Geri Dön

Sevgi Soysal'ın Foucault ve ikinci dalga feminizm üzerinden incelenmesi

Analyzing Sevgi Soysal through Foucault and second wave feminism

  1. Tez No: 933911
  2. Yazar: HAMİDE DEĞER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİM YILMAZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Sevgi Soysal, Foucault, Kadın doğulmaz, kadın olunur, Kişisel olan politiktir, İkinci Dalga Feminizm, Biyoiktidar, Anti-özcülük, Sevgi Soysal, Foucault, Women are not born but become women, The Personal is Political, Second Wave Feminism, Biopower, Anti-essentialism
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 235

Özet

Foucault ve İkinci Dalga Feminizm arasındaki etkileşimi ve ilişkiyi ele alan bu çalışma Türkiye'de Sevgi Soysal eserleri üzerinden somutlaşmıştır. Foucault'nun iktidarın çoklu ilişkilerle varoluşu, Beauvoir'ın“Kadın doğulmaz, kadın olunur”ve Hanisch'in“Kişisel olan politiktir”cümleleri üzerinden kadın cinsiyeti ile ilişkilendirilmiştir. İktidarın kuramsal bir altyapıya kavuşturulması, sabit yapılar olarak değil, akışkan ve birden çok ilişki içerisinde üstelik geliştirdiği pratik ve söylemlerle sürekliliğini sağlamasına dair geliştirilen düşünce sistemi, farklı teoriler için hem tartışılır hem yararlanılır bir hüviyet kazanmıştır. Foucault'nun hümanizmin icat/inşa ettiği insan eleştirisini antiözcü yaklaşımı benimsemesi, iktidarın biyoiktidar tarafıyla ilgilenerek bedenin iktidar ile ilişkisi, söylemin iktidarın dilsel ve pratik olarak ifadesi, Marksizm eleştirisi ve kullandığı soybilim yöntemi ile özgün, etkili ve tartışmalı bir nitelik kazandırmasını sağlamıştır. Birinci dalga feminizmin, kadınların erkekle eşitlenmesini, sosyal, siyasal, medeni haklar ekseninde bir mücadele sürdürmüştür. İkinci dalgasını Beauvoir'ın kadının inşası, nasıl olduğu yahut oldurulduğuna ilişkin“Kadın doğulmaz, kadın olunur”cümlesi ile farklı bir tartışma yaratmıştır. Bu, erkekle farklı ama eşitlenmeye giden sürecin başlatıcısı sayılabilmektedir. Gerek sol harekette gerek diğer ideolojilerde kadın meselelerinin kişisel olduğu gerekçesiyle, kadın sorunlarının görmezden gelinmesi, solun sosyalizmle bu sorunların biteceği inancı, liberalizmin de özel alana müdahalenin özgürlüğe olumsuz etkisi ihtimali nedeniyle tartışmalara neden olmuştur. Kişisel olanın ve alanın son derece politik olduğu Hanisch'in“Kişisel olan politiktir”ifadesi ikinci dalga feminizmin aile, evlilik, cinsellik gibi tüm yapıları sorgulamaya götürmüştür. Bu tavrın Türkiye'deki seyri öncelikle kadın hareketinin Osmanlı'dan tevarüs ederek Cumhuriyet Türkiye'sinde Sevgi Soysal'a uzanan dönem ile anlaşılmaya çalışılmıştır. Soysal'ın Cumhuriyet değerleriyle yetişmiş, modern, laik eğitimden geçmiş haline toplumsal mücadele biçimi olarak sol bakış açısı eklemlenmiştir. Böylelikle kadının sosyal, siyasal alanda aktif, medeni haklara sahip olarak, onu sıkıştıran, özgürlüğünü kısıtlayan ikinci dalga feminizmin gündem temalarıyla ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Sol bakış açısıyla şekillenen ancak kadın meselelerine, kadınlık deneyimlerine yer vermekten çekinmeyen Soysal'ın politik portresi, eserleri ve yazıları hem Foucault üzerinden hem de iki feminist dalga arasında yer alması ve ikinci dalga feminizme katkılarıyla ikinci dalga feminizm üzerinden ele alınmaya çalışılmıştır.

Özet (Çeviri)

This study, which deals with the interaction and relationship between Foucault and Second Wave Feminism, is embodied through the works of Sevgi Soysal in Turkey Foucault's idea of the existence of power through multiple relations, Beauvoir's“One is not born a woman, one becomes a woman”and Hanisch's“The personal is political”are associated with the female gender. The system of thought developed on the theoretical underpinning of power and its continuity not as fixed structures but as fluid and in multiple relations with the practices and discourses it develops has become both debatable and useful for different theories. Foucault's criticism of the human being invented/constructed by humanism, his adoption of an anti-subjectivist approach, the relationship of the body with power by dealing with the biopower side of power, the linguistic and practical expression of power in discourse, his criticism of Marxism and the genealogical method he used, have enabled him to gain an original, effective and controversial quality. The first wave of feminism continued to struggle for the equality of women with men and for social, political and civil rights. The second wave of feminism created a different debate with Beauvoir's sentence“You are not born a woman, you become a woman”on the construction of woman, how she is or is made to be This can be considered as the initiator of the process leading to different but equalization with men Both in the leftist movement and in other ideologies, the ignoring of women's problems on the grounds that women's issues are personal, the leftist belief that these problems will end with socialism, and liberalism's belief that intervention in the private sphere has a negative impact on freedom have caused debates. Hanisch's statement that the personal and the private sphere is highly political,“The personal is political”, led second wave feminism to question all structures such as family, marriage and sexuality The course of this attitude in Turkey has been tried to be understood primarily through the women's movement in the Ottoman Empire through Sevgi Soysal in Republican Turkey Soysal's leftist perspective as a form of social struggle was added to her upbringing with Republican values and modern, secular education In this way, it was tried to reveal the relationship between women being active in the social and political spheres, having civil rights, and the agenda themes of second wave feminism, which squeezed her and restricted her freedom. The political portrait, works and writings of Soysal, who was shaped by a leftist perspective but did not hesitate to include women's issues and experiences of womanhood, were analyzed both through Foucault and second-wave feminism with her being between two feminist waves and her contributions to second-wave feminism.

Benzer Tezler

  1. Foucault'da iktidar-mekân ilişkisi ve Üç Ankara romanı üzerinden çözümlenmesi

    Space and power regard in Foucault's theory and its analysis on Three Novels about Ankara

    ELİF ERGÜN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    FelsefeSakarya Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. FATMA BERNA YILDIRIM

  2. Making and breaking authorship, potentials in architectural design studio

    Müellifliğin inşaası ve bozulmasında mimari tasarım stüdyosunun potansiyelleri

    SEVGİ TÜRKKAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARZU ERDEM

  3. Michel Foucault'da ötekinin arkeolojisi: Suç, kapatılma ve cezalandırma sistemi

    Archaeolysis of the other' in Michel Foucault: Crime, closure and the system of punishment

    KADİR GÜRBÜZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kamu YönetimiNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HATİCE SEVGİ ZENGİN SALİHİ

  4. 15 Temmuz 2016 Kalkışması'nın Michel Foucaultcu biyopolitik söylem analizi

    Michel foucaultcu biopolitical discourse analysis of the Attempt on July 15, 2016

    SEVGİ İTMEÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kamu YönetimiKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN HÜSEYİN AKKAŞ

  5. Yeni medya reklamcılığında değişen kontrol metodları ve siber-propaganda

    Changing tools of control in new media advertising and cyber-propaganda

    SİNEM GÜDÜM

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    ReklamcılıkMarmara Üniversitesi

    Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMEL POYRAZ