Geri Dön

1. trimester abortus imminens tanısı almış olgularda 2.trimester servikal uzunluk ölçümü ile doğum zamanı arasındaki ilişki

The relationship between the second trimester cervical length measurement and the time of birth in cases diagnosed with trimester abortus imminens

  1. Tez No: 933332
  2. Yazar: ELİF AKKOÇ DEMİREL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HİCRAN ACAR ŞİRİNOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: riskli gebelik, erken doğum tehdidi, servikal uzunluk, abortus imminens, doğum, high-risk pregnancy, premature birth, cervical length, imminent abortion, delivery
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 52

Özet

Amaç: Servikal uzunluk ölçümü, erken doğum tanısında ve yönetiminde kullanılan önemli bir belirteçtir. Bu çalışmada abortus imminens tanısı alan olgularda 2.trimester servikal uzunluk ölçümleri ile doğum zamanları arasındaki ilişki araştırıldı. Gereç Yöntem: Çalışmamızda Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine; 2016-2024 yılları arasında başvurarak 1.tirmesterde abortus imminens tanısı alan olguların bilgileri retrospektif olarak tarandı. Çalışmaya dahil edilen olguların demografik bilgileri, muayene bulguları, aldıkları tedaviler ve yenidoğan bilgileri taranarak not edildi. Elde edilen bulgular istatistiksel yöntemlerle karşılaştırılarak sonuçlar değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya tümü abortus imminens tanısı almış toplam 276 olgu dahil edildi. Servikal uzunluk ölçüsü 25 mm'nin altında olan olguların, servikal uzunluk ölçüsü 25 mm'nin üstünde olan olgulara göre preterm doğum yapma riski istatistiki anlamlı yüksek bulundu. Bu bulguya ek olarak olguların bir önceki gebeliğindeki doğum şeklinin doğumun aktif fazında servikal dilatasyonu üzerine etkisi araştırıldı ve bir önceki gebeliğinde spontan vajinal yolla doğum yapan olguların doğumun aktif fazında servikal dilatasyonunun (3.3±2.6 cm), sezaryen doğum yapan (0.9±1.58 cm) ve daha önce doğum yapmayan (2.5±1.9 cm) olgulara göre istatistiki anlamlı yüksek çıktığı görüldü. Sonuç: Çalışmamızda servikal yetmezlik tanısı alan abortus imminens olgularının preterm doğum açısından servikal yetmezlik tanısı almayan abortus imminens olgularına göre daha riskli olduğu ve bir önceki gebeliğinde spontan vajinal yolla doğum yapmış olguların, daha önce sezaryen olmuş ve hiç doğum yapmamış olgulara göre doğumun aktif fazında servikal muayenelerinde dilatasyonlarının daha fazla olduğu görüldü.

Özet (Çeviri)

Aim: Cervical length measurement is an important marker used in the diagnosis and management of preterm birth. In this study, the relationship between 2nd trimester cervical length measurements and delivery times in cases diagnosed with imminent abortion was investigated. Materials and Methods: In our study, the information of the cases who applied to the Gynecology and Obstetrics Clinic of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital between 2016-2024 and were diagnosed with imminent abortion in the first trimester was scanned retrospectively. The demographic information, examination findings, treatments they received and newborn information of the cases included in the study were scanned and noted. The obtained findings were compared with statistical methods and the results were evaluated. Results: A total of 276 cases, all diagnosed with imminent abortion, were included in the study. The risk of preterm delivery was found to be statistically significantly higher in cases with a cervical length below 25 mm compared to cases with a cervical length above 25 mm. In addition to this finding, the effect of the delivery method in the previous pregnancy on cervical dilatation in the active phase of labor was investigated and it was found that the cervical dilatation in the active phase of labor (3.3±2.6 cm) was statistically significantly higher in cases who had a spontaneous vaginal delivery in the previous pregnancy compared to cases who had a cesarean delivery (0.9±1.58 cm) and those who had not given birth before (2.5±1.9 cm). Conclusion: In our study, it was observed that cases of imminent abortion diagnosed with cervical insufficiency were at higher risk for preterm birth than cases of imminent abortion not diagnosed with cervical insufficiency, and cases who had spontaneous vaginal delivery in their previous pregnancy had greater cervical dilatation during their examinations during the active phase of labor compared to cases who had had a cesarean section before and had never given birth.

Benzer Tezler

  1. Abortus imminens olgularında ca 125 ve β-hCG'nin prognostik değeri, serviks uzunluğunun ve uterin arter dopplerinin prediktif önemi

    Prognostic value of ca 125 and β-hCG, predictive significance of cervical lenght and uterine artery doppler in threatened abortion cases

    EYLEM ÜNLÜBİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. BERFU DEMİR

  2. Subkoryonik hematom saptanan ve saptanmayan abortus imminens olgularının gebelik sonuçları

    Pregnancy outcomes of abortus i̇mmi̇nens cases detected or non-detected wi̇th subchori̇oni̇c hematoma

    ARİFE EBRU TAŞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET METİN ALTAY

    UZMAN YILDIZ REİS AKDAŞ

  3. İlk trimester abortus imminens'lerde ultrasonografi ve serum B-HCG düzeylerinin prognostik değeri

    Başlık çevirisi yok

    NALAN KARACAOĞLU (SARIKAYA)

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. NİMET GÖKER

  4. 1.trimester abortus imminens tanısı almış gebelerde kanama alanının varlığı, bu kanama alanının subkoryonik, subamniotik, retroplasental olmasının obstetrik sonuçlara etkisi

    The existence of bleeding area in the pregnancy of the first trimester abortus imminens, the effect of subcoryonic, subamniotic and retroplacental obstetri̇cs results

    OSMAN YASİN YEĞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİM ERKAYA

  5. 1.ve 2. trimesterde progesteron türevi ilaç kullanımının gestasyonel diyabetes mellitus oluşumu ve gebelik sonuçlarına etkisinin araştırılması

    Effects of progesterone derivate drug use in 1. and 2. trimestere on gestational diabetes mellitus formation and pregnancy outcomes

    CEYHAN TAŞDELEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKırıkkale Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. CEMİLE DAYANGAN SAYAN