Onkoloji Polikliniğine başvuran hastalarda adrenal lezyon sıklığı
Frequency of adrenal lesions in patients applying to Oncology Clinic
- Tez No: 936425
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HACER DEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: İnsidentaloma, adrenokortikal karsinom, Cushing sendromu, feokromositoma, primer hiperaldosteronizm, metastaz, Incidentaloma, adrenocortical carcinoma, Cushing syndrome, pheochromocytoma, primary hyperaldosteronism, metastasis
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Dünyada ve Türkiye'de kanser sıklığı giderek artmaktadır. Kanserin tanı ve evrelemesinde kullanılan bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) ve ultrasonografi (USG) ile adrenal kitleler tespit edilmektedir. Adrenal bezlerde benign, malign veya metastatik kitleler bulunabilmektedir. Adrenal kitleler rastlantısal olarak tespit edilen insidentalomalar adrenal bez hastalıklarına yönelik yapılan tetkiklerde tespit edilen noninsidentalomalar olarak iki grupta incelenmektedir. Adrenal kitleler fonksiyonel ve nonfonksiyonel olabilir. Fonksiyonel adrenal kitleler cushing sendromu, primer hiperaldosteronizm, konjenital adrenal hiperplazi ve feokromasitoma kliniği ile görülebilirler. Non fonksiyonel kitleler adenom, kist, myelolipom, nöroblastom, hemoraji, enfeksiyon, adrenokortikal karsinom ve metastaz kaynaklı olabilir. Çalışmamızda 5 yıllık dönemde onkoloji polikliniğine başvuran hastalarda tanı, tedavi takibi ve evreleme aşamasında yapılan görüntülemeler ile saptanan adrenal lezyonları benign, malign ve metastatik olma durumu, kitle boyutları, radyolojik özellikleri, onkolojik tanıları ile ilintisi, görülme sıklığı, hasta yaşı, cinsiyet dağılımı açısından araştırmayı amaçladık. 5 yıllık dönemde onkoloji polikliniğine başvuran 5071 hasta incelenmiş olup 910 hastada adrenal lezyon tespit edilmiştir. Çalışmamıza dahil edilen hastaların %40,4 (n=368)'ü kadın, %59,6'sı (n=542) erkekti. Ortalama yaş 63,95 ±11,23 idi. Hastaların onkolojik tanılarının dağılımı incelendiğinde birinci sırada %32,5 (n=296) ile akciğer kanserleri, ikinci sırada %13,6 (n=124) ile meme kanserleri, üçüncü sırada %10,2 (n=93) ile kolon kanserleri yer almıştır. Adrenal lezyonların anatomik olarak yerleşimleri incelendiğinde %29,56 (n=269) ile her iki adrenal bezde yerleşim gözlenmiştir. Tek taraflı yerleşime sahip adrenal lezyonların %26,68 (n=171) ile sağ adrenal bezde, %73,32 (n=470) ile sol adrenal bezde yer aldığı tespit edilmiştir. İncelenen hastaların %93,07 (n=847)'sine BT, %61,2 (n=557)'sine 18FDG-PET/BT, %33,30 (n=303)'una MRG uygulanmıştır. Adrenal bezlerde radyolojik olarak 11 farklı lezyon tariflenmiştir. Radyolojik olarak en sık tanımlanan lezyon %30,7 (n=279) ile nodüler kalınlaşma, ikinci sıklıkta %24 (n=218) ile diffüz kalınlaşma olarak kaydedilmiştir. Metastaz %20,2 (n=184), adenom %17,3 (n=157), hiperplazi %5,7 (n=52) oranında raporlanmıştır. Adrenal metastazı olan hastalarda en sık tanı %57,1 (n=105) ile akciğer kanseri olarak bulunmuştur. Sırasıyla kolorektal kanserler %8,7 (n=16), meme kanserleri %8,2 (n=15), renal karsinomlar %6,5 (n=12) oranında tespit edilmiştir. Çalışmamızda incelenen 5 adrenokortikal karsinom yer almıştır. Kanser hastalarında tespit edilen adrenal kitlelerin metastaz olduğu varsayımını değerlendiren çalışmamızdaki BT incelemelerinde adrenal insidentaloma sıklığı %14,4 olup literatürde bildirilen %4,2-7,1 oranından daha yüksektir Elde ettiğimiz sonuçlarda metastaz oranımız %20,2'dir. Kanserli hastalarda tespit edilen adrenal lezyonların %79,8'nin metastaz olmadığını göstermektedir. Kanser hastaların tanı, evreleme ve takibi sırasında tespit edilen tesadüfi adrenal kitlelerin takip ve değerlendirmesi hastanın genel yönetimini etkileyebilecek diğer malignitelerin ve komorbiditelerin tespitine neden olabilir. Bu nedenle insidentalomaların malignite potansiyelini ve fonksiyonel durumunu değerlendirmek için uygun görüntüleme yöntemleri ve biyokimya tetkikleri ile değerlendirilmesi gerekmektedir. İnsidentalomaların yönetimi kılavuzlardaki yönergeler takip edilmelidir. Çalışmamızdaki sonuçları doğrulamak, klinisyen kararlarını etkileyen radyoloji raporlarında standardize edebilmek ve hangi hastaya ileri tetkik ve tedavi uygulanacağına karar verebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
The incidence of cancer is increasing in the world and in Turkey. Adrenal masses are detected by computerized tomography (CT), magnetic resonance imaging (MRI), positron emission tomography/computed tomography (PET/CT) and ultrasonography (USG), which are used in the diagnosis and staging of cancer. Benign, malignant or metastatic masses can be found in the adrenal glands. Adrenal masses are examined in two groups as incidentalomas detected incidentally and noninsidentalomas detected during examinations for adrenal gland diseases. Adrenal masses can be functional or nonfunctional. Functional adrenal masses can be seen with the clinical features of Cushing syndrome, primary hyperaldosteronism, congenital adrenal hyperplasia and pheochromocytoma. Non-functional masses can be caused by adenoma, cyst, myelolipoma, neuroblastoma, hemorrhage, infection, adrenocortical carcinoma and metastasis. In our study, we aimed to investigate the adrenal lesions detected by imaging during diagnosis, treatment follow-up and staging in patients who applied to the oncology clinic in a 5-year period in terms of benign, malignant and metastatic status, mass sizes, radiological features, correlation with oncological diagnoses, incidence, patient age and gender distribution. In the 5-year period, 5071 patients who applied to the oncology clinic were examined and adrenal lesions were detected in 910 patients. Of the patients included in our study, 40.4% (n=368) were female and 59.6% (n=542) were male. The mean age was 63.95 ±11.23 years. When the distribution of oncological diagnoses of the patients was examined, lung cancers were in the first place with 32.5% (n=296), breast cancers were in the second place with 13.6% (n=124), and colon cancers were in the third place with 10.2% (n=93). When the anatomical localization of adrenal lesions was examined, localization was observed in both adrenal glands with 29.56% (n=269). It was determined that unilateral adrenal lesions were in the right adrenal gland with 26.68% (n=171), and in the left adrenal gland with 73.32% (n=470). Of the patients examined, 93.07% (n=847) underwent CT, 61.2% (n=557) underwent 18FDG-PET/CT, and 33.30% (n=303) underwent MRI. 11 different lesions were described radiologically in the adrenal glands. The most frequently identified lesion radiologically was nodular thickening (30.7%) (n=279), followed by diffuse thickening (24%) (n=218). Metastasis was reported at a rate of 20.2% (n=184), adenoma at a rate of 17.3% (n=157), and hyperplasia at a rate of 5.7% (n=52). The most common diagnosis in patients with adrenal metastasis was lung cancer with a rate of 57.1% (n=105). Colorectal cancer was detected at a rate of 8.7% (n=16), breast cancer at a rate of 8.2% (n=15), and renal carcinoma at a rate of 6.5% (n=12). There were 5 adrenocortical carcinomas examined in our study. In our study evaluating the assumption that adrenal masses detected in cancer patients are metastases, the frequency of adrenal incidentalomas in CT scans was 14.4%, which is higher than the 4.2-7.1% reported in the literature. Our results show that our metastasis rate is 20.2%. It shows that 79.8% of adrenal lesions detected in cancer patients are not metastases. Follow-up and evaluation of incidental adrenal masses detected during diagnosis, staging and follow-up of cancer patients may lead to the detection of other malignancies and comorbidities that may affect the general management of the patient. Therefore, incidentalomas should be evaluated with appropriate imaging methods and biochemical tests to evaluate their malignant potential and functional status. The guidelines in the management of incidentalomas should be followed. Further studies are needed to confirm the results of our study, to standardize the radiology reports that affect clinician decisions, and to decide which patients will receive further examination and treatment.
Benzer Tezler
- Onkoloji polikliniğine başvuran hastalarda tamamlayıcı tıp kullanımı sıklığı ve özel beslenme durumunun belirlenmesi
Determination of the frequency of complementary medicine and private nutrition in patients presenting oncology policy
MUSTAFA ATABERK UZSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Beslenme ve DiyetetikBahçeşehir ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN GÜVELİ
- Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Kliniğine başvuran kanser hastalarının değerlendirilmesi
Evaluation of cancer patients admitted to Afyon Kocatepe University Medical Faculty Medical Oncology Clinic
SÜMEYRA ALAN YALIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
İç HastalıklarıAfyon Kocatepe Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜKREMİN UYSAL
- Kanserli hastalarda nötrofilin kemotaksi ve fagositoz fonksiyonunun incelenmesi
Başlık çevirisi yok
NURAY ARSLAN
- Operabl mide kanserli hastalarda ß-katenin ve lef-1 ekspresyonunun prognostik önemi ve demografik ve histopatolojik değişkenlerle ilişkisi
The prognostic value of ß-cateni̇n and lef-1 expression in patients with operable gastric carcinoma and the relationship between demographic and histopathological variables
SERAP KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
OnkolojiKocaeli Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAZIM UYGUN
- Lenfadenopati nedeniyle çocuk hematoloji-onkoloji polikliniğine başvuran hastaların değerlendirilmesi
Evaluation of patients applying to the pediatric hematology-oncology autpati̇ent clinic due to lymphadenopathy
DİLEK ERDEM ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
HematolojiDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ VEYSİYE HÜLYA ÜZEL