Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda endoplazmik retikulum stresinin değerlendirilmesi
Evaluation of endoplasmic reticulum stress in patients diagnosed with Hyperemesis gravidarum
- Tez No: 919416
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEVCAN SARIKAYA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Hiperemezis gravidarum, Endoplazmik retikulum stresi, PERK, ATF4, Adaptif stres yanıtı, Apoptotik mekanizmalar, Hyperemesis gravidarum, Endoplasmic reticulum stress, PERK, ATF4, Adaptive stress response, Apoptotic mechanisms
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Konya Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, hiperemezis gravidarum (HEG) tanısı alan gebelerde, endoplazmik retikulum stresinin temel belirteçlerinden biri olan PERK (Human Phospho Extracellular Signal Regulated Kinase) ve ATF4 (Human Activating Transcription Factor 4) seviyelerini değerlendirmek ve bu seviyeleri sağlıklı gebelerle karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Konya Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğine 1 Ağustos 2024 ve 31 Kasım 2024 tarihler arasında başvuran 18-45 yaş aralığındaki hastalar dahil edilerek yapılan prospektif bir çalışmadır.Gebeliğin ilk 16 haftasında HEG tanısı alan 85 hasta ve aynı haftalarda sağlıklı gebeliği olan 85 hasta olmak üzere 170 hasta çalışmaya dahil edildi. Laboratuvar verileri hastaların rutin olarak alınan tetkiklerinden arta kalan atık kanlarından elde edilmiştir. Elde edilen kanlardan endoplazmik retikulum stresi markerlarından ATF4 ve PERK markerlarının çalışılmıştır. Elde edilen bulgular her iki grup arasında istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Her iki grubunda demografik verileri benzerdi. (p>0,05). Gruplar arasında gravide (p=0,132), parite (p=0,252), abortus (p=0,443) sayısı ve gebelik haftası (p=0,360) açısından anlamlı farklılık görülmemiştir. HEG olan grupta hastaların kilosu kontrol grubundan anlamlı şekilde düşük bulunmuştur (p=0,025). Hasta grubunda olanların Na değeri kontrol grubunda olanların değerinden anlamlı şekilde düşük bulunmuştur (p=0,001). Hasta grubunda olanların TSH değeri kontrol grubunda olanların değerinden anlamlı şekilde düşük bulunmuştur (p=0,001). Hasta grubunda olanların ATF-4 değeri kontrol grubunda olanların değerinden anlamlı şekilde düşük bulunmuştur (p=0,002). Gruplar arasında PERK değeri açısından anlamlı farklılık görülmemiştir (p=0,965). ATF-4 ve PERK değerlerinin HEG varlığını predikte edebilmeleri ROC analizi ile araştırılmış ve cut-off değerleri belirlenmiştir. ATF-4 için 4,263 değeri cut-off olarak alındığında %45,9 sensitivite, %77,6 spesifite saptanmış ve iyi bir belirleyici olduğu görülmüştür. PERK için 1,98 değeri cut-off olarak alındığında %28,2 sensitivite, %85,9 spesifite saptanmış ve kötü bir belirleyici olduğu görülmüştür. Sonuç: Çalışmamız HEG'in moleküler mekanizmalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamış ve bu belirteçlerin potansiyel terapötik hedefler olarak değerlendirilmesi gerektiğini göstererek literatüre önemli katkı sağlamıştır. HEG'in tanı ve tedavi süreçlerinde ER stres belirteçlerinin klinik olarak izlenmesinin önemli olabileceğini söyleyebiliriz. Gelecekte, daha geniş popülasyonlar üzerinde yapılacak çalışmalar ve uzun dönem sonuç analizleri, bu bulguların doğrulanmasına ve HEG yönetiminde yenilikçi yaklaşımlar geliştirilmesine katkıda bulunabilir. ER stres yollarının ayrıntılı incelenmesi, HEG'nin patofizyolojisi ile ilgili daha derin bir anlayış sağlayarak, bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarına zemin hazırlayabilir.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of this study is to evaluate the levels of PERK (Human Phospho Extracellular Signal Regulated Kinase) and ATF4 (Human Activating Transcription Factor 4), which are key markers of endoplasmic reticulum stress, in pregnant women diagnosed with hyperemesis gravidarum (HEG) and to compare these levels with those of healthy pregnant women. Materials and Methods: Our study is a prospective study conducted with patients aged 18-45 who applied to the Obstetrics and Gynecology Clinic of Konya City Hospital between July 1, 2024, and November 31, 2024. A total of 170 patients were included in the study, comprising 85 patients diagnosed with HEG during the first 16 weeks of pregnancy and 85 healthy pregnant women at the same gestational period. Laboratory data were obtained from residual blood samples left over from routine tests of the patients. From these samples, markers of endoplasmic reticulum stress, ATF4 and PERK, were analyzed. The findings obtained were statistically compared between the two groups. Results: The demographic data of both groups were similar (p>0.05). No significant differences were observed between the groups in terms of gravida (p=0.132), parity (p=0.252), abortion count (p=0.443), or gestational age (p=0.360). The weight of patients in the HEG group was found to be significantly lower than that of the control group (p=0.025). The sodium (Na) levels of the patient group were significantly lower than those of the control group (p=0.001). The TSH levels in the patient group were significantly lower than those in the control group (p=0.001). Similarly, the ATF-4 levels in the patient group were significantly lower than those in the control group (p=0.002). However, no significant difference was observed between the groups in terms of PERK levels (p=0.965). The ability of ATF-4 and PERK levels to predict the presence of HEG was analyzed using ROC analysis, and their cut-off values were determined. For ATF-4, a cut-off value of 4.263 was identified, with a sensitivity of 45.9% and a specificity of 77.6%, indicating it as a good predictor. For PERK, a cut-off value of 1.98 was identified, with a sensitivity of 28.2% and a specificity of 85.9%, indicating it as a poor predictor. Conclusion: Our study has contributed significantly to the literature by providing a better understanding of the molecular mechanisms of HEG and demonstrating that these markers should be considered potential therapeutic targets. We can state that monitoring ER stress markers clinically may be important in the diagnosis and treatment processes of HEG. In the future, studies conducted on larger populations and long-term outcome analyses could help validate these findings and contribute to the development of innovative approaches for HEG management. A detailed investigation of ER stress pathways may offer a deeper understanding of the pathophysiology of HEG, paving the way for personalized treatment approaches.
Benzer Tezler
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda uterin arter doppler indeks ve nt ölçümünün perinatal sorunlar ve doğum haftasını predikte etmedeki yeri
Başlık çevirisi yok
DİLEK KARTAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
UZMAN AZRA ARICI YURTKUL
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastaların beck depresyon ve beck anksiyete ölçeği'ne göre değerlendirilmesi, klinik durum ve laboratuvar değerleri açısından sağlıklı gebelerle karşılaştırılması
Comparison of beck depression and beck anxiety scale according to clinical status and laboratory values of healthy pregnancies in patients receiving hyperemesis gravidarum
BURÇİN ÖĞRETMENLER YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN TERZİ
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerin psikososyal durumlarının incelenmesi
The evaluation of the pyschosocial status in pregnant women with hyperemesis gravidarum diagnosis
İBRAHİM YAĞCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
PsikiyatriKafkas ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL KIVRAK
- Hiperemezis gravidarumlu gebelerde hemogram ve biyokimya parametreleri değişimleri
Changes in hemograms and biochemical parameters in pregnant women with hyperemesis gravidarum
MERT KÜLAH
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN ERENEL
- Hiperemezis gravidarumlu gebelerde helicobacter pylori pozitifliğinin semptomlarla olan ilişkisi
Helicobacter pylori positivity and hyperemezis gravidarum clinics on pregnant women
NESLİHAN BAYRAMOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumMustafa Kemal ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. ARİF GÜNGÖREN