Geri Dön

Suç korkusu ve güvenlik önlemleri ilişkisi

Relationship between fear of crime and security measures

  1. Tez No: 942090
  2. Yazar: KEZBAN ATALIÇ TAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NERGİS CANTÜRK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Psikoloji, Sosyoloji, Psychology, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Bireysel Güvenlik Davranışları, Güvenlik Önlemleri, Suç Korkusu, Algılanan Suç Riski, Sosyal Etkileşim, Individual Security Behaviors, Security Measures, Fear of Crime, Perceived Crime Risk, Social Interaction
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Disiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 160

Özet

Bu araştırma, bireylerin suç korkusu düzeyleri ile aldıkları güvenlik önlemleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Suç olgusu, yalnızca hukuki bir kavram olmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyolojik, kültürel ve psikolojik boyutlarıyla toplumsal yaşamın temel dinamiklerinden biri olarak ele alınmaktadır. Modern toplumların artan risk algısı, kentleşme süreçleri, sosyal bağların zayıflaması ve teknolojik gelişmeler, bireylerde güvenlik kaygılarını artırmakta ve suç korkusunun daha görünür ve yoğun biçimde yaşanmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda, bireylerin suç korkusuna verdikleri tepkiler, sadece duygusal düzeyde kalmamakta, aynı zamanda günlük yaşam pratiklerini ve alınan güvenlik önlemlerini de şekillendirmektedir. Araştırmanın temel amacı, bireylerin suç korkusu düzeyleri ile güvenlik önlemleri alma eğilimleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymak ve bu ilişkinin çeşitli demografik değişkenler bağlamında farklılaşıp farklılaşmadığını analiz etmektir. Ayrıca suç korkusunun bireysel ve toplumsal düzeyde doğurduğu etkilerin daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. Literatürde, suç korkusunun bireylerin sosyal etkileşimlerini azaltarak toplumsal güveni zayıflattığı ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediği yönündeki bulgular, bu çalışmanın kuramsal arka planını oluşturmuştur. Çalışmada nicel araştırma yöntemi benimsenmiş ve anket tekniği kullanılarak veri toplanmıştır. Araştırma örneklemini farklı yaş grupları, cinsiyetler ve sosyoekonomik düzeylerden bireyler oluşturmuştur. Anket formu, bireylerin suç korkusu düzeylerini, güvenlik önlemleri alma davranışlarını ve bazı sosyodemografik bilgileri ölçmeye yönelik sorulardan oluşmuştur. Veriler, istatistiksel analiz teknikleri kullanılarak değerlendirilmiş; frekans dağılımları, çapraz tablolar ve korelasyon analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçları, bireylerin suç korkusu düzeyleri ile güvenlik önlemleri alma davranışları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Suç korkusu düzeyi yüksek olan bireylerin, evlerinde güvenlik sistemleri kurdurma, güvenlik kameraları kullanma, belirli saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınma, yalnız seyahat etmekten kaçınma ve sosyal etkinliklere katılımı azaltma gibi çeşitli bireysel güvenlik önlemlerine daha fazla başvurdukları gözlemlenmiştir. Ayrıca, bireylerin yaş, cinsiyet ve gelir düzeyi gibi demografik değişkenlerine göre suç korkusu ve güvenlik önlemleri alma eğilimlerinde farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. Özellikle kadınlar ve yaşlı bireyler, daha yüksek düzeyde suç korkusu hissetmekte ve buna bağlı olarak daha fazla güvenlik önlemi alma eğilimi göstermektedirler. Araştırmada, suç korkusunun bireylerin sosyal yaşamlarını sınırladığı, kamusal alanlardaki hareketliliği azalttığı ve bireylerin toplumdan uzaklaşmasına neden olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bireyler yalnızca kendi güvenlikleri için değil, sevdikleri için de önlem alma eğiliminde bulunmuşlardır. Bu durum literatürde“özgeci suç korkusu”kavramı ile açıklanmaktadır. Medyanın suç haberlerini abartılı bir şekilde sunmasının bireylerde suç korkusunu artırdığı, gerçek suç oranlarından bağımsız olarak tehdit algısını güçlendirdiği saptanmıştır. Bu bağlamda, suç korkusunun algısal bir temele dayandığı görülmektedir. Sonuç olarak, suç korkusu bireysel güvenlik davranışlarını etkilediği gibi toplumsal güven duygusunu da zedelemektedir. Bu nedenle, suç korkusunu azaltmaya yönelik politika ve uygulamaların geliştirilmesi, toplumsal refah ve bütünleşme açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın bulguları, daha güvenli ve sağlıklı bir sosyal ortamın inşasına yönelik önemli katkılar sunmaktadır.

Özet (Çeviri)

This study aims to examine the relationship between individuals' fear of crime levels and their security measures. Crime, while primarily defined within a legal framework, is also a complex sociological, cultural, and psychological phenomenon that shapes the dynamics of social life. The growing perception of risk, urbanization processes, weakening social ties, and technological developments in modern societies have led to an increase in individuals' security concerns and made fear of crime more visible and intense. In this context, individuals' reactions to fear of crime not only manifest emotionally but also influence daily life practices and the adoption of security measures. The main objective of this research is to reveal the relationship between individuals' levels of fear of crime and their tendency to adopt security measures, and to analyze whether this relationship varies across different demographic variables. Furthermore, it aims to better understand the individual and societal impacts of fear of crime. Theoretical background of the study is based on the findings in the literature emphasizing that fear of crime weakens social trust, decreases quality of life, and negatively affects social cohesion. A quantitative research method was employed, and data were collected through a structured questionnaire. The sample consisted of individuals from different age groups, genders, and socio-economic levels. The questionnaire measured levels of fear of crime, security behaviors, and demographic characteristics. Statistical analyses, including frequency distributions, cross-tabulations, and correlation analyses, were conducted to interpret the data. The findings revealed a significant relationship between fear of crime and the adoption of security measures. Individuals with higher levels of fear of crime were more likely to install security systems in their homes, use surveillance cameras, avoid going out at certain hours, refrain from traveling alone, and limit participation in social activities. Moreover, differences based on demographic variables were identified: women and elderly individuals reported higher levels of fear of crime and a greater tendency to adopt security precautions. The study also demonstrated that fear of crime significantly restricts individuals' social interactions, reduces their presence in public spaces, and leads to social withdrawal. Additionally, individuals not only worry about their own safety but also about the security of their loved ones, corresponding to the concept of“altruistic fear of crime”identified in the literature. The role of media in amplifying fear of crime was also highlighted. Exaggerated portrayals of crime incidents contribute to an inflated perception of risk, often independent of actual crime rates. Therefore, fear of crime is shaped more by perceived threats rather than actual victimization experiences, emphasizing the subjective nature of this phenomenon. In conclusion, the study establishes that there is a strong relationship between fear of crime and the adoption of security measures. Fear of crime affects not only individual behavior but also the broader social fabric by undermining trust and social cohesion. It is essential to develop policies aimed at reducing fear of crime to foster both individual and societal well being. Enhancing the effectiveness of security services, strengthening social control mechanisms in urban areas, encouraging social solidarity, and ensuring responsible media coverage are critical strategies in this regard. This study contributes to a deeper understanding of individuals' fear of crime and security behaviors, and offers valuable insights for building a safer and healthier social environment.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  2. Çevresel tasarım yolu ile suç önleme yaklaşımlarının (CPTED) peyzaj mimarlığı açısından değerlendirilmesi; Ankara Parkları örneği

    Evaluation of crime prevention approaches through environmental design (CPTED) in terms of landscape architecture; Ankara Parks example

    FATMANUR ÇAYLAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Peyzaj Mimarlığıİzmir Demokrasi Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ASLI GÜNEŞ GÖLBEY

  3. Suç korkusunun kamusal alan üzerindeki etkisi: İTÜ Taşkışla örneği üzerinden incelenmesi

    The impacts of fear of crime on public space: A study on ITU Taskisla sample

    ECE YORULMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN ERGUN

  4. Sosyolojik açıdan suç korkusu ve yaşam memnuniyeti: Mersin ili örneği

    Fear of crime and life satisfaction from a sociological perspective: Province of Mersin

    MERAL ÖZTÜRK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    SosyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FARUK KOCACIK

  5. Kentsel açık-yeşil alanlarda kullanıcıların güvenlik algısı: Isparta kenti örneği

    Public perception of safety in urban open-green spaces: A case study of Isparta

    ZEYNEP AKGÜL GÖK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Peyzaj MimarlığıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT AKTEN