Geri Dön

Segmental instabilitenin eşlik ettiği lomber spinal dar kanal olgularında posteriyor füzyon sonrası direkt ve indirekt dekompresyonun kıyaslanması

Comparison of fusion-assisted direct and indirect decompression in patients with segmental instability and lumbar spinal canal stenosis

  1. Tez No: 932931
  2. Yazar: YAĞIZ AKYÜZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ RIZA GEZİCİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Spondilolistezis, Spinal Stenoz, İndirekt Dekompresyon, Direkt Dekompresyon, Stabilizasyon, Spondylolisthesis, Spinal Stenosis, Indirect Decompression, Direct Decompression, Stabilization
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Amaç: Çalışmamız posteriyor lomber stabilizasyon ile füzyon sonrası direkt ve indirekt dekompresyon cerrahisi yapılan hastaları iki farklı grup olarak radyolojik ve klinik olarak tedavi etkinliklerini karşılaştırmayı planlanmaktadır. Buna göre hastaların tedavi süreci boyunca daha az invaziv cerrahi seçeneği ve daha az komplikasyon riskine maruz kalması amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: 01.01.2022 tarihi ve 31.03.2024 tarihi arasında hastanemiz ameliyathanesinde beyin ve sinir cerrahisi bölümünce opere edilen 1332 hasta ameliyathane modülünden taranmıştır. Ameliyat öncesinde spondilolistezis ve lomber dar kanal radyolojik ve klinik tanısı alan ve aynı zamanda hastane Pacs sisteminde preoperatif ve postoperatif görüntülerine muntazam ulaşılan, 6 aylık yeterli klinik takibi olan 54 hasta çalışmaya dahil edilmiştir . Dahil edilen hastaların klinik olarak; preoperatif olarak yaş, cinsiyet, VAS ağrı skorları, nörojenik kladikasyo mesafeleri, nörolojik kas gücü muayeneleri, şikayetlerinin süreleri, ağrılarının karakterleri, eşlik eden hastalıkları ,operasyon planları, postoperatif olarak ise hastane yatış süreleri, komplikasyon varlığı, yatış ve taburculuk hemoglobin değerleri, operasyon süreleri, 1. ay ve 6.ay poliklinik kontrollerinde VAS ağrı skorları, nörojenik kladikasyo mesafeleri, kas gücü muayeneleri, ağrılarının karakterleri, ile ilgili verileri hastane sisteminden verilendirilmiştir. Hastaların radyolojik olarak; preoperatif dinamik (fleksiyon-ekstansiyon) grafilerinde instabilite varlığı, preoperatif manyetik rezonans görüntülerinde aksiyel kesitlerde santral kanal alanı, lateral recess genişliği, santral kanal çapı, sagittal kesitlerde intervertebral foramen alanı, intervertebral foraminal darlık derecesi, preoperatif bilgisayarlı tomografi görüntülemelerinde, sagittal kesitlerde pars interartikülaris defekti varlığı, disk mesafesi yüksekliği, spondilolistezis derecesi ve miktarı, intervertebral foraminal alan, operasyon sonrasında ise ilk 24 saat içinde çekilen bilgisayarlı tomografi görüntülemelerinde sagittal kesitlerde disk mesafesi yüksekliği, spondilolistezis miktarı, intervertebral foraminal alan ölçümleri, 4.5 senelik tecrübeli radyolog tarafından klinik verilerden habersiz ve bağımsız olarak ölçüldü. Daha sonra lomber spinal posteriyor stabilizasyon yapılan hastalar; füzyon sonrası total laminektomi, parsiyel laminektomi, foraminotomi, diskektomi, fasetektomi gibi direkt dekompresyon yapılan 23 hasta ve füzyon sonrası distraktif dekompresyon ile indirekt dekompresyon yapılan 31 hasta olarak iki gruba ayrıldı. İki farklı gruba ait radyolojik, klinik, laboratuvar verileri istatiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların grupları ile komplikasyon durumu arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmaktadır (p = 0,026 < 0,05). Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu'nda komplikasyon görülme daha yüksek bulunmuştur. Klinik tedavi etkinliği incelendiğinde ise postoperatif 6. ay VAS Skoru açısından, Füzyon + İndirekt Dekompresyon Grubu'nun ortalaması 1,16 ± 2,24 iken, Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu'nda ortalama 1,48 ± 2,54'tür. Postoperatif 6. ay VAS skoru açısından anlamlı fark bulunmamaktadır (p>0,05). Postoperatif 6. ay nörojenik kladikasyo (metre) açısından ise Füzyon + İndirekt Dekompresyon Grubu ortalama 300,00 ± 230,94 iken, Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu ortalama 113,00 ± 135,90'dur. Postoperatif 6. ay nörojenik kladikasyo açısından anlamlı fark bulunmamaktadır (p>0,05). Taburculuk öncesi hemoglobin değeri füzyon + Füzyon + İndirekt Dekompresyon Grubu'nda ortalama 10,67±1,04 iken Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu ortalama 10,02±0,87 bulunmuştur (p=0,018< 0,05). Taburculuk öncesi hemoglobin değerinin Füzyon + İndirekt Dekompresyon Grubu'nda istatistiksel olarak olarak daha fazla olduğu görülmüştür. Hastane yatış süreleri karşılaştırıldığında Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu ortalama 6,87±3,27 gün, füzyon + direkt dekompresyon grubunda ise ortalama 8,30±4,45 gün olduğu görülmüştür (p=0,045< 0,05). Füzyon + Direkt Dekompresyon Grubu'nun hastane yatış süreleri daha uzundur. Sonuç: Araştırmamız sonucunda veriler incelendiğinde direkt ve indirekt dekompresyon yapılan hasta gruplarının klinik takiplerinde istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı , tedavi etkinliğinin benzer nitelikte olduğu ancak direkt dekompresyon grubunun komplikasyon oranın daha fazla olduğu gösterilmiştir. Bu veriler daha az invazif karakterde olan indirekt dekompresyonun aynı zamanda daha az komplikasyon oranı ile aynı tedavi etkinliği sağlamak için cerrahi operasyon planı yapılırken daha ön planda tutulmasını desteklemektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: In our study, we aim to compare the radiological and clinical outcomes of patients who underwent direct and indirect decompression surgery following posterior lumbar stabilization and fusion. By dividing patients into two groups, we intend to determine the less invasive surgical option with a lower complication risk. Material and Methods: Between January 1, 2022, and March 31, 2024, 1332 patients who underwent brain and neurosurgery operations at our hospital were screened. 54 patients with preoperative diagnoses of spondylolisthesis and lumbar spinal stenosis, who had both preoperative and postoperative images in the hospital PACS system and at least 6 months of follow-up, were included in the study. Clinical data including preoperative age, sex, VAS pain scores, neurogenic claudication distance, neurological muscle strength examination, duration of complaints, pain characteristics, concomitant diseases, operative plans, and postoperative hospital stay duration, presence of complications, admission and discharge hemoglobin levels, operation duration, 1-month and 6-month outpatient follow-up controls include VAS pain scores, neurogenic claudication distance, muscle strength examinations, and pain characteristics were obtained from the hospital system. Radiological data included: presence of instability on preoperative dynamic (flexion-extension) radiographs, central canal area, lateral recess width, central canal diameter, intervertebral foramen area, intervertebral foraminal narrowing degree on preoperative magnetic resonance imaging axial sections, pars interarticularis defect, disc space height, spondylolisthesis degree and amount, intervertebral foraminal area on preoperative computed tomography imaging sagittal sections, disc space height, spondylolisthesis amount, intervertebral foraminal area measurements on postoperative computed tomography imaging sagittal sections within the first 24 hours, measured by an experienced radiologist with 4.5 years of experience, blinded to the clinical data. Patients who underwent posterior lumbar stabilization surgery were divided into two groups: 23 patients who underwent direct decompression surgey (total laminectomy, partial laminectomy, foraminotomy, discectomy, facetectomy) and 31 patients who underwent indirect decompression surgery (distractive decompression) after fusion. The radiological, clinical, and laboratory data of these two groups were statistically compared. Results : Statistically significant relationship was found between the groups of patients and the occurrence of complications (p = 0.026 < 0.05). Complication rates were higher in the fusion + direct decompression group. In terms of clinical treatment effectiveness, the average postoperative 6- month VAS score was 1.16 ± 2.24 in the fusion + indirect decompression group and 1.48 ± 2.54 in the fusion + direct decompression group. There was no significant difference in postoperative 6-month VAS scores (p>0.05). In terms of postoperative 6-month neurogenic claudication (meters), the average was 300.00 ± 230.94 in the fusion + indirect decompression group and 113.00 ± 135.90 in the fusion + direct decompression group. There was no significant difference in postoperative 6-month neurogenic claudication (p>0.05). Pre-discharge hemoglobin level was found to be 10.67 ± 1.04 in the fusion + indirect decompression group and 10.02 ± 0.87 in the fusion + direct decompression group (p = 0.018 < 0.05). This indicates that the pre-discharge hemoglobin level was significantly higher in the fusion + indirect decompression group.When comparing hospital stay durations, the average stay was 6.87 ± 3.27 days in the fusion + indirect decompression group, and 8.30 ± 4.45 days in the fusion + direct decompression group (p = 0.045 < 0.05). This shows that the hospital stay was significantly longer for the fusion + direct decompression group. Conclusion: The results of our study showed no statistically significant difference in clinical follow-up between the patient groups who underwent direct and indirect decompression. The treatment effectiveness was similar, but the complication rate was higher in the direct decompression group. These findings support the consideration of indirect decompression as a surgical option, as it is less invasive and has a lower complication rate while achieving similar treatment effectiveness.

Benzer Tezler

  1. Yatarak ve ayakta çekilen nötral lumbosakral ve dinamik lumbosakral grafilerin radyolojik instabilite açısından değerlendirilmesi

    Evaluation of standing and supine neutral and dynamic lumbosacral graphies for radiological instability

    MURAT ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    NöroşirürjiAkdeniz Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SABRİ CEM AÇIKBAŞ

  2. Dejeneratif lumbar kombine spinal stenozda radikal dekompresyon, enstrümentasyon füzyonla kısa-orta dönem sonuçlarımız

    Başlık çevirisi yok

    SERKAN TUNA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Ortopedi ve TravmatolojiSelçuk Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. MUSTAFA ÖZDEMİR

  3. Koyun lomber omurgasında tek taraflı dinamik stabilizasyon uygulamasının biyomekanik incelemesi

    Biomechanical investigation of one sided dynamic stabilization in the lumbar spine of sheep

    DURMUŞ OĞUZ KARAKOYUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    NöroşirürjiSağlık Bakanlığı

    Nöroşirürji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ DALGIÇ

  4. Hematolojik malign hastalıklarda genomik instabilitenin farklı sitogenetik yöntemlerle (kromozom aberasyonu, kardeş kromatid değişimi, mikronukleus) araştırılması

    The investigation of genomic instability in patients with haematological malignant diseases by different type of cytogenetic methods (chromosomal aberation, sister chromatid exchange, micronucleus)

    BAŞAK SEVİNÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRÜ PALANDUZ

  5. Investigation of microRNA's on genomic instability regions in breast cancer

    Meme kanserinde genomik instabilite bölgelerindeki mikroRNA?ların araştırılması

    ŞADAN DUYGU SELÇUKLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2007

    BiyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. CENGİZ YAKICIER

    Y.DOÇ.DR. AYŞE ELİF ERSON