajlar, kutsal peyzajlar). Bu araştırma, peyzajın zamanla evrilen anlamlarını ve bunun insan-çevre ilişkileri üzerindeki etkilerini anlamada önemli bir katkı sağlamaktadır. Anlamsal karşılığı oluşturan her bir peyzaj tipinin, farklı kültürlerin sıçrama yaptığı farklı zaman dilimlerinde şekillendiği ve yeniden anlamlandırıldığı görülmüştür. Bu da aslında kültürün bir ajan olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, peyzajların daha iyi anlaşılabilmesi için farklı araştırma yöntemlerinin sentezlenmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, Alaca Höyük ve çevresindeki peyzajın, kullanılan araştırma yöntemleri ve peyzajın anlamı üzerine yapılan değerlendirmeler ışığında, statik bir yapıya sahip olmadığını, aksine sürekli olarak değişim ve evrim gösterdiğini ortaya koymaktadır. Peyzajın anlamı, her bir kültürel dönemin ve ajanının etkisiyle farklılaşmıştır. Bu dönüşüm, sadece fiziksel mekânla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bu mekâna atfedilen anlamların da değişimini kapsamaktadır. Her kültür, peyzajı kendi bakış açısına göre yeniden şekillendirirken, bu süreç, peyzajın tarihsel ve kültürel değerlerinin farklı toplumlar tarafından nasıl algılandığını ve aktarıldığını göstermektedir. Sonuç olarak, bu tez, kültürel peyzajların dinamik ve palimpsest özelliğini vurgulayarak, onların uzun vadeli sosyo-ekolojik, ekonomik ve politik dönüşümleri barındırma kapasitesini ortaya koymaktadır. Farklı yöntemlerin entegrasyonu ile yapılan bu çalışma, yalnızca Alaca Höyük ve çevresindeki peyzajın anlaşılmasına katkı sağlamakla kalmayıp, tarihi peyzajları evrilen varlıklar olarak yorumlamak için bir çerçeve sunarak, somut ve soyut değerlerle zenginleştirilmiş bir yaklaşım geliştirmektedir.

Özet (Çeviri)

Landscape is a constantly changing cultural and natural environment. It holds both abstract and concrete meanings, and these meanings are redefined in different geographies and cultures. These semantic counterparts in the landscape are the result of long-term human-environment interactions, and the landscape has the capacity to become layered. Therefore, landscapes are palimpsestic environments. Understanding this multilayered structure of the landscape enables a better understanding of contemporary landscapes, ensuring that they are transferred into the future while preserving the natural and cultural codes behind them. In this context, the concept of“historic landscapes”emerged in England in the early 1990s, and it was understood that these landscapes contain traces of past societies' lives and their relationships with the environment. Therefore, uncovering these traces is essential. Following studies like LCA (Landscape Character Assessment), which have enabled the identification, archiving, and establishment of conservation-use strategies for contemporary landscape characteristics in England, the historical landscape characterization approach was developed. Parallel to the approach of the European Landscape Convention, the HLC (Historic Landscape Characterization) approach also advocates that each landscape is unique and distinct in its own right. In this sense, HLC is an essential tool for understanding the multilayered stratigraphy in landscapes and the counterparts of these layers preserved in contemporary landscapes. This approach, which attempts to understand historical character types in the landscape, is closely linked to LCA studies, which identify contemporary landscape characteristics, and both have the potential to feed into each other. Alaca Höyük is an archaeological settlement located in the Alaca district of Çorum Province, Turkey, which has been home to human settlement for approximately 6,000 years. Situated within the rural landscape of Central Anatolia, the mound is located 55 km south of Çorum, 14 km west of the town center of Alaca, and 35 km northeast of Hattusa, the capital of the Hittite Empire (Boğazköy). As with similar examples, the modern settlement of Alaca Höyük has been shifted to just outside the mound due to scientific archaeological excavations that began in 1935. The landscape creates a dynamic view, where the typical steppe landscape is interrupted by settlement areas, archaeological sites, agricultural landscape features, and natural landscape elements. The region has agricultural fields fed by Deregeçidi Stream, a tributary of Budaközü Stream. Budaközü Stream flows into the Delice River, one of the main branches of the Kızılırmak (ancient Halys). The valleys, rivers, and underground water sources surrounded by the Kızılırmak have been irrigated, making the area fertile. Alaca Höyük is located in one of these fertile valleys. In this context, the study area holds significant ecological history with both natural and human-shaped landscape elements. Historically, Alaca Höyük and its surroundings bear the traces of various cultural periods as a palimpsest landscape. The region encompasses four main cultural layers throughout history: the Chalcolithic Period (4000-3000 BCE), Early Bronze Age (3000-2000 BCE), Late Bronze Age/Hittite Empire (1500-1200 BCE), and Hellenistic, Roman, Byzantine, Seljuk, and Ottoman periods (300 BCE-AD 1923). These rich historical, cultural, economic, and ecological layers provide an important research area for understanding the co-evolution of human-environment relationships in the region. Studying the multilayered structure of this landscape allows for a broader understanding of changes and human interventions in the environment over time. This study provides an analytical perspective on the capacity of contemporary landscapes to encapsulate long-term human-environment interactions, focusing on the landscape of Alaca Höyük and its environs. The primary objective of the research is to uncover this embedded capacity within the landscape, reveal the shifts in meaning created by these traces, and transform the fragmented narratives generated by mixed-method approaches into a holistic narrative. The research questions addressed are: (1) What are the long-term changes in the landscape of Alaca Höyük and its surroundings, and how can these changes be interpreted in terms of human-environment relationships? (2) How can the study's outcomes be used to understand potential changes in the landscape? (3) How can the long-term human-culture-environment relationships in the landscape of Alaca Höyük and its surroundings be translated into a visual and textual narrative? The research objectives are to identify contemporary landscape characteristics, understand historical landscape features, analyze landscape change and fragility through land cover and land use, elucidate the shifts in meaning within the landscape driven by cultural factors, and represent these transformations through a diachronic narrative approach. The preservation and transmission of historically and culturally rich landscapes are crucial today, especially with the increasing human-centered landscape changes and their increasing vulnerability. To achieve this goal, it is necessary first to identify the characteristic features of these landscapes, uncover their historical traces, and analyze the directions of the physical and semantic changes. Such an approach moves beyond viewing landscapes merely as spatial formations, revealing their qualities as areas that have been perceived as“places”by different cultures, with meaning attached to them. By uncovering the shifts in meaning within landscapes, this approach facilitates the sharing of these“meanings,”which are often overlooked, with both visitors and local communities. This method enhances the understanding of these areas from a physical perspective and strengthens their connection to societal values and increases their cultural significance. For the realization of these goals, the study employs a mixed-method approach, utilizing LCA (Landscape Character Assessment), HLC (Historic Landscape Characterization), and LULCc (Land Use/Land Cover Change). LCA was used to understand the current state, HLC to explain historical landscape characteristics, and LULCc to analyze changes based on land use and cover, particularly to highlight landscape fragility in the face of global crises such as climate change. In the LCA study, parametric methods were used to combine different thematic maps, after which landscape units were defined, and results were interpreted with the help of a field visit to identify contemporary landscape character areas. Similarly, HLC was integrated with different methods in the thesis, including remote sensing techniques, least-cost analysis, site basin analysis, retrogressive analysis, and systematic literature review. This integration aimed to increase the temporal depth behind landscape characters and create alternative approaches for sites like Alaca Höyük, where historical data is insufficient. In the LULCc method, CORINE data, landscape character areas derived from LCA outputs, and expert opinions were used to determine the vulnerabilities of these areas. The results derived from these mixed-method approaches have yielded significant insights, particularly for understanding historical and cultural landscapes like Alaca Höyük and its surroundings. As the research progressed toward its conclusion, these findings unveiled the grounded theory: Landscape undergoes semantic transformations driven by temporal leaps introduced by cultural agents. This transformation derives from the political nature of the landscape, which evolves in form alongside shifts in centralized authority. The research revealed the grounded theory: Landscape undergoes semantic transformations driven by temporal leaps introduced by cultural agents. It has been developed through a diachronic narrative informed by the results of mixed-method approaches, which integrate both qualitative and quantitative methodologies in alignment with a Braudelian perspective. It demonstrates that landscapes can be better understood through methodologies that synthesize diverse research approaches. Moreover, a participatory process is recommended for future studies, including local stakeholders, decision-makers, and experts. This engagement has the potential to enhance the semantic richness embedded within landscapes, ensuring their cultural and historical significance is better preserved and interpreted. In conclusion, this thesis highlights the dynamic and palimpsest nature of landscapes, showing their capacity to embody long-term socio-ecological, economic, and political transformations. By integrating diverse methodologies, the study not only advances the understanding of Alaca Höyük and its surrounding landscape but also provides a framework for interpreting historical landscapes as evolving entities enriched with both tangible and intangible values.

Benzer Tezler

  1. Kavram geliştirme sürecinde yaratıcılık ve mekan tasarımı

    Creativity and space design in progress of concept development

    PELİN KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    İç Mimari ve DekorasyonKocaeli Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. DİDEM ERTEN BİLGİÇ

  2. Maliye ve zaman: Anaakım maliye teorisine eleştirel bir yaklaşım

    Public finance and time: A critical approach to mainstream public finance theory

    ESRA DOĞAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    FelsefeAnkara Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇİĞDEM BERNA KOCAMAN

  3. Modern dönem konut mimarlığı bağlamında çok boyutlu bir koruma yaklaşımı önerisi ve kültürel miras ölçütlerinin belirlenmesi: Antalya örneği (1923-1980)

    Identification of cultural heritage criteria for modern residential architecture in the framework of a proposal for a multidimensional conservation approach: Antalya (1923–1980)

    ŞERİFE İNCEDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    MimarlıkAkdeniz Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMAL REHA KAVAS

  4. Düşey mülkiyet haklarının 3-boyutlu yönetimi için yapı bilgi modellemesi (Bim)-tabanlı bütünleşik bir modelin geliştirilmesi ve üç-parçalı döngü yaklaşımı

    Development of a building information modeling (Bim)-based integrated model for 3-dimensional management of vertical property rights and tripartite cycle proposal

    DOĞUŞ GÜLER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAHSİN YOMRALIOĞLU

  5. İlkokul yapılarındaki iç ve dış mekan arayüzlerinin serbest zaman deneyimi bağlamında anlamsal ve mekan dizimsel olarak irdelenmesi

    Semantic and syntactic analysis of internal and external interfaces of primary schools in the context of free time experience

    BÜŞRA ATAM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET EMİN ŞALGAMCIOĞLU