Geri Dön

Gerçekliğin temsilinden gerçekliğin yaratılmasına: Mimesis

From the representation of reality to the creation of reality: Mimesis

  1. Tez No: 939410
  2. Yazar: BURCU ÇELİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZCAN YILMAZ SÜTCÜ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 133

Özet

Estetik üzerine yapılan tartışmalarda mimesis kavramı önemli bir yer kaplamaktadır. Antik Yunan'dan itibaren kullanılan ve estetik konusunda kilit bir nokta olan bu kavram, tarih boyunca farklı uğraklarda şekillenmiştir. Antik Yunan'daki ilk uğrağında mimesis, basit bir taklit, haz veren bir temsil veya gerçekliğin yansıması anlamında kullanılmıştır. Orta Çağ'a gelindiğinde ise bu kavram, Platon'un taklit görüşüne sadık kalarak hakikati yansıtma anlamında kullanılmaya devam etmiş olsa da bu dönemde mimesis tanrısal ögelerin kopyasını yapma işlevine karşılık gelen bir anlamda kullanılmıştır. Mimesis'in bu tip kullanımı kavramın dar sınırlara sahip olduğunu gösterir. Ancak bu sınırlar Rönesans ve Aydınlanma Dönemi ile genişlemeye başlamıştır. Mimesis'i özgürleştiren bu dönemler hem kavramın serüveninde hem de ileride dönüşümü sağlayacak olan Lukács'ın da beslendiği noktalara sahip olduğundan dolayı önemlidir. Özellikle Aydınlanma Dönemi'nin insan merkezli bir anlayışı mimesis kavramının kullanımını etkilemiştir. Bu dönemde mimesis insanın algılarını ve insan aklını yansıtan ve doğanın basit bir taklidi olmanın ötesine geçmiştir. Ancak, Lukács, bu kavramın uğraklarını yetersiz bulmuş olacak ki onu farklı bir şekilde ele almış ve dönüşüme uğratma ihtiyacı duymuştur. Lukács'ın mimesis kavramında yarattığı dönüşüm, bu kavramın felsefe tarihinde kullanıldığı tüm anlamlarını analiz etmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Bu nedenle, bu çalışmada Lukács'ın mimesis kuramını daha iyi açıklayabilmek için bu kavramın tarihsel serüvenini de konu alınmıştır. Lukács'ın mimesis kavramında yarattığı dönüşüm, özellikle onun Marksizm'i benimsemesiyle birlikte gerçekleşmiştir. Burjuvanın ele geçirdiği estetiği bireycilikten kurtarıp onun evrenselleştirilebilecek bir şey olduğunu iddia eden Lukács bunun yolunun mimesis kavramının yenilenmesinde görmüştür. Lukácscı anlamda mimesis, burjuva estetiğinin soyut ve bireyci olmasından dolayı ortaya çıkan yüzeyselliğini aşma ve tarihsel ve toplumsal diyalektiğin özünü yakalayabilme yetisine sahiptir. Mimesis'in sahip olduğu bu güç onun yeni bir dünya ortaya koyabileceğini ve böylelikle toplumsal bilinç ve dönüşüm yaratabileceğini gösterir. Bireye hakikati sunarak onu özgürleştirebilen Lukácscı anlamdaki mimesis, bu işlevlerle felsefe tarihinde devrimsel bir yer kaplar.

Özet (Çeviri)

In discussions on aesthetics, the concept of mimesis holds a significant place. Used since Ancient Greece, mimesis has been a key notion in aesthetic theory and has taken on various forms throughout history. In its initial phase in Ancient Greece, mimesis was understood as simple imitation, a pleasing representation, or a reflection of reality. By the Middle Ages, although the concept continued to be used in accordance with Plato's view of imitation—reflecting truth—it also came to signify the act of replicating divine elements. This type of usage reveals the narrow boundaries within which mimesis was initially conceived. However, these boundaries began to expand with the Renaissance and the Enlightenment. These periods are important not only in the historical development of the concept but also as intellectual foundations that later influenced Lukács's transformation of mimesis. In particular, the human-centered worldview of the Enlightenment significantly affected the use of the concept. During this era, mimesis moved beyond being a mere imitation of nature and came to reflect human perception and reason. Nonetheless, Lukács appears to have found the previous iterations of the concept insufficient, as he reinterpreted mimesis in a fundamentally different way, feeling the need to transform it. His transformation of the concept resulted from a thorough analysis of all the meanings mimesis had acquired throughout the history of philosophy. Therefore, this study also addresses the historical trajectory of mimesis in order to better explain Lukács's theory. Lukács's reinterpretation of mimesis was particularly shaped by his adoption of Marxism. Arguing that aesthetics—captured by the bourgeoisie—should be liberated from individualism and redefined as something universal, Lukács saw the renewal of mimesis as a way to achieve this. In the Lukácsian sense, mimesis has the capacity to overcome the superficiality produced by the abstract and individualistic nature of bourgeois aesthetics and to grasp the essence of historical and social dialectics. This capacity suggests that mimesis has the power to envision a new world and, in doing so, to foster social consciousness and transformation. By presenting truth to the individual and thus enabling their liberation, mimesis in the Lukácsian sense occupies a revolutionary place in the history of philosophy.

Benzer Tezler

  1. An inquiry on flow metaphor in the context of digital creativity

    Dijital yaratıcılık bağlamında akış metaforu üzerine bir araştırma

    ZEYNEP BUDAK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilişim Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMA ALAÇAM

  2. Historical representation of women in leadership: A mixed-method analysis of enablers and barriers of women's progression in higher education

    Kadınların liderlikteki tarihi temsili: Kadınların yükseköğretimde ilerlemelerini kolaylaştıran ve engelleyen faktörlerin bir karma yöntem analizi

    ÖZLEM BAYKAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2025

    Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. MERVE ZAYİM KURTAY

  3. Belgesel fotoğrafta 'estetik kaygı' sorunu

    The problem of aesthetics in documentary photography

    BARAN ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Fotoğraf Ana Sanat Dalı

    DOÇ. YUSUF MURAT ŞEN

  4. Toplumsal ve kültürel koşulların sanata etkisi: Gelenekselden postmoderne olan tarihsel çizgide sanat sosyolojisi

    The effect of social and cultural conditions on art: Sociology of art in historical from traditional to postmodern

    MERVE TEMİZER GÜNEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    SosyolojiAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDAL AKSOY

  5. Fakir Baykurt ve Kemal Tahir yapıtlarında köy ve köylülük olgusu: Karşılaştırmalı sosyolojik bir değerlendirme

    The phenomenon of village and peasantry in Fakir Baykurt's and Kemal Tahir's works: A comparative sociological evaluation

    EBRU YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    SosyolojiAnadolu Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FUAT GÜLLÜPINAR