Çocuklarda proteinüri etiyolojisi ve böbrek fonksiyonları ile idrardaki mannan bağlayıcı serin lektin proteaz 2 düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the etiology of proteinuria in children and the levels of mannan-binding lectin serine protease 2 in urine in relation to kidney functions
- Tez No: 932500
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE KİBRİYA FİDAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: MASP 2, idrar kompleman düzeyi, lektin yolağı, proteinüri, MASP-2, urinary complement levels, lectin pathway, proteinuria
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 173
Özet
Proteinürinin böbrek hastalıklarında olumsuz bir prognostik belirteç olmasının yanısıra primer böbrek hastalığından bağımsız olarak proteinürinin kendisi de proksimal tübülde toksik etki yaratır. Bu sebeple proteinüriyi erken evrede saptamak oldukça önemlidir. Kompleman aktivasyonunun proteinüri ile seyreden bazı böbrek hastalıklarında rolü olduğu gösterilmiştir. Literatürde bazı hastalıklarda kompleman hedefli tedaviler kullanılır. Literatürde yapılan deneylerde aşırı protein yüklenerek proteinüri oluşturulan farelerde kompleman lektin yolağına ait düzenleyici protein olan Mannoz bağlıyıcı serin proteaz 2 (MASP2) inhibe edildiğinde proteinüriye bağlı böbrek hasarı daha az görülmüştür. Proteinüride kompleman aracılı hasarı önlemek özellikle lektin yolağında MASP 2 hedefli tedaviler proteinüriyle seyreden böbrek hastalıklarının tedavisi için umut verici olabilir. Çalışmamız proteinüri ile seyreden hastalıklarda MASP 2'nin bir biomarker olarak kullanılma potansiyelini araştırmak üzere proteinürili çocuklarda prediktif bir belirteç olarak MASP 2 düzeyinin proteinüri derecesi, etiyolojisi ve böbrek fonksiyonları hakkında fikir verebileceğini düşünerek tasarlanmıştır. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nefroloji Bölümü'ne 01.01-01.10.2024 tarihleri arasında başvuran ICD 10 tanı sistemine göre farklı tanı gruplarındaki 314 hastadan 176 çocuk çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların yaşı, cinsiyeti, geliş semptomları, ek hastalık varlığı, ilaç kulllanım bilgisi, anne-baba arasında akrabalık ve ailede böbrek hastalığı varlığı, ilk başvuru esnasındaki şikayetleri incelenmiştir. Hastaların tanıları proteinüri mekanizmalarına göre glomerüler hastalık, böbrek yapısal anomalisi, tübüler hastalık ve diğer olmak üzere dört ana başlıkta toplanmıştır. Hastalarda kanda BUN, kreatinin, total protein, albümin, total C3, C4 düzeyleri, GFH(ml/dk/1.73m2) düzeyleri, USG, doppler, DMSA gibi görüntülemeleri geriye dönük değerlendirilmiş, fizik muayene esnasında bakılan boy kilo değerleri ve tansiyon değerleri karşılaştırılmıştır. Araştırma kapsamında çalışmaya katılan bireylerden 24 saatlik idrarda protein düzeyi veya spot idrarda protein/kreatinin ölçülmüş ek olarak steril bir kapta idrar numuneleri istenmiştir. Böbrek hastalıklarının etiyolojisini ve progresyonunu belirlemek ve klinik kullanımda invaziv yöntemlerden kaçınarak MASP 2'nin proteinürili hastalarda potansiyel bir biyobelirteç olarak kullanılabilirliğini incelenmesi amacıyla ELİSA yöntemiyle MASP 2 ile beraber toplam beş adet molekül idrardan çalışılmıştır. Proinflamatuar bir sitokin olan IL6, lektin yolağının başlatılmasından sorumlu kompleman proteini MBL, klasik yolağın başlatılmasından sorumlu kompleman C1q ve alternatif yolağın stabilizasyonundan sorumlu kompleman Properdinin idrardaki düzeyleri çalışılmıştır. 24 saatlik idrarda protein düzeyi 4 mg/m2/saat veya spot idrarda protein/kreatinin 0.2mg/mg ve üzeri olan bireyler proteinürili grup (Grup 1), bu değerlerin altında protein atılımı olanlar kontrol grubu (Grup 2) olmak üzere hastalar iki gruba ayrılmıştır. Çalışmaya alınan hastalardan 104 çocukta (%59.1) proteinüri mevcutken, 72 çocukta (%40.9) proteinüri saptanmamıştır. Veriler IBM SPSS version 20 (Chicago, IL, USA) programı kullanılarak değerlendirlmiş ve istatistiksel anlamlılık sınırı olarak p0.05). Proteinüri düzeyi 4-39mg/m2/saat olan grubun MASP 2 düzeyi, proteinüri düzeyi 40mg/m2/saat üzerinde olan grupta görülmemişti. Nefrotik düzeyde protein atılımı olan grubun ARB/ACEİ ve immunsupresyon ilaç kullanma oranı 4-39 mg/m2/sa olan proteinürili grup ve proteinürisiz gruba göre anlamlı derecede yüksekti. Proteinürili grupta en yüksek MASP 2'nin 4-39mg/m2/sa olan grupta görülmesinin nedenin nefrotik düzeyde protein atılımı olan grupta protein atılımı daha fazla olmasına rağmen anlamlı oranda daha yüksek olmasının inflamasyon baskılayıcı ilaçlar kullanımı nedeniyle olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bir proinflamatuar parametre olan IL6'nın da proteinürili grupta inflamasyona bağlı daha yüksek görmeyi beklerken çalışmamızda daha düşük görmemiz proteinürili grupta ilaçlara bağlı inflamasyonun olduğunu göstermektedir. Diğer kompleman yolu parametrelerinin C1q, MBL, properdin düzeylerinde proteinürili hastalarda artışının gözlemlenmemesi de bu inflamatuar baskılanmanın sonucu olabilir. Böylece MASP 2'nin diğer kompleman yolu elemanlarından farklı olarak inflamatuar baskılanmaya rağmen daha belirgin yükselmesinin proteinürili hastalarda bir biyobelirteç olarak kullanılma ihtimali olduğunu bize düşündürmektedir. Nefrotik düzeyde protein atılımı olanlarda baskın ilaç kullanımı nedeniyle inflamatuar yanıtın belirgin suprese edilemesinden dolayı çalışmamıznda MASP 2 ve protein düzeyleri arasındaki pozitif korelasyonu göremedik. Dolayısıyla inflamasyon baskılayan parametreler ve ilaçlar ekarte edilerek daha ileri çalışmaların yapılması gerekir. Çalışmamızda proteinüri ile MASP 2 arasında ilişki olduğu gösterilse de tanı grupları arasında MASP 2, MBL, properdin, C1q, IL6 değerleri bakımından fark bulunmadı (p>0.05). Bu sebeple parametrelerin klinisyene etiyoloji hakkında bilgi veremeyeceğini düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
In addition to proteinuria being a negative prognostic marker in kidney diseases, proteinuria itself can have a toxic effect on the proximal tubule, independent of primary kidney disease. Therefore, detecting proteinuria at an early stage is crucial. The role of complement activation has been demonstrated in some kidney diseases that present with proteinuria. In the literature, complement-targeted therapies are used for certain diseases. Experimental studies have shown that in mice with proteinuria induced by excessive protein loading, inhibiting Mannan-binding serine protease 2 (MASP-2), a regulatory protein of the lectin pathway, resulted in less kidney damage associated with proteinuria. Preventing complement-mediated damage in proteinuria, particularly MASP-2-targeted therapies in the lectin pathway, could be promising for the treatment of kidney diseases associated with proteinuria. Our study was designed to investigate the potential of MASP-2 as a biomarker in diseases with proteinuria, hypothesizing that MASP-2 levels may provide insight into the degree of proteinuria, its etiology, and kidney functions, serving as a predictive marker in proteinuric children. The study included 176 individuals out of 314 patients who visited the Pediatric Nephrology Clinic of Gazi University Faculty of Medicine Hospital between 01.01-01.10.2024 and were diagnosed with various conditions based on the ICD-10 diagnostic system. The patients' age, gender, presenting symptoms, presence of comorbidities, medication use, parental consanguinity, family history of kidney disease, and symptoms at initial admission were examined. Patients' diagnoses were categorized into four main groups based on proteinuria mechanisms: glomerular disease, structural kidney anomalies, tubular disease, and others. Retrospective evaluations were conducted for blood levels of BUN, creatinine, total protein, albumin, total C3, and C4, as well as GF (ml/min/1.73m²), imaging studies such as ultrasound, doppler, and DMSA, and physical examination findings including height, weight, and blood pressure. As part of the study, participants underwent 24-hour urine protein measurement or spot urine protein/creatinine ratio assessment, and additional sterile urine samples were collected. To determine the etiology and progression of kidney diseases and to investigate the feasibility of using MASP-2 as a potential biomarker in proteinuric patients to avoid invasive methods in clinical practice, MASP-2 and a total of five molecules were analyzed in urine using the ELISA method. These included the pro-inflammatory cytokine IL-6, Mannose-binding lectin (MBL), which initiates the lectin pathway, Complement C1q, responsible for activating the classical pathway, and Complement Properdin, which stabilizes the alternative pathway. Patients were classified into two groups: those with proteinuria (Group 1) if their 24-hour urinary protein level was ≥4 mg/m²/h or spot urine protein/creatinine ratio was ≥0.2 mg/mg, and those without proteinuria (Group 2) if their values were below these thresholds. Among the 176 patients included, 104 individuals (59.1%) had proteinuria, while 72 individuals (40.9%) did not. Data were analyzed using IBM SPSS version 20 (Chicago, IL, USA), and statistical significance was set at p0.05). The MASP-2 level in the 4-39 mg/m²/h proteinuria group was significantly higher than in the non-proteinuric group (40 mg/m²/h), despite having higher proteinuria levels. Notably, the use of ACEI/ARB and immunosuppressive drugs was significantly higher in the nephrotic-range proteinuria group compared to the 4-39 mg/m²/h proteinuria group and the non-proteinuric group. We hypothesize that the highest MASP-2 levels being observed in the 4-39 mg/m²/h proteinuria group, rather than in the nephrotic-range proteinuria group, is due to the use of anti-inflammatory drugs, which suppress inflammation in the latter group despite their higher proteinuria levels. This is further supported by the unexpected finding that IL-6, a pro-inflammatory marker, was lower in the proteinuric group, suggesting inflammation suppression due to medication use. The absence of significant changes in other complement pathway components (C1q, MBL, Properdin) in proteinuric patients could also be a result of this inflammatory suppression. Therefore, the fact that MASP-2 remained elevated despite this suppression suggests its potential as a biomarker in proteinuric patients. In our study, the expected positive correlation between MASP-2 and proteinuria levels was not observed in nephrotic-range proteinuria patients, likely due to the pronounced suppression of the inflammatory response caused by medications. Further studies are needed to control for the effects of anti-inflammatory drugs and inflammation-suppressing parameters. Although our study demonstrated a relationship between proteinuria and MASP-2, no differences in MASP-2, MBL, Properdin, C1q, and IL-6 levels were found among different diagnostic groups (p>0.05). Therefore, we conclude that these parameters may not provide clinicians with etiological insights.
Benzer Tezler
- Hematopoetik kök hücre nakli yapılan olguların uzun dönem renal fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of long-term renal functions of patients after hematopoetic stem cell transplantation
AYSHA GADASHOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEÇİL CONKAR
- İdiyopatik nefrotik sendromlu çocuklarda UMOD gen varyantlarının klinik bulgular ve böbrek fonksiyonları ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of association between UMOD gene variants, clinical findings and renal outcomes in children with idiopathic nephrotic syndrome
İPEK DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ELİF ÇOMAK
- Tek böbrek tanısı ı̇le ı̇zlenen hastaların uzun süreli takibi
Long-term follow-up of patients diagnosed with solitary kidney
FATMA ECE ATİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BAĞDAGÜL AKSU
- Sistemik hipertansiyon etiyolojisi araştırılan çocuklarda kullanılan tanı algoritmalarının ve tedavi yaklaşımlarının değerlendirilmesi
Assessment of diagnostic algorithms and treatment approaches used in children investigating the etiology of systemic hypertension
BULUT MERTEŞE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM İLKER ÇETİN
- Kronik böbrek yetmezlikli hastalarımızın değerlendirilmesi
Evaluation of our patients with chronic renal failure department of childhood disease
HAYRİYE SELCEN YALIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HARUN PERU