Çocuklarda süt azı dişlerinin OXIS sınıflandırmasına göre temas alanı varyasyonlarının değerlendirilmesi
Assessment of contact area variations in primary molars of children based on the OXIS classification
- Tez No: 931640
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEHRA GÜNER
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çocuk Diş Hekimliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
Çürüklerin lokalizasyonu ve derinliği dişlerin sürme zamanına, ağız içerisindeki konumuna ve oklüzyona geldiğinde komşu dişlerle olan temas türüne göre farklılık gösterir. Süt azı dişleri ağız içerisinde sürmeye başladığında oklüzal çürükler aproksimal çürüklerden daha yaygındır. Fakat dişler oklüzyona gelip birbirleriyle kontak oluşturduğu zaman aproksimal çürük prevalansı artar. Aproksimal çürük oluşma olasılığı dişlerin kontak noktalarındaki temas türlerine göre değişiklik gösterir. Bu yüzden süt dişi kontak çeşitliliğini anlamak, hastalığı tespit edebilmek adına büyük önem taşır. OXIS sınıflaması bu amaçla geliştirilmiştir. Çalışmaya Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı'na başvuran süt azılarında en az bir çürüksüz temas alanına sahip 153 hastaya ait toplam 374 kontak dahil edilmiştir. Tüm hastaların klinik muayeneleri ve radyografik değerlendirmeleri iki kalibre deneyimli gözlemci tarafından yapılmıştır. Çürük olmayan süt azı dişleri belirlendikten sonra hastalardan aljinat (Zhermack Spa, Badia Polesine [RO], Italy) ile ölçü alındı. Hastalardan alınan ölçüler iki gözlemci tarafından OXIS sınıflamasına göre değerlendirildi ve kayıt formuna kaydedildi. Elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edildi. Çalışmamızda en çok görülen temas türü %50.94 ile I temas türü, sırasıyla %29.75 ile S temas türü, %16.09 ile X temas türü iken en az görülen temas türü %3,22 ile O tipi temas türüdür. Maksilla ve mandibulaya ayrı ayrı bakıldığında maksillada en çok görülen %46.63 S tipi temas türü iken mandibulada en çok görülen %68.33 ile I tipi temas türüdür. 6 yaş sonrasında I ve S tipi temas türü artarken O tipi temas türü 6 yaş öncesi çocuklarda daha fazla görülmektedir. Cinsiyetler arasında herhangi bir fark bulunmamıştır.
Özet (Çeviri)
The localization and depth of caries in primary teeth vary based on eruption timing, mouth position, and contact type with adjacent teeth upon occlusion. Initially, occlusal caries are more common in primary molars, but the prevalence of proximal caries rises once teeth establish contact. Since proximal caries formation likelihood changes by contact type, understanding primary tooth contact diversity is critical for diagnosis, and the OXIS classification was developed for this purpose. This study included 374 contact points from 153 patients with at least one caries-free contact area in primary molars, all attending the Pediatric Dentistry Department at Gaziantep University. Two calibrated observers conducted clinical examinations and radiographic evaluations. Impressions were taken with alginate, and the observers assessed them using the OXIS classification. The most common contact type was Type I (50.94%), followed by Type S (29.75%), Type X (16.09%), and the least common, Type O (3.22%). Type S was most prevalent in the maxilla (46.63%) and Type I in the mandible (68.33%). After age 6, Types I and S contacts increase, while Type O is more common in children under 6. No gender differences were found.
Benzer Tezler
- Çocuklarda arayüz çürüklerinin teşhisinde kullanılan farklı yöntemlerin in vivo ve in vitro değerlendirilmesi
In vivo and in vitro evaluation of different detection methods for proximal caries lesion in children
ELİF KANBEROĞLU
- Süt azı dişleri arayüz çürüklerinin atravmatik restoratif tedavi yöntemi ve konvansiyonel yöntemle tedavilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi
Comparison of treatment of class II cavities of primary molars by atraumatic restorative treatment versus conventional method
ÖZLEM AÇIKGÖZ
- 9-16 yaş grubu çocuklarda persiste süt dişlerinin klinik durum ve dağılımlarının radyografik olarak incelenmesi
Radiographic examination of the clinical status and distribution of persistent primary teeth in children aged 9-16 years
NUR SAYDAM
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2024
Diş HekimliğiDicle ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİN CANER TÜMEN
- Transpalatal ark ve Nance apareyinin yer koruma etkinliklerinin sonlu elemanlar analizi kullanılarak karşılaştırılması
Comparison of space conservation efficiencies of transpalatal arch and Nance appliance by finite element analysis
SAADET NİLSU MUTTEPE
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2025
Diş HekimliğiGaziantep ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEHRA GÜNER
- 6-12 yaş arası alt çene erken süt azı diş kaybı olan çocuklarda dişli yer tutucu aparey öncesi ve sonrası masseter kasının ultrasonografi yardımıyla incelenmesi
Examination of masseter muscle by means of ultrasonography in children between 6-12 years of age with early deciduous molar tooth loss before and after with the removable space maintainers
PIRIL ÇAKIR
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş HekimliğiEge ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ RIZA ALPÖZ