Neo Malthusyen yaklaşım'ın seçilmiş ülkeler için incelenmesi
Examination of Neo Malthusian approach for selected countries
- Tez No: 931726
- Danışmanlar: PROF. DR. FAZIL KAYIKÇI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Demografi, Ekonometri, Ekonomi, Demography, Econometrics, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İktisat Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 138
Özet
Malthusyen düşüncenin temeli, nüfus artış hızının kontrol altına alınmadığı durumlarda doğanın taşıma kapasitesinin aşılacağı ve kıtlık, salgın hastalıklar gibi sorunlarla denge sağlanacağına dayanmaktadır. Neo-Malthusçular ise çevresel sürdürülebilirlik, kaynak yönetimi ve küresel işbirliğini ön plana çıkarmış, teknolojik gelişmelerin ve sosyal politikaların önemine dikkat çekmiştir. Bu çalışmada, Sahraaltı Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkelerindeki demografik dinamikler, beşeri kalkınma, teknolojik gelişim, hukukun üstünlüğü ve küreselleşme değişkenleriyle Neo-Malthusçu bir perspektiften incelenmiştir. Malthus'un, nüfus artışının geometrik, kaynak artışının ise aritmetik olduğu ve bu durumun kıtlık, açlık ve yoksulluğa neden olacağı görüşü, Neo-Malthusçular tarafından genişletilmiştir. Neo-Malthusçular, nüfus artışının sadece gıda kaynaklarını değil, doğal kaynakların tükenmesi, çevresel bozulma ve iklim değişikliği gibi sorunları da beraberinde getirdiğini savunmuşlardır. Araştırmada, yatay kesit bağımlılığı, homojenlik, birim kök, panel eşbütünleşme, Granger nedensellik testleri ve PMG tahmincisi yöntemleri kullanılarak panel veri analizi gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, demografik dinamiklerin bölgelere hem benzer hem de farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Sahraaltı Afrika'da beşeri kalkınma ve teknolojik gelişim, Latin Amerika'da beşeri kalkınmayla birlikte hukukun üstünlüğü, Asya ülkelerinde ise beşeri kalkınmanın yanı sıra küreselleşmenin doğurganlık oranlarını azalttığı tespit edilmiştir. Beşeri kalkınmanın, 3 bölgede de eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ile kişi başına düşen gelirin artırılması, nüfus artışını kontrol altına almada belirleyici bir faktör olduğu görülmüştür. Politika önerileri, kadınların eğitiminin ve iş gücüne katılımının artırılması, sağlık hizmetlerine erişimin güçlendirilmesi, teknolojik altyapının geliştirilmesi ve çevresel sürdürülebilirlik politikalarının uygulanması yönündedir. Ayrıca, uluslararası işbirlikleriyle bilgi ve kaynak transferi teşvik edilmelidir.
Özet (Çeviri)
The foundation of Malthusian thought is based on the idea that if population growth rates are not controlled, the Earth's carrying capacity will be exceeded, and balance will be achieved through problems such as famine and epidemics. Neo- Malthusians, on the other hand, have brought environmental sustainability, resource management, and global cooperation to the forefront, emphasizing the importance of technological advancements and social policies. In this study, the demographic dynamics of Sub-Saharan Africa, Latin America, and Asian countries were examined from a Neo-Malthusian perspective, with variables such as human development, technological progress, rule of law, and globalization. Malthus view that population growth is geometric while resource growth is arithmetic, leading to scarcity, hunger, and poverty, has been expanded by Neo-Malthusians. Neo-Malthusians argue that population growth not only impacts food resources but also brings problems such as depletion of natural resources, environmental degradation, and climate change. In the research, panel data analysis was conducted using methods such as crosssectional dependency, homogeneity, unit root, panel cointegration, Granger causality tests, and PMG estimators. The results revealed that demographic dynamics showed both similarities and differences across regions. In Sub-Saharan Africa, human development and technological progress; in Latin America, human development along with the rule of law; and in Asian countries, globalization in addition to human development, were found to reduce fertility rates. It was seen that human development, through improving education and healthcare services and increasing per capita income, is a decisive factor in controlling population growth across all three regions. Policy recommendations are directed toward increasing women's education and participation in the labor force, strengthening access to healthcare services, developing technological infrastructure, and implementing environmental sustainability policies. Furthermore, knowledge and resource transfer through international cooperation should be encouraged.
Benzer Tezler
- Nüfus politikaları ve kadın bedeni üzerindeki denetim
Population policies and control on women's bodies
EBRU ÖZBERK
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
DemografiAnkara ÜniversitesiKadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. NUR BETÜL ÇELİK
- Geç Osmanlı Dönemi ile 1923-1960 arası Türkiye'de ölüm oranlarındaki azalışın ekonomik büyümeye etkisi
The impact of declines in mortality rates on economic growth in late Ottoman Period and Turkey 1923-1960
BİLAL İSLAMOĞLU
- Tracing the crises: Questioning the eco-ethics of future colonialism and terraforming of Mars in Kim Stanley Robinson's Mars trilogy
Krizlerin izinden: Kim Stanley Robinson'un Mars üçlemesinde Mars'ın gelecekteki kolonileştirilmesi ve dünyalaştırılmasının eko-etik anlayışı çerçevesinde sorgulanması
SEHER ÖZSERT
Doktora
İngilizce
2019
İngiliz Dili ve EdebiyatıErciyes Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İFAKAT BANU AKÇEŞME
- Mısır'da aile planlaması
Family planning in Egypt
İLKAY KANIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Aile PlanlamasıMarmara ÜniversitesiOrtadoğu Sosyolojisi ve Antropolojisi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ŞEBNEM GÜLFİDAN
- The Turkish health system in transition: Family planning in the case of Istanbul
Türkiye'de sağlık sisteminin dönüşümü : İstanbul örneğinde aile planlaması
BELİN BENEZRA
Yüksek Lisans
İngilizce
2012
Kamu YönetimiBoğaziçi ÜniversitesiTürk Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DUYGU KÖKSAL