Geri Dön

Kolposkopiik biyopsi patoloji sonuçları hsil gelen hastalarin prognoz ve nüks dağilimlarinin karşılaştırılması

Comparison of prognosis and recurrence distributions of HSIL patients by colposcopic biopsy pathology results

  1. Tez No: 462612
  2. Yazar: SEDA DUYGU ÖZÜPEK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FULYA KAYIKÇIOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Çoğunlukla asemptomatik olan serviksin preinvaziv lezyonları uygun tarama ve tanı yöntemleri ile erken dönemde saptandıklarında, serviks kanserine bağlı ölümlerin büyük kısmının önüne geçilebilmektedir. Servikal sitolojik taramaya cinsel ilişkiden bağımsız olarak 21 yaşından önce başlanmaz.21-29 yaş arasında HPV testi yapılmaz. Genç kadınlarda seksüel ilişkinin başlangıcından sonra kısa süre pozitifleşen HPV enfeksiyonu anormal sitoloji ile birlikte olsa da hem enfeksiyonun hem de displazinin regresyonu oldukça sıktır. Rutin tarama 30 yaş üstü kadınlarda 3 yılda bir sitoloji ya da 5 yılda bir ko-test olarak yapılır. HPV'nin temizlenmediği bireylerde doğal seyir çalışmalarına göre yüksek riskli HPV saptandığı andan CIN II-III gelişmesine kadar geçen süre yaklaşık 3-5 yıldır ve kanser gelişimine kadar 10-20 sene daha geçer. CIN tedavisinde en çok kullanılan teknikler; ablatif ( kriyoterapi ve lazer ablasyon) ve eksizyonel (soğuk konizasyon, lazer konizasyon, LEEP) yöntemlerdir. Yapılan kontrollü çalışmalara göre tüm bu yöntemler CIN tedavisinde ortalama %80-90 gibi yüksek başarı oranlarına sahiptir. Tam kür ve rekürrens lezyonun büyüklüğüne, endoservikal gland tutulumuna, eksizyonel parçanın cerrahi sınırlarına ve ECC sonuçlarına bağlıdır. Bu çalışmada anormal smear sonrası yapılan kolposkopik biyopsi patoloji sonuçları HSIL gelen hastaların ilk tedavileri sonrası klinik prognozlarının ve nüks eden hastaların risk faktörleri ile ilişkisinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Sağlık Bakanlığı Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kolposkopi polikliniğinde 01 Ocak 2011-31 Aralık 2015 tarihleri arasında şikâyetle veya şikâyetsiz, kontrol amacıyla gelen hastalara uygulanan pap-smearleri sonrası kolposkopik servikal biyopsi alınan toplam 300 hasta arasından patoloji sonucu HSIL gelen 214 hastanın ilk tedavileri, sonuçları ve klinik progresleri değerlendirildi. Nüks eden 5 hasta da kendi içinde yaşlarına, ECC sonuçlarına, ECC'de glandüler tutulum olup olmamasına, cerrahi sonrası patolojik alan yaygınlığının fokal-multifokal oluşuna, lezyonun ektoserviks, endoserviks ya da her ikisini de içeriyor oluşuna ve uygulanan cerrahi sonrası sınır salimliğine göre değerlendirildi. Sonuç olarak yapılan istatistiksel değerlendirmelere göre nüks hastalarında yaş risk faktörü olarak anlamlı bulunmazken; ECC de yüksek dereceli displazi, endoservikal gland tutulumunun olması, cerrahi sınırın pozitif oluşu, lezyonun ektoendoserviks tutulumunun birlikte oluşu ve multifokal dağılımının oluşu anlamlı olarak gösterildi.CIN II/III için tedavi edilen hastalarda prosedür sonrası 6.ayda yapılan ko-test negatifse rekürrens %4,6; her iki test 24.ayda da negatifse rekürrens %1,8 olarak belirlenmiştir. Buna karşın testlerden biri 6.ayda pozitifse persistan CIN II/III ya da daha ileri hastalığın gelişme ihtimali %45-60'tır. Bu nedenle primer tedavi sonrası da PAP-Smear ya da co-test ile takibe devam edilmelidir.

Özet (Çeviri)

MD thesis, Ankara, Turkey 2017. Cervical preinvasive lesions, which are mostly asymptomatic, can be avoided most of the deaths due to cervical cancer when detected early by appropriate screening and diagnostic methods. Cervical cytologic screening is not initiated before 21 years of age independent from sexual activity. The HPV test is not performed between the ages of 21 and 29. Although the short-term positive HPV infection in young women is associated with abnormal cytology, regression of both infection and dysplasia is quite frequent. Routine screening is done in women over 30 years of age as a cytology every 3 years or as a co-test every 5 years. In individuals without HPV clearance, high-risk HPV is detected according to natural history studies. The time to CINII-III development is about 3-5 years and it is 10-20 years longer until cancer develops. The most commonly used techniques in the treatment of CIN; (Cryotherapy and laser ablation) and excisional (cold conization, laser conization, LEEP) methods. All of these methods have a high success rate of 80-90% in CIN treatment compared to controlled studies. The affecting factors of the cure and recurrence are size of lesion, endocervical gland involvement, the surgical margin of the excisional segment, and the ECC results. In this study, it was aimed to compare the clinical prognosis of patients who underwent colposcopic biopsy pathology results HSIL after abnormal smear and the risk factors of recurrent patients. The applicants to Ministry of Health Ankara Etlik Zubeyde Hanim Obstetrics and Gynecology Training and Research Hospital Colposcopy Policlinic between dates 01 January 2011-31 December 2015 involved research. The results of the first treatments, outcomes and clinical progress of 214 patients with post-pathologic HSIL were evaluated from a total of 300 patients who underwent colposcopic cervical biopsy after pap smears applied. Five patients with recurrence were evaluated according to their age, ECC results, glandular involvement in ECC, focal multifocal formation of postoperative pathologic area distribution, inclusion of ectocervix, endocervix, or both, and post surgical margin. In conclusion, according to the statistical evaluations, it was found that age was not significant risk factor in recurrent patients; high grade dysplasia in ECC, endocervical gland involvement, positive surgical margin, coexistence of ectoendocervix involvement and multifocal distribution were significant risk factors. Patients treated for CIN II / III had a recurrence rate of 4.6% if the co-test at the 6th month post-procedure was negative; If both tests were negative at 24th month, recurrence was set at 1.8%. However, if one of the tests is positive at 6th month, the probability of developing CIN II / III or worse is 45-60%. Therefore, follow-up with PAP-Smear or co-test should be continued after primer treatment.

Benzer Tezler

  1. Serviksin preinvaziv lezyonları nedeniyle opere edilmiş hastaların değerlendirilmesi, cerrahi sınır pozitif gelen olguların retrospektif incelenmesi

    Serviksin preinvaziv lezyonları nedeniyle opere edilmiş hastaların değerlendirilmesi, cerrahi sınır pozitif gelen olguların retrospektif incelenmesi

    GÜNNUR GÜVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUFAN ÖGE

  2. LEEP (Loop elektrocerrahi eksizyonu prosedürü) yapılan servikal displazisi olan hastalarda preoperatif patoloji sonucu ile postoperatif nihai patoloji sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of preoperative and postoperative final pathology results in patients with cervical dysplasia undergoing LEEP (Loop electrosurgical excision procedure)

    BAHRİ YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMersin Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞEVKİ GÖKSUN GÖKULU

  3. Hsıl hastalarında eksizyonel prosedür sonrası cerrahi sınır pozitifliği ve invaziv kanserle ilişkili faktörler

    Factors associated with positive surgical margins and invasive cancer after excisional surgical procedures in patients with hsil

    ÇAĞLA YILDIRIM VAROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RESUL KARAKUŞ

    DOÇ. DR. FİLİZ BİLİR

  4. Kolposkopik biyopside yüksek grade servikal intraepitelyal neoplazi saptanan hastalarda konizasyon sonrası yüksek grade servikal intraepitelyal neoplazi yokluğu

    Absence of high grade cervical intraepithelial neoplasia after conization in patients with high grade cervical intraepithelial neoplasia detected on colposcopic biopsy

    MERYEM BETÜL YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ NARİN