Geri Dön

Yönetmen Mesut Uçakan'ın içsel yolculuğu: Anka Kuşu

The inner journey of director Mesut Uçakan: The Phoenix

  1. Tez No: 931491
  2. Yazar: İSMAİL ÇAKMAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. VAHİT GÖKTAŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tasavvuf Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 136

Özet

Sinema 1985 yılındaki Lumiére kardeşlerin Paris'te yaptıkları ilk gösteri ile tarihlenir. Osmanlı Devleti'nde ilk defa Yıldız Sarayı'nda bir gösterimin yapıldığını bilinmektedir. Sinemanın serüveni, başlarda merkezde, ikinci meşrutiyetten sonra da taşraya kadar uzanmıştır. Cumhuriyet döneminde Türk Sinemasının başında, tiyatro kökenli olan Muhsin Ertuğrul vardır. 1950'den sonra Demokrat Parti ile yol yapma faaliyetleri hız kazanınca sinema uzak yerlere kadar gitme imkânı bulmuştur. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de birçok sinema akımı görülmüştür. Toplumsal gerçekçilik, devrimci sinema, ulusal sinema ve milli sinema gibi akımlar bunların başlıcalarıdır. 1960'larda Yücel Çakmaklı ile ortaya atılan Mili Sinema, 1970'de çekilen Birleşen Yollar filmi ile somutlaşır. 1972'de kurulan MTBB Sinema Kulübü de amatör bir ruh ile güzel çalışmalar ortaya koymuştur. Mesut Uçakan da bu kulüpten yetişmiş, günümüze kadar ısrarlı fikirleri ile sinema dünyasında tartışılır eserler ortaya koymuştur. 2007'de yılında çektiği Anka Kuşu / Bana Sırrını Aç, diğer filmlerinden ayrı bir yerde durmaktadır. Benim içşel yolculuğum dediği film, taşradan şehre yönetmen olmak için gelen bir gencin yaşadığı dönüşüm üzerine yoğunlaşmıştır. Yönetmenin bu dönüşümü, yaşadıklarını anlamlandırması hayli zaman alacak ama sonunda doğru yola vasıl olacaktır. Bir anlamda kendine yabancılaşan genç,“öz”ünü yine kendi topraklarında bulacaktır. Filmde tasavvufi ögeler bolca kullanılmıştır. İçsel dönüşümün bir dergâh ve onun başındaki şeyh ile rabıtalanması da filmin bize sunduğu kurtuluş reçetesidir. Anka Kuşu, Bir içsel dönüşümü anlatması açısından Türk sinema tarihinin ender filmlerindendir. Film; bazı noktaları itibariyle 1999'da vizyona giren Matrix ile kıyaslanmıştır.

Özet (Çeviri)

Cinema dates back to the first screening by the Lumière brothers in Paris in 1895. It is known that the first screening in the Ottoman Empire took place at Yıldız Palace. The journey of cinema, which initially began in the center, extended to the provinces after the Second Constitutional Era. In the early years of the Republic, Turkish cinema was led by Muhsin Ertuğrul, who had a background in theater. After 1950, with the Democratic Party's increased road construction activities, cinema found the opportunity to reach remote areas. Various cinema movements have emerged in Turkey, just as in all around the world. The main movements include Social Realism, Revolutionary Cinema, National Cinema, and Milli Cinema. Milli Cinema, introduced by Yücel Çakmaklı in the 1960s, was concretized with the 1970 film“BirleşenYollar.”The MTBB Cinema Club, founded in 1972, also produced remarkable works with an amateur spirit. Mesut Uçakan, who emerged from this club, has produced controversial works in the cinema world with his persistent ideas up to the present day. His 2007 film“Anka Kuşu / Bana SırrınıAç”stands apart from his other films. The film, which he refers to as his“inner journey”focuses on the transformation of a young man who comes to the city from the countryside to become a director. This transformation and the director's understanding of his experiences will take a considerable amount of time, but he will eventually reach the right path. In a sense, the young man, who becomes alienated from himself, will rediscover his“esence”in his own land. Sufi elements are used abundantly in the film.The association of internal transformation with a dervish lodge and its sheikh is the recipe for salvation the film offers us.“Anka Kuşu”is one of the rare films in the history of Turkish cinema telling the story of an inner transformation. In some respects, the film has been compared to“The Matrix”which was released in 1999.

Benzer Tezler

  1. Nadine Labaki filmlerinin feminist film teorisi çerçevesinde incelenmesi

    An analysis of Nadine Labaki's films within the framework of feminist film theory

    İREM YAŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Radyo-Televizyonİstanbul Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MESUT AYTEKİN

  2. Auteur kuram açısından Asghar Farhadi sineması

    Asghar Farhadi cinema in terms of auteur theory

    İLKAY UĞUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Radyo-TelevizyonGiresun Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MESUT COŞKUN

  3. Coğrafya öğretmenlerinin proje hazırlama ve yönetme sürecine ilişkin görüşleri

    Views of geography teachers on designing project and management process

    MESUT YAŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    CoğrafyaGazi Üniversitesi

    Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SALİH ŞAHİN

  4. Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Müdürlüğü'nde karar destek sisteminin oluşturulması

    Development of a decision support system in Gazi University Directorate of Scientific Research Projects

    MESUT AKANER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGazi Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. CEVRİYE GENCER

  5. AISI 4140, 4340 ve 5140 çeliklerinin korozyon özelliklerinin ve titreşim sönümleme kapasitelerinin araştırılması

    Investigation of corrosion properties and vibration damping capacities of AISI 4140, 4340 and 5140 steels

    MESUT YILDIZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Makine MühendisliğiDüzce Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSNÜ GERENGİ