Geri Dön

Kronik karaciğer parankim hastalığı bulunan olgularda erken evrehepatoselüler karsinom saptamada kısaltılmış manyetik rezonansgörüntüleme protokollerinin değerlendirilmesi

Evaluation of abbreviated magnetic resonance imaging protocols for the detection of early-stage hepatocellular carcinoma in patients with chronic liver parenchymal disease

  1. Tez No: 939457
  2. Yazar: MERTCAN ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA HARMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

Amaç: Hepatoselüler kanser (HSK) tanısında görüntüleme bulguları yeterli olmaktadır. Kronik karaciğer parankim hastalığı nedeniyle sürveyansta olan hastalarda tarama programı 6 aylık aralıklar ile ultrasonografi (USG) ve serum alfa fetoprotein (AFP) kontrolleri ile yapılmaktadır. Tarama sürecinde HSK kuşkusu varlığında hepatospesifik kontrast maddenin kullanıldığı konvansiyonel dinamik kontrastlı abdomen manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile değerlendirme yapılmaktadır. Özellikle son iki dekattır geliştirilen kısaltılmış ''abbreviated'' MRG (AMRI) protokollerinin, sürveyanstaki hasta gruplarında, HSK saptamada başarısına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Çalışmamızda, kronik karaciğer parankim hastalığı nedeniyle HSK taramasında olan olgularda erken evre lezyonların tespitinde farklı AMRI protokollerin lezyon saptama, protokoller arası ve referans görüntülemeye göre başarısını göstermek amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Retrospektif, tek merkezli çalışmada Ege Üniversitesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda Ocak 2014- Eylül 2024 tarihleri arasında kronik karaciğer parankim hastalığı nedeniyle takip sürecinde Barselona Klinik Karaciğer Kanseri (BCLC) evreleme sistemine göre çok erken ve erken evre HSK tanısı alan olguların hepatospesifik kontrast maddenin kullanıldığı rutin protokolde elde olunan dinamik üst abdomen MRG incelemeleri deneyimli iki gözlemci tarafından değerlendirilmiştir. Rutin protokolde saptanan HSK lezyonları boyut ve sayılarına göre sınıflandırılmış olup altın standart olarak kullanılacak referans veriler oluşturulmuştur. Konvansiyonel protokol üzerinden oluşturulan 3 farklı AMRI protokolü; kontrastsız kısaltılmış manyetik rezonans görüntüleme (NC-AMRI) protokolü, dinamik kontrastlı kısaltılmış manyetik rezonans görüntüleme (DCE-AMRI) ve hepatobiliyer faz kısaltılmış manyetik rezonans görüntüleme (HBP-AMRI) protokolü belirlenmiş olup farklı deneyimdeki 3 radyolog tarafından her protokol değerlendirilmiştir. Değerlendiriciler her AMRI için belirlenmiş değerlendirme kriterlerine göre; lezyon pozitif/negatifliği, boyuta göre lezyon sınıflandırılması ve AMRI kalite skoru değerlendirmesini gerçekleştirmiştir. Elde olunan AMRI protokollerine yönelik veriler altın standart olarak kabul edilen referans veriler ile değerlendirilerek protokollerin başarısı değerlendirilmiştir. Bulgular: Bu çalışmada, hepatosellüler karsinom (HCC) tanısında farklı manyetik rezonans görüntüleme (MRG) protokollerinin (NC-AMRI, DCE-AMRI ve HBP-AMRI) değerlendirici bazlı duyarlılık performansları incelenmiştir. Retrospektif olarak tasarlanan çalışmada, 129 hasta (toplam 170 lezyon) değerlendirilmiş olup, ortalama yaş 64,8 yıl olarak hesaplanmıştır. Lezyon boyutları 6-78 mm arasında değişmekte olup, en sık gözlenen lezyon boyutu 1-2 cm'dir (%42,9). Lezyon boyutuna göre duyarlılık analizinde, NC-AMRI ve DCE-AMRI protokollerinde duyarlılığın lezyon boyutu arttıkça yükseldiği, ancak küçük lezyonlarda daha düşük kaldığı belirlenmiştir. DCE-AMRI protokolü, özellikle küçük ve orta boyutlu lezyonlarda NC-AMRI'ye kıyasla daha yüksek duyarlılık sağlamış, ancak ≥5 cm lezyonlarda duyarlılığı azalmıştır. HBP-AMRI protokolü, tüm lezyon boyutlarında en yüksek duyarlılığı sağlayarak (%99,4) en stabil ve güvenilir performansı göstermiştir. Değerlendiriciler arası uyum açısından, NC-AMRI ve DCE-AMRI protokollerinde değerlendiriciler arasında anlamlı farklar gözlenmiştir. NC-AMRI'de deneyim farkının belirgin olduğu, DCE-AMRI protokolünde ise değerlendirici bazlı farklılıkların daha fazla olduğu saptanmıştır. HBP-AMRI protokolü, mükemmel değerlendirici uyumu sağlayarak en güvenilir yöntem olarak öne çıkmıştır (Kappa=1). Kalite skoruna göre duyarlılık değişimi analiz edildiğinde, NC-AMRI ve DCE-AMRI protokollerinde kalite skorunun duyarlılığı doğrudan etkilediği, özellikle düşük kalite skoru bulunan görüntülerde duyarlılığın anlamlı derecede azaldığı gözlemlenmiştir. HBP-AMRI protokolünde ise kalite skorundan bağımsız olarak tüm lezyon boyutlarında yüksek ve stabil duyarlılık sağlanmıştır. Kalite skoruna etki eden değişkenler incelendiğinde, NC-AMRI protokolünde cihazın Tesla gücünün kalite skoru üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip olduğu belirlenmiştir (p

Özet (Çeviri)

Objective: Imaging findings are sufficient to diagnose hepatocellular carcinoma (HCC). In patients under surveillance for chronic liver parenchymal disease, the screening program includes ultrasonography (USG) and serum alpha-fetoprotein (AFP) testing at 6-month intervals. If HCC is suspected at screening, evaluation is performed with conventional dynamic contrast-enhanced abdominal magnetic resonance imaging (MRI) with hepatospecific contrast agent. The success of abbreviated MRI (AMRI) protocols, especially developed in the last two decades, to detect HCC in surveillance populations has been investigated. In our study, we aimed to demonstrate the success of different AMRI protocols in the detection of early-stage lesions in patients being screened for HCC due to chronic liver parenchymal disease in comparison to lesion detection, inter-protocol, and reference imaging. Materials and Methods: In this retrospective, single-center study, two experienced observers evaluated the dynamic upper abdominal MRI examinations obtained in the routine protocol using hepatospecific contrast agent in patients diagnosed with very early and early stage hepatocellular carcinoma (HCC) according to the Barcelona Clinical Liver Cancer (BCLC) staging system during follow-up for chronic liver parenchymal disease at Ege University Hospital, Department of Radiology between January 2014 and September 2024. The HCC lesions identified in the standard protocol were classified according to their size and number, and the reference data to be used as the gold standard were established. Three distinct AMRI protocols were derived from the conventional protocol: the non-contrast abbreviated magnetic resonance imaging (NC-AMRI) protocol, the dynamic contrast-enhanced abbreviated magnetic resonance imaging (DCE-AMRI) protocol, and the hepatobiliary phase abbreviated magnetic resonance imaging (HBP-AMRI) protocol. Each protocol was evaluated by three radiologists with varying degrees of experience. The evaluators assessed lesion positivity/negativity, lesion classification by size, and AMRI quality score according to the evaluation criteria specified for each AMRI.The data obtained for the AMRI protocols were evaluated together with the gold standard reference data to assess the success of the protocols. Results: This study evaluates the diagnostic sensitivity performance of different magnetic resonance imaging (MRI) protocols (NC-AMRI, DCE-AMRI, and HBP-AMRI) in the assessment of hepatocellular carcinoma (HCC) based on reader-specific evaluations. In this retrospective study, 129 patients (a total of 170 lesions) were analyzed, with a mean age of 64.8 years. Lesion sizes ranged between 6-78 mm, with 1-2 cm lesions being the most frequently observed (42.9%). Sensitivity analysis based on lesion size revealed that in the NC-AMRI and DCE-AMRI protocols, sensitivity increased with lesion size, whereas it remained lower for small lesions. The DCE-AMRI protocol exhibited higher sensitivity for small to medium-sized lesions compared to NC-AMRI, but sensitivity decreased for lesions ≥5 cm. The HBP-AMRI protocol demonstrated the highest and most stable performance across all lesion sizes, achieving an overall sensitivity of 99.4%. Interobserver agreement analysis showed significant differences between readers in the NC-AMRI and DCE-AMRI protocols. Experience-based differences were more prominent in NC-AMRI, whereas reader-specific variations were more pronounced in DCE-AMRI. HBP-AMRI demonstrated excellent interobserver agreement, emerging as the most reliable protocol (Kappa=1). When evaluating sensitivity variation according to image quality score, sensitivity was directly influenced by quality score in NC-AMRI and DCE-AMRI, with significantly lower sensitivity in cases with poor-quality images. HBP-AMRI, however, maintained high and stable sensitivity regardless of image quality score. Analysis of factors affecting image quality score revealed that the Tesla strength of the MRI scanner had a statistically significant effect on the quality score in the NC-AMRI protocol (p

Benzer Tezler

  1. Anti HCV'si pozitif 111 kronik karaciğer parankim olgusunun klinik ve laboratuar özelliklerinin irdelenmesi

    Analysis of clinic and laboratory characteristic in the anti HCV seropositive chronic liver disease

    ÖMER DÖNDERİCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    GastroenterolojiAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. NİHAT SİPAHİ

  2. Hepatit C ve hepatit B'ye bağlı hepatosellülerkarsinoma gelişen hastalarda karaciğer parankimive kitle demir yükünün M-dıxon quant sekans MRG ileölçümü ve kanser gelişimi ile ilişkisinindeğerlendirilmesi

    Evaluation of liver parenchyma and hepatocellular carcinoma iron load using M-dixon quant sequence mri in patients with chronic hepatitis C and hepatitis B with or without hepatocellular carcinoma and its relationship with the development of hepatocellular carcinoma

    UMUT DİŞİBÜYÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyoloji ve Nükleer TıpGaziantep Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEYZA GELEBEK

  3. Kronik karaciğer parankim hastalığı olan olgularda gaitada calprotectin ile hastalığın evresi ve komplikasyonlarla ilişkisinin araştırılması

    Fecal calprotectin's releationship with disease stage and complications in patitents with chronic parenchymal liver disease

    SALİH TOKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    GastroenterolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEGÜL ÖZAKYOL

  4. Böbrek parankim sertliğinin 'shear wave' us elastografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of renal parenchymal stiffness by shear wave us elastography

    SEZER KULA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURAY HALİLOĞLU

  5. Manyetik rezonans görüntülemede farklı intravenöz kontrast maddelerin karaciğer parankiminde kontrastlanma paternlerinin karşılaştırılması

    Comparison of liver parenchyma enhancement patterns of different intravenous contrast agents in magnetic resonance imaging

    MEHMET MERT GERES

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRÜ MEHMET ERTÜRK