Geri Dön

Obeziteli yetişkin bireyler ile obezitesi olmayan yetişkinlerin bağlanma stilleri bakımından karşılaştırması

Comparison of attachment styles between obese and non-obese adults

  1. Tez No: 948334
  2. Yazar: AYŞE FİLİZ DERİNDERE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET SARGIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Obezite; Sağlık Bakanlığı'nca bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması , Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da vücutta sağlığı bozacak şekilde aşırı yağ birikimi olarak tanımlanan komplex bir hastalıktır (1,2). Günümüzde pandemi düzeyinde bir halk sağlığı olan obezite; kalp hastalıkları, tip 2 diyabet hatta bazı kanser türlerinin gelişimine sebep olabilir, üremeyi olumsuz yönde etkiler, kas iskelet sistemini bozar, kişinin mobilitesini kısıtlayarak sedanter yaşam kısır döngüsüne mahkum eder (1). 2022 verilerine göre dünyada 1 milyardan fazla insanın obezitesi bulunmaktadır. 18 yaş ve üstü erişkinlerin %43 ü fazla kilolu %16 sı obez olarak yaşamlarını sürdürmekte ve buna bağlı hastalıklar sebebiyle yaşam kaliteleri bozulmaktadır (1). Bu çok boyutlu sorunun yalnızca biyolojik değil psikolojik, sosyal ve davranışsal etmenlerle de şekillendiği giderek daha fazla kabul görmektedir. Bu bağlamda, özellikle bireylerin erken yaşam deneyimlerinin ve duygusal stratejilerinin obezite gelişimi üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemelidir. İlk olarak Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma kuramına (attachment theory) göre bağlanma stili, hayatın erken dönemlerinde oluşan ve süreklilik gösterdiği düşünülen, kişinin nesne ilişkisini ve duygusal ilişkilerini belirleyen bir fenomendir (3).Bireylerin erken dönem ilişkilerinde geliştirdiği güvenlik algısı ve bu algının stresle başa çıkma, yeme davranışı gibi mekanizmalar üzerindeki rolü gözardı edilemeyecek kadar önemlidir. Çalışmalar bağlanma biçimlerinin yeme davranışlarını ve duygu durumunu belirlemede etkili olduğunu, güvenli olmayan bağlanma biçimlerinin yeme bozukluklarını tetiklediğini ve obeziteye zemin hazırladığını göstermektedir (4). Çalışmaya Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Obezite polikliniğine başvuran 18 - 65 yaş arası çalışmaya katılmayı kabul eden 140 katılımcı dahil edilmiş, demografik bilgiler formu ve Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği uygulanmış,verilerin çözümlenmesinde SPSS 30.0 (Statistical Package for the Social Sciences) ve R 4.4.2 yazılımlarından yararlanılmıştır. Çalışmaya dahil edilen bireylerden, VKİ ≤25 olan 70 katılımcı kontrol grubunda, VKİ değeri ≥30 olan 70 katılımcı ise çalışma grubunda yer almıştır.Katılımcıların %64,29'u kadın, %35,71'i ise erkek olup cinsiyet dağılımı her iki grupta eşittir ve gruplar arasında bu değişken açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Bağlanma biçimleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p=0,002). Güvensiz bağlanma biçimine sahip katılımcıların büyük çoğunluğu (%71,05) çalışma grubunda, %28,95'i ise kontrol grubunda bulunmaktadır. Cinsiyet açısından güvenli bağlanma biçimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Kadın katılımcıların %63,33'ü güvenli bağlanma biçimine sahipken, %36,67'si güvensiz bağlanma biçimi göstermektedir. Erkek katılımcıların ise %90,00'ı güvenli bağlanma biçimine sahipken, yalnızca %10,00'ı güvensiz bağlanma biçimindedir. Bu çalışmada ki bulgular, erkeklerin güvenli bağlanma biçimine sahip olma oranının kadınlara kıyasla istatistiksel olarak daha yüksek olduğu yönündedir. Çalışmamıza erkeklerde güvenli bağlanma kadınlara göre anlamlı derece daha yüksek bulunmuştur. Obeziteli bireylerde güvensiz bağlanma stillerinin obezitesi olmayanlara kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır. Cinsiyet ile bağlanma stilleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,006). Obeziteli erkek katılımcıların büyük bir kısmında güvenli bağlanma oranı, güvensiz bağlanan obeziteli erkeklerde ise kaçınan bağlanma oranı daha yüksek bulunmuştur. Obeziteli kadınlarda güvensiz bağlanma alt gruplarından kaygılı bağlanma daha yüksek oranda saptanmıştır. Lojistik regresyon analizi sonuçları, katılımcıların bağlanma biçimlerinin cinsiyet ve vücut kitle indeksi (VKİ) tarafından anlamlı düzeyde tahmin edilebildiğini göstermektedir (χ² = 22,039, p

Özet (Çeviri)

Obesity is defined as the excessive increase in the ratio of body fat mass to lean body mass, resulting in body weight exceeding the desired level according to height [1]; it is also recognized by the World Health Organization (WHO) as a complex disease characterized by the accumulation of excess body fat that negatively affects health. Currently considered a global pandemic, obesity can contribute to the development of chronic conditions such as heart disease, type 2 diabetes, and certain types of cancer. Additionally, it negatively impacts reproductive health, disrupts musculoskeletal functions, limits mobility, and ultimately leads individuals into a vicious cycle of a sedentary lifestyle (1,2). According to 2022 data, over 1 billion people worldwide are affected by obesity, with 43% of adults aged 18 and over being overweight and 16% being obese. As a result, their quality of life is significantly impaired due to obesity and related disease (2). Obesity is increasingly recognized as a multifaceted problem shaped not only by biological factors but also by psychological, social, and behavioral influences. In this context, the impact of individuals' early life experiences and emotional strategies on the development of obesity should not be overlooked. According to the attachment theory developed by Bowlby, attachment style is a structure that forms in early life and is thought to persist, determining an individual's object relations and emotional connections (3). In this regard, the sense of security developed in early relationships and its role in mechanisms such as stress coping and eating behavior is significant Studies show that attachment styles are effective in determining eating behavior and emotional states, with insecure attachment styles triggering eating disorders and laying the groundwork for obesity(4) The study included 140 participants aged 18-65 who applied to the Family Medicine and Obesity Clinic at Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın City Hospital and agreed to participate. A demographic information form and the Three-Dimensional Attachment Styles Scale were administered to the participants, and data analysis was performed using SPSS 30.0 (Statistical Package for the Social Sciences) and R 4.4.2 software. Among the participants, 70 individuals with a Body Mass Index (BMI) ≤25 were assigned to the control group, and 70 individuals with a BMI ≥30 were assigned to the study group. Of the participants, 64.29% were female and 35.71% were male, with an equal gender distribution in both groups, and no statistically significant difference was found between the groups in terms of gender. A statistically significant difference was found between the groups in terms of attachment styles (p=0.002). The vast majority of participants with an insecure attachment style (71.05%) were in the study group, while 28.95% were in the control group. A statistically significant difference was observed in terms of gender within secure attachment styles. Of the female participants, 63.33% had a secure attachment style, while 36.67% had an insecure attachment style. Among the male participants, 90.00% had a secure attachment style, while only 10.00% had an insecure attachment style. The findings of this study suggest that the proportion of males with a secure attachment style is statistically higher than that of females. The study found that the rate of secure attachment was higher among the participants, with a statistically significant higher rate of secure attachment in males compared to females. Additionally, individuals with obesity exhibited significantly higher rates of insecure attachment styles compared to those without obesity. A statistically significant relationship between gender and attachment styles was found (p=0.006). The majority of obese male participants exhibited a secure attachment style, while those with insecure attachment in the obese male group showed a higher rate of avoidant attachment. Among obese females, the insecure attachment subgroup with anxious attachment was more prevalent. Logistic regression analysis results indicated that participants' attachment styles could be significantly predicted by gender and body mass index (BMI) (χ² = 22.039, p

Benzer Tezler

  1. Assessment of the effects of melatonin on the funtional deficits induced by cellular stress in obese donor derived mesenchymal STEM cells

    Melatonin'in obez donor mezenkimal kök hücrelerinde hücresel strese bağlı olarak oluşan fonksiyon bozuklukları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi

    ECE GİZEM POLAT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Kök Hücre Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİMA SUSANNA FAUSTINA AERTS KAYA

  2. Adenoviruslar ile obezite arasındaki ilişkinin invitro olarak incelenmesi

    In-vitro investigation of the relationship between obesity and adenoviruses

    MURAT KARAMEŞE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    MikrobiyolojiAtatürk Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLKÜ ALTOPARLAK

  3. Yetişkin bireylerde obezite, dürtüsellik, yalnızlık düzeyi arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between obesity, impulsivity and loneliness levels in adults

    HANDAN SARI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikolojiÜsküdar Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OĞUZ TAN

  4. Obez ve fazla kilolu bireylerde psikolojik sağlamlık ve yeme bağımlılığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between psychological resilience and eating addiction in obese and overweight individuals

    GAMZE EKİNCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Beslenme ve Diyetetikİstanbul Okan Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSEL ŞAHİN KAYA

  5. Yetişkinlerde hedonik açlık durumunun sosyal medya bağımlılığı ve obezite ile ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the association of hedonic hunger status with social media addiction and obesity in adults

    AYLİN BÜLBÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Beslenme ve DiyetetikTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞLAR DOĞUER