Epilepsi hastalarında triptofan-kinürenin yolağı metabolit düzeylerinin araştırılması
Investigation of tryptophan-kynurenin pathway metabolite levels in epilepsy patients
- Tez No: 941861
- Danışmanlar: DOÇ. DR. DUYGU ERYAVUZ ONMAZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi sonucu meydana gelen bir nörolojik bozukluktur. Bu durum beyinde geçici olarak kontrolsüz elektriksel sinyallerin yayılmasına neden olur. Epilepsi, ayaktan tedavi başvuruları içinde baş ağrısından sonra en sık ikinci nörolojik bozukluktur. Dünyada epilepsi prevalansı yaklaşık %1 olarak öngörülmektedir. Bu tahmine göre Türkiye'de 700.000 kişide epilepsi mevcuttur. Dünyada yaklaşık 65 milyon kişide epilepsi olduğu tahmin edilmektedir. Epilepsi patogenezi henüz kesin bilinmemekle birlikte, nöbetin oluşumunda çok çeşitli faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Nörotransmitterler, elektrolitler, enzimler, hipoglisemi, asfiksi gibi faktörler nöronlarda farklı etkilere neden olarak SSS'deki nöronların epileptojenik pace- maker özelliği kazanmasına yol açmaktadır. İnhibitör ve eksitatör dengenin bozulması epilepsi patogenezinde önemli bir rol oynamasına rağmen epilepsinin patofizyolojisi hala tam olarak aydınlatılamamıştır. Kinüreninlerin beyindeki rolüne ilişkin ilk kanıt, 1978 yılında farelere intraserebroventriküler kinolinik asit enjeksiyonunun ardından kasılmalar olduğunu bildiren Lapin tarafından sunulmuştur. Bunun hemen ardından, kinolinik asitin iyonto-foretik olarak uygulanmasının sıçan kortikal nöronlarını uyardığı, ayrıca intraserebral enjekte edilen kinolinik asitin sıçan beyninde eksitotoksik lezyonlara neden olduğu gösterilmiştir. Daha sonraki çalışmalar, hayvan epilepsi modellerinde ve insan epilepsisinde KP metabolitlerinin değiştiğini bildirmiştir.Bu nedenle, uyarım ve inhibisyondaki dengesizlik ile karakterize edilen bir durum olan epilepside kinürenin yolağı mekanizmalarının rolünün dikkate alınması önemlidir. Ayrıca kinürenin yolağı, inflamatuar sitokinler tarafından indüklenir ve epilepsi ve epileptogenezde rol oynadığı giderek daha fazla kabul edilen inflamatuar yanıtın bir parçasıdır. Tüm bu bulgulardan hareketle hem kinürenin metabolitlerinin nöromodülatör özellikleri hem de epilepsi patogenezi ile kinürenin yolağı aktivasyonunda ortak rol oynayan enflamatuvar alevlenmeler ve oksidan hasare göz önüne alındığında kinüreninlerin epilepsi patogenezinde önemli bir rol oynayabileceğini düşünmekteyiz. Dolayısıyla bizim bu çalışmadaki amacımız Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Polikliniğine epilepsi tanısı ile başvuran ve aynı polikliniğe baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi gibi şikâyetlerle gelmiş olup herhangi bir kronik rahatsızlığı olmadığı saptanan, bireylerden rutin biyokimya tetkikleri için alınan kan örneklerinden analizi tamamlanıp tıbbi atık olarak kalan numunelerde serum triptofan, kinürenin, 3-hidroksikinürenin, 3-hidroksiantranilik asit, quinolinik asit ve kinürenik asit düzeylerini ölçmektir.
Özet (Çeviri)
Epilepsy is a neurological disorder caused by abnormal electrical activity of brain cells. This causes the temporary emission of uncontrolled electrical signals in the brain. Epilepsy is the second most common neurological disorder after headache in outpatient admissions. The prevalence of epilepsy in the world is estimated to be approximately 1%. According to this estimate, 700,000 people in Turkey have epilepsy. It is estimated that approximately 65 million people in the world have epilepsy. Although the pathogenesis of epilepsy is not yet known, various factors are thought to play a role in the occurrence of seizures. Factors such as neurotransmitters, electrolytes, enzymes, hypoglycemia, asphyxia cause different effects on neurons and cause neurons in the CNS to acquire epileptogenic pacemaker properties. Although disruption of inhibitory and excitatory balance plays an important role in the pathogenesis of epilepsy, the pathophysiology of epilepsy is still not fully elucidated. The first evidence for the role of quinurenins in the brain was presented in 1978 by Lapin, who reported contractions following intracerebroventricular injection of quinolinic acid into rats. Shortly thereafter, it was shown that iontophoretic administration of quinolinic acid stimulated rat cortical neurons and that intracerebral injection of quinolinic acid caused excitotoxic lesions in the rat brain. Subsequent studies have reported altered KP metabolites in animal models of epilepsy and in human epilepsy. Therefore, it is important to consider the role of quinurenine pathway mechanisms in epilepsy, a condition characterized by an imbalance in excitation and inhibition. Furthermore, the kynurenine pathway is induced by inflammatory cytokines and is part of the inflammatory response, which is increasingly recognized to play a role in epilepsy and epileptogenesis. Based on these findings, we suggest that quinurenins may play an important role in the pathogenesis of epilepsy, considering both the neuromodulatory properties of quinurenine metabolites and the common role of inflammatory exacerbations and oxidant damage in epilepsy pathogenesis and activation of the quinurenine pathway. Therefore, our aim in this study was to investigate a group of patients who were admitted to the Neurology Outpatient Clinic of Selçuk University Faculty of Medicine Hospital with a diagnosis of epilepsy and who presented to the same outpatient clinic with complaints such as headache, weakness, dizziness and were found to have no chronic disease, The aim of this study was to measure serum tryptophan, quinurenine, 3-hydroxyquinurenine, 3-hydroxyquinurenine, 3-hydroxyanthranilic acid, quinolinic acid and quinurenic acid levels in blood samples taken from individuals for routine biochemistry tests.
Benzer Tezler
- Migren hastalarında nörolojik ve psikiyatrik komorbidite
Neurologic and psychiatric comorbidity in migraine patients
FİDAN İNCEKARA AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
NörolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KUTLUHAN
- Epilepsi hastalarında yorgunluk ve depresyonun eser element düzeyleri ile ilişkisi
Relation of fatigue and depression with trace element levels on epilepsy patients
AYŞE GÜNDOĞDU
- Epilepsi hastalarında kabul ve kararlılık terapisi temelli müdahalenin yaşam kalitesi ve işlevsellik üzerine etkisi
The effect of acceptance and commitment therapy based intervention on quality of life and functionality in epilepsy patients
ŞERİFE ÖNAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Psikolojiİstanbul Medipol ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAASIM FATİH YAVUZ
- Epilepsi hastalarında günlük tek doz uzun etkili anti-epileptik tedavi rejimine geçilmesinin hasta tedavi uyumu ve yaşam kalitesi üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of switching to daily single-dose longacting anti-epileptic treatment regimen on patient treatment compliance and quality of life in epilepsy patients
ULVIYYAT JAFAROVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
NörolojiEskişehir Osmangazi ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DEMET İLHAN ALGIN
- Epilepsi hastalarında glutatyon s-transferaz (GST), glutatyon redüktaz(GR), glutatyon peroksidaz (GSH-PX), prolidaz, seruloplazmin, B12 vitamini, D vitamini, valproik asit (VPA) ve karbamazepin parametrelerinin belirlenmesi
In epilepsi patients glutathione s-transferase (GST), glutathione reductase (GR), glutathione peroxidase (GSH-PX), prolidase, ceruloplasmin, vitamin B12, vitamin D, valproic acid (VPA), and carbamazepine determining the parameters
MAŞALLAH ERMAYA
Doktora
Türkçe
2024
BiyokimyaVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiKimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİT DEMİR
DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH YILGÖR