Geri Dön

Osmanlı Devleti'nin Güney Asya'daki şehbenderlikleri (1848-1914)

Ottoman Empire's consultancy in South Asia (1848-1914)

  1. Tez No: 933994
  2. Yazar: SEVGİ TAŞPINAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA GÜLER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Afyon Kocatepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tarih Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 171

Özet

Tanzimattan önce tüccar vekili ya da ticaret konsolosu olarak adlandırılan Osmanlı Devleti'nin yurt dışındaki temsilcisi olan şehbenderlik, ilk zamanlarda tüccar arasında meydana gelen sorunların ve ticari meselelerin çözümü hakkında önemli bir yere sahip olmuştur. XIX. yüzyıla gelindiğinde şehbenderlik müessesesinin ticari meselelerdeki sorumluluklarına ek olarak görevli bulundukları bölgede halifenin temsilcisi sıfatıyla Müslüman halkın haklarını gözetmek yer almıştır. Osmanlı Devleti, Güney Asya coğrafyasında Hindistan'ın liman kentlerinde muvazzaf ve fahri şehbenderlikler tesis etmiştir. Bunlardan Bombay Başşehbenderliği'nde 1848 yılından 1914 yılına kadar merkezden yapılan atama ve tevcihler sonucunda on kişi başşehbender, altı kişi şehbender vekili ve kançılarya memuru, bir kişi de şehbenderhane tercümanı olmak üzere toplam 20 görevli I. Dünya Savaşı'nın başlancıgına kadar görev yapmıştır. Bunlar arasında Abdülhak Hamid Tarhan, Halil Halid Bey gibi edebi yönleriyle tanınan diplomatlar Bombay'a başşehbender olarak tayin edilmiştir. Bombay başşehbenderleri Hindistan'ın ticari potansiyeli ve Müslüman nüfus yoğunluğuna dikkat çekerek önemli liman kentlerinde fahri şehbenderlerin vazifelendirmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Bunun sonucunda Kalküta, Sri Lanka (Seylan), Karaçi ve Madras gibi şehirlere bölgenin önde gelen tanınmış Müslüman tüccarı arasından Osmanlı Devleti adına ticari faaliyetleri yürüten fahri şehbenderlikler kurulmuştur. Bölgedeki şehbenderlik faaliyetleri Osmanlı Devleti'nin İngiltere aleyhine savaşa girmesi üzerine I. Dünya Savaşı'nın başladığı 1914 yılından itibaren durma noktasına gelmiştir. Bu tarihten itibaren şehbenderhanelerin eşya ve evrakın akıbeti tartışma konusu olmuştur. Mezkûr eşya ve evrak belli bir kira bedeli karşılığında Hindistan'daki İsveç Konsolosluğu aracılığı ile muhafaza altına alınmıştır.

Özet (Çeviri)

Before the Tanzimat era, the Ottoman Empire's foreign representative, known as the“Şehbender”(consul) and previously referred to as a merchant deputy or trade consul, played a crucial role in resolving disputes and commercial matters among traders. By the 19th century, in addition to their responsibilities in trade affairs, the Şehbenders were also tasked with safeguarding the rights of the Muslim population in the regions where they were stationed, acting as representatives of the Caliph. The Ottoman Empire established both permanent and honorary consulates in the port cities of India within the South Asian region. At the Bombay Chief Consulate, from 1848 until the outbreak of World War I in 1914, a total of 20 officials were appointed through central assignments and delegations: 10 chief consuls, 6 deputy consuls and chancellery officers, and 1 consulate translator. Among them, diplomats with literary backgrounds, such as Abdülhak Hamid Tarhan and Halil Halid Bey, were appointed as chief consuls in Bombay. The Bombay Chief Consuls emphasized the necessity of appointing honorary consuls in major port cities, citing India's commercial potential and significant Muslim population. As a result, honorary consulates were established in Calcutta, Sri Lanka (Ceylon), Karachi, and Madras, where prominent local Muslim merchants managed Ottoman trade activities on behalf of the empire. However, with the Ottoman Empire's entry into World War I against Britain in 1914, consular operations in the region came to a near halt. From that point on, the fate of consular properties and documents became a subject of debate. These items were eventually placed under the protection of the Swedish Consulate in India for safekeeping in exchange for a certain rental fee.

Benzer Tezler

  1. Çin kaynaklarına göre 16. yüzyılda Osmanlı Çin ilişkileri ve Çin'de Osmanlı ateşli silahları

    16th century Ottoman Chinese relations and Ottoman firearms in China according to Chinese historical texts

    GİRAY FİDAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT OKAY

  2. Ceride-i Askeriyye'ye göre Asya'da Rusya ve İngiltere'nin faaliyetleri (29 Nisan- 1 Ağustos 1878)

    According to the Ceride-i Askeriyye, the activities of Russia and England in Asia (29th April- 1st August 1878)

    ÖYKÜ GÜNEY ORUÇOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEMAL SEZER

  3. Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era

    11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü

    CANAN BAYRAM ÇUBUK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL

  4. Fransız basını ve Türk-Ermeni meselesi

    French press and the Turkish-Armenian problem

    HİCABETTİN SARI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ İHSAN GENCER

  5. Turkish-Russian relations in historical perspective and in new security environment: An approach referenced to NATO entargement

    Başlık çevirisi yok

    İHSAN BAKAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1999

    Uluslararası İlişkilerMarmara Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ OKMAN