Geri Dön

Kolposkopi ile servikal biyopsi yapılan hastalarda yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon tanısı koyulma oranı

High-grade squamous intraepithelial lesion diagnosis rate in patients undergoing cervical biopsy with colposcopy

  1. Tez No: 942899
  2. Yazar: REYHAN BAŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NİYAZİ ALPER SEYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: HPV, Servikal biyopsi, Serviks kanseri, Skuamöz intraepitelyal lezyon, HPV, Cervical biopsy, Cervical cancer, Squamous intraepithelial lesion
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

Amaç: Serviks kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen dördüncü kanser olup özellikle Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonlarıyla yakından ilişkilidir. Pap smear testi ile preinvaziv lezyonların erken dönemde tespit edilebilmesi, hastalığın ilerlemeden tedavi edilmesine olanak sağlar. Bu çalışmada, servikal smear anormalliği, HPV pozitifliği veya şüpheli görünüm nedeniyle kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi yapılan olgulardaki yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (HSIL) oranının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Retrospektif olarak tasarlanan bu araştırmaya, Ocak 2019 – Ağustos 2024 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde kolposkopik servikal biyopsi uygulanan 993 hasta dahil edilmiştir. Tüm olguların yaş, sitoloji sonuçları, HPV genotip dağılımı ve servikal biyopsi patolojileri arşiv verileri taranarak kaydedilmiş; yüksek riskli HPV pozitifliği ve HSIL saptanma oranları istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 43,92±10,55 yıl olup, HPV genotiplemesinde %64,1 oranında yüksek riskli tip (16, 18) saptanmıştır. Sitoloji sonuçlarında en sık normal (%24,3), ASC-US (%21,1) ve LGSIL (%18,3) gözlenmiştir. Servikal biyopsi patolojilerinde ise servisit (%70,4) ve CIN1 (LSIL) (%14,1) en yaygın tanılar olarak bulunmuştur. Toplam HSIL (CIN2 ve CIN3) oranı %9,5'tir. Yüksek riskli HPV pozitifliği, endoservikal küretaj (ECC) uygulanma oranını ve HSIL tespit edilme olasılığını istatistiksel olarak artırmıştır. Sitoloji veya ECC patolojisinde HSIL bulunan hastalarda, servikal biyopside de HSIL görülme oranının anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Bulgular, HPV tip 16/18 pozitifliğinin ve sitolojik HSIL bulgularının; servikal biyopsi, konizasyon ve LEEP gibi ileri tanısal yaklaşımlarda HSIL tespitini öngördüğünü göstermektedir. Kolposkopi ve ek tanı yöntemleri sayesinde preinvaziv viii lezyonların erken dönemde tanı ve tedavisi sağlanarak serviks kanserinin insidans ve mortalite oranlarının azaltılması hedeflenmelidir.

Özet (Çeviri)

Aim: Cervical cancer is the fourth most common malignancy among women worldwide and is closely associated with Human Papillomavirus (HPV) infections. The Pap smear test enables the early detection of preinvasive lesions, thereby allowing treatment before disease progression. This study aimed to determine the rate of high-grade squamous intraepithelial lesion (HSIL) in patients who underwent colposcopic biopsy due to abnormal cervical smear, HPV positivity, or suspicious cervical appearance. Methods: In this retrospective study, 993 patients who underwent colposcopic cervical biopsy at the Department of Obstetrics and Gynecology, Adnan Menderes University, between January 2019 and August 2024 were included. The patients' age, cytology findings, HPV genotype distribution, and biopsy pathology results were recorded. Statistical evaluations were conducted to assess both high-risk HPV positivity and the detection rate of HSIL. Results: The mean age of the patients was 43.92±10.55 years. HPV genotyping revealed a 64.1% prevalence of high-risk HPV type 16 and 18. The most frequent cytology results were normal (24.3%), ASC-US (21.1%), and LGSIL (18.3%). Biopsy pathology most commonly indicated cervicitis (70.4%) and CIN1 (LSIL) (14.1%), while the overall HSIL (CIN2 and CIN3) rate was 9.5%. High-risk HPV positivity was associated with a statistically significant increase in endocervical curettage (ECC) utilization and a higher likelihood of HSIL detection. In patients with HSIL detected by cytology or ECC pathology, the rate of HSIL in biopsy findings was also significantly elevated. Conclusion: These findings suggest that HPV 16/18 positivity and the presence of HSIL in cytology predict HSIL detection in advanced diagnostic procedures. Early diagnosis and treatment of preinvasive lesions through colposcopy and adjunct diagnostic methods should be prioritized to reduce the incidence and mortality of cervical cancer.

Benzer Tezler

  1. HPV 16 ve 18 ile HPV 16, 18 dışı diğer yüksek riskli HPV türlerinin nihai patolojilerinin karşılaştırılması

    HPV 16-18 and other high risky non HPV 16, 18 comparison of final pathologies

    CEREN ATILGAN DOĞANAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN RAŞİT YALÇIN

  2. Serviksin preinvaziv lezyonlarının prognozunda lenfosit/monosit oranının etkisi

    The effect of lymphocyte/monocyte ratio on the prognosis of preinvasive lesions of the cervix

    HAZAL GÖKTEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NADİ KESKİN

  3. Kolposkopiik biyopsi patoloji sonuçları hsil gelen hastalarin prognoz ve nüks dağilimlarinin karşılaştırılması

    Comparison of prognosis and recurrence distributions of HSIL patients by colposcopic biopsy pathology results

    SEDA DUYGU ÖZÜPEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FULYA KAYIKÇIOĞLU

  4. Servikal konizasyon sonrası yapılan endoservikal küretajın rezidü yüksek dereceli servikal preinvaziv lezyonları ve servikal kanseri saptamadaki değerinin araştırılması

    Investigation of the value of endoservical curretage performed after cervical conization in detection of residual high-grade cervical preinvasive lesions and cervical cancer

    SELİN ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN RAŞİT YALÇIN