Exploration of CD47 expression in glioblastoma and oligodendroglioma: Implications for tumor microenvironment and treatment strategies
Glioblastoma ve oligodendroglioma'da CD47 ekspresyonunun incelenmesi: Tümör mikrosistemi ve tedavi stratejileri açısından olası etkiler
- Tez No: 937173
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YILDIZ TÜTÜNCÜ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Koç Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İmmünoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 64
Özet
Glioblastoma (GBM) is the most common and aggressive type of primary malignant brain tumor with a median survival time of 16 to 19 months The diagnosis of GBM is typically made by imaging techniques such as magnetic resonance imaging (MRI) and confirmed by biopsy. Treatment is mainly surgery, but also includes radiation therapy and supportive chemotherapy. Surgical resection is the most decisive factor in patient survival, but the use of temozolomide chemotherapy in combination with radiotherapy has been shown to improve the 2-year survival rate. GBM is characterized by its rapid growth and infiltrative nature, making it difficult to completely remove by surgery. Despite advances in treatment modalities, GBM remains largely incurable and has a high rate of recurrence even after treatment, which contributes to its poor prognosis. Alternative treatment modalities for GBM are needed because current treatment options such as surgery, adjuvant chemotherapy and radiation therapy have limited effectiveness in improving long-term survival. While these treatments can help manage symptoms and prolong survival to some extent, they are not curative. CD47 is a membrane protein belonging to the immunoglobulin superfamily and is known as the“don't eat me”signal. It plays a role in immune evasion by inhibiting phagocytosis, the process by which immune cells engulf and destroy cancer cells. In cancer, high levels of CD47 expression have been observed in several tumor types, including prostate carcinoma, ovarian cancer, clear cell renal cell carcinoma, non-small cell lung cancer ,endometrial carcinoma, breast cancer, bladder cancer and more. In these cancers, CD47 expression has been associated with adverse clinicopathological features such as higher tumor grade, lymphovascular invasion and advanced disease stages, revealing a link between expression level and poor prognosis and reduced survival rates. Between 2004 and 2013, only a limited number of studies have examined the level and role of CD47 in GBM. In these studies, in summary, high CD47 levels were associated with radiotherapy and temozolomide resistance, targeted inhibition of CD47 was shown to suppress tumor growth in vitro, CD47 was shown to work together with SIRPalpha, calreticulin, Tenascin C molecules in GBM and to be associated with PI3K/Akt pathway, and PDL-1 and VEGF inhibition in addition to CD47 inhibition was shown to be synergistic in suppressing tumor growth. Our aim in this study is to add to the literature on the role of CD47 in GBM in different aspects by revealing the concentration and prevalence of CD47 levels in pathology specimens and its relationship with patient survival, treatment resistance and tumor grade.
Özet (Çeviri)
Glioblastoma (GBM) en yaygın ve agresif primer malign beyin tümörü türüdür ve medyan sağkalım süresi 16 ila 19 aydır .GBM tanısı tipik olarak manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme teknikleriyle konur ve biyopsi ile doğrulanır. Tedavi esas olarak cerrahidir, ancak radyasyon tedavisi ve destekleyici kemoterapiyi de içerir. Cerrahi rezeksiyon hasta sağkalımında en belirleyici faktördür, ancak radyoterapi ile birlikte temozolomid kemoterapisinin kullanılmasının 2 yıllık sağkalım oranını iyileştirdiği gösterilmiştir. GBM, hızlı büyümesi ve infiltratif doğası ile karakterize olup, cerrahi ile tamamen çıkarılmasını zorlaştırmaktadır. Tedavi yöntemlerindeki ilerlemelere rağmen, GBM büyük ölçüde tedavi edilemez olmaya devam etmektedir ve tedaviden sonra bile yüksek oranda nükse sahiptir, bu da kötü prognozuna katkıda bulunur. GBM için alternatif tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır çünkü cerrahi, adjuvan kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi mevcut tedavi seçenekleri uzun süreli sağkalımı iyileştirmede sınırlı etkinliğe sahiptir. Bu tedaviler semptomları yönetmeye ve sağkalımı bir dereceye kadar uzatmaya yardımcı olabilirken, küratif değildir. CD47, immünoglobulin süper ailesine ait bir membran proteinidir ve“beni yeme”sinyali olarak bilinir. Bağışıklık hücrelerinin kanser hücrelerini yutup yok ettiği süreç olan fagositozu inhibe ederek bağışıklıktan kaçışta rol oynar. Kanserde, prostat karsinomu, yumurtalık kanseri, berrak hücreli renal hücreli karsinom, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, endometriyal karsinom, meme kanseri, mesane kanseri ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli tümör tiplerinde yüksek düzeyde CD47 ekspresyonu gözlenmiştir. Bu kanserlerde CD47 ekspresyonu, daha yüksek tümör derecesi, lenfovasküler invazyon ve ileri hastalık evreleri gibi olumsuz klinikopatolojik özelliklerle ilişkilendirilmiş ve ekspresyon düzeyi ile kötü prognoz ve düşük sağkalım oranları arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymuştur. 2004 ve 2013 yılları arasında, CD47'nin GBM'deki seviyesi ve rolünü inceleyen sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda özetle, yüksek CD47 düzeylerinin radyoterapi ve temozolomid direnci ile ilişkili olduğu, CD47'nin hedefe yönelik inhibisyonunun in vitro tümör büyümesini baskıladığı, CD47'nin GBM'de SIRPalpha, calreticulin, Tenascin C molekülleri ile birlikte çalıştığı ve PI3K/Akt yolağı ile ilişkili olduğu, CD47 inhibisyonuna ek olarak PDL-1 ve VEGF inhibisyonunun tümör büyümesini baskılamada sinerjistik olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız, CD47 düzeylerinin patoloji örneklerindeki konsantrasyonunu ve yaygınlığını ve hasta sağkalımı, tedavi direnci ve tümör derecesi ile ilişkisini ortaya koyarak CD47'nin GBM'deki rolü hakkındaki literatüre farklı açılardan katkıda bulunmaktır
Benzer Tezler
- Tam gömülü alt yirmi yaş dişlerinin folikül ebatları ile epidermal büyüme faktörü arasındaki ilişkinin araştırılması
Exploration of the relation between impacted inferior third molar teeth follicle dimensions and epidermal growth factor
YEŞİM ERKAN
Doktora
Türkçe
2013
Diş HekimliğiGATAAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. Necdet DOĞAN
- Florokinolon grubu ilaç kullanan hastalarda retina pigment epitel tabakasındaki değişikliklerin incelenerek maküla dejenerasyonu patogenezinin araştırılması
Exploration of fluoroquinolone-induced retinal pigment epithelium layer changes on pathogenesis of macular degeneration
ALEV ÖZÇELİK KÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Göz HastalıklarıMarmara ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN ÇEKİÇ
- Exploration of the effects of hydrogen sulfide on steroidogenesis and histomorphology in the dehydroepiandrosterone-induced polycystic ovary syndrome rat model through histological and biochemical methods
Dehidroepiandrosteron ile indüklenen polikistik over sendromu sıçan modelinde hidrojen sülfid'in steroidogenez ve histomorfoloji üzerine etkisinin histolojik ve biyokimyasal yöntemler ile araştırılması
AYSUN ÖZBAY ÖNAL
Doktora
İngilizce
2024
Histoloji ve EmbriyolojiYeditepe ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALEV CUMBUL
- Uzaktan algılama ve makine öğrenmesi etkileşimi ile bor maden sahalarının araştırılması
Exploration of boron mine sites with remote sensing and machine learning interaction
ENDER KELLECİ
Doktora
Türkçe
2024
Mühendislik BilimleriEskişehir Teknik ÜniversitesiUzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN UYGUÇGİL
- Irak'ta prostat kanserlı̇ hastalarda galectın 9, beta-katenı̇n ve katepsı̇n b düzeylerı̇ arasındakı̇ ı̇lı̇şkı̇nı̇n ve klı̇nı̇k önemı̇nı̇n araştırılması
Exploration of the relationship and clinical importance between galectin 9, beta-catenin and cathepsin b levels in patients with prostate cancer in Iraq
SAIF ABDALAZIZ METEAB BANIDAHIR