Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerde lipokalin-2 ve inflamasyon mediatörleri düzeyleri ve düzeylerin hastalığın şiddetiyle ilişkisi
Levels of lipocalin-2 and inflammatory mediators in pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum and their association with disease severity
- Tez No: 945322
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZHAN ÖZDEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 101
Özet
AMAÇ:Bu çalışma, Hiperemezis Gravidarum (HG) tanısı alan gebelerde serum Lipokalin-2 (LCN2) düzeyleri,hematolojik inflamasyon belirteçleri olan nötrofil, monosit, lenfosit ve platelet değerleri,bunlardan türetilen NLR (nötrofil/lenfosit oranı), PLR (platelet/lenfosit oranı) ve MLR (monosit/lenfosit oranı) arasındaki ilişkiyi incelemeyi; bu parametrelerin HG'nin klinik şiddeti ile olan bağlantısını değerlendirmeyi ve elde edilen bulgular doğrultusunda, söz konusu biyobelirteçlerin tanı ve prognoz sürecine katkı sağlayabilecek potansiyelini ortaya koymayı amaçlamaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışma, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde 16.07.2024 – 15.04.2025 tarihleri arasında yürütülen, prospektif vaka-kontrol tasarımına sahip bir klinik araştırmadır. Araştırma için 11.07.2024 tarihli 2024/13 sayılı etik kurul onayı alınmış ve tüm katılımcılardan yazılı bilgilendirilmiş onam temin edilmiştir. Çalışmaya, gebeliğin ilk yarısında HG tanısı almış 42 gebe ile benzer gestasyonel haftada olup herhangi bir hastalık öyküsü bulunmayan 43 sağlıklı gebe dahil edilmiştir (n=85). HG tanısı, Amerikan Kadın Doğum ve Jinekoloji Derneği (ACOG) kriterlerine göre;şiddetli bulantı kusma ile birlikte, %5'ten fazla kilo kaybı, günde üçten fazla kusma atağı, ketonüri veya elektrolit-asit baz bozukluklarından en az birinin bulunması ile konulmuştur. Dışlama kriterleri; çoğul gebelik, sistemik hastalıklar (endokrin, gastrointestinal, nörolojik, psikiyatrik vb.), ilaç kullanımı, sigara veya alkol tüketimi gibi HG'ye eşlik edebilecek diğer nedenleri kapsamaktadır. Dahil edilen gebeler 18– 35 yaş aralığında, nullipar ve vücut kitle indeksi (BMI) 0,05). HG grubundaki nötrofil düzeyi ortalaması 6,82±2,32 x10³/µL, kontrol grubundaki nötrofil düzeyi ortalaması 5,00±1,48 x10³/µL olup, iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmiştir (p0,05). ROC analizinde nötrofil için >4,06 x10³/µL cut-off değeri ile AUC 0,758, sensitivite %97,6, spesifite %30,2 olup, sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı izlenmiştir (p3,09, AUC 0,770, sensitivite %76,2, spesifite %69,8 olup,sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı izlenmiştir (p394,04 ng/mL, AUC 0,651, sensitivite %78,6, spesifite %39,5 olarak hesaplanmış ve ROC analizi sonucunda istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmiştir (p=0,017). PUQE skoruna göre HG grubundaki gebeler hafif (n=11), orta (n=21) ve şiddetli (n=10) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Nötrofil ve LCN2 düzeyleri HG şiddetine paralel olarak artış eğilimi göstermiştir ancak bu farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı izlenmemiştir (sırasıyla p=0,182 ve p=0,074). NLR düzeyinde HG şiddeti arttıkça belirgin bir yükselme izlenmiş ve üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p=0,035). PUQE toplam skoru ile nötrofil sayısı arasında pozitif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon izlenmiştir (r=0,393, p=0,010). PUQE toplam skoru ile NLR arasında da pozitif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon izlenmiştir (r=0,355, p=0,021). LCN2 ile PUQE toplam skoru arasında ise anlamlı bir ilişki izlenmemiştir (p=0,824). HG tanısı alan hastaların 20'sinde (%48) keton pozitifliği tespit edilmiştir. PUQE skorlamasına göre gruplar arasında keton pozitifliği açısından anlamlı fark izlenmemiştir (p=0,248). Ancak keton pozitif olan HG grubunda nötrofil düzeyi ortalaması 7,77±2,75 x10³/µL iken, keton negatif grupta 5,96±1,44 x10³/µL olarak saptanmış ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,010). Benzer şekilde, keton pozitif gruptaki monosit düzeyi ortalaması 0,53±0,12 x10³/µL olup, keton negatif gruba kıyasla (0,43±0,13 x10³/µL) istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,012). Platelet, lenfosit, NLR, MLR, PLR ve LCN2 düzeyleri açısından keton varlığı ile anlamlı bir fark izlenmemiştir (p>0,05). SONUÇ: Çalışmamızda, HG tanısı alan gebelerde nötrofil sayısı, NLR ve serum LCN2 düzeylerinin sağlıklı gebelere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu gösterilmiştir. Özellikle NLR'nin hem HG varlığıyla hem de hastalığın klinik şiddetiyle anlamlı ilişki göstermesi, bu parametrenin tanısal ve prognostik bir belirteç olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir. LCN2 düzeyleri HG grubunda belirgin şekilde yüksek olmasına rağmen, hastalık şiddetiyle anlamlı korelasyon göstermemiştir. Buna karşın, PUQE skoru ile nötrofil ve NLR arasında pozitif korelasyon izlenmiştir. Bu da inflamasyonun hastalık şiddetindeki rolünü desteklemektedir. Ayrıca keton pozitifliği olan HG olgularında nötrofil ve monosit düzeylerinin anlamlı derecede yüksek olması, bu hematolojik parametrelerin HG patofizyolojisindeki yeri hakkında ipuçları sunmaktadır. Bu sonuçlar, inflamasyon temelli biyobelirteçlerin HG'nin tanı ve izleminde yardımcı olabileceğini göstermekte olup, ileriye dönük daha geniş örneklemli prospektif çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
OBJECTİVE: This study aims to investigate the relationship between serum Lipocalin-2 (LCN2) levels and hematological inflammation markers — including neutrophil, monocyte, lymphocyte, and platelet counts — as well as the derived ratios NLR (neutrophil/lymphocyte ratio), PLR (platelet/lymphocyte ratio), and MLR (monocyte/lymphocyte ratio) in pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum (HG); to evaluate the correlation of these parameters with the clinical severity of HG; and to determine the potential diagnostic and prognostic value of these biomarkers. MATERIALS AND METHODS: This prospective case-control clinical study was conducted between July 1, 2024, and April 15, 2025, in the Obstetrics and Gynecology Department of the University of Health Sciences, Gülhane Training and Research Hospital. Ethical approval was obtained on November 22, 2023 (Decision No: 2023/283), and written informed consent was acquired from all participants. A total of 85 pregnant women were included: 42 diagnosed with HG in the first half of pregnancy and 43 healthy controls with no medical conditions and matched gestational age. The diagnosis of HG was based on the ACOG (American College of Obstetricians and Gynecologists) criteria, including more than 5% weight loss, more than three vomiting episodes per day, ketonuria, or presence of acid-base/electrolyte disturbances. Exclusion criteria included multiple pregnancy, systemic diseases (endocrine, gastrointestinal, neurological, psychiatric, etc.), medication use, and smoking or alcohol consumption. All participants were between 18–35 years of age, nulliparous, and had a BMI 0.05). Neutrophil count was significantly higher in the HG group (6.82±2.32 x10³/µL) than in the control group (5.00±1.48 x10³/µL) (p0.05). ROC analysis showed that the diagnostic cut-off for neutrophil was >4.06 x10³/µL (AUC: 0.758, sensitivity: 97.6%, specificity: 30.2; p3.09 (AUC: 0.770, sensitivity: 76.2%, specificity: 69.8; p394.04 ng/mL (AUC: 0.651, sensitivity: 78.6%, specificity: 39.5; p=0.017). The HG group was divided into mild (n=11), moderate (n=21), and severe (n=10) based on PUQE scores. Although neutrophil and LCN2 levels tended to increase with HG severity, the differences were not statistically significant (p=0.182 and p=0.074, respectively). In contrast, NLR increased significantly with HG severity (p=0.035). PUQE total score showed a statistically significant positive correlation with both neutrophil count (r=0.393, p=0.010) and NLR (r=0.355, p=0.021), but not with LCN2 (p=0.824). Ketonuria was detected in 20 HG patients (48%). No significant difference was observed between PUQE severity groups in terms of ketonuria (p=0.248). However, neutrophil count was significantly higher in the keton-positive subgroup (7.77±2.75 x10³/µL) compared to the keton-negative subgroup (5.96±1.44 x10³/µL) (p=0.010). Similarly, monocyte count was significantly higher in the ketonpositive subgroup (0.53±0.12 x10³/µL) than in the keton-negative subgroup (0.43±0.13 x10³/µL) (p=0.012). No significant associations were found between ketonuria and platelet, lymphocyte, NLR, MLR, PLR, or LCN2 levels (p>0.05). CONCLUSION: In our study, neutrophil count, NLR, and serum LCN2 levels were significantly higher in pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum compared to healthy controls. Particularly, the significant association of NLR with both the presence and severity of HG suggests that it may serve as a valuable diagnostic and prognostic marker. Although LCN2 was elevated in the HG group, it did not show a significant correlation with clinical severity. Positive correlations between PUQE score and both neutrophil and NLR support the role of inflammation in the disease severity. Additionally, significantly higher neutrophil and monocyte levels in keton-positive HG cases provide further insight into the inflammatory pathophysiology of HG. These findings suggest that inflammationrelated biomarkers may aid in the diagnosis and monitoring of HG, though further prospective studies with larger sample sizes are warranted.
Benzer Tezler
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerde yaşam kalitesi ve sosyal destek düzeylerinin incelenmesi
Investigation of the levels of quality of life and social support of pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum
ENDAM ÇETİNKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Kadın Hastalıkları ve DoğumEge ÜniversitesiKadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OYA KAVLAK
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerde tamamlayıcı ve alternatif tedavi kullanımının yaşam kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesi
Identifying the effect of using complementary and alternative medicine on the life quality of pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum
ÖZLEM İSKENDER
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HemşirelikAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SENA KAPLAN
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerde gebelik uyumunun sağlık uygulamalarına etkisi
The impact of pregnancy adaptation on health practices in pregnant women with hyperemesis gravidarum
ÖZNUR AKÇAYÜZLÜ
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda endoplazmik retikulum stresinin değerlendirilmesi
Evaluation of endoplasmic reticulum stress in patients diagnosed with Hyperemesis gravidarum
BAHRİYE ÖZNUR ÖĞÜÇBİLEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEVCAN SARIKAYA
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda uterin arter doppler indeks ve nt ölçümünün perinatal sorunlar ve doğum haftasını predikte etmedeki yeri
Başlık çevirisi yok
DİLEK KARTAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
UZMAN AZRA ARICI YURTKUL