Vajinal doğum ve sezaryenle doğum yapan hastaların postpartum depresyon açısından karşılaştırılması
Comparison of postpartum depression between patients who gave birth via vaginal delivery and cesarean section
- Tez No: 947447
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜSEYİN KIYAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Edinburgh Postpartum Depresyon Ölçeği, Postpartum Depresyon, Sezaryen Doğum, Vajinal Doğum, Edinburgh Postnatal Depression Scale, Postpartum Depression, Cesarean Delivery, Vaginal Delivery
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
Amaç: Araştırmamızın amacı, vajinal doğum yapan ve sezaryenle doğum yapan hastaların rutin postpartum dönemdeki kliniğimizde yapılan kontrollerinde postpartum depresyon riskini incelemeyi ve risk grubunda olan annelere gerekli bilgilendirme ve yönlendirmenin sağlanmasını amaçladık. İkincil amaç ise vajinal doğumda uygulanan müdahaleler ve sezaryende uygulanan anestezi yöntemini (spinal/genel/epidural/kombine) postpartum depresyon riski üzerindeki etkisini incelemeyi planlandık. Gereç ve Yöntem: 1 Aralık 2024- 1 Haziran 2025 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine başvuran 18-45 yaş arası, benzer sosyo-demografik özelliklere sahip, ek hastalığı olmayan, ilk gebelik 3.trimester son rutin kontrol muayenelerine geldiklerinde Beck Depresyon Ölçeği ile değerlendirilen, doğum zamanı doğumhaneye kabul edilen vajinal doğum yapacak ve sezaryenle doğum yapacak gebelerden oluşmaktadır. Çalışmamıza tanılı psikiyatrik hastalığı olanlar, 3. Trimesterde Beck depresyon skalasında 17 puan ve üzeri alanlar, 18 yaş altındaki hastalar, madde kullanımı olanlar ve Türkçe anlama ve konuşmada zorluk çeken hastalar dâhil edilmemiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan 169 katılımcının tamamı Edinburgh Postpartum Depresyon Ölçeğini (EPDÖ) tamamlamıştır. Araştırmaya katılan katılımcılardan 35 (%20,71) katılımcı Edinburgh Postpartum Depresyon Ölçeğinden 13 puan ve üzeri almış olup postpartum depresyonda olduğu kabul edilmiştir. Postpartum depresyon ile istatistiksel olarak anlamlı ilişkisi olduğu belirlenen faktörler: Doğum şekli, sezaryen ile doğum yapan katılımcılarda vajinal doğum yapanlara oranla postpartum depresyon varlığı anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Ayrıca sezaryen ile doğum yapan katılımcılarda; evlenme yaşı küçük olan, evlilik süresi uzun olan ve postpartum komplikasyon varlığı da postpartum depresyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızda postpartum depresyon sıklığının %20,71 gibi göz ardı edilemeyecek bir oranda saptanmış olması, doğum sonrası dönemde kadınların bu açıdan dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Etkin tedavi yöntemlerinin bulunmasına rağmen, olguların yarısından azına tanı konulabilmektedir. Bu nedenle, özellikle postpartum depresyon gelişimine zemin hazırlayan risk faktörlerinin erken dönemde belirlenmesi, hem hastalığın tanı ve tedavi sürecini kolaylaştıracak hem de anne, bebek ve toplum sağlığının korunmasına katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede, gebelik ve doğum sonrası dönemde hastaların risk faktörleri açısından dikkatle değerlendirilmesi, uygun tarama ölçeklerinin kullanılması ve risk grubunda yer alan bireylerin ilgili uzmanlık alanlarına yönlendirilmesi önem arz etmektedir.
Özet (Çeviri)
Aim: The primary aim of our study was to investigate the risk of postpartum depression in patients who delivered vaginally and those who delivered by cesarean section during routine postpartum follow-up in our clinic, and to ensure that mothers at risk are appropriately informed and referred. A secondary aim was to evaluate the impact of interventions performed during vaginal delivery and the type of anesthesia used during cesarean section (spinal/general/epidural/combined) on the risk of postpartum depression. Materials and Methods: This study included pregnant women aged 18–45 who presented to the Obstetrics and Gynecology Clinic of the University of Health Sciences Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital between December 1, 2024, and June 1, 2025. Participants had similar sociodemographic characteristics, no comorbidities, and were evaluated using the Beck Depression Inventory during their routine third-trimester follow-up visits. Participants included women admitted for either vaginal delivery or cesarean section. Exclusion criteria were diagnosed psychiatric disorders, a Beck Depression Inventory score ≥17 in the third trimester, age under 18, substance use, and difficulty understanding or speaking Turkish. Results: A total of 169 participants completed the Edinburgh Postnatal Depression Scale (EPDS). Among them, 35 participants (20.71%) scored 13 or higher, indicating the presence of postpartum depression. Factors found to be significantly associated with postpartum depression included the mode of delivery—postpartum depression was significantly more prevalent in participants who had cesarean sections compared to those who had vaginal deliveries. Among the cesarean group, early age at marriage, longer duration of marriage, and the presence of postpartum complications were also significantly associated with postpartum depression. Conclusion: The postpartum depression prevalence of 20.71% observed in our study highlights the need for careful psychological evaluation of women during the postpartum period. Although effective treatment options are available, fewer than half of the cases are diagnosed. Therefore, identifying risk factors that predispose individuals to postpartum depression early can facilitate timely diagnosis and treatment, ultimately contributing to the well-being of mothers, infants, and society. In this context, thorough assessment of patients during pregnancy and the postpartum period, use of appropriate screening tools, and referral of at-risk individuals to relevant specialties are essential.
Benzer Tezler
- Doğum şeklinin postpartum depresyon üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of delivery method on postpartum depression
İLENAY AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜMMÜGÜLSÜM ESENKAYA
- Doğum şeklinin postpartum seksüel fonksiyonlara etkisinin hormon profili ve psikolojik yönüyle değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of the delivery mode to postpartum sexual functions with respect to the hormone profile and psycologic status
BÜLENT ATASEVER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Kadın Hastalıkları ve DoğumGATAKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VEDAT ATAY
- Mesane boynu hareketliliği ve stres üriner inkontinansavajinal doğumun etkisi
Başlık çevirisi yok
SEZEN SEZGİNSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEŞE YÜCEL
- Sistemik inflamatuar yanıt indeksi (siri) ile uterin atoni olguları ilişkisi
Relationship between systemic inflammatory response index (siri) and uterine atony cases
ÖMER ÇALIŞKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF YILMAZ
- Fetal bipariyetal çap ve baş çevresi ölçümlerinin maternal boya oranının doğum şekline etkisi
Role of fetal head circumference-to-maternal height ratio and biparietal diameter-to-maternal height ratio in predicting mode of delivery
TUĞÇE HAYRET ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELEN GÜRSOY ERZİNCAN