Geri Dön

Hicri birinci asırda zühd hareketini doğuran amiller

The Reasons which gave birth to zuhd movement in the first century of hicra

  1. Tez No: 94785
  2. Yazar: ALİ ÖZCAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ETHEM CEBECİOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tasavvuf Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 113

Özet

ÖZET Asırlar boyu islâm dünyasında mevcudiyetini koruyan, insanları etkileyen en önemli akımlardan birisi de tasavvuftur. Tasavvuffun temelini oluşturan; lûgatta ilgi duymamak değersiz bulmak, yüz çevirmek anlamlarına gelen zühd, sonsuzluğa yar dımcı olamayan her şeyden uzak durmak olarak karşımıza çıkmakta. Ortaya çıkışın dan bu yana daima insanların ilgi odağı olmuştur. Bu gün de gerek düşünce sistemi olarak, gerekse inanç ve ahlâk plânında etkisini göstermektedir. Zühd' ün özünü teşkil eden“İlgi duymama”veya Allah'ın dışında kalan her şeye sırt çevirmek, iki aşamada olur. Birincisi zahir uzaklaşmadır. Bunun ilk basa mağı günahlardan uzak durma ve dünya malına önem vermeme aşamasıdır. İkincisi ise, bâtın uzaklaşmadır; yani kalple uzaklaşma aşamasıdır. Zühdde Allah' dan başka herşeyi gönülden çıkararak onlara değer vermemek, varlıklarına sevinmeyip yokluk larına üzülmemek vardır. Zühd hareketi İslâm fetih feri sonunda İran, Hind, Hristiyan ve Yahudi din adamlarından tesirle ortaya çıkmamıştır. Onun kaynağı tamamen Hz. Muhammed (a.s.) ve Kur'an-ı Kerim 'dir. Kur' an, iğreti hayatı“Oyun ve eğlence”olarak tanıtır.“Dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir... ”diyerek insanın oyun ve eğlenceye dalmayıp, yani dünyaya meyletmeyip sadece ihtiyacı kadarına sahip olmasını tavsiye etmektedir. İn sanın kemale ermesi için, bencilliği bırakıp en az kendisini düşündüğü kadar çevre sindeki insanları da düşünmelidir. Bu olgunluk içinde olan insan bu dünyada mutlu yaşadığı gibi ahiret hayatında da mutlu olur. Dünya ve nimetleri, insanı oyun ve eğlenceye, gurur ve övünmeye, Allah'ı unutturmaya sevkedebilecek bir vasıfta yaratılmıştır. İnsan, dünya ve nimetlerinin bu tür tehlikelerine karşı dikkatli olup gerekli tedbirleri almalıdır. Naslarda dünya ve ni metlerinin tehlikelerine karşı öngörülen birtakım tedbirler zikredilmiştir. Ancak dün yanın tehlikelerine karşı öngörülen“zühd, kanaat, tevekkül, dua, ölümü hatırlama, halvet ve uzlet”gibi tedbirlerin kalple alakalı olduğu ve hiçbir zaman bunların dünya dan tamamen el çekme ve dünya nimetlerinden yüz çevirme anlamını ifade etmedikle ri görülmektedir. Dolayısıyla dünya, madde ve eşya olarak mutlaka uzağında durul- 106ması gereken bir nesne değil; ancak gurur, kibir ve büyüklenme vesilesi olan yönüyle kulu Allah'tan uzaklaştırdığı ölçüde red ve inkârı gereken bir varlıktır. Kısaca dünya dışta değil içtedir. Özetle ayet ve hadislerde dünya ve nimetleri, mutlak olarak ne övülmüş ne de yerilmiştir. Dünya ve nimetlerinin övülmesi ya da yerilmesi belli kayıtlara bağlanmış tır. Zira bu konudaki naslar, bir bütün olarak ele alındığında dünya ve nimetlerinin belli yönleriyle methedüdiği, belli yönleriyle de zemmedildiği görülmektedir. Bu, dünya va âhireti aslî konum ve değerleriyle ahenkli bir yoruma kavuşturmak demektir. Allah Teâlâ, helâl ve temiz nimetleri insanların istifade etmeleri için yarattığı nı ve bunları hiçbir kimsenin haram kılamıyacağım bildirdiği halde, tarihin değişik dönemlerinde bazı müslü inanların dünya ve nimetlerine karşı çekimser davrandıkları görülmektedir. Dünya ve nimetlerine karşı ilgisizliğe sebep olan bu çekimserlik,“İslâm hayat düzeninin yaygın ve etkin dönemlerinde ”takvâ“ya erebilmek düşünce sinin masum neticesi olarak doğmuştur. Fakat bu masumiyet daha sonraları koruna mamıştır. Neticede, ”şükrünü eda edemiyeceği“, ”nefsini azdıracağı“, ”takvaya ma ni olacağı" düşüncesiyle ve benzeri gerekçelerle zâhidlik adına helâl nimetleri kendi ne haram kılan ve nimetlere tamamen sırt çevirerek ifrata kaçanlar olmuştur. Her ko nuda ifrat ve tefriti reddeden İslâmiyet, bu konuda da orta yolu benimsemeyi tavsiye etmiştir. Allah'ın insanoğluna helâl kıldığı nimetler, sayılamayacak kadar çok oldu ğundan bunlarla yetinmeyip, haram olması ihtimali bulunan şeylere yönelmek, kullu ğa yakışmayan bir davranıştır. Öte yandan kullanılması şüpheli olan şeylerden sakı nacağım diye helâl nimetlerden uzak durmak, veya helâl olan nimetler hakkında ves veseye düşüp gereksiz tereddütler uyandırmak da yanlıştır. Zâhid'lik, Kur'an ve sün net çerçevesi içerisinde olmalıdır. İslâm'ın öngörmediği ve benimsemediği biçimde bir kulluk anlayışı ile takva ve vera' sahibi olunamaz. İslâm'a göre öncelikle haramların, sonra şüpheli ve faydasız şeylerin terkedilmesi gereklidir. Sonuç olarak; zühdün, zikrin ve bütün dini tekliflerin asıl amacı, insanı bu ol gunluğa ve mutluluğa eriştirmektir. 107

Özet (Çeviri)

SUMMARY One of the most important trends which have existed in Islamic word and inf luenced people for centuries is Sufism.“Zühd”that forms the base ofSufism and of which dictionary meaning is“indifference, ignorence or turning away from”appears to us as keeping away from everything that does not help eternity. It has been the focus of attention for people since it first came out.lt has been showings its influance both as a thought system and in the belief and moral aspects today as well. Indifference or turning his back on everthing apart from Allah realizes in two steps. The first physical one. Its first step is keeping away from since and ignoring worldly materials. The second step' of indifference is the real one, that is the one done hearüly.“Zühd”includes taking out everything from heart, but Allah, ignoring them, not being happy with their presence and not being şad with their absence. Zuhd movement had not appeared with the influance of Iranian, Indian, Christian and Jewist priests after Islamic conquests. Its source is merely Muhammad the prophet (a.s.) and the Quran. The Quran intoduces us the temporary life as“game and entertainment”By saying“The wolrdly life cnsists only of entertainment and game”, it advises human beings not to be too involved in game and entertainment, that is, not to be too inclined to worldly life, and to have only as much as they need. So that human can get mature, he should give up egoism and condiser other people around him at least as much as he conseders himself. Human, in this maturity, will live as happly in the eternal life as he does in this world. In conclusion, the real aim of“Zühd”,“Zikr”and all the other religions Of fers is make human reach this maturity and happiness. 108

Benzer Tezler

  1. Kur'an ve hadis bağlamında zühd hayatı

    Asceticism in the Qur'an and the hadith

    MUSTAFA TÜRKÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    DinSelçuk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SÜLEYMAN TOPRAK

  2. Abdullah b. Mübârek'in (ö. 181/797) Zühd anlayışı

    Abdallah b. Mubarak's (d. 181/797) understanding of Renunciation

    HÜMEYRA ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinYalova Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HACI BAYRAM BAŞER

  3. Ebû Saîd İbnü'l-A'râbî: Hayatı, eserleri ve tasavvufi görüşleri

    Abû Saîd Ibn al-A'râbî's life, works and sufistic opinions

    AHMET SALİH YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUAMMER CENGİZ

  4. Hadis Edebiyatında Kitâbü'z-zühd'ler (hicrî ilk beş asır)

    Kitâb Al-Zuhd in Hadith Literature (first five centuries of hijri)

    İSMET AKTÜRK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİKRET KARAPINAR

  5. Abbasiler'in kuruluş döneminde Abbasiyyun-Talibiyyun mücadelesi

    The conflict between Abbasiyyun and Talibiyyun in the establishment period of Abbasid

    YUSUF KOÇAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    DinAnkara Üniversitesi

    İslam Mezhepleri Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ONAT