Üreter taşı ve hidronefrozu olan hastalarda renal pelvis idrar attenüasyon değeri ile ameliyat sonrası enfeksiyöz komplikasyonlar arasındaki ilişki
The relationship between renal pelvic urine attenuation value and postoperative infectious complications in patients with ureteral stone and hydronephrosis
- Tez No: 935246
- Danışmanlar: PROF. DR. FARUK ÖZGÖR, DR. UFUK ÇAĞLAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 33
Özet
Amaç: Bu çalışmada, üreter taşı tedavisi için üreterorenoskopi (URS) uygulanan hastalarda renal pelvis idrar dansitesinin (RPİD) postoperatif enfeksiyöz komplikasyonları öngörmede güvenilir bir belirteç olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: URS uygulanmış 1.104 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar, 1 ay içinde postoperatif enfeksiyon gelişip gelişmemesine göre iki gruba ayrıldı (enfeksiyon gelişenler: n=64, gelişmeyenler: n=1.040). Demografik değişkenler (yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi), ek hastalıklar, taş özellikleri (lokalizasyon, boyut, yoğunluk) ve operasyon parametreleri (operasyon süresi, stent/kateter yerleştirilmesi) kaydedildi. RPİD, preoperatif görüntüleme ile hounsfield ünitesi (HU) cinsinden ölçüldü. Bulgular: Enfeksiyon gelişen gruptaki hastalar daha sık kadın cinsiyetteydi (%56,3 vs. %22,2, p=0,001) ve daha yüksek vücut kitle indeksine sahipti (28,3±4,5 vs. 26,7±3,6 kg/m², p=0,007). Enfeksiyon gelişen grupta median RPİD anlamlı derecede daha yüksekti (10 [5–17] HU) ve enfeksiyon gelişmeyen grupla kıyaslandığında (4 [2–6] HU; p=0,001) belirgin bir fark gösterdi. Ayrıca enfeksiyon grubunda operasyon süresi daha uzundu (46,8±9,2 vs. 44,0±7,6 dakika, p=0,021). Çok değişkenli analizde, RPİD postoperatif enfeksiyon için bağımsız belirleyici olarak bulundu(OR=0,809, %95 GA: 0,771–0,849, p=0,001). Sonuç: Daha yüksek RPİD, URS sonrası enfeksiyöz komplikasyon gelişme riski ile anlamlı şekilde ilişkilidir. RPİD'in preoperatif değerlendirmelere dahil edilmesi, yüksek riskli hastaların belirlenmesine yardımcı olabilir ve enfeksiyonla ilişkili morbiditeyi azaltmak için perioperatif yönetimi optimize edebilir.
Özet (Çeviri)
Aim: In this study, we aimed to investigate whether renal pelvis urine density (RPUD) serves as a reliable predictor of postoperative infectious complications in patients undergoing ureteroscopy (URS) for ureteral stone treatment. Materials and Methods: The data of 1,104 patients who underwent URS were retrospectively analyzed. Patients were divided into two groups based on whether they developed postoperative infections within 1 month (infected group: n=64, non-infected group: n=1,040). Demographic variables (age, sex, body mass index), comorbidities, stone characteristics (location, size, density), and operative parameters (operation time, stent/catheter placement) were recorded. RPUD was measured in Hounsfield units (HU) on preoperative imaging. Results: Patients in the infected group were more frequently female (56.3% vs. 22.2%, p=0.001) and had a higher body mass index (28.3±4.5 vs. 26.7±3.6 kg/m², p=0.007). The median RPUD was significantly higher in the infected group (10 [5–17] HU) compared to the non-infected group (4 [2–6] HU; p=0.001). Additionally, the operation time was longer in the infected group (46.8±9.2 vs. 44.0±7.6 minutes, p=0.021). Multivariate analysis revealed that RPUD was an independent predictor of postoperative infection (OR=0.809, 95% CI: 0.771–0.849, p=0.001). Conclusion: Higher RPUD is significantly associated with an increased risk of infectious complications following URS. Incorporating renal pelvis urine density into preoperative assessments may help identify high-risk patients and optimize perioperative management to reduce infection-related morbidity.
Benzer Tezler
- Spot idrarda ölçülen karbonhidrat antijen 19-9, sodyum, potasyum ve kreatinin düzeyinin 0-16 yaş grubunda hidronefroz ayirici tanisi ve böbrek hasari tespitinde biyobelirteç olarak değerlendirilmesi: prospektif çalişma
Evaluation of carbohydrate antigen 19-9, sodium, potassium and creatinine levels measured in spot urine as biomarkers in the differential diagnosis of hydronephrosis and detection of kidney damage in 0-16 age group: prospective study
MEHMET UMUT KÜTÜKOĞLU
- Tek taraflı üreter taşı olan hastalarda renal parankimal difüzyon değerlerinin sağlam böbrekle karşılaştırılması
Comparison of renal parenchimal diffuson values with intact kidney in patients who have unilateral ureteral stone
KÜRŞAT DÜZENLİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Radyoloji ve Nükleer Tıpİnönü ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLNUR ERDEM
- Üriner sistem taş hastalığına bağlı gelişen renal parankimal ödem-inflamasyon ve fibrozun belirlenmesinde T1 haritalama manyetik rezonans görüntülemenin değeri
The value of T1 mapping magnetic resonance imaging in detecting renal parenchymal edema, inflammation, and fibrosis associated with urinary tract stone disease
HİLAL BOLAT ÇİFTLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpMersin ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERAMUZ DEMİR APAYDIN
- Pediatrik yaş grubunda perkütan nefrostomi uygulamaları
Percutaneous nephrostomy application in pediatric age group
NUREDDİN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
ÜrolojiDicle ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET NURİ BODAKÇİ
- Çocuk hastaların böbrek ve üreter taşları tedavisinde beden dışı şok dalgaları ile taş kırma başarısını etkileyen faktörler
Factors affecting of shock wave lithotripsy of ureteral stones in the paediatric population
KAĞAN TÜRKER AKBABA