Toplumsal cinsiyet perspektifinde kamusal alandaki kadın söyleminin sözlü ve teorik analizine: Türkiye ve Kırgızistan örneği
Verbal and theoretical analysis of women's discourse in the public sphere from a gender perspective: the case of Turkey And Kyrgyzstan
- Tez No: 949569
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÖKMEN KANTAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Kamusal Alan, Kadın Söylemi, Türkiye, Kırgızistan, Gender, Public Sphere, Women's discourse, Turkey, Kyrgyzstan
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kadın ve Aile Çalışmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
Toplumsal yaşamın en temel dinamiklerinden biri olan toplumsal cinsiyet, bireylerin biyolojik farklılıklarının ötesinde toplum tarafından atfedilen roller, beklentiler ve davranış kalıplarını ifade eder. Bu sosyal inşa yüzyıllardır kadın ve erkeğin kamusal ve özel alandaki konumlarını, haklarını ve ifade biçimlerini derinden etkilemiştir. Özellikle modern toplumların şekillenmesinde kritik bir rol oynayan kamusal alan bireylerin bir araya gelerek ortak meseleleri tartışıp kamuoyu oluşturduğu Habermas'ın tabiriyle devlet ile özel yaşam arasındaki köprü niteliğindeki bir platformdur. Ancak tarihsel süreçte bu alanın genellikle erkek egemen bir yapıya sahip olması kadınların seslerinin duyulması ve eşit katılım sağlaması önünde ciddi engeller teşkil etmiştir. Kadınların kendi deneyimlerini, taleplerini ve perspektiflerini ifade ettiği kadın söylemi, kamusal alandaki bu eşitsizliği görünür kılma ve dönüştürme arayışının bir yansımasıdır. Bu söylem sadece kadınların bireysel kimliklerini değil aynı zamanda toplumsal olarak inşa edilmiş kimliklerini de ifade ederken cinsiyete dayalı güç ilişkilerini ve normları sorgulamaktadır. Küresel ölçekte kadınların kamusal alandaki görünürlüğü ve etkinliği artış gösterse de her coğrafya kendi özgün kültürel, tarihi ve sosyo-politik dinamikleriyle bu süreci farklı şekillerde deneyimlemektedir. Bu tez çalışması toplumsal cinsiyet perspektifinden kamusal alandaki kadın söyleminin hem teorik çerçevesini sunmakta hem de Türkiye ve Kırgızistan örneklemlerinde ampirik bir analizini gerçekleştirmektedir. Türkiye ve Kırgızistan gerek tarihsel süreçleri, gerekse kültürel ve sosyo-politik yapıları itibarıyla kadınların kamusal alandaki varoluş mücadelelerini farklı şekillerde tecrübe etmiş iki ülkedir. Bu bağlamda Türkiye'de kadın söyleminin Osmanlı'dan Cumhuriyete uzanan dönüşümünü ve günümüzdeki zorluklarını incelerken Kırgızistan'da kadın söyleminin göçebe kültürden Sovyet mirasına ve bağımsızlık sonrası döneme uzanan gelişimini ele almaktadır. Çalışmanın temel amacı kadınların kamusal alandaki deneyimlerini, karşılaştıkları engelleri, kendilerini ifade etme biçimlerini ve bu iki ülkedeki farklılıkları karşılaştırmalı olarak analiz etmektir. Nitel araştırma yöntemleriyle yürütülen bu çalışma kadınların kamusal alanda maruz kaldığı toplumsal baskıların, medyanın rolünün ve hukuki mekanizmaların etkinliğinin anlaşılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Elde edilen bulgular ışığında kadınların kamusal alanda daha eşit, özgür ve güvenli bir şekilde var olabilmeleri için politika önerileri ve gelecek araştırmalar için yol haritaları sunuldu.
Özet (Çeviri)
One of the most fundamental dynamics of social life, gender, beyond individuals' biological differences, refers to the roles, expectations, and behavioral patterns ascribed by society. This social construct has profoundly affected the positions, rights, and forms of expression of women and men in the public and private spheres for centuries. The public sphere, in particular, has played a critical role in the shaping of modern societies, serving as a platform where individuals gather to freely discuss common issues, exchange ideas, and form public opinion, a bridge between the state and private life as theorized by Habermas. However, throughout history, the predominantly male-dominated nature of this sphere has posed significant obstacles to women's voices being heard and their equal participation. Women's discourse, which expresses women's own experiences, demands, and perspectives, is a reflection of the quest to make this inequality in the public sphere visible and to transform it. This discourse not only expresses women's individual identities but also their socially constructed identities, while questioning gender-based power relations and norms. Although women's visibility and effectiveness in the public sphere are increasing globally, each geography experiences this process differently due to its unique cultural, historical, and socio-political dynamics. This thesis from a gender perspective, presents both a theoretical framework and an empirical analysis of women's discourse in the public sphere, using the examples of Türkiye and Kyrgyzstan. Türkiye and Kyrgyzstan are two countries that have experienced women's struggles for existence in the public sphere in different ways, due to their distinct historical processes, as well as their cultural and socio-political structures. In this context, the study examines the transformation of women's discourse in Türkiye from the Ottoman era to the Republic and its current challenges, while exploring the development of women's discourse in Kyrgyzstan from its nomadic culture to the Soviet legacy and the post-independence period. The main objective of this study is to comparatively analyze women's experiences in the public sphere, the obstacles they face, their forms of self-expression, and the differences between these two countries. Conducted with qualitative research methods, this study aims to contribute to a deeper understanding of the societal pressures women face in the public sphere, the role of media, and the effectiveness of legal mechanisms. In light of the findings, policy recommendations and roadmaps for future research will be presented to enable women to exist more equally, freely, and safely in the public sphere.
Benzer Tezler
- İktidar ve öznellik: Türkiye'de 1980 sonrası kadın edebiyatı
Power and subjectivity: Women's literature in Turkey after 1980
NURAY GÖL
Doktora
Türkçe
2024
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERPİL ÇAKIR
- Türkiye'de 1984'den günümüze şehit annelerinin ve eşlerinin kayıplarının ardından gündelik hayat deneyimleri: Bir sözlü tarih çalışması
Daily life experiences of martyr mothers and their spouses from 1984 to present in Turkey: An oral history study
ZEYNEP AKTAŞ
Doktora
Türkçe
2022
SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİRDEVS GÜMÜŞOĞLU
- COVID-19 salgını sürecinde hizmet sektöründe çalışan bireylerin kamusal ve özel alandaki deneyimlerinin toplumsal cinsiyet analizi: Manisa ili örneği
Gender analysis of the experiences of the employees in the service sector in the public and private areas during the COVID-19 outbreak process: Manisa province case
AYŞENUR DİKBAZ AYDOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
SosyolojiManisa Celal Bayar ÜniversitesiKadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DUYGU ALPTEKİN
- XVII. dönem erkek milletvekili eşlerinin toplumsal cinsiyet rol algıları
Gender role perceptions of the 17th term member of parliaments' wives
GÜHER CEYLAN KUŞOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
SosyolojiAkdeniz ÜniversitesiKadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞERİFE GÖZDE YİRMİBEŞOĞLU
- Les expériences des jeunes femmes en col blanc dans l'espace urbain : Le cas de Kadıköy D'Istanbul
Genç beyaz yakalı kadınların kentsel mekân deneyimleri: İstanbul Kadıköy örneği
HANDE BÜYÜKNİSAN
Yüksek Lisans
Fransızca
2021
Siyasal BilimlerGalatasaray ÜniversitesiSiyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN YÜCEL